23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

CUMHURİYET DERGİ Müzik serüveni 1976'larda başlamış. "Keşke şarkılanm, kendini savaşlardan savaşlara taşımasaydı da hayata açılan pencerelerdeki gülen yüzlere ithaf olabilseydi" diyor Gülbahar. Ve ekliyor, "Şarkılanm beni de anlatıyor. Çünkü ben bir muhacirim." Onun yeni yolculuğunun adı da Muhacir... Tavırlı HALUK ÜNAL K asetçalarda Gülbahar'ın üçüncü albümü "Muhacir" dönüyor. Yüzünden geçen anlamlar, melodilerdc dc bir bir görünüp kayboluyor. Sesindeki tcmkin sanki yurtsuz.kimsesiz, sürgün edilmiş bir ruhu imha ediyor. Tınısı, korkunun, ölümün, aşkın tanıklığını, dolu dolu yaşanmışlığını düşündürüyor. Rengi, tüm yoksulların, ezilmişlerin acılarından karılmış. Edası ise bütün bu yaşanınışlıkların,yalınlığını,derinliğiniveçelebiliğini taşıyor. Güçlü olduğu kadar kırılgan, şarkısözlerininyalınvederinimgelerıgibi kuşatanbirscs. Şarkılarınsözlerivebesteyapılarıdaaynı damardan sürgün veriyor. Karşımızda yalnızcas,iirimsileryok,şiırvar. KısacasıGülbaharyalnızcaşarkısöylemiyorşarkılanyla, düşünüyor, kendisini ifade ediyor. "Bıraktığım her iz benimle gelir/ unuttuğum her yüz yoluma durur/Ne toprak ne yurt ne de gökyüzü/ ardımda bir tek bakışım kalır/ ardında bir tek bakışı kalan/ varlığı her yurda muhacir olur" Kartonetin tam merkezine yerleştirdikleri bu dizcler kasctin kavramsal merkezini de oluşturuyorayru zamanda. "ÇünküdiyorGülbaharşarkılarımbeni de anlatıyor, ben de bir muhacirim, doğduğu topraklardan ayrılmaksızın hep giden, yolculuğuhiçbitmcyen, kendisini hiçbiryereait hissetmeyenbirgöçer...Sorsanız,çocuklarının adını bile hatırlayamadığım, adı sadece 'muhacirlerinevi' olan o basma perdeli evin bahçesinde oynayan küçük kız da beni terketmedihâlâ. Şimdiiçimiacıtarakdökülen sesler, bir zamanlar o bahçede söylediğim oyun şarkılarımdı." Gülbahar'ın 1976'larda başlayan müzik serüveni önemli referanslartaşıyor. Gülba hann yolculuğunun bu cephesi Yeni Dünya müzik korosu ile başlayıp, Türk Folklor Kurumu, Ruhi Su Dostlar Korosu, Timur Selçuk'un yönettiği Çağdaş Müzik Merkezi'nden geçip; 1986'da Grup Yorum'da önemli biristasyonseçiyor.'SıyrılıpGelen' adlı albümden sonra yeniden başlıyoryolculuk. 1991'de'SeherYeli've 1993'te'Dönülmeyen Gitmeler' adlı iki albüme iki yıl arayla imza atıyor. Sonra y ine bir sessizlik, yine birdemlenmedönemi ve 'Muhacir'. "Altıyıllık bir aranın birçok nedenivartabi. Amaen belirgin iki nedeni var. Birincisi yaşadıklanmı içimde damıtmam gerekiyordu.' Evet bu benim sesim, bu benim rengim, bu benim kokum' demeliydim. lkinci nedense, yaptığımın bir lüks oluşuydu. lçimdeki şarkıları, kocabir sektörün ticari koşullanylaveoyunlarıylateğetgeçergibisöyleme lüksüydübu. Bulüksünbedeliniödemekzorunda kalarak, seçtiğim bu yolla kaderimi de kendim çizdim. Başta ekonomik olmak üzere birçok alanda yalnız kalmay ı göze almaktı bu. Ben de öyle yaptım. Işte acının, zorun içinden doğan keyif verici mutluluk böyle bir şey. Her şeyin aleyhinize olduğu, her şeyin kördüğüme döndüğü bir anda, birçok şey i başarabileceğinizi görmek, daha çok şeyi başarabileceğiniz inancını da doğuruyor. Şu ana kadar ulaşabildiğiminsanlanntepkileri bana umut veriyor. Ve hiçbir şeyin boşa gitmcdiğinin sevincini duyuruyor. O zaman yalnız olmadığınızı, sesinize ses veren birilerinin varlığını duyumsuyorsunuz. Hayata verdiğiniz her şeyin daha büy ük anlamlarla size geri dönmesi gibi bir şey bu. Bu süreç oldukça sancılı olmuş. Son altı yıl yalnızca altı yılın değil bütün yaşamı ile yeniden bir hesaplaşma yaratmış Gübahar'da. Sanki daha derinlerdebirkabukkırümış ve saklı tohumlar sürgün vermiş. "Üretim sürecimiz bizim ic göçlerimiz, içimizinenuzakülkelerineyolculuğumuz, nerelere kadar varır, hangi istasyondan geri döneriz bilinmez. Dokunmalı bize yaşadıklarımız. Derinlerimizde bir yerlere değmeli o el. Insan uzun bir yola çıkar gibi, derin solumalı yaşadıklarını ve en derinlerimizden demlenerek akıp gelmeli. Bir yanımıza veda ederken öbür yanımızla kucaklaşmamız, her kavuşmada biraz daha yalnızlaşırken, çoğalmamizondan. Bazenbizdüşerizyollarakendimizin peşine. Bazen biri koparırbizi kendimizdenkayboluruz.Aynlıklarneredebaşlar, nerede kavuşuryollar, bilinmez. Yeniden başlamaktır gitmek, her bitişte..." Nereye gidebiliriz. Bu şarkılarbize hangi başlangıçlan işaret ediyor, bilmiyoruz. Gün biraz daha devriliyor. Söyleşinin sürdüğü her dakikada yeryüzünün yangını büyümeyi sürdürüyor her şeye rağmen. Biz hayat hakkındasöyleşmeyi sürdürüyoruz. Kasetçalar dönmcy i sürdürüyor, Gülbahar kendi şark ı sına eşlik ediyor, kaset için verdiği kavgayı hatırladıkça sisiphos kadar yorgıtn, onun gibi kararlı, hattaöfkeli. "Hoşçakal/ gidiyorum doğduğum topraklardan/bilmiyorumneredeyim hayatın sulannda/ Ah... y urtsuz ömrüm neredeyim/ kendini bulamıyor muhacir elim/ vuruluyor kentlerim/aşklarımıölümleretaşıyorbedenim." Birden susuyor, bu kez gülümsemesi yok yüzünde. "Gitmek her zaman beni çekiyor. Giden ben ya da başkası olsun farketmiyor. Gidenin terkettiği ya da varmay ı düşlediği yer, neresi olursa olsun, o hep yitcnin hüznünü ve yeniden doğanın heyecanını birliktc taşır. Kopuşlarla bir yerlerimizölürken, yeni kavuijmaların düşleriyle canlanır, yeniden hayata akanz. Hiç bitmeyen bu devinimdir, gözlerimizdeki acıyla gülümseyiijimiz. Sanki çok sevdiklerimizin yaşadığı bir kente gider gibidir trenlerimiz. tçimizden
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear