Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8ŞUBAT 1998. SAYI 620 rayabı len ve hcr /aman bir ezgiye koşulmuş olarak söy lcncn şiirler." 13 FERAYI "Ferayi'"nin öyküsü çok etkilemiş Sümer Ezgü'yü. Şöyle aktarıyor bu yaşanmış öyküyü: "Milas'ta, Menteşe Beyleri'nden Yakup'un llyas adında bir oğlu varmış. llyas av meraklısı. Ava çıktığı ılkyaz günü Göktepe dolaylarında dünya güzeli bir yörük kızına rastlıyor. llyas kızı görünce şaşırıp, kim olduğunu soruyor. Kız "Ferayi" deyince, ben de Menteşe Beyı Yakup'un oğlu llyas diyor. Ferayi llyas'ı obalarına davet edip, onu ağırlıyor. llyas, Ferayı'ye aşık olup duygularını açınca Ferayi, bunu aılesı ıle konuşması gerektiğinı söylüyor. llyas, da babasını gönderip, Ferayı'yı istetmış. Aılesı Ferayı'yı llyas'a verır. Düğün hazırlıklarına başlanması kararlaştırılır. Obadan aynlıriar. Ferayı'nin ağabeyi Mıstık onları görür ne olduğunu babasına sorar. Babası, Ferayi'yi llyas'ın ıstedığını söyler. Mıstık, Ferayi'nın nişandan önce llyas'la görüştüğünü öğrenir. Bu, geleneklere aykındır. Kardeşinin llyas'a verılmesıne karşı çıkar. Bunun üzerine Ferayi, llyas'a haber yollar. "Kanlı Kanyon'un ağzında benı beklesın". llyas'a kaçmak üzere yola çıkar. Ağabeyi Mıstık, onu izler Bugün Kanlı Kanyon denen bölgede, kardeşini bıçaklayarak öldürür, kendısıni de kanyonun derınliklerine artar.llyas, Kanlı Kanyon'a geldiğinde sevdiğinin, al kanlar ıçındeki Ölüsü ile karşılaşır. Bunun üzerine Halk Usta, bu acılı öyküyü türküleştirir, dünya durdukça çığnlsın; sevenlerın arasına kimse gırmesın dıye..." Ferayidir gızın adı, Ferayi de yandım aman, Esmer yarimde, amanda Ferayi Turkmen de gızı, gatartamış mayayı öf yar yandım aman Esmer yarim de amanda mayayı 4 •'• • •• YavuzTop Halk müziğı, insanın doğumundan ölüınüne kadar olan tüm yaşamı kendisinc malzemeulan bir müziktir diyor Yavuz Top. "Insan yaşamında bulunan nc varsa halk müzığindedebulabılirı/.Gurbetyaşanmış,gurbettürkülenyakılmi!). lsyanlartürkülcrleanlatılmış. Gelin alayı köprüden geçcrkcn köprü çökmüs., hepsi boğulmuş. Bu acının üzerinc ağıtlar yakı lmış. Her türkü yaşanarak yakılmış." Yavuz Top, sanatçinın görevinin sadece toplumu eğlendirmek olmadığını düşünüyor. Sanatçı toplumu doğru bi ldiği yerde kanalize etmelı dıyor. "Sanatçı, sanatın eğlendiriciliknıtelıginden yararlanaraktoplumun barış içinde yaşayabılmcsi, insan haklarının, demokrasinin oturabılmesı ıçin yararlı olmalıdır. Sanatçıyaburadabırgörevdüşer. Bu aşamada hata yapmamalıdır. Onun için de altyapısıdoluolmalı.ilerigörüşlüolmalıdır. Sanatçı bunuyapmayıp.sadece toplumueğlendirmey i amaç edinırse o zaman onun yaptığı sanat dcğildir. O kişilere de sanatçı demck gerçek sanatçı lara hakaret olur." Genelde mesaj vcren, insanları düşündüren türküleri tercıh ettiğini söylüyor Yavuz Top. Hasankaleli tbrahimHakkı'nınçoketkilendiği bir şiirinin hikâyesini anlatıyor. "Bir bölümü belki rivayet ama Özde anlatmaya çalıştığı ş.eybeniçoketkilemışti." "ŞakirveZahirismindeikı oğlu var. Oğullarından küçüğüiçkiiçer, sazçalardolaşırmış. Büyüğü ise her gün babasıyla medresede ibadet edermiş. Ağabeyi, Zahir'i sürekli horlarmış. Zahir bir gün meyhanede saz çalarken babası oradan geçiyormuş. Zahir' in sazı her vuruşta namesinde bir Allah Allah sesi çıkıyor. Babagidipsazı çalanın kim olduğunu soruyor. Kendi oğlu olduğunu öğrenincc oğlunun borcunu ödeyip çıkıyor. Zahir meyhaneciye borcunu ödemek ısteyince, babasının ödediğini öğreniyor. Korkarak eve geliyor. Eve geldiğinde babasını bulamıyor. Ağabeyini kırklara kanşsın diye kalenin burcuna çıkarmış. Otuz dokuz guvercin gelecek, o da kalenin burcundan atlay acak, kuş olup onlara katılacak. Ama oğlanın içinde bir inanç, itikat yok. K.uşlargeliyordolaşıyor,obirtürlüatlayamıyor, korkuyor. Küçük oğlan gelıyor 'Himmet et baba' dıyor. Babası 'Himmet erenlerden' diyor, oğlunun sırtına vuruyor. Çocuk atlıyor ve kırklara karışıyor. Orada babasıoğlunabırşiirokuyor. Aşıkolan aşk oduna cılışır Maşuk olan erenlere karışır Çıkar meyhaneden, gelirulaşır Hakka vasıl olan mestaneler var. Yavuz top, kültür aktarılmazsa ölmeye mahkumdur, yavaş yavaş biter" diyor. "Kültür çoğalarak aktarıl ıyor. Olduğu gibi aktarmak da mümkün değil. Türkülerderlenirken ealışmalar da uzman bir komisyon tarafından titizlikle yapılmalı. Kaynak kişıden alınıp notasını yaznıak derlemekten ziyade aktarıcılıktır." Güzel olan şey yaşar diyor Yavuz Top. "Türkü bir malzemcdir. Bir halk mirasıdır. Bunubiri alırpop müzığudığeri arabesk müziği yapar. Bir diğeri de halk müziği yapar. Sümer Ezgü: Türküleri herkes yorumluyubdu ama mutlaka doğrusu, nüzeli ayakta kalır. Arabcsk sanatçılan türkü okuyamaz, kullananıaz demek yanhş olur. Doğru söylüyor mu? Doğru okumakda neye göre. Ben de bundan 2030 sene öncekı dedelere göre farklı söylenm. Budabırbozulmadır. Bırakın herkes türkü söylesin, güzel olan yaşar. Uunun müziğe bir zararı olmaz. Orıj ınal ı var, o da öyle söylesin. Binlerceyıl milyonlarca türkü yakılmıştır. Ama bir AllıTurnam,YemenTürküsübitmiyor. Bunlarherçağda insanları biryerleregötürebilen türküler." Yaşar Kemal, halk şiirinin dilden dile gelirkendeğişmesi,dahadagüzellcşmesikurallardanbirisidir diyor. "Her çağda,herbölgede halk bu şiirleri kendi isteğine göre dcğiştirmiştır. Dilden dile gelirkendeğişmcyen çok az halk şıiri vardır, belki de yoktur. Şiiri öğrenenherkişiyadaherustaoşiirikendi isteğine, kendi çağına göre değiştinyor. Bir de büyükşairlerin,yakınşiirlerininbölgelerce değış tokuşu var. Karacaoğlan' ın bir şiin Orta Anadolu'da Pır Sultan 'a, Pir Sultan' ın bir şiiri Çukurova'da Karacaoğlan'a malcdiliyor. Halk kendi bölgesine uydurduğu, yakın bulduğu başka bölgenin biiyük bir şairinin şiriıni dc kendi bölgesinin büy ük şaınnc maledebilıyor." Sümer Ezgü Sümer Ezgü de bizzat gittiği yörelerin türkülerini daha içten okuduğunu söylüyor. Rge'dekiÜmmüAğıtlan,veHekimoğlu<r Yavuz lop: turku bir halk mirasıdır. Hiri aitrpop mıızıgı, liıgıri urabesk yapar.