27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

18 MAYIS 1<W7. SAYI 582 tenerek yapılmış bir şcy.. Ama felscfi bir film yapmak istemedim.." Sanatın kcndi içındc gizliden gizliye bir felsefe yattığına inanıyor: "Elbetamasırf felscfcyedayalıbir film yapmayı düşünmedim. O bağlamda diişünürsekevetzamanınolmadığı.zamansızlığı ele aldık bu filmde. Alışagelmiş zaman kavramını biraz kırarakyenı bir anlayışgctirmek istediğimi söyleyebilirim. Sezginin, aşkın,tutkununalışagclmiş zaman kavramının çok dışında bir boyutta sürdüğü düşüncesini vurgulamayaçalıştık Macit'lcbirlikte..." Yaşanılan anılarvn ne ölçüdc bize gcçtiği çok önemli dcğil mi? Sanki buna çok önem veriyormuşsunuzgibi geldi bana. Hayata genel olarak bakışınızın bu f ilmle koşut olarak aynı olan yönleri var mı? "Belki deyaşanmayan anlar önemli... Belki de yaşanılmayjn, ulaşılmayan anlar, yaşa•nılanlardandahadeğerli bir insan ıçin..."Ncden? "Yani o da bir yaşam biçimi. O da bir yaşam mutluluğu getiriyor. Yaşam dahil bir şey çünkü. Yaşanıhyorolmaması,yaşamdan soyutlanıyoranlaminagelmıyorbcnce.Tam tcrsine kendi içinizde belki onu yaşıyorsunuz ama gerçekte bu bire bir yaşanan bir olay olmayabilir. Sinema da biraz bu zaten. Romanda. Benicnçoksıkan,bircbiranlatılan romanlar, öyküler, filmlcrdir. Bunları son derece sıkıcı bulurum. Çünkühayalgücü, insanın, biraz öncesöylediğimoyaşanılmayan anılarınıortayaçıkarmayayarayançokyücc, çoksınırsızbirimkânısunarsize..." Galıbagcrçeklerde biraz uyaşanılmayan amaarzuedilenyaşantılardamısaklı? "Evet, tamamiyle orada aramak gerekir gerçekleri... Vcogerçek;bızımkimliğimizdir. Filmle koşut olarak yaşadığım duygulara gelince; filmde anlatmaya çal ıştığım duygulara sahip olduğumu söyleyebilirim. Bu düşüncelcrı de zaman zaman paylaştığım söylenebilir. Amaneticedebirkurmacadünyayaratılıyorvede kendi mantığı içinde kendi dramaturjisi ortaya çıkıyor. O bakımdan bire bir bu benim diişüncemdir dcmem yanlışolur. Sinema bir terapi yöntemi midirbırtakım smemaeılar ıçin, onu da çok iyi bilmiyorum. Sinema yapmıyor olsaydım, başka bir şekilde kendimi ifade ediyor olsaydım, nasıl bir insan olurdum onu size anlatamam. Çünkübcndebilmiyorum. Sinema yapmaktançok mutluolduğumusöyleyebilirim. llıkâyclerımı sinema yoluylaanlatmayı çok seviyorum ve kimi zaman belki çokcainanmadığım düşünceleri de yaptığım işlerdc yansıtabiliyorum. Bu da sanırım, sanatın bir küçükhile.si,küçüktuzağı..." Peki, zaman boyuluna nasıl bakıyorsunuz hayatınızda? "Pekkafamıtakmamayaçalışıyorum." Kafanızı takmadığınız ıçin bu film çıktı ortayagaliba... (Çok gülüyor bu yorumuma) "Olabilir! Bu konuda bir şey diyemeyeceğim. Ama mutlaka yaşadığımız hayatın o bize dayatılan rasyoncl, mantıklı yanının, alışagelmiş yanınındışında bir zaman kavramımevcuttur. Ona inanıyorum ama o zaman kavramını tarif etdesenizedemem. Ama bır insan yaşamı, onun yaşadıkları bence tarihlerle, dakikalarla, saatlerle ölçülemez. Günü, haftası yoktur. Çok farklı bir şcydir yani..." Zamansızlığınegemenolduğuyaşanılan bu duygularda bir de sezgı söz konusu. Bir şeyi öneeden görme, bilebilme.. "Evet bu diişünce de getirilmeye çalışıldı filmde..Bird6jâvuedüşünccsi.. Yani öneeden görülmüşdiyebilirizbudüşünceye..." Buolguyuyaşamınızın içinde nasılaçıklıyorsunuz? "Bunun açıklamasına çok girmekistemiyorum açıkça ama insan beyninin karmaşıklığı birçok şeyi niçin, ne zaman hatırladığımızıaçıklamıyor. Yada çok basit bir şeyi niçin,oanhatırladığımızıaçıklayamıyor.Kal dıki, insan yaşamıylailgilı bazıçağrışımların neden, niçın olduğunu, benee zihinsel bir çalışma sonueundan çok, biraz sczgisel ve içgüdüsel bir yaklaşımla açmak mümkün. Amabunundaçokaçıksöyleyeyimbiraçıklamasıyok. Yinebelirsiz..." Filmde ölüm teması da belirley iei bir rol oynuyor. Saatin durduğu an meselesi... Esra'nınkızınınölümüylezamanındurması... Ölüm sanki bir odak noktası.. Belki en gerçek olan noktadegil mi? "Tabii ki ölüm gerçek. Ama her şey bıtiyor mu, bitmiyor mu onu bilemiyoruz. Yani bir insanın yaşamı boy unca yaptıkları, cismen kendi yokolduktan sonra bir şekilde sürüyorsa, bence o ölüm bizimanladığımızanlamda birölümdeğil.." Peki sezgileriniz bu konuda ne diyor? "Ölüm sonrası hayata inanıyormusunuzdiyesoracakolursanızöyleşeylereinanmıyorum. Amabircnerjinintümüyleyokolacağınadainanmıyorum.Nereleregiderbuencrji,neşekilalıronudabilmiyorum..." Aşkınöliimsüzlüğüdevurgulanıyor filmde. Yaşanan duyguların asla kaybolmayacağı, sürüp gideceği asıl olan dııygıılarımız değil mi, oenerji belki de hayatı devam ettiren? .... "Evet, hayat bir tekrarnetıcedc..."Hayat birtekrarneticededediğinde.fılmidüşünüyorum, filmdeki adresi: Tekerrür Caddesi No: 27... Saat tamireisinin kaldığı otelin adresi bu kez sesli bir düşünceye dönüşüyor. "Evet"diyor,"TckerrürCaddesiNo:27..." Filmin hadın oyuncusu Şahika Tekand. taşımazmı içinde? "1 layır öy le bir kaygıyı hiç taşımıyorum. ü film yapanın elinden çıktıktan sonra kendi kaderini kcndi belirler. Bu da seyircinin film üzerinde yapacağı yorumlarla kendini oluşturur. Yanikaçkişiizlediysefilmi,osayıda farklı yorumlargelişebilir. Yani filmi yapanın düşündüğühedeflerle, seyircinin algıladığı i7İenimlerbırbirineuyumsağlamayabilir. Ama seyircıden katılım istediğim doğrudur. Çünkü ben hikâyemi anlatırken ınsanlar katılsınlar, üstünde düşünsünlcr istiyorum. Ve bunu yaparken de yoruma açık olmasına özen gösteriyorum. Bu bana tat veriyor. Çünkü bu bir katılımdır. Aksi halde bir filme gidersiniz, seyredersıniz, çıkarsınız. Çıktığınızandakafanızdansilinenbirfilmse, bu bana göre olmaması gereken bir sinemadır. Sınemayı, sanatı bu şekilde tarif etmem mümkün değıl. Mutlaka insanların duygularında bırtakım titrcşimleri yaratabilmcli,düşüncelcrindefarklılıklargetirebilmelı. Insanlar gördüklerinin.okuduklarının, iiınledıklcrınin biraz muhasebesini yapabilmeliler. Ve kendi yaşamlarınadairdebirşey bulabilmeliler. Bu çok önemli... Yönetme nin fikrinckalılırluı veyakatılmazlaramao 7ihınscl faaliyetönplandaolmalı." Kavur'unsinemaylahaşırneşiı olması liseyıllannadayanıyor. Robcrt Kolejdeokurken karannı veriyor. Aslında bu karardaha çocuklukyıllarında kendini gösteriyorönce cdcbiyata,kitaplarayönelenilgisidaha sonra hikâyelerın görselkarelcrle dahacazip göründüğünü ona kanıtlayan sinema tutkusuna yolalıyor...Beyazperdenıntılsımlıdünyası, öykülcriKavur'uöyleçekiyorki,zamanının büyük bir kısmını sinema izlemeyeayırıyor. "Inanılmaz sıklıkta film izliyordum" diye anlatıyoroyıllarını.Paris'te sinema okumaya karar verdiğini söylediğinde aile bu karannı olumlu karşılıyor.. Ve 4 yıl ConscrvatoırelndcpcndentduCinemaFrançais'de sinema okuyor. Aynı zamanda,Paris'tesosyoloji ve gazetecilıği bitiriyor. Cincrna Français'ten mezun olduktan sonra Sinema Tarihi bölümündemasleryapmayabaşlıyor. "Sinema Tarihiokumamm, yapmak istediğim sinema üzerinde çok fazla yararını görmediğimden doktoramı yarıda kcstim" diyor. 1971 'de Türkiye'ye döndüğünde, uç y ıl reklam filmleri vebazı belgesel filmler üzerinde çalışıyor. Sinemaya başlayışı... llk filmi Yatık Emine ile 1974'teTürk Sineması Ömer Kavur'latanışıyor. Daha sonra ikiüç yıl araylaçektiği filmler Yusuf ile Kenan, Ah Güzel Istanbul, Kırık Bir Aşk Hıkâyesi, Körebe, Amansız Yol, Anayurt Oteli, Gece Yolculuğu, Gizli Yüz hiç ödülsiiz bırakmı yor Ömer Kav ur' u.. Bir düşünceyi, kurguyu 1.52 dakikada anlatmayı bilmenin, bunun üzerinde geçmişteçalışmasınınbugünküyeregelmesindebirpayıoldumu? "Rcklamişininbenieğitenyanımercekleri, kurguyu tanımam açısından faydalı olmuştur. Sizinde biraz öncedediğiniz gibi benimhızhbirüslubumyok.Reklamtamtersine çok kesmeli, çok planlı, çok ritmik bir üslupgerektiriyorgcnellikle.Obakımdanreklam üslubunu edinmiş dcğilim. Arzu da etmcdim. Ben bir filmde, hikâyenin kcndi doğal ritmini savunurum daima. Çünkü her hikâyenin kcndinc aıt bir ritmi vardıı. O"*" Aşktarffslzdlr... Peki aşkı nasıl tarif edersiniz bana? "Aşktarıfsizbirşey. Aşksadeceyaşanılır. Bazen karşı tarafın habcri olmaz. Her türlüsüyaşanabilir..." Kavur'unfilmlerindetempoyavaştır. Gizliden gizliye "Bak bunun üzerinde düşün" der gibidir. lçsel dünyanın o karmaşık, gızemli sesi gezinır karelerinde. Yan öykülerle zenginleştirilmış agır vurgulamaların belirsizliğindegerçeğeyaklaşmayı dener. Sıradanbirseyirci istemez. Katıl der, scnde hikâyenlc ortak noktayı bul ve tekrar yarat der sanki... Öyle mıdir gerçektcn? Yaratıcı bir düşünce isterken, scyircinin geçirmek istediği düşünceleri aynen algılayacağı kaygısını ömer Kavur: " Çok hızU, tempolu, etkileyici, çarpıcı ama insanın cksik olduğu sinemaya dofrıı btr yonelisi göriiyoruz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear