Catalog

28ARALIK 1997. SAYI 614 13 du. Milyondolarlannakması için daha büyük, daha hızlı, daha gürültülü dönem gelmişti. "Jaws"ın en önemli etkisi çok daha kurnazca bir şey olabil ir: Sey irci ve fi Im arasındaki geleneksel ilişkiyi değistirmek. Medyanındakatkısıylaizlcyiciyalnızcaönündeoynayan filme değil, etrafında kopan fırtınaya daçckiliyordu:Filminpazarlanması,medya ilişkisi, başarısı, uyarıcı yönü. Filmlerizleyiciyi şaşirttıkçamaliyetleri de yükseldi. Büyük bütçeliağırtoplar lOümilyon dolarlann geri dönüs. şansı konusunda tek umut vcrcn filmlcrdi. Ayrıca, diğer ağır top filmlerle rekabet etmenin dc tek yoluydu. Film maliyetleri yükseldikçe, reklam ve pazarlamaharcamalan dayükseldi veböylecebirkısırdöngüdürbaşladı. Geçmişte sinema endüstrisi, seyirci profilinepekdikkatetmiyordu. Eski Hollyvvood tek tek seyircilcridegiltoplu seyirci kitlesini hedef alır, onun isteğine uygun filmler yapardı; sinemanın ortalama sanat sayılmasının nedeni de buydu. Yetmişlere kadar bu böy le sürdü. ve sonra genç izleyici profili çıktı ortaya. Artık rakamlargençlcrin iteri yaşlardaki insanlardan daha çok sinemaya gittiklerini ortaya koy uyordu. Üst ve alt kültiir kavramı, sinemada genç. ler veyaşlılararasında bir aynhğınadi oldu. Popülerkültür, kuşaklararasındaçeşitli kültürdeneyimlerinin çatıştığı derin aynlıklaroluşturdu. Bugünün genç sinema izleyicilerinin anababaları eski filmlerden,' l.eave It to Beaver'lardan, Beatles'den ve J.D. Salinger'dansoğutulmayaçalışıldı.Onların çocuklan, 'SusamSokak'lanyla, MTV'yle, Guns VRoses'la ve 'Star VVars'larla büyüyordu. Onlara göre sinema izleyeni uyuşukluktan kurtarma amacı taşımalıydı. Bir de dıs pazarlar sorunu vardı. Yabancı ülkcler Holly wood'dan küçiik, duygusal, ciddi sinema filmleri ıstemiyorlardı. Bu tür filmleri kendi ulusal sinema sektörleri yapıyordu zaten. Büyük stüdyolarküçük filmleryapma şansını hepten yitirdiler. JMVS 1939/Herkes için hem eğlence hem sanat. 1975/Tek fllmle devrim! Hasılutıyla da. 1989 / Popüler kültiir ayrılık oluşturdu. Orta yaş yeniden sinemada... Işte tam bu noktada bağımsızlar sahneye girdi. Büyük stüdyolarbu işi yapamıyorsa, yapabilecek birileri vardı. Bu birileri, bu filmlerin nasıl üretileeeğini, nasıl pazarlanacağınıbiliyorlardı. Daha kiiçük, daha durağan, daha yumuşak, daha ııcuz filmlerin de kâr edebileceğinin anlasılması 'indie'lerin ortaya çıkmasına yetti de arttı bile. Doğal olarak, küçük filmler, 'The Lost VVbrld: Jurassic Park' ya da 'Men in 1995 / Yabancı ülkeler mi ABD mi önemli? Black'vari filmlere gitmek istemeyen daha eskikuşaktanizleyiciyi hedefliyor. Amayetcrince ucuza çıkarıp, akıllıca pazarlandiğı takdirde bekârlar da bu koşuya eklenebi 1 ir ki 'indie'lerin asıl sıcak yaklaştığı kitle şimdilerdebu. Sinemayı terkeden eski seyirci için 'indie'lerTanrının bir lütfu. Ve bu bağımsızlar, 1997/Sanat sevenlerin zevkine uygun. kimse farketmiyor ama, tam anlamıyla seyirci ayrımı yapıyorlar. Sanatadüşkün eskiler için küçük filmler onlann. Büyük stüdyolarahareketlifilmleredüşkünyaşıküçükler için, içine cdebiyat, müzik, dans ve sanatın dakatıldığı daha büyük filmler kalıyor. Daha da önemlisi izleyici de bu aynmcılığa izin veriyor. 1997/Kitleler için çalıştılar. Yetişkinler ve gençler için sunulan bu seçenekler bir dengcnin kurulması gereğini gündeme getiriyor. Bilgi ve eğlence, sanat ve oyalanma arasında bir dengc. Sanat eğlenceyi düzeyli hale getirebilir, eğlence de sanata verimkatabilir.^ The New York Times Magazine 'den çeviren: NESRÎNARMAN Baba /Seyirciyi sinemaya çekmek için çevrilen tuzak bir film. Ingiliz Hasta/Küçük bütçeli "indie"filmlerden birL.