Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
BAŞKENT GUNLERİ Basın tarihinin yüce tepesine Bilkent tepesinden selam MÜŞERREF HKKİMOf.LU mı zaman düşünürüm, doğum tarihimi değiştirsem daha mutlu olur muydum .u.aba? Göztepeli olmakla övünür, Yeşılbahar Sokağı'nda yürümekten hoşlanır mıydım? Gözetepeli olmak çok gerilerde bugün. Çamlar arasında kaybolan tahta köşkler yıkıldı, çiçekli bahçeler parsellendi, gökdelenler yükseldi, hanımeli, yasemin kokan kapılarda çöp bidonları duruyor. Çağdaş çizgilerle çagdışı görüntüler birbirine karışıyor. Papazın Bağındaki bir gökdelende ablam oturuyor. Balkondan denız de görünüyor ama betonla yırtılmış gibi paramparça! Rengı de mavi değil artık. Yok, doğum tarihimi değıştırmek istemiyorum! 1920lerde doğmak giizel bir olay. Fenerbahçe yollannda yürürken serseme dönüyorum gürültüden. Vaktıyle denize girerdik bu kıyılarda, güneş batarken ay yükselir, penıbe pırıltılar gümüşlenirdi. Balıkların şarkısını dınlerdik sesizlikte. Bugün balıklar da kaçıyor gürültüden. Ses kirlenmesi de tehhkeli boyutlara varıyor. Her gelişte daha çok özlüyorum Istanbul'u. Her gelışte biraz daha şaşırıyorum. Gökdelenler yükseliyor ama ınışler de çok çarpıcı, çağdaşhk mı tırmanıyor, çağdışılık mı karar veremiyorum. Istanbul'u koruyamamanın hesabını nasıl vereceğiz bilemıyorum. Elbet özlemı dindiren köşeler de var. Sevdiğim Istanbul'u koruyan evler, tadını yitirmeyen sotralar da var, Istanbul'un şıklığını, zarifliğini taşıyan kışıler oturuyor o sofralarda. Modanın son rüzgârlarını estirmiyor ama öz çızgilerinin şıklığını taşıyor. Türkçemız güzelleşıyor onlar konuşurken, Istanbul'un kültür birıkimiyle boyutianıyor söyleşıler. Örneğın Yeniköy'de bir ev, Nadir Bey'in doğum yıldonümünü kutluyoruz bir hazıran günü. Gemiler geçiyor önümüzden, anılar geçiyor söyleşımızden. Nadir Bey gülümsüyor çerçevenin içınden. lyı kı doğdun, şarkısı çınlıyor kulağımızda, Berin Nadi teşekkürle bakıyor ona, birlikte yaşadıkları mutlu yıllar için, birlikte tırmandıkları güzel tepeler için, uzun yıllara karşın solmayan güzellikler için. Yok, doğum tarihimi değiştıremem, Berın Nadi'yı dınlemenın mutluluğunu böylesıne derinden hissedemem o zaman. O uzun yolculukları yapamam zaman tünelınde. Cumhurıyet Gazetesı'nin tarihini onun açısından okuyamam! Cumhurıyet'ın annesıni bu içtenlikle kucaklayamam. Değerli yazarımız Erendiz Atasü "açık üniversite" dıye nıtelıyor gazetemızi. Benım ögrenciliğim de küçük bir kızken başlıyor saflarında. Gözümü açınca Cumhurıyet'ı görüyorum karşımda. Doğum tarihimi değiştirseydım, gazetenin satır aralarını okuyamazdım sanırım. Once Yunus Nadi, sonra Nadir Nadi başyazar ama, satır aralarında da Berın Nadi var. Yaşı yok, başı var, coşkusu, yüreğiyle, uzun soluğuyla itici gücü var. Yunus Nadi ödüllerinin 51. yılında "siz bir çınarsınız" diye selamladı birı. Güzel bir tanım ama ben karşı çıkıyorum, çınar soylu bir ağaç olsa da gölgesinde fidan yetişmez diye. Oysa genç fidanları sevgiyle, umutla kucaklar Berin Nadi. Güç günlerde onurla dikılir, açar kanadını. ödül törenınde sahneye giderken kimseye el vermeden dimdik çıktı merdivenleri. Nadir Bey'in koluna girdi belki de. Bejler içinde her zamanki gibi şık ve zarif. Teşekkürle, umutla selamladı kalabalığı. "Kazanç gazetesi değil, Atatürk devrimlerinl yaşatan gazete, Cumhuriyet yaşamalı", dıye seslendi. Aslında kadınlardan sözetmek istiyordu ama olmadı. Onun söylemediklerıni ödüllenen kadınlar söyledi bence. Ayla Kutlu da, Erendiz Atasü de güzel duyurdu kadınların sesini, Cumhuriyet'e bakışını. Bu yılki törenin bir özelliği var, kimi ödülleri ailenin genç kadınlan, Yunus Nadi'nin torunları verdi, Zeynep Uşaklıgil, Lale Tokuş ve Suzan Nadi. Leyla Uşaklıgil'i anımsayarak kucakladım kızını. Nadir Bey'e çok benzeyen bir kardeş. Güzel bir Parıs sefıresıyken tanıdım onu. Suzan'ın babası Doğan Nadi'yı de Bizim Yokuşa tırmanırken. Guzel anılarım var. Eşi MaryElizabeth ile birlikte London Tımes'ın ortaklarından Lord Astor Jr. ile yemek yemiştik bir akşam Divan Oteli'nde. Gazetenin (stanbul temsilcisı Mavridis'le birlikte. Menderes iktidarına dönük soruları yanıtlamıştık. Yıllar geçiyor, sorular değişmiyor!.. Lütfi Kırdar salonundaki törenin güzel bir ödülünü de Bilkent Dörtlusü verdi izleyenlere. Bahçedeki partıden önce bir müzik şölenı yaşadı konuklar. Başkenttekı bir müzik tepesinden basın tarihinin yüce tepesı Yunus Nadi'ye bir selam. Müge Büyukçelem, Verda Demirel, Bahar Kutay ve Sema Celilova'dan oluşuyor Bilkent Dörtlusü. Güzel çalıyor. Handel'in, Borodin'ın müziğıyle oluşan birlikteliğı kutlar gibi, mutlu, umutlu gülümsüyorlar. Çiçekler, alkışlar, Berin Nadi sevgiyle kucaklıyor dört guzellerı, ben de Ersin Onay'ı kutluyorum onları aşarak. Istanbul'a gelmedi ama kalbi bu dörtlüde çarpıyordu o akşam. Yunus Nadi ödüllerine müziksel bir katkıda bulunmaya büyük özen gösterdi. Evrensel müziğe, AtatürkUn tüm devrimlerı gibi müzik devrimine de sayfalannda yer veren bir gazeteye ilgiden, teşekkurden geri kalmadı. O güzel konserden sonra nerdeyse bir Cumhuriyet Şenliği yaşadık bahçede. Kırk yıllık dostlarıma rastladım ağaçların altında. Yok, doğum günümü değiştıremem, bu güzel dostluklar nasıl oluşurdu o zaman? Kimini kaç yıldır görmedım, hıç ayrılmamış gibi kucaklaşıyoruz. Yarım kalmış bir söyleşiyi bıraktığımız yerden surdürüyoruz. llhan Selçuk soruyor bir aralık, bu yaşta da aşk var mı, diye! Değerli operacımız Yekta Kara merakla yanıtımı beklıyor. Elbet her yaşta, deyınce kahkahayı basıyor. Ben de düşünüyorum, doğum tarihimi değıştirmek istiyorum galiba! aşktan sözederken. Tüm sevdiklerımi yenıden sevmek için belki de. Hepsine selam olsun. ^ Millu Jovovich, havuç saçlı, saçma sapan konu$an, sahipsiz "Leeloo". Garry Oldman, "Beşinci öğe"nin gösteriş<;i kötü adantı.. (1995) filminin 100 kişilik kadrosuna giysi ha7irlamakti... Moda dizaynları ne dcnli abartılıbircinsellikta^ıyorsa(koniler, korselcr, müthiij boyunduruk v'uğrışımları) film yapıtları birkatdahaöylcdir. ...'Beijinci Öğe'nin 900 l'igüranının bile giysilerini teker teker inceledi (iaullicr çekımdenöncc. BuradadaGreenavvay filmindc kurduğu düzeni yürüttü. Baş oyuncular için özel giysilcr çiziyor, diğer oyuncuları hazırgiyimkoleksiyonundangiydiriyordu." Gaulticr stili gözdcn kaçmıyor kuşkusuz bufilmde;konisutycnlcr, giysi üstünetakılan tel çcmberli etcklcr, crkcklcrin ınüthiij kadınsı giysilcri, Brucc NVıllis'in üzcnlc yırtılmiijakijamycnıeğigömlcği... Amacklcktizminin başka kanıtları da var, örncğin hicivle yenidcn yarattığı asker üniformaları (GaryOldmarTınNazilerianımsatanyiiksek yakası, parlak çizmelcrinin içine sokulmuş bol paçalı pantalonu)... Gaultier, bir yaratıcıolmakla birlikte klasikbirçıraklıkdevresindengee,mİ!},bugeleneğebatıpçıkmi!jtı.Buncdenle"Kika"filminc de esin kaynağı olan 1926 " Metropolis"inin, "2001: Uzay Yolculuğu" (1968) filmindcki Hardy Amıesgiysilerininişlevci yanının vc " Barbarella" (1967) da Paco Rabannc' ın eicili bicili süslerinin yankıları görülüyor. "Sinema, imgclcmimedoludizginko.'jma özgürlüğü vcriyor, moda dünyasında olanaksızdeneyimlcryapabilmernisağlıyor," dcmişti Gaultier. Bu "azatolma" duygusu, Milla Jovovich'in ultrarnodcrn, kışkırtıcı, sportif giysilerinde göze çarpıyor. Sentetik örümcckkadınbcdenikaf'cslcri,punkt!jörtü, uzun çizmeleriyle varolan Gaultier ile tümfantezileri arasındabirsentezsanki. Leeloo, AndrcaveMirrerf ın yarattığı (hırsızın karısı) sonuna dek birer görsel şölen vc öy kü ilekurakterarasındauyumsağlayan Armani yada Cerruti esintisi uysal giysilere hayran olanlara meydan okumak ya da otıları tcdirgin etmek yerine bir hazırcevap Gaultier'den. ^ Yıllar geçae de solmayan güzelliği ya$ıyorlar.