Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET DERGt F+ Aranılanyanıtbuydu...Pekineyiy ordu mahkumlar bu süreçte. Merino j;nnbonuhatırlıyordu.Karaekmekve jınıbon, Peeblcs ise şekerli salatalık turşusunu... YaniŞili'dehiçdeolağan • Imayangeleneksel Almanyiyecckleri ..Tanıklardan biri bir gün puding r'enzcri bir tatlı için kaşık istemiş ve gelcn kaşığın sapında 'Weihnachten 1958' kazılı olduğunu görmüştü.. Alıiıanca! \mnesty Internatıonal bu kaşığm ıla pcşine düştü, kaşığın Gronau 6/ i'ür Protestan Topluluğu tarafından »aptirıldığınıtespitetti. Ve Dignidad !<.olonisiüyelerininbirçoğununeskı den bu topluluğun üycsi olduğunu da a raştırmalan sonucunda öğrenmişti. Dignidad'da işkence görmüş olan tutuklular yıllar sonra aynt yollan yeniden geçtiler. Hamburg'a yerleşmiş olan DINA zeri bir yer olduğunu diğer işkence merkezmamış eski bir solcu, dünyada 19731990 aıanlanndanbiri, Samuel Fuenzalida, 1974 lerini gördükten sonra fark etmişler. Orada, arasındakorkunun kenti olarak tanınan San] emmuzu'nda Dignidad'a iki tutuklu götürdiğer merkezlerin aksine, ki Zott da bunu ifa tiago'dakiŞilikatedralinegiderek, orada üsmüştü. Yolculuğa 'Puerto Montt' şıfre adı deleriyle doğruluyor, işkenceler sırasında da lenmiş insan haklan ekibini bularak onlann vcrilmıştı. Bu şifre tutuklular öldürüleceği birkaosyaşanmamış.GörevlilersistemliçaelineDıgnidad'daolmalarıgereken 112kişi.'aman kullanılırdı. Fuenzalida, tutukluları lışıyorlarmış. Sakin ve işkence sırasında nin isim listesini verdi. Başkan ona yurtdışıDignidad'da iki Almanateslim ettiğinisöy1 ı'ıyordu. Çünkü sonrasında teki takma mavi kendi öfkelerini alır gibi değil de, bilimsel bir na çıkanlmayı teklifettiğinde ise bunu güleçalışma yapar gibiymişler. Aralannda korrek reddetti. Onun, 'Ben zaten ölüyüm' dedigözlübirigelmişveAlmanca'fertig'(bitti) ğirivayetediliyor. Ve zatenkısa bir süre son(I emiş ve Fuenzalida, Almanın el hareketle kunç bir hiyerarşik saygı hüküm sürüyorra arkasından bıçaklanarak öldürüldü. ı mden gctirdiği adamlann ölmüş olduklan muş. însanın ağzından 'Almanlargibimi?' diyeceğigeliyordu.. Onun, insan hakları üyelerince banda nı anlamıştı. Amabuanlatılanlardasadece birkişininifadeleriylesınırlıkalıyordu. 1997 Eylülü'ndeki yolculuğa dönduğümüzde, Şilili Almanların ne kadar saldırgan davrandığını ve fotoğraf çekmeye gelen gazetecileri dövdüğünii belirtmemiz gerekıyor. Yanımızdak i polis şef i, Almanlann geleceğimizi çoktan duyduklarını ve her tarafa habersaldıklannısöyledibize. Dignıdad Kolonisi'nekocamanbir kapıdan giriliyordu. Kapının hemen ıırdında taştan yapılma bir bina, onun da yanında bir bayrak direği ve dircğin üzerine çekilmiş kara bir bayrak vardı. (,'evrede insanları görmek mümkün değildi. Yerleşimbölgesi ileridekiyeşıltepelerinarkasındaydı.Davetedilmeyen kimse içeri gıremezdi ve hele de gazetecilerhiç istenmezdi. tnsan Almangöçmenlerinneden Pinochet için birbaşka ülkenin insanına Köprünün demir bağlantıları, tanık ifadelerinin en önemli kanıtını oluşturuyordu. işkence yaptığını ya da yapması geHerkes.Bonn'daıfadeverenlervebizzat alınmış o günkü ifadesi, bugun Bonn mahkerektiğini çözemıyor ve hiçbirmantıkbusomesinde kayıtlara geçmiş durumda. O 112 kurbanlar, lafin bir yerinde mutlaka bir Nazi runun yanıtını veremiyordu. Ancak öğrenibenzetmesi yapıyordu. Sistemli işkenceler, kişi ise asla bulunamadı. Ne Dignidad'da ne lenler ilginçti. Şimdi bir çocuğa tecavüz idde başka bi r yerde... Pinochet döneminin kad iasıyla aranan Paul Schaefer, Pinochet as hiyerarşi, ciddi askeri bir disiplin, otoriteye yıplan olarak listelere girdiler. kesinitaatgibikavramlarabakıldığında, Alkeri rejiminin yakın bir dostuydu. PinocBu 112 kişiden biri sendika başkanı Victor manya'dan 15 saatuçuşmesafesi uzaklığınhet'ye 600 serisi bir Mercedes armağan etDiaz'dı. Ve o zaman 22 yaşında olan Viviana, daki bu yerde Alman faşizminden kalıntı bir miş, DINA başkanını çiftliğinde dinlenmek o gunden bu yana babasını anyordu. Anneamacıyla ağırlamıştı. Yine de dostluk adına kalcinşaedilmişti. siyle birlikte çaldığı her kapı, yüzlerine kayapılanlar işkenceyı nasıl kapsardı, akıl al1977 Temmuzu'nda sonradan yoldaşlanmıyordu. na ihanet etmiş ancak bu ihanetle de yaşaya panmıştı. Tutuklama emri yoksa tutuklu da Çevrede korkunç söylentiler vardı. Bu söylentilere göre Dignidad Kolonisi'nde 350 kişi sanki esaret altındayaşıyordu. Tel örgülerin arduıa hapsedilmiş, cinsiyetlerine göre ayrılmış ve hiyerarşik kontrol mekanizmasıylaörülnıüş bir sistem altında hay atlannı sürdürüyorlardı. Aileleriyle ilişkileri kesılıyor, en ufak bir başkaldırmada da fecibirşekildecezalandırılıyorlardı. Ayrıca genç ve erkek olanlann çoğu Schaefer'ıntecavüzüneuğramıştı. Bu yaşayanlannçoğukurbandı. yoktu, ölüm kaydı yoksa, ölmemişti.. Askeri rej imin mantı ğı buy du.. Şi 1 i 'de bulunan her toplu mezardan yıllardır babasının da çıkmasını ummuştu. Ama bekleyışi bitmiyordu ve ona göre bu süreç de bir tür işkenceydi.. Pinochet ise, başkanlık döneminde her yerde ve her zaman şunu rahatlıkla söylemişti: "Nosotros to torturamos a los comunistas, no cantaran" yani "Komünistlere işkence yapmazsakötmüyorlar". İşkenceci dokunulmazlığı Marcia Merino işte tam bunu yapmış, ötmüştü. Onu bulmamız kolay olmadı. Ancak bulduktan sonra da sadece telefonla konuşabildik. Merino 49 yaşındaydı, karadan 2500 km uzaklıkta bir adada yaşıyordu. Her şeyden uzaklaşmış, kayalarla kaplı adadaki küçuk motelde cahşıyordu. Işkenceye dayanamayıp 'öttükten' sonra yıllarca gizliservis adına çalışmıştı. DINA başkanı ona 'sen yeniden yaratıldın' demişti. öyleydı de.. Artık kcndi hayatını yaşamıyordu, makine gibi emirlere uyuyor, duymuyor, hissetmiyordu. O ancak 1992 yılında, ikinci kez 'ötüp' DIN A'yı, Dignidad Kolonisini ve bildiği diğer her şeyi anlattıktan sonra kendinegelebilmişti.Yalnız iki ihaneti arasında bir fark vardı ve bunun altını özellikle çiziyordu. tlk ihanetinde verdiği isimlerin çoğu yaortadan kaybolmuij ya da Zott ve Peeblcs'in sonuna uğramışlardı. İkinci ihanetinden sonra ise hiçbirşey olmamıştı. lşkencecilerhâlâortalıktadolaşıyordu.. Paul Schaefer işkencelerinden ötürü mahkemeye bile çağrılmadı. Yasalara göre Pınochet'nin emriyle gerçekleştirilen eylemler için 'impunidad' vardı. Yapılanlar suç sayılmıyordu. General suç ortaklannı bu şekilde korumanın yolunu bulmuş ve ülke ıçinde hâlâ etkin olan konumuyla, impunidad uygulamasının devamını sağlıyordu. Kolonlyle gururlananlar... Dignidad Kolonisi Almanya'daher zaman garip bir sempati ile karşılanmıştı.Münihlibirbelediyeencümeni | üyesi,orayı ziyaretindensonra "İnsangurur duyuyor, mavi beyaz bayrağı da çekseler kendimi Bavyera'da hissedecektim, orada ciddi bir muhafazakarlık var" demişti. Bu sempati işkence iddialanyla zerre kadar yara almadı. Sempatinin olumsuz duygulara dönüşmesi tecavüz iddialanndan sonra başladı.SağlamdelillerbulunmadandaDigni1 dad Kolonisi'nin beyinlerde hakettiği yeri almasına imkân yok gibiydi. Yani ya işkenceci lerden biri konuşacak y a da oraya girilip, yeşi 1 tcpclerin altındaki toplu mezarlarbulunacaktı... | Zott'un işkenceli kâbuslan tam 10 yılsürdü. OViyana'yayerleşmişken, Peebles 16 yıl Belçika'da sürgünde yaşamıştı. Karabasanları hiç dinmedi., Döndüğünde doktorluk lisansı kabul | edilmedi. Lısanstekrarı ıçinsınavsalonuna girdığınde ise hayatının en korkunç anını yaşadı. Önünde tezini savunacağı adam, bir akademisyen, bir tıp doktoru, onu DINA'ya teslim eden adamdı. Sınavı aldı, ancak iki hafta sonra üst üste iki kalp krizi geçirdi. Zaman içinde kendine işkence eden birkaçkİ!>iyidahagördü,tanıdı. Hepsıne tck tek Mşkenceyi çocuklanna itirafedipetmediklerini' sordu... Veasla biryanıtalamadı..^ I DieZeit Hen çeviren: AŞKINELÇİ Peeblesve Zott Dignidad'da lOgün kaldılar. Sonra Merino ıle birlikte başka bir merkeze götürüldüler. Peebles sırasıyla 7 ayn yere göturuldüklerini anlatıyor. Her yerde hücrelerin ve işkence odalarının durumu aynıymış. Ancak 2 Şubat 1975 yılmda getirildikleri ilk yerin, yani Dignidad' ın tertemiz, dezenfektan kokan ve klinikben tfadelerdeki tahta köprüyle UgiU çeUşküer, köprünün yıkılarak demirden yapUmasmdan kaynaklanıyor