23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

1 AfllJSTOS 1999. SAYI 697 13 lıyor, seyircininTürk sinemasına ilgisi azalıyor. Kendibaşınafilmyapmışyönetmenlerinscyireibulamamaları sözkonusu. Sonuç olarakTurk sineması seyirciyle buluşmadı aslında. 15 filmin 12'si belki birkaç bin kişiyeancakulaştı. Iş yapan filmleri örnek alıp Türk sineması buraya yönelsin demek de doğru dcğil. Devlet neden buna göz y umuyor? Eurogold' u da devlet koruyor. Olay sadece sinemayla sınırlı değil. Cîenelde Türkiye'nin ekonomi politikasını ilgilendiren bir şey. Kültürel, sanatsal değerlere sahip çıkılıp çıkılmaması var. Bukonudadevletimizyeterince masum değil, Türkiyc satılıyor. Yönetmen bu konuda nerede? Bütün bunlarbiryönetmeniaklayabilirmi? Aklayamaztabii. Yönetmenlerin son 10 y ılda ele aldığı konular, yapılmasa da olurdu diycceğim konular dcğil. Yapılaeakokadar çok konu varki,önemli olan üretiminçoğaltılması, 15 filmde Türkiye'nin sinemadan beklentilerini gideremezsinız. Yönetmcnlcr 50'şer, 100'er film yapıyor olsa çok daha genişkonularagirmekmümkünolur. Herkesin kendi kişisel önccliklcri de olabilir. Herkesi toplumsal alanayönlendirmek doğru olmayabilir.Okadarçok konu varkibunlarbelgeselle de gündeme getirilcbilir. Sizin için sinema nc? Sinema benim için insana ve topluma, çevremi/e dair benim gözlemleyebildiğim şeyleri kendime göre yorumlayıp aktaımamdır. Bubelgeselde, filmde olabilir. Topluma ayna olmakdayeterli dcğil. Bununbirde estetiği,bellibiranlatımdili var. İnsana,topluma vetarihe dair bir derinliği,bunun yanında lirik biranlatımı olacak. Filmlerimde kurubırgerçcklıkötesindeşıirselbirlirizmolmasına da çalıştım. Yer yer ulaştığım kanısındayım. Eğer Türkiye'de 60'lardaki gibi çok sayıda film yapılabilseydi pek çok koııuyu yansıtma^ansımı/olahilirdidiyorsunu/.. 12 film çevrildiğinde bu mümkün değil mi? Toplumsal konularda da filmler yapıldı. 12 Martsonrasınıanlatan filmler oldu. tilmışköylülerinortakdeklarasyonunuyansıtıyor. Bu söz arka y üzünün son cümlesinde var. Filmgösterildimi? Hollanda'da sanıyorum gösterildi. Göçmen televizyonunun başında bulunan Türkiyeli arkadaş "Bu film böyle yayımlanmaz. Bu filmi değiştirin"demiş.Filmindeğiştirileceğini öğrenince "Ben bu filmi yaptım, altına imzamı atlım, sen başka film kurgulayacaksan bu sorumluluğu üstüme altnam. Buradaki metni, müziği ve ismi kullanma" dedim. Bütün kopyaları götürdü. Anlatım dili olarak nıı itira/.ctmişlerdi? Bilmiyorum, biraz daha farklıbilgiler istiyorlardıherhalde.Çektiğimizdiğerbölümleri, Sef a Taşkın'la olan konuşmalan da koytnuşolabilirlcr. Erkeklcrindeolduğubölümünbirkopyasını getirtebilirsem daha uzıın versiyonunu yapmayı planlıyorum. Ama belediyebaşkanı ya daavukal gibi kişilerin ulnıastnı istemiyorum. 1 lalkın olmasını istiyorum. Ama hareketin dinamiği kadınlardı. Erkekler sonradan geldi... Doğru olabilir. Birtakım şeyler söyleniyor,kadınlaryataklannıayırmı.şlargibi.Bergama olay larının yansımasında olayın bu tür boyutunun yansıması pek yok. Sabahat Hanım'ınbirkonuşması var, yanmsaatibuluyor. Onuçıkarttım. Uzunversiyonunakoyacağım. Onlann altın olayından başka bir sıkıntısı daha var, ürünün kiınc salılacağı? örneğin bu yıl pamuk büyük oranda tarlada kaldı. Onunla ılgili çekimler de var, koyamadım. Ürünü toplatmak için işçi tutması lazım, aldığı para işçiye yetmiyor. Her iki kotıu için de (tanm vc Eurogold) dcvlctinin yanında olmasını bekliyor. Devleti yanında dcğil. Film, ulaştığı i/leyicilerden nasıl bir tepki aldı? Bu filmi göstcrdiğimizbir iki yerdc"Biraz fazlahamasiolmus,"dendı. Köylülerin yaptıklarıişlerokadarheyecanlıkidüz bir anlatım yctcrli dcğildi. Bcnbu filmi birallbaşlık olarak s.öyleısımlendirdim:Ciüzelinsanlara bir güzellemc. Seslcndirmc aşamasında Gülscn Tunccr'dcn şiirleri, lıcp biraz daha coşkulu, biraz daha duyguluokumasınıistedim. Amaolayauzak olanlarbirazfazlabuluyorlar. Benceazbile. Yapılan işgcrçektcn çokönemli. Bütün ülkc içindeönemli. Yeterincc bu konuya duyarlılık gösterildiği kanısındadeğilim. Bergamaılçcsı bilctam olarak köylülere destek vermezken, o davanın kazanılıp Yargıtay vc Dunıştay karanyla son noktanın konulması çok öncmli. Hâlâ tahkim bcklenıyor ve Eurogold gitmemekte kararlı. Buradan yola çıkarak, Bcrnama'ııııı ö/elinde, I iirkiye'nin toplumsalsorunlarının sinemaya yansımamasını neye bağlıyorsunu/? Türkiyc'desinemakoşulları, sinema yapmak istcyenlcrın önünü açıcı, yönlcndiricı değil. Fransa'da film biletlerinden ayrılan paralar bir fonda toplanıp film üretimine ayrılıyor. Bu sjckildc sıncma seyircisi Fransı/ seyircisinı finanse cdiyor. Bizde böyle bıı şey yok. Tclif Yasası sinema için uygulanamıyor. Böyle bir fon olay ı ve sinema yasası dayok. Türkiye'de sinema biletlerinin gelirinin yüzde85'iHollywood'agidiyor. Yani ABI) sinemasınıdestekliyoruz. Ingiltereileyapılmışikili biranlaşmagereği, Ingilizlerleyapılan tiearetlerde, Türkiye'de kalanparanın stopajı diişüldüktcn sonra kalanı Ingiltcrc'ye gidiyor. Bununüzerıne AHDşirketlcrılngiltere'deşirketlerkurdular. Bütün filmlerinı, Ingiliz sjrkcti olarak ülkemize getiriyorlar böylecekazanılanparalarTürksinemasına kalmıyor. Amcrikalılarbizim.scyircimizi ça "Bezbebek" ve "Soğuktu, ve Yağmur Çiseliyordu" filmlerinin yönetmeni Engin Ayça, Bergama'da siyanürle altın arama olayını ve köylülerin direnişini bir belgeselle anlattı: Ölüler Altın Takmaz. Ayça "Ben filmlerimde geniş kitlelerin de seyredebileceği bir yapı oluşturmaya çalıştım" diyor. Neden estetik yakalanıyorsa tema, tema yakalanıyorsa estetik yakalanamıyor Türk sincmasında? Bu sorunun yanıtı Türkiye'de sinema koşullarının irdelcnmesini gerektiriyor. Hem kaynak hem de seyircı bulamama açısından sorunlar var. Hem desinemacıolmak demek bir birikimsahibiolmakdemektirve Türkiye'de bu birikimi bulmak da zor. Çünkü Tür kiye'de sinema eğitimineulaşmakzor. Yılda on iki fîlme rağmen belki de o sayıda sinema okulu var ama... Sinemanın lOOyılayakıngeçmişi var. Bunun yöntemlerinin öğrenilmcsi gerekiyor. Sinemanın zanaat yönü var. Usta çırak olarak daöğrenilir, okuldada öğrenilir.Öğrenmeden yapmak olası değil. Okul da şart değil. Okul programlı olarak bazı bilgileri aktanr.Bubilgilerin bir şekildealınması, sinema tarihindeki önemli dönem filmlerinin görülmesi gerekir. Avrupa ve ABD'de sinemacılar birçok filmi birkaç defa seyrederek kendilerini geliştirmişlerdir. O ülkelerde sinema üzerine sayısız kitap ve dergi de var. Türkiyc'dcisebubilgilcr sınırlı. Bubilgilereulaşmak, oralara gi tmck lc ya da o kaynak ları gctirmekleolası.Gelişmişülkelerinsinemacılanileçokadaletsizkoşullardayetişiyoruz. Teknikolarakdamı? Ben tekniğe fazla önem vermiyorum. I930'lardayapılmi!»,geribirteknolojikullanılmiij iyi bir f i Ime kötii diyebilir miyiz? Anlatmak isteyen cn ilkel kamerayla bile olsa anlatır. 60'ların Latin Amerikalı sinemacılarınınbirsloganı vardı: Bizyoksulluğunestctiğini yaratmak zorundayız. Teknik olanaksızlıklaryaratıcınınözrüolmamalı.Elbette ileriteknolojiilcçalışmakTürksinemacısının da hakkıdırama, bunlarolmadan da meramını anlatmak mümkündür. Biz filmleri eleştirirken çoğunlukla teknik konuları ele almıyoruz. Yaratma ve bilgi birbirine paralel giden bir süreç değil mi? Yaratıcışeyleryapılıyoraslında. I95()'ler 60'lardan sonra sinemada bir dönüşüm yasandı. ABD'deki underground sinemalarıolsun, Brezilya sinemaları olsun, bir gerileme içine girdi. O zamandan bcri bireysel üretimlcrin dışında yeni bir sinema düsünccsi yok. 60'lardayapılanlaraynıçerçeveıçindetekrarlanıyor. Bunların sorgulanması gerekir. Bu gerilcmeyi ncreye bağlıyorsunuz? Bu yaratıcılıklailgili bir şey. Sinema diğcr sanatlardan daha zor. Çünkü diğer sanatlar daha bağımsız, oysa sinema piyasaya bağımlı. Bu bağımlılıktan kurtulması gerekir. * • "Ölüler Altın Takmaz " Rergama 'da siyanürle altın aramaya kalktşan Eurogold"aftaryıköylülerin direnişini ve taleplerini anlatıyor...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear