27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

CUMHURİYLI DERGÎ lar bunlardan sadece bir kaçı. Kıskanan insanlardabudavranışlarıngösterilmesindcn sonra oluşan negatif duygular da var Bu duygular dört ana grupta toplanıyor: Kıskançlığın yukarıda saydığımı/ yakıcılığı, kıskanç olunduğu ıçın kendını suçlama, kıskançlığın kıskanılanı ve ılişkıyi yaralayacağı korkusu ve sözel ya daeylemsel saldırganlık nedeniyle kcndıne güven ve kendini beğenme duygularının yok olması. Kıskançlık konusunda başka görüşler de var. Yazar Barbara Bronnen kıskançlığı lanımlarken, "Üzenne ahlak ılkclcrınden bir kılıfgeçirilmeyeçalışılan kendini yaralama vc kendine zarar verme içgüdiisü" diyor vc kıskançlığı saldııgan bir ruhsalhareketsızlık olarak niteliyor. Ancak kıskançlık çoğuınsanınkaçabileceğibirduygudeğil. Hattaasla kıskançolmadığını,kıskanmadığınısöyleyeninsanlannbıle... Birçokaraştırmagösteriyor ki, kıskanmayan ınsan yok...Kıskançlık tepkileri vermeycn, bu tepkileri törpüleyen, bastıran ınsanlar var. Bu ınsanlarda da çok farklı başka ruhsal dcpresyon ve deformasyonlaroluşuyor. Hemcinslerindcnnefret etmek, içinekapanmak, aşağılıkduygulany la kendini tüketmek, migren ve mıde rahatsızlıklan gibi psikoloj ik ve fiziksel rahatsızlıklar bunlardan bir kaçı. Kıskançlık olgusudünya çapındavetarihin derinlıklerinden bu yana incelenen bir fenomen. Macaristan, Irlanda, Meksika, Rusya, HollandaveAmerıka'dayapılangeniş çaplı bir araştırmada, insanların kıskançlık dürtülerinin ilişkilertchlikeye girdiğinde ya da başından beri gelecek açısından güvenmedikleri ilişkilerde devreye girdiği, bilimseloranlarlatespitedilmiş.Butürılışkılerdepatolojikboyutlarda kıskançlık gösteren insanların güven içinde oldukları ılışkılerde aynı tepkileri vermedikleri de görülmüş. Değişmeyen forıtı... Kıskançlık tüm duygular arasındaen küçümsencniveyanlıştanınmışolanı.Modern çağda, ilkel bir duygu olduğu gerekçesiyle içinde yaşanılan çevreden dc büyük tepki aldığı için en çok saklanmak ısteneni, en çok kınananı, en çok reddedileni. Ancak insan milyonlarcayıldırnasılaşkı,cinselliği,açlığı, tokluğu yaşıyorsa, kıskançlığı da aynı değişmcmiş formuyla yaşıyor. Bu ncdenle de kıskançlığı ilkel olarak nitelemek büyük haksızlık. Sigmund Freud'un kıskançlık üzerine| söyledikleri bir kez daha gözdengeçirilirse, farklı bir kanı edinmek mümkiin. Hreud'a göre kıskançlık üzüntü gibi etkilerkarşıtıve normlar ıçındc clc alınabilir tcpkısel bir tutum. Kıskançlık üzerineanalitikanlamda bir yargıdabulunmayanFreud,kıskançlığıngörülmemesi durumu üzerinde daha fazla duruyor ve " Karakterindc kıskançlık yapı taşı bulunmayan insan, güçlu bir degiijime yenik düşmüş ve kıskançlığını bilınçaltıııa itmiş insandır ancak bu duygu onun bilınçaltında mutlaka onu deformasyona uğratacak kadar etkin bir şiddetle yaşamaya devam ediyordur" diyor. Freud'un budüşüncesine katılmamaknejredeyse clde olmasa da, kıskançlığa daha olumlu bir ımaj yüklcyebilmck elbette çok zor. Kıskanılanlannuğradığı/ararlar bir yana kıskananlar bile kendiiçlerindepatlayan bufırtınayıdindirebilmekhattayokedebilnıek için kendileriy le sonsuz bir savaş veriyorlar. Çoğu insan ise, kıskananlann bir tür suçlu oldukianna, bu duyguyu isterlerse yok edebileceklerıne vc kıskanmamanın o insanların ellerinde olduğuna inanıyor. Patolojik boyutlarda bir kıskançlık için elbette tedavi olanağı bulunuyor. Psikoterapist VVolfgang Jordan, normal kıskançlıktan kesin sınırlarlaayrılmış patolojik tepkilerinterapiyoluy Kıskanmayan yok. *• 1. sayfanın devamı şekilde saniyelcr içinde yaşanıyor. Bu duygulann her bırinin tek başına bile ne kadar zortas,ındığıdüşünülürse,kıskananinsanın o anki ruh halinin gerçek bir işkenceden farksız olduğu anlaşılabiliyor. Ve kıskançlık bu bağlamda sadece yakıcı değil aynı zamanda da çok tehlikcli bir duyguya dönüşüyor. Normalde iyimser, sakin vc banşçıl insanlan birden katı ve kindar insanlarahattasuçlularadönüştürebiliyor. Suç istatistikleri incelendiğinde erkeklerin kıskançlık yüzünden suç işlemeye daha eğilimli oldukları görülüyor. Kriminal istatistikleregöre Almanya'da 1993yılında 114 erkck ve 22 kadın aşk cinayeti ışlemiş. 45 bin 81 erkek ve 5459 kadın da aşk yüzünden yaralama, hakaret v.s gibi nedenlerle yargı önüneçıkmış. Bunoktadaaşk cinayeti kavramı aslında kıskançlık cinayeti anlamında kullanılıyor. Ülkemizde ise bu rakamların çok daha yüksek olduğunu, her gün gazete ve tclevizyon I arda d ııy duğumuz aşk cinayetlenne bakarakanlamamızolası. Hakaret, dayak.yaralamagibi 'küçük' vukuatlarınbirçoğunun da geleneksel bir tutum olarak dört duvarın arasındakaldığınıdüşünürsek.şıddeteylemlerine dönüşen kıskançlık duygusunun nc kadar ciddi boyutlardayaşandığım görebilirız. Evliçiftlerarasındaki kıskançlık nedenli cinayetleri ınceleyen istatistiklere göre (Avrupa'mn bir çok ülkesıni ve Amerika'yı kapsıyor)öldürenlerin yüzde 9Q'ı erkek. Vc bu yüzde 90'ın neredeyse tamamı öldürme gerekçelen olarak son derece çelişkili bir sebep ileri sürerek, eşlerini kaybetmemek adına öldürdüklerinı ıfade ediyorlar. Her zaman norm dışı boyutlarda olmasa da, kıskanan erkek ve kadınların tepkileri olağan dışı. Eşini takip etmek, en ufak bir açığını yakalamak için gcce gündüz ondan başkahiçbirşeyle ilgilenmemek, başkalannı onun peşine takmak gibi hem kcndini hem deeşıveilişkiyiköktenzedeleyendavranış
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear