27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

16ŞUBAT 1997. SAYI 569 5 "Artık bu mcsleği yüksekokul nıezunları sahiplenecek. Yatılı Sağlık Meslek Lisesi okulları kapatılıyor. Ama Anadolu'daokumayaistekliçocuklaraycnıkapılaraçılmalı. Birdehemşırelikyüksckokullanfakültedüzcyinegetirilmeli." HASTANE BAHÇESİNDEN... Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nin bahçesi mahşer yeri gibi kalabalık. Günlerden pazar olur da tüm hasta yakınları hastaneye akın etmez mi? Genci, yaşhsı, çocuğu hastanenin bahçesinde. Hele bir aile var kl tam tekmil hastanede. 70'lik bir dede, tomnları, kızları, gelınlerı, damatlarıyla, hasta oğlunu ziyarete gelmiş. Hepsinin ellerinde birer poşet. Meyvelerden, mandalinalar, portakallar, elmalar. Sebzelerden, domates, biber, kıvırcık... Tencerelerde, tabaklarda çeşit çeşit yemekler. Yaprak sarmaları, içli köfteler, kavurmalar... Piknik tüpleri bile gotirilmiş. Aslında onlar hem hasta ziyaretine hem de piknik yapmaya gelmlşler. Az sonra aynı aile hastasıyla birlikte bir masaya kuruluyor. Tüm gözler onlarda. "Bu hastanın ziyaretçisi de tükenmiyor." "Aa evet bizim hasta. Adam mafyaymış. Iki de karısı varmış." Öğle... Hastanenin bahçesi hasta ziyaretçileriyle daha da dolup taşıyor. Masalar kapılmış, üstü evden gelen yiyeceklerle donatılmış. Masaların çevresindekiler yemeklere öyle yumulmuşlar ki. ^ BAŞKENT GUNLERİ Bence hâlâ öylesin MÜŞERREF HEKtMOĞLU tilla Sönmez ıle Kale'ye gıdıyoruz, VVashıngton Restoran'da Özer Derbil İIG buluşacağız. O Rumelihisar'da yatıyor ama bu akşam soframızda olacak, masada mumlar, çıçekler, tabağımızda onun sevdığı yemeklerle kadeh kaldıracağız. llk yudumu Büyükelçi Ergun Sav'ın "Özer'i Anış" adlı dizeleriyle ıçiyoruz: Ûzer'de ölçu aşırı, aşırılık karardıl Dostluğunda coşkundu, coşkuda doruk vardı Sevenlerle sevecen, düşmanlarla insafsız/ Her ortamda coşkuyla dostluğu arardı Yaman adamdın özer, bence hâlâ öylesin Kasırga gıbı estın, seni bilen söylesin Bora gibi karakter, meltem gıbı bir yapı Hep rüzgârlı yaşadın, Allah rahmet eylesın. Esprilerle beliren tepkiler de var. Ramazanda iftar sofraları, dualar derken bir gün turbanlı bir basın toplantısı yapar mı, diye somyorlar. Yok artık, devenın pıjaması, diyenler de var ama deve pıjama gıymese de Tansu Çiller türbana sarılabıhr, diyor kımi muhalifler. Daha neler. DSP'Iİ Sema Pişklnsüt'ü de ılgıyle, sevgiyle izliyor başkentliler. Ancak yorum yapmıyor, Rahşan Ecevit'in gölgesı düşüyor söyleşilere. Zeynep ögel'e teşekkür edıyorum, Yapı Kredi Yayınlan'ndan Darvvin ve Beagle Serüveni bayram oncesi guzel bir armağan bana. Rahip olmayı tasarlayarak Beagle'in gemisine binen genç bir doğa bilımcının, ınsanın kökenine ılışkın bilgileri kökten değiştiren Darwin'in öyküsü bu. Geceleri sayfalarında dolaşıyor, TV ekranlarında korkulu düşler gibi izlediğim sahnelerden uzaklaşıyorum. Doğamızı yokeden polıtıkacılar, yerel yönetıciler de görse bu güzel kitabı, ne güzel resımler var, türu yitik kuşları, başka hayvanları anımsatıyor! TÜBİTAK Popüler Bilim Yayınları dızısinde bir kitap bu, bu bilim kuruluşunun üretkenlığini de kanıtlıyor. Yine da gelecekten umutlu... Hemşirelikten başka dallara kaymanın nedenlerinegetiriyorsözü. "Hemşirelik mesleğinin toplumda bir statüsü yok. I lemşire doktorunyardımcısıdır. Bırdebumesleğınönü tıkalı, kışının kendinı gelıştirme olanağı yok." İçeri bir hasta yakını giriyor elindc birtakım kâğıtlar. "Tamam. Şimdi nöbetçi doktora haber veriyorum." Kısa bir telefon görüşmesinden sonra konuşmasınısürdürüyorve hemşirelik mesleğininkendinekazandırdıklannısıralıyorTutuluş: "Hanı Ingıliz romanlarında vardır. Kahraman,aılesini veeviniterkeder,kendini tanımak ve bulmak için. lşte ben de bu roman kalıı amanı gibi genç yaşta ailemden uzak tek başıma yaşadını, ayakta kalmaya çalıştım. Tabii zaman zaman güçlüklerlekarşılaştım. Bir de hemşirelik mesleği, sorunları çözmeyi öğretiyor." Tutuluş, "Bu meslek sayesinde vücudumu tanıdım. Kendinıle barışık yaşamay ı öğrendim" diyor."Hani gençlerin bırtakım cınsel problemlerı vardır. lşteilkgecekâbusu... Rır de bakıre değil miyım korkusu.. Ben Süleymaniye Doğumevi'nde çalışırken öOyaşlarındaadamlarkızlarını damatlarıyla gecenin bir yarısında bakirelik kontrolüne getırirlerdı. Ben o zaman 18 yaşındaydım vebunuçokaşağılayı11 buluyordum. Vehâlâda oyledüşünüyorum." öğrenci hemşirelerin sosyal aktivıtelere daha çok katıldıklarını söylüyor Gülten Hemşire."Bizler Ziyaretçüerin hastane kurallarından pek haberleriyok. sosyal aktivitelere, gündüz çalışan meslektaşlanmızRehberlikkokartınızıalırsanızhemşirelidan daha çok zaman ay ırıyoruz. Ben hemşığı bırakacak mısınızsorusunu, "Tabii ki bırareleri üç kısma ayırıyorum. Bırinci öbekte, kacağım. Ama bılıyor musunuz 15 yıldır evleneyim de bu meslekten kurtulayım göhemşirc kimlığiylc yaşadım. Bu kimlik ıçime 7Üylebakanlarbulunuyor. Ikıncıdeevlenip işlernıs.. Hcrhaldc kcrıdirnırchborhcrnijirı; gidcmeslcğıkörtopalyürüteyimdiyenleryer bi hissederim"diyeyanıtliyor.Ve bir kahkaalıyorlar. Üçüncüde, ben zekiy im, akıllıy ım ha patlatıyor.Tam bu sırada tesettüre uygun daha çok şeyleryapabilirimdiyenler" gıyinmişbırhanımıçerıginyor. İçeri bir hasta yakını daha gırıyor."Hasta"Hemşire Hanım ağrım var." mın ağrısı var, hır ağrı kesicı yapar mısı"Tamam canım. Şu ilacını ıç ağrın biraznız?"Gülten hemşire hastanın ilaç tabclasını dangeçer."Az sonra Gülten Hemşire'ninyüincelıyor.""Üzgünüm. Hastanızın tabelasınzü asılıyor. "Aslında bu nıcslckten bıkmaının da ağrı kesicı yazmıyor. Doktora haber vcrbir nedeni de teknikyetersizlikler ve hastalamelıyim.Onunonayınıalmadanyapamam." nıı mağdurıyeti. Az önce içeri giren Havva Hasta yakını hiddetleniyor ve kapıyı çarI lanım bıraydır burada yatıyor. llaçlannı alaparak dışarı çıkıyor. Gülten Hemşire: "tnsanmadığı için tedavisi yapılamıyor. llaçlannı lara derdimizi anlatamıyoruz. Hemşirelik bir gün alsa 2 gün alamıyor. Üzülüyorum kadın mesleği olmasaydı sosyal ve ekonomik ama ne yapabilirirn ki." olarak daha ileriboyuttaolabilirdi.K.adınlaBu yüzden zaınan zaman hasta yakınlarıyrın hak arama diye bir sorunlan yok la çatışma yaşandığını da söylüyor Gülten Kendini feministolarak değerlcndiriyor. \ lemşıre."! lasta yakını sıstemi değil bizi sor"Ama feministbirakımıniçindedegilim. Kaguluyor. Bizi sistcminbirparçası gibi görüdın olarak bana yapılan haksı/lıklara karşı yor. Hastasının ilacını karşılayamadığı zadoğal bir tcpkı duyuyorum. Kadınlara sırf man bizc yükleniyor. 'Bu günlükhastamın cinsel objcymiş gibi davranılması, Türkiilaçlarınısizkarşılayın. Yarıngerekenilaçlaye'dekızçocuklannınokutulmamasıbende rı temin ederim' diyor. Ama bizım elımizde biröfkeyaratıyor. Basit,temelbiradaletande ilaç yok. Özal döneminden sonra hastanelayışın varsa, o zaman zaten feminist oluyorlerc ilaç yardımı kesildi. Sağlığa ne kadar sun. Islam dininde kadının konulduğu yere bütçcaynldığı malumunuz. Biliyormusunuz ben 14 yaşından bcri öfke duyuyordum, yine buhastalarınlıepsibizelanetleryağdırıyor. deduyuyorum.Feministlerruhsalbülünlüğü Bizim suçumuz ne? Sistcmi biz de sorguluolan kadın duygusunu yaşayan insanlardır. yoruz. Ama yapabileceğimiz bir şey yok?" Veasıl kadınlaronlardır. YedıkuleGöğüs Hastalıklan Hastanesi da"Tedavizamanıgeldiçattı"diyor. Hemşire ha çokyoksulhastalarınmekanı. Tutuluş'unkoşuşturmasısabaha kadar süre"Camilerconcayardımyapılıyor. Halıüscek. tünc halı alınıyor. Oysaasıl yardım yapılmaSaat 17.00. Yedikule Göğüs Hastalıkları sı gereken kurumlar hastaneler. Camilere Hastanesi 'nın bahçesinde tek tük hasta ve yayardım yapacaklanna hastanelerin teknik ihtıyaçlarını karşılasınlar. llaçlannı alamayan kını kaldı. Onlarda hastasıyla vedalaşıyor. hastalara yardım yapsınlar." " Pazar gün ü görüşmek üzere" dı yorl ar.^ Bence Berin ve Nadir Nadi de dinledi dizeleri, ikisi de çok sever özer Derbil'i. Benım de çok sevdiğım, omuzuna yaslandığım bir kışı. Kuvvet'in çocukluk arkadaşı, olumlerı de bir yıl arayla aynı günlere rastlıyor. Ikısıne birden ağlıyor, ıkısıne birden sesleniyorum. Bir yanımda Necmi Özkazancı oturuyor sofrada, devlet gorevınde ust duzey burokratlardan bırı uzun yıllar. Onunla konuşurken başkentın tarıhını okurum yeniden. Atıf Tüzün'den sözederız en çok. Karadeniz'de bir kasabadan, Arhavı'den yola çıkarız, nerede duracağımız hıç bellı olmaz! Kayseri'ye, Kırşehır'e gıderız bir kez, sonra Ankara'ya gelırız, Atıf Tuzün başkentın valı paşası, Mustafa Kemal ile Kastamonu'ya gıdıyor, şapka devrımini kutluyor, eşı Nermiye özkazancı annesınin arkadaşlarını toplayıp şapka dıktiğini anlatıyor bana. Önce ıkı kızı Sevda ve Serda, oğlu Mehmet, sonra damatlar özer Derbil, Bumin Gürses, gelın Sepken ve torunlar bu öykülerle büyüyor, bu öyküleri dinliyorlar. Kızlardan ya da torunlardan birı bu çok değerlı anıları yazmalı bence. Yaşadığımız ortamda gıderek önem kazanıyor Atıf Tüzün'ler. Eşlerı şapka dikıyor evde, Ankara'da şapkacı yok çünkü, sonra Ismet Paşa Kız Enstitüsü kuruluyor, şapka atölyesinin başına da Paris'ten bir şapkacı geliyor. Gençlerle konuşmaktan çok hoşlanırım, özer Derbil: Dostluğunda coşkundu, üç kuşağın buluştuğu masada gençler coşkuda doruk vardu ağır basıyor. Onları dınlerken başkent ışıkları güzel parlıyor. Saat 21.00'de Resmi çok severım, evimin, Ajansın masadaki mumlar söndü, her yer karardı duvarları da baştanbaşa resim ama ama süreklı aydınlığa doğru çok gerçekçi Senegalli ressamları Büyükelçi Nusret sözler duydum gençlerden. Hepsi Atıf Aktan'ın evinde tanıdım ilk kez, kara Tüzün'ü ya da dedelerını tanımıyor ama fırçaların başka aydınlığı var. Nusret Aktan hepsinin kökeninde Cumhurıyetimize kanat da emekli oluyor yakında. Bence Senegal'ı gerenler var. anlatmalı bize. O güzel tabloların, tahta işlemelerin, heykellerin öyküsünü. Belkı de Parlamentoda da güzel kanat geriyor kadın toprak altı ürünlerden oluşan bir mılletvekillerı. Başkent çevreleri onları koleksiyonun öyküsünü. Milattan önceye bir konuşuyor uzun süredir. Partileri ayrı da olsa yolculuk Afrika yolculuğu kadar renkli değil güzel birlıktelik sergilıyorlar. Yanyana ama çok soylu. Fügen Aktan'ın onca ışı, geliyor, laik Cumhuriyetimizın kadın Çankaya'da üç dıplomat eşının yüruttuğu bir devrimınin anlamını kanıtlıyorlar. RP'Iİ işyerinde onca uğraşı arasında Ânadolu kadınlar ne düşünüyor acaba, diye soranlar Müzesi'ndeki arkeoloji kurslarını izlemesı de da var. Böyle konuşmak, laiklik ilkesini, eşlt bu soylu ürünlere hayranlığından hak ve özgürlükleri yaşama geçirmek mi, kaynaklanıyor sanırım. Mutfağı da Hatay'dan türbana sarılıp susmak, kapalı yaşama kaynaklanıyor dostlarını ağırlarken. Ben de gömülmek mi yaraşıyor kadına? Ikincı sınıf öyle bir sofranın konuğu oldum geçen olarak sahneden dışlanmak ya da olayların akşam. Damağımız güney mutfağında, içinde düşüncesini, davranışını belirterek söyleşimiz Halep'te, Paris'te, Nusret demokratık yaşama katkıda bulunmak mı Aktan'ın Halep başkonsolosluğu döneminde ınsanca bir olay. CHP'lı Oya Araslı'yı ya da yardımcısı Necati Utkan'ın anılarıyla uzadı Birgen Keleş'i kürsüde, TV ekranında bir saatler, sonra da Parıs'e gıttık. Nusret Aktan açık oturumda görenler gelecek seçimlerde Marsilya başkonsolosu, Necati Utkan ve kadınların sayısal çoğunluğa da ulaşmasını dılıyor. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'i de Nazım Belger Paris elçiliğinde görevli gençler o zaman. Büyükelçi de Hasan Esat anımsıyorlar elbet. Refahyol'a sapmasaydı Işık. Söz ona gelınce anılar da, söyleşı de Gencay Gürün ve Ayseli Göksoy partıden boyutlanıyor birden. Sayın Işık'ın kulakları da ayrılmayacaktı, partıde kalanlar da başka çınladı mı acaba? Yalnız dıplomatlar doğrultuda olacaktı, diyorlar. Sayın Çiller de arasında değil birçok çevrede güzel Refah Partisi'nden destek alan bir parti soyutlanıyor Işık'lı söyleşiler. ^ başkanına dönüşmeyecektı, diyorlar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear