Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10 AflUSTOS 1997. SAYI 594 Galibabanaaşık Ben de gördüm pek bcğcndim Zihnimkarmakarışık Amanbakın Bakın işte Dediğim bey budur işte Bakışından anlıyorum Inşallah öbür gel işte" nırsın" diyor. Belki ben onu tanırsam onun filmi de başlayacak yeniden. Çünkü O, Suzi gibi değil, "başında kocası var", yanında şantözkızı Nilgün, hattatorunlan... Suziyalnızhğıanlatıyor. Filıstin'egiden, izini kaybcttiği ailesini, yitirdiği kocasını ve Istanbul'u. Yalnızlığıtıkıştıkışdolduranbir kent burası, güçsüz düştünmü de iyice tek başınabırakan. "Hiç gitmek istedin mi?" diye soruyorum. "Hayırhayır" diyor. "tstanbul saklar beni bir tek. Başka yerde yapamam. Yalnızbirkadınımjstanbul'danbaşkasıbanndırmazbeni." tstanbul derken sarılıyorkendine, Istanbul'u kucaklıyor, yalnızlığı ve esas kadını oynadığı tek filmi olan hayatını. Gözlerinde nedenibilinmezbirparlaklıkvar,rolbekliyorolmanıngençliği. Sigarayıtutuşundahala Greta Garbo'luk. Genç oyunculara el sallıyoronlaryoldan geçerken. Insanın kulağına bir yerden "I know what it is to be young" şarkısı geliyor, "But you don't know, what is to be old." (Ben gençliği biliyorum da, sen yaşlı olmanın ne demek olduğunubilmiyorsun) Suzi evinin dammın çöktüğünü anlatıyor, emeklilikmeselelerini falan. Istanbul'adüşmüş Diyarbakırlı, Mardinli sinema mcraklısı çaycılar, seyyar satıcılartanıyor onu. "Suzi abla" diyorlar, "Içme bu kadar sigara." Aldırmıyor, öksürüyor. Suzi'nin Tarlabaşı'ndaki tek göz odasına vanyoruz. Albüm açılıyor, ünlüler, unutulmuş dansözler, şantözler, kuklalar... Geçen yılbaşı, alt kattaki figüran gençle yılbaşı kutlamiijlar, onun hatıra fotoğrafı. Yere gazeteler serilmiş,. Bir tepsi börek, ekmek arası köfte ve sininin yanına güzelceyerleştinlmiş iki muz... Ardından bir fotoğraf daha, Suzi kukla sahnesinin ucundan mahçup bakıyor, meraklı. Arkasını çeviriyoru/ fotoğrafın... Kurşunkalemle.efkârlı: "Sevdalarla geçti ömrüm, şimdi ihtiyar ol "Sevdlm, hom nasıl" "Varyeteyi bıraktım. Rahmetli kocamla birliktcdolaşıyorduk.Bütünokullara,küçük ve büyük olarak, hattamapushanelere vanncaya kadar gittik. Kendisi komikti. Antep Mapushanesi'nde, Urfa Mapushanesi'nde de oynadık. Sonra 2 sene Antep'te kaldık. lplik ve el kuklası oynatıyorduk. lplik müzikaldir. lil kuklasını dacldc tutarsın. Onlarla öyle epeyce bir zaman geçti. Öldüğü gün de hiçbirşeycigi yoktu." Gözleri doluyor, "Sevdım, hem nası 1 scvdim"dediğibeyefendibirdokunuştayitiriliyor. "Afedersin lavaboya kalktı. Koynumdan çıkınca ben de bir sıgara yakayım dedim. O da lavabodan gelince 'Canım benım çakaralmazyanmıyor.seninki nerede?' diyesorunca 'Al yavrum' dcdım. Eli, elime değdi... Sonradananlaşıldı ki kalpmiş. Hiçbirtane komşu işe gitmedi o gün. 'Cenazemiz var gelemiyoruz', boy una telcfon. Kocamın bir cenazesi oldu, o bizim kapıdan çıkıncaya kadar, hiç ağlamayan insan ki ben, bırağlamak tutturdum. Hâlâdaağlıyorum. Hâlâaklımdançıkmıyor. Banadiyorlarki, 'Niyeevlenmiyorsun?' Ne evleneceğim, ncsine evlcney im? 0nun gibi bulamam kı. Onun için evlilik bana haram artık. Ancak belki toprak, evlenirsem toprakla evlenirim. Çünkü orada bekliyorbenı. Almıyordahadabeni. Inşaallah alırsa onun yanına gömülmek isterim. Mezarını bile kaybettim. Mezarını yaptıramadım dıye üzerine başkasının ölüsünü koydular. Ama şımdi ben buradan yolluyorum, K.uran'ını,yasininiherşeysıniyolluyorum. Başkabirşeydiyemem.geçelimburaları." Stüdyoda fotoğraf çektirmiş, renkli, çok. Sol ele dikkatli bakın. /yte drum o duruşta. bettim. Sigaradan. Ondan sonra datiyatroyu bıraktım. Tiyatroda Ferhan Şensoy'laberaber 'tstanbul'u Satıyorum' oyununda bir kantomvardı. 'Geçcnlerdesinemada...' dıyerekten. Ferhan bey onu tornistan yaptı. Afedersin sıdıkkantosu yaptı,yaniçi$ kantos>u. Sözlerini değiştirdi. Makam yine aynı makam. Ben diyorum ki ilk evvela. 'Anktraksızoyunaitirazımvar. Müşterilerikipcrdetutacakmıçışini?' Kızlarda diyor,'Suzan hanım çok haklı. Büfe gazoz satmasın mı?' Ben de tuvalette oturuyorum ya, antraksız oyunolursabizlernekazanacağız? Değil mı ya?" Sıra ödüle gelince, gülüyor. "70 sene sonra ödül aldım. 'Hollyvvood K.açaklan'nda. Dahahiç kimseizlemediki. Bir ben izledım o da şeyde izledim, festivalde.Şulükssinemalarvarya,onlardanbirinde izledim. Biroğlum vardı bufilmde. Aklın dimağın durur, o kadarboylu ki kafamı kaldınp bakıyordum ona. Ali isminde bir arkadaş. Soyadını bilmiyorum tabii. ÇÖplükte başladıkofilme,çöplüktebitirdik.8günbenim rolüm vardı orada benım. 8 günde canımı cıkardılar. Malum biliyorsun soğuk sabahleyin, buz gibi. Bir de iki sefer suya attılar beni. Rol icabı. O sudan çıkıyordum dı dı dı...Hadielbisedeğiştiriyordum.Zatenaynı elbiseden iki tane var. Biri ıslandı çıkardım, ikineisi de ıslandı. Ne yaptık? Hiiç Otelegeldik. Orada aldığım soğuklar, aldığım paray ı doktorlara verdim diyeyim sana. Hani bu vazıyete.... Bir debaktım ödül kazandık." "Hepslnl sevdlkofllmlerlıT Beyefendı ölüncc, Küçük Sahne'debaşlıyor. Tuvalette. Ferhan Şensoy'la. Biryandan daArtizlerKahvesi'ndebeklenenroller. "Ferdi Tay fur'la' Bir His Var Içimde', ŞenerŞen'le'Arabesk'...Öyleii}te. Hepannelcr,yaşlıkadmlar,tuvalettekıkadınlar. Ama hcpsini sevdik o filmlerin." Amaasıl tiyatro. Ferhan Şensoy'un Küçük Sahne'deoynadığıoyunlardaonadaönemli birroldüşüyor: "Kukla, vodvil, tiyatro derken sesimi kay Tuvalet kaptsında, yırtık fotoğrafta. Onun hayatı, biryığın bitmemijj hesapluşma. Fotoğrafıngizl Şimdi beklcdiği roller değiijiyor. Bazen kliplere çağırıyorlarmış. Geçenlerdeçagırdıklarınaboyukısa gelmış. Rejısörözürdileyincc, "Niye özür diliyorsun yavrum. Sinema bu" demiş.. Ebru Gündeş'in "Fırtınalar" adlı dizisinde de bir kez oynamış,. "Gülesim geldi" diyor, "Merdivenlerden iniyorum 'Pısi pısi' diye bağırıyorum, gülmc7mi insan". "Gömlek kardeşi" Leman hanım geliyor ArtızlerKahvesi'ne.Türkfilmlcrınin "grand dame"ı. Hayat biterken bir cümle söylenir hani, herşeyi anlattr. O cümle bu fotoğraftn arkasında. "Yüzüme dikkatli bak, ta