27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

23 AÖUSTOS 1998. SAYI 64« ikisini de çok beğenmiştim. Ikisini dealkışladım. Herkes bana bu kadın geri zekâlı diye bakıyorçıküjta. Ikisincdc güzel konuştunuz diyorum. Aynhğınfarkindadeğilim. Mehmet Ali Ay bar'la ilgili neler anlatabilirsiniz? M. Ali güç bir insandı. Sosyalizm uğrunaçokparlakolacak olan kariyerini de teptı. Üniversiteden aynidı. Herşeyigözeaidı.BirbakımaBehice'den daha dogru yoldayd Çünkü Sovyctlcr'e bel bağlamamıştı. AzizINesin... Aziz Nesin bir jekerdi, ycdi yaşında tombul bir oğlandı. Ben onu hcp öylc görürdüm. O kıvırcıksaçlar, fıldır fıldır gözler. Görünce kendimi tutamaz, yanaklarından makas alırdım. Saçını karıştırırdım falan. O büyük zckânın böyle çocuksusevimli bıryanıvardı. Hepimizindüşünüpsöyleyemediğini osöylcrdi. Vakfı öteki vakıflargibı sponsorlar Mînıı l'rgan, Ya$ar Kemal'le Paris'te... bularak, ticaret yuparak kurınadı.O lOOküsurkitabından kazandığı parayla kuıdu. Aynı yaştaydık. Aziz Ncsin bcnim içinörnekbirinsanclı Biredebiyatçı olarak millctin gönlündc yer clti. Halk. sadcce onıın mizahkitaplarınıokuyor. Bir şıırsel otobıyografisi var: 'Böyle Gelmiij Möyle Gitmez.' Sonra avangart tiyatro oyunları yazdı. Çok değişik, hiçbirkomikyanıolmayankitaplarkalemealdı: 'Surname.' Gerçekten çok büyük bir tas. Soldıuı \ağa, Mücap Ofluoğlu, Urgan, S. Ahşık ve C. Irgat. lamaustasıydı. de kaval çalıyor. Sanki umut vermek, sen yaşamaya, unıutlu olmaya devam et demek için Bugünün genç edebiyatçıları içinde çalıyor. Küçük mutluluklardediğim bunlar. parlak gördügüııü/. değer verdikleriniz Duvarınızda Lcniıı resmi asılı... varmı? Sovyet Rusya'da benim istediğimkomüTabii. Oğuz Atay veOrhanPamuk.Oguz nizm kurulamadı. Ama tabii bu Lenin'in kaAtay'ın Tutunamayanlar'ı vc öykülcrı dc bahati değil, yaşasaydı belki bambaşka olurbaşyapıt sayılacak türden. du. Lenin'ebüyükbirhayranlığımvar. StaOrhan Pamuk'u nasıl değerlendiriyorlingelmescydi belki baijkadurumlarolacaksunuz? tı. Sonukötü oldu ama Rusihtilali çok güzcl Çok şey bekliyorum. Çünkü o 'Kara Kibaşladı. Maoda büyük biradam. üradada tap'ı yazdı. Öteki kitaplan da güzcl. Daha aşırılıklar oldu, kızıl muhafızlar falan çok çok genç. Çok umutluyum. Türk edcbiyaaşınlıklaryaptılar. Onuntemelindedeiyi bir tındayepyenibirşeyyaptı,Tutunamayanlar şey vardır da, tatbikat bozdu. veKaraKitap. Partili birsosyalistsiniz. ÖDP'nin,SosYaşamınııı gözden gcçirdiğinizdc, kenyalist Birlik PartisPnin kurucususunuz. di kendinize bir muhasebe yaptığınızda ÖDP için ııc düşünüyorsunuz? neler hissediyorsunu/? ÖDP'den umutlu olmasına umutluyum, Benim büyük felaketlerim oldu. Anne bir kurııcu üyesiyim yoksa partili olmazdım. kardcşimin,Halirinakılhastalığı. Çünkü o Benim tezim, sosyalizmin üstünde daha çok benim oğlumdu bir bakıma. Ondanycıliya^ durulması. Gerçi Genel Başkadahabüyüktüm. OğlumunölünımızUfukUrasduruyor. Ötemü. Mutsuz cvlilik yaşamım. ki partilileı bilmiyorlar mı ki, Ba^ka birtakım feldkotlerim olsosyalizm; fcmimizmi de, çevdu. Ama meslcğiıiKİc çok mutreciliği dc, ınsan haklarını da lııydum, yani scvdigım işi yapıkapsar... yordum. Çünkü çok a/ insan sevdiği işten para ka/anabiliCumhuriyetokurlarınane yor. Beni ayakta tutan asıl söyleııiL'k istersiniz? Sizin inanç, sosyali/m inarıcı. Bence çoksıkıbir ( ıımhuriyt'tokubu telaketlere onun ıçin göğüs ru olduğıınıı/u hiliyoruz. gerebildim. Bu toplıımda büCumhuriyetokumaya devam yük tnutluluklaryok. Böylebir ctsinler, herjjeydenönemlisio. toplumda bcn mulluyum deVe cllerınden gelen desteği vermek için kiiçük mııtluluklardan sinler Cumhuriyet'e. Çünkü tat almak gerekiyor. Mesela tek namuslu gazete, benim etik geceçok üzüntülüyken.Gökokavramlarıma, hayat görüşüme va'da bir köyde uyuyamıyoruygun tek gazete. Onun için bu dum. Bunaldım. Bırkaval sesı gazete yaşatılmalı. Ve nasıl yaduydum. Burada kaval çalan şatılacak, tabii ki okuyucuları biri olamazdiyorum. Inşaatlarsayesinde. Peşinde sermaye daçalışan bir işçi sabahın üçün Mînal/rgan.Yıl:1929 yokki...^ BAŞKENT GUNLERİ Dünyaya selam MÜŞERREF HEKİMOĞLU S evda Şener'i çok sever, dostluğundan mutluluk duyanm. Sadeliğin güzelliğini kanıtlayan özel bir insan. Saatler çabuk geçer buluştuğumuz zaman. ören'den döndü Karadeniz'e gitti. Şadan Karadeniz ile birlikte. Kimbilir kaç çevirisi var ama Şadan'ı "Gülün Adı" çevirisiyle tanıyor çok kışı. Umberto Eco'yu ülkemize o tanıttı gerçekten. Çeviri çalışmaları sürüyor, son kez Pirandello'dan "Biri Hiçbiri Binlercesi" diye bir kıtabı var. Ben önce bir çevirmenim, Şadan Karadeniz'in güncesini okuyacağım, adı "Uçan Sözcüklerin Ardında". ören'deki balkonda okuyabilmeyi umut ediyorum. Karşıda mavi deniz, yanda bilge dostum Ida, uçan sözcükler ardında bir gezı düşlüyorum. Sevda Şener de çok beğeniyor. Karadeniz yolculuğuna katılamadığım için üzgünüm, belki gelecek yıl, Beşikdüzü'ne giden uzun göle de uzanırız. Bu aralık gidilemıyor. Yollar çok bozuk dedi VVashington Kale'deki dostlar. Şadan Karadeniz'in eskı bir evi var Beşıkdüzü'nde, baba ocağı, çevresel çizgileri koruyan bir ev. Raif Karadeniz'in kızı da arada bir gıdiyor, çocukluk dönemine dönüyor o evde. Dağlara tırmanıyor, fındık bahçelerinde dolaşıyor, doğasını yaşamanın sevıncını duyuyor. Yolculuktan öncekı akşam VVashington Kale'de yemek yedık. Gökte ay, aşağıda başkentin ışıkları, ne güzel söyleşıler yaptık. Elbet anımsayanlar var, Beşıkdüzü'nde bir Köy Enstitüsü var vaktıyle. Masalını Hurrem Arman'dan dinledım. Hamsının masalı, Köy Enstitülerinin gerçeğini yansıtan bir olay yaşanıyor Karadeniz'de. Balığın tadını bilmeyen köyler fosfora bulanıyor. Ağlar balıkla doluyor hamsi zamanı. Ankara'ya rapor veriliyor her gün. Dün beş ağ dolusu balık avladık, bugün on ağ. Ankara yeterli bulmuyor hıç. O zaman soğuk hava depoları yok, ama iş ıçınde eğitimle balıkları toprağa gömerek saklamaya, tuzlamaya yönelıyor Karadenizliler. Dahası kamyonlarla başka enstıtülere yollanıyor hamsiler. Orta Anadolu, Güneydoğu çocukları da fosforlanıyor. Dursun Akçam da bu olayı anımsar sanırım. Sevdiğim, saygı duyduğum bir dost, Köy Enstitü kökenli değerli bir yazar. Ama "Tantana" başlıklı yazısına üzüldüğümü belirtmek zorundayım. Bılkent Müzık Fakültesi'nin düzenlediği Anadolu Festıvali'nın ekrana yansıyabilen kadarı da sevindirici bir olay. Gürer Aykal seslendi Şımak'tan, orkestra eşliğınde halk dansları yapıyor, şarkılar söylüyor Şırnak çocukları. Içlerınden biri ya da birkaçı müzik öğrenimi yapmak olanagına kavuşursa yeteneği gelişir, müzik dalında güzel çiçekler açabilir. CSO'da, Basso'da da Anadolu çocukları var değil mi? Üniversite döneminde Hasanoğlan'da bir Bethoven konseri dinlediğimi anımsıyorum. Belki de yaşlanıyorum, Oursun Akçam'ın tepkisine saygı duysam da güzel çabaları görmezlikten gelmeyi içime sindiremiyorum. Kale'den dönünce ekranda mımar dostum Ragıp Buluç çıktı karşıma. O da VVashington lokantasından söz ediyor. Kalenin, Anadolu Uygarlıkları Müzesi'nin başkent Ankara'da çok sevdiği bir köşe olduğunu anlatıyor. Ekranda bir mimar, her gün kanaldan kanala gezen, durmadan aynı şarkıyı söyleyen, hiçbir yankı yapamayan sözcülerden başka bir kişiyi dinlemek güzel bir olay doğrusu. CTV'yi kutluyoaım, bir başkent gecesinin gündemi güzel boyutlandı o söyleşıyle. Sorular, yanıtlarla başkentten söz ederken ulke sorunları da geliyor gündeme. Genelde güzel sözler, övgülerle selamlanıyor Ragıp Buluç. uzelde bir mimarın dünyasına açılıyor yollar. Lizbon'daki Türk fuarından hayran sözediyor görenler. O da acıyla gülümsüyor, çünkü Lizbon projesinin hayli sancılı öyküsü var. Ancak sonuç ortada, fuarın en güzel köşesi Türk pavyonu. Çağdaş bir mimanmızla selam dünyaya. Çirkinliklere karşın güzellikler üretenlerin varlığını kanıtlıyor. Ragıp Buluç da onlardan biri. Kimi zaman an kovanına (bu onun deyimi) sokuyor elini, kımi ığnesini batınyor, kimi vızıldıyor ama arılara karşı umudunu yitirmıyor. Bir mimar umutsuz olamaz değil mi? Geçmişi geleceğe taşıyor, gelecek kuşaklann yaşamını biçimlendiriyor çizgilerıyle. Gızemı burada mimarhğın, doğayı, insanları, geçmışı, geleceğı, düşü, gerçeği birlikte kucaklıyor. Bu kucaklamada yer alanların desteğiyle soluklanıyor.^ mmmmz Lizbon 'da çok beğenilen ve güncesi güzel sö'zcüklerle purlayan Türk pavyonu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear