Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYETDERC kullanarakkendibeslenmetarzınıdeğiştirmezdi. Ölmeden önce yerde yatarken oğluna "Çabuk kitaplanmı toplayın, Hilmi Yavuz'un son kitabını da koymayı unutmay ın. Hastaneye gidiyoruz" diye seslenmesi onun ölümanınadekyaşamlakurduğuilişkiyideğiştirmediğinin en iyi göstergesidir. Tabutunun başında konuşma yapan Bülent Ecevit'i, onun gözünden izlemeye çalıştım. K.eşkeEcevit"Türk halkınınüstünmizah güc ünden" bahsedeceği ne vey a "Al i Ulvi güldürürken düşündürürdü" gibi klasik latlaredeceğine, kendisiyle ilgili çizdiği karikatürlerinden bahsedebilme cesaretini gösterebilseydi. Demirel' in onu bir parti kongresine çağırıp, "Sizi çağırdım çünkü bizim zamanımızda eserleri yüzünden kimse hapse atılmadı oysa şimdi öyle mi ya?" demesine Ali Ulvi'nin"Sizin zamanınızda sizin açtırdığınız nıahkemelerde az mı yargılandım" deyip gülüp geçmesi aklıma geldi. Güldüm. Onun da güldüğünü hissettim. .v , . BehiçAk denbire, tehlikeli bir göçiik oluşturdu sant çizgidünyasındabiroyuk.. Kişiliği vedostluğubenim içindebirc çüydü. Bu dostluga adım adım yaklaşmış > haketmıştım. Önce uzaktan, çook uzakla dan, çizgısini görmüs,, sonra adını çıkarmı daha sonra tadına varmış, dcrkcn onun ke disini yine uzaktan görmüij, uzaktan tanımı neden sonra tanışmışve adım adım yakınla mıştım,yakmlaşınıştık. Yıllaryılıaynı gaz tede benzer ya da farklı düşüncelerimizi ke dimizccçizgilemiştik. Arasırabirarayagt diğimizde, bazen O beni överdi, bazen bı O'nun çızdığine ımrcnirdim. Bazen de, ol cak şey değil, aynı gün aynı s,ey i, birbirimi den habersiz çizerdık ve yıne aynı gün iki birlikte gazetede yayımlanırdı. Bu durun ikimiz de şaijar, ş,as,kınlığımızı heyecan paylaşırdık. Amabenbunlaıdan.O'nunla; başı gıtmcnin gizli bir tadını bulur çıkarı dım. Öte yandan bir araya her geliş.imızde do dolutartışırdık. Her an fokurdayan birbeyi den taşan bilgi köpükleri insanı hararetli t tartısmanın içine atardı. Tarih, siyaset, di bılimsel bulgular, felsefe, sanat ve toplur culuk gibi yaygın bir konu çeşitliliği için» bağlantılararayarak yaijamı anlamlandırm ya çalışır ve hercümlenin ardından, şaijirtı birbellekle.birkaçkıtaptansüzülmüşalın lara referanslar verir, tartıştıgı düşünce zenginleştirirdi.Çoğunlukladatartışman sonunda, nasıl olursa olur, konu, çapkınl anılarının o lezzetli tekrarına gelir takılın En aykın düşjiincelerle didişirken bile kar; sındakiniküçümsediğini,onaöfkelendiği hiç görmedim. Dolu dolu tartıştık O'nun vegüldük.Dostluğubenihepyüceltmiştiı Övündüğünü de hiç duymadım. Buı şimdi farkediyorum.Kendisi içinpekbirij' yapmazdı.Öndeydiamaöneçıkmazdı. A bilinirdi ama adını çoğalrmazdı. îmzası tar nırdı ama okunmazdı. Konuşmayı sever amasorulmadıkçapekanlarmazdı.Sankil' şisel sorunları hiç yoktu da, sadece hcp ye düşünceleri vardı. Çalışkandı ama adı sult ni tembele çıkmıştı, çünkü ne para, ne de ş, pcşinde koştuğu görülmüştü. Alçakgönül ve tokgözlü sıfatlarının yakışık alanıy< Ama işinde de her zaman iddialıydı. Okuyordu, ama çok okuyordu. Bildiği kadan ile geceleri uyumaz, sabahlardı. Buı herkesbilirdi aynca. Bilimsel konuları izlı ilgilenirdi.Mikrokozmozdanmakrokozm zayelpazelenenenginbirilgi alanı vardı. E limleilgilenmek,onun için, üzerindedurd ğu yery uvarlağını ve onun dördüncü boyı taki evrensel koordinatlarını sürekli yokl yarakyaşamakdemekti.lştahlaokudukla nı yine iştahlaaktarmayıscverdi, ama dinl meyide. Büy ük bir salonda, büyük bir abajurun • tında, çevresi kitaplarla dolu, rahat bir kc tuk; okumak için. Yine içi gazete, dergi, l tap,dosya,zart'veyıllarıntozuilebezenrr ıvırzıvırladoluptaşan küçük bir odaveüs aynı türden şeylerin istilasına ugrami!», a cak köşesinde üçgen bir çalışma alanı bıı kılmı:> bir masa; çizmek için. Iştc Ali L vi'nin yaşamını geçirdiği iki önemlı mekâ Toplumeu düşünccnin savunucusuyd Bu nedcnle gençlik yıllarında başına işl açılmıştı. Ama o bunları söze getirme/ pek. Gelişi yoksulluktandı. Bunu söylen Çizisiyoksulluğakarşısava.'jtı.Budagör lüyordu. Ve O bu çizgiyi hiç saptırmadı. Kaybı ağır geldi bana. Ama, Azr/ Ncs iki türlüölüm varderdi. Biı i bilinen norm ölüm. Diğeri onu hatırlayan son kişjnin öl müilegerçekleşecekolan. Ali Ulvi.düsüri' çizgisi ile hatırlarda kalacağını bilmcn mutluluğunutadarakya^adı Onuniçınncş lı vc hüzünlüydü, onun için şakaci ve ciddi di, onun için her dem delikanlıydı.^ TanOr E$i Alev Ersoy 'la bir Boğaz gezintisinde. Boş zamanlarını ciddiye almayı önemserdi. p+ Sanırımkullanmasınıdabilmiyordu. "Bir kcrcsinde Aınerika'da bir otomobil almaya karar verdik. Alev'le. Paramız da vardı. Ama araştırdık. lstediğimiz modeli bulamadık. Bızarayanakadarzaten paramız da bitti" gibi hikâyeler anlatırdı. Banaşaşkınlıkla"sen otomobil kullanabiüyorsun ha?" diye sorar. "Karikatür çizebilenbirinsannasıl otomobil kullanabilmeyi becerebilir?" der gibi hayretle yüzüme bakardı. Bilgisayarlaronunhayatınanekadar yabancıydı. K.alıtsaldilindörtfarklınükleotidin sıralanması sonucunasıl programlandığından uzun uzun bahsedebilir, buradan bilgisayar teknolojisine geçebilir ve bu konulardaki son yaklaşımları anlatabilirdi. Ama bir bilgisayann tuşuna basmak için bile en küçük merakı yoktu. Bu tavrı kişiliğinin en belirgin özelliğiyle örtüşürdü. Araştırdığı herşeyi biryere gelmek için veya bir yarar elde etmek için yapmazdı. Sadece merak ettiği ve sevdiği için araştınrdı. Yaptığı şeyler için de aynı şeyleri söylemek mümkün. Ne bir statü ne de bir kişisel yarar için çizmezdi. Çizmeyi ve fikirlerini bu yolla aktarmay ı sevcrdı. Sanırım birçokkonudaböyleydi. Beslenmeylevetıpla ilgili derin bilgiler edinir ama bu bilgileri erdem delikanlıydı Adı, arkadaşlar arasında, günlük konuşmalarda çokca geçerdi. Ya iki gün önce yemekte anlattığı bir anektod, ya bir konudaki ısran, ya bir nüktesi ya da önerdiği bir kitap, doğal olarak buna neden olurdu. Ama O'nu böyle ayrıntılı biçimde anmak, düşünmek gereği ilepekkarşılaşmazdım. Düşünmezdim. Düşünmezdim çünkü 0, vardı, demirbaştı. Oysa şimdi düşünüyorum, düşünmek istiyorum. Evet O vardı ve demirbaştı. Bazı konularda ona göre kerteriz ahnır, varlar, yoklar, kimi değerler biraz ona görc belirlenirdi. Kendiliğinden bir ölçü gibiydı O. Vc bu çok doğaldı, başka türlüsü pek akla gelmezdi. Şimdi.. Acısı biryana.. Yokluğu, bir