27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

21 ARALIK 1997. SAY1613 Biri anne, Hale Anter. Diğeri kızı, Rahşan Yorozlu. Bir erkeği, kendini "iyi bir insan" olmaya adamış Musa Anter'i beklemekle geçti yıllan. Bekletenler, Anter'i öldürenlerdi. Sevmeye, paylaşmaya dair ne varsa eksik kaldı. Bir daha kimse çekirdeksiz üzüm ayıklamadı Rahşan için. Hale Anter ise hep inandı kocasına... Rahşan Yorozlu, eşi Ressam Şenol Yorozlu 'nun yaptığı Musa Anter resmi ö'nünde... olmaz" dedi kansına "bu kızı okuldan alacağız" Abdurrahman Bey'ln öyküsü... Bu, savaşa ıkıncı kez tanıklığıydı Abdurrahman Bey'in. llk savaşta, Bitlis'teelinden yaralanıpRuslar'aesirdüşmüştü.Rusya'da altı ay hastanede yatmış, kendisine Rus askerielbisesigiydircnbirhems.ireninyardımıylaBakü"yekaçmi!jtı.Hemşire,"Istakofailesini bul" demişti "Onlar da Türk, esirlere yardım ediyorlar." Bakü'de bir süre Hilalı Ahmer Gazetesi' nde çalışmış, biraz para biriktirince soluğu Istanbul'daalmı^tı. Üsküdar'da, Bülbiil Deresi'ndeki köşkü bulmakta zorlanmadı Abdurrahman Bey ama dayısı altı ay önce ölmüştü. Yengesi, "Bizim ev müsait" dedi Arnavut seyis Osman Ağa'nın çatık kaşlarını görmezlikten gelerek"Buradakalabilirsin."Çatıkkaş.lar, "Kızlarvarevde"dıyordu"Etraftabirlafolmasın." Yenge omuzlannı sılkti, laf da olmadı. tkisi erkek, ikısi Çapa Muallim Mektebi'nde okuyan dört kız kuzenine eşlik etti Abdurrahman Bey. Bir gün yine iskelede karşıladığı, iki öğretmen adayı kardeşten Hidayet'ebirsoluktasöylcdı,"K.abulederseniz sizinle evlenmek istiyorum." \ lasta yatağındaki yenge, haberi alınca "Hep bugünü bekliyordum" diye ağladı "Başlarında büyük yok, ben ölürsem bu çocuklar boşta kalacak diye korkuyordum." Yenge ölünce Abdurrahman Bey, bütün aileyekolkanatgerdigermesinede.ofakiilteden bu fakülteye koşmayı da bırakmadı. Bir Maliye okudu bir ilahiyat. Atlar satıldı, fayton da. Osman Ağa'yakapı göründü. Hale 1927'de, Yenikaprdadoğdu,teyzelcrinin çocuklarıyla birlikte, çıt çıkarmadan oynanıay ı öğrenerek büyüdü. Hale Anter: Babam taassubu severdi ama sert değildi. Arkadasjları, sen abdestli namazlı adamsın, niye çocuklarını gavur mektebine gönderdin diye sorarlardı. O da, dinlerini daha iyi öğrensınler, kendi dinlennı seçsinler diye gönderdim derdi. Bize ata, bısiklete binmesini, yüzmesini babam öğretti. Anneme bir gün bile ismiyle hitap ettiğini duymadık,durtmır(mirinkızı)derdi. Hale ve Musa... Abdurrahman Bey, Hale'yi Çapa Enstitüsü'nden aldıktan bir süre sonra Musa Anter "Kızınıza talibim" diye çıktı ortaya. Hale direndi "Hayır"dedi "Bcn okuyacağım." Hukuk Fakültesi öğrencisı Anter atıldı "Ben Hale'yi okutur, yetiştiririm" . Evlendiler. Akşam kurslarına gitmeye başladılar birl ikte.Biryıl sonra Anterdoğuncakurslarınarkasıkesildi. Hale Anter: Adettendi, Anter doğunca kırk gün kırk gece eğlence yapıldı. Yedi kurban kesildi. Musa'nın yüz ^eklinin nasıl değiştiğinı,mutlulukifadesının nasıl yerleştiğini Anter'in doğduğu gün gördüm. Alnımdan öptü, bana baba verdin dedi, başımın tacısın artık. Musa mı? O küçük yasjtababasını yitirmiş, babası 7 büyümüş.tü... Anter bir yaşına geldiğinde, Cağaloğlu Kız Sanat Enstitüsü'ne girdi Hale. likonomik durumlan iyiydi, yardımcıları, çocuğunabakacakbirileri vardı.Kucaklarındaçocuk otobüse binip "iki paso" dediklerinde şof orlerin şaşkınlığına ınat, biçki, dikış, çamaşır ve yemek bölümlerini bıtırdı... Aynı yıllarda Musa Anter, Laleli'de Fırat Talebe Yurdu'nuaçtı. Yüzyirmiöğrencisindenyirmisini mecanilere ayırdı. Anadolu'dan gelen yoksul ve kimsesiz gcnçlere açık tuttu Fırat'ın ve işletmeciliğini üstlendiği Dıcle Yurdu'nun kapısını. Yine de baskılar bırakmadı peşini. Komünistlik yapmakla, gençleri "aşılamak"la suçlandı. Zamansız ve sık denetlcmclcrin sonunda yurdu Vnnatmak zorunda kaldı. Buke7Şeh7adr! 'i İki uzun bir kısa çaldı kapı, gelen avdınlıkrı.. 1. Sayfanın devamı Biz, katillcrin ayakta alkışlanlanmasına, durmaksi7in akan kana bakarkcn, uysal vc şaşkın. o gülüşmeler, hazın selamlar Hale Antcr'lekızı Rahs.an Yorozlu'ya kaldı. Hale Anter: OaralarNevroz'daDicleTalebc Yurdu'nda pilav günleıi düzenlcnirdi. Babamı da davet clnıı^lcr. Babam da doğu kökenlidir, Vanlı'dır. Oradakarşılaşıyorlar rahmetli eşimlc. E^imbabanıaçok saygı ve sevgi göstcriyor. Duyuyorki Abdurrahman Bey 'in kolejde okuyan bir kızı var, arkada:»larına "Dikkat edin" diyor "O benim sözlümdür." Bu anlatılanlar, Alman Savaşı yıllanna aıttivc AbdurrahmanZapsu'nun hayallerisuya düşmek ii/creydi. O, Hale iı,in öııcc St. George'u, ardından da Viyana'da hukuk okutmayı planlamıştı... Savaş, St. George'u kapattı, Çapa P.nstitüsü ise üç yıl okumuşluğunu tanımadı Hale'nin, yeni baştan okumalıydı... Evleri Laleh'deydi, Abdurrahman Bey kızını izledi, nasıl gıdiyor okula, nasıl dönüyordiye... Sabahlarıduraktasaatlerce tramvay beklemesini görmeye dayanamadı yüreği. Hale'nin de yüzübulutluydu, akranlanliseycgıdcrkcnoycnidcnortabirsıralanndaydı hâlâ. Abdurrahman Rey, "Bu böyle
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear