Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET DERGt Dle de Avare, ille de aşk meşk GÖNÜL DÖNMEZ COLİN kentin ülkenin en iistün yönetmenlerinden üçünüyetiştirmişolmasıolağan. Buüçgenin doruğu kuşkusuz Satyajit Ray. tlk filmi Pather Panchali ilc Hint sinemasında yepyeni bir çağ açan Ray, Batı kültürünü tümüyle özümledi,JeanRenoır'inHumanizm'inden, Rossellini'nin, De Sıca'nın yöntem tutumundan ctkilcndi ama ömrü boyu yalnızca kendıne özgü filmler yaptı. "Ölmek üzere olan tüm kültürler ilgilendirir beni" demişti bir gün Ray. Örneğin Pather Panchali filmindeki baba çevresine göre fazla kültürlü bir insandı. Okuma yazma bilmezler köyünde ailesi açlıktan neredeyse ölürken,birbaşyapıtyazmayıdüşüneneğitimli Brahmın'dır o. Müzik Odası filminin kahramanı mal sahibine ise vızgeliyordu tüm borçları. Aristokrat yaşamını sürdürebilmek içın nesi var nesi yok rehine koymaktan çekinmiyordu. Ingilizler'in'okumuşyerli'dcdikleri.üstün kast Hindu, Bhadrolak sınıfını iyi tanıyordu Ray. ÇünküTagore gibi o da böyle bir aileden geliyordu. Gerçi filmlerinde bu sınıfıincedenhicivlemektençekinmedi.özellikle de Tagore'ın öykülerındcn yola çıkan filmlerinde. örneğin Charulata (1964) filminin ağzı pipolu aydın gazeteci kişisinin kafası kitaplanna öylesine gömülüydü ki, çevresindeolupbitenlerdcnhabersizdi.Tüm gününü geçirdiği haremlikte sıkıntıdan patlayan güzel kansı dışanyı dürbünle izliyordu bu boğucu atmosferde. Ne denli aydın ve modern olursa olsun, tipik bir Hintli koca gibi kayıtsızdı kansına karşı. Güzel kadının, genç bir akraba oğluna gönlünü kaptırması onaıyi bırdersolacaktı. Ev ve Dünyafilminde genç kansına anlamadığını bile bile Milton'ulngilızceokuyanNikhildebukişilerdenbiriydi.Tümisteğıkarısınıharemlikten çıkarıp Batı yaşamı ıle yüzyüze getirmckti. Devrimci sözavcısıSandip'inkollannaatmak pahasına olsa bile... Nikhil ve Sandıp, modern Bengal kültürünün biri radikal diğerihümanist, ikiyönünüsimgeliyordu. Bırçok yapıtında, Asya gelencklerinden Batı etkisinde gelişen modernızme geçişin ağır yükünü taşıyan kadınları konu almıştı Ray, bizim Batılıanlayışımızdabirfeminist olmasabile. Örneğin, bir söyle«}ide"Bir kadının gibelliği, erkeklerin daha kolay kınlan ve devamlı yol gösterilmesini bekleyen yaratıklar olduğu bir dünyada sabırlı ve dayanıklı olabilmesindedirsanıyorum," demişti. Bu, kadın tanrıçalara tapan anaerkil bir toplumun ürünü olmasından kaynaklanıyordu belkide... Calcutta'nın başkenti olduğu Bengal'in ikinci önemli yönetmeni Ritwak Ghatak' ın filmlerinde de kadın, erkeği ıcin hcr şeyini gözdençıkanyordu. MarxkadarJung'uda iyi bilen Ghatak'ın filmlerinde din, siyasal metaforlarla örtüşüyordu. Acı çeken kadın kahramanlar,çilekeşköylülerı,lngilızyayılımcılığınınvconlarındalkavuklarınınırzına geçmış olduğu ülkesini simgeliyordu. Bengal' in bölünmesini ise hiçbir zaman kabuledemiyordu Ghatak. Doğu Pakistansığınmacılarının çileleri de sık sık konu oluyordufilmlerine. H indistan' ın üç komünist eyaletinden biri olan Bengal'in üçü de Marksıst üç büyük yönetmcninden bugün hayatta olan Mrinal Sen'in filmlerini Ray'inkilere yeğleyenler Ray'ı duygusal, sınıf çözümlemelerinden yoksun ve hatta derebey kafalı olmakla suçladılar. Ray'ın siyasal çözümlemclcre girmeden yalnızca insanlann yaşam ve ölüm karşısında nasıl davrandıklannı göstermeye çalıştığı doğruydu. Sen' in filmlerinin ise zaman zaman insanlardan çok düşüncelere önemverdiğıgözlemlendi. Satyaj it Ray' in üstün yeteneğıni i lk değerlendiren Fransızlar'dı. Karısınıntakılan dahil her şeyini yatırdığı ilk filmi Pather Panchali AltınPalmiyealdıCannes'da. Fakir bir ülkenin acı gerçeklerini sergilediğı içın bu filmi yurtdışınaçıkarmakzorolmuştubaşlangıçta. Devrin BaşbakanıNchruarayagirdi: "Hindistan'ınfakirliğinigöstermektene kusurvar?Merkesbiliyorfakirolduğumuzu. Gerçekkonu: Bu fakirliğe duyarlı mıyız, değil miy iz? Satyajit Ray üstün bir duyarlık ve incelıkle sergiledi bunu..." Apu Üçlüsü'nün ikinci filmi Aparajito Altın Aslan'ı kaptı Venedik'te. Bcrlin, Ashani Sanket'c Altın Ay ı verdi. Gerisi çorap söküğü gibi geldi; tngiliz Film Federasyonu'nun yanm yü?yılın en üstün yönetmeni ödülü,OxfordÜniversitesı'ndenfahridoktora (daha önce yalnız Charlıe C'haplin almıştı bu unvanı), Fransız Cumhurbaşkanı François Mitterand'ın elinden Legion D'Honeour... Yenl devlnlmler Hınt sinemasında yeni devinim güneyde Kerala bölgesinde görüldü son yıllarda. 1957'de Keralalılar Komünist Parti'ye oy verdiğinde, dünyada ilk kez bir komünist partiseçımlebaşageçiyordu. Partı ıçı bölünmelerin doğurduğu kavgalar sürse de bugün de Kerala Hındistan'ın üç kojjiünist eyaletinden biri. Ekonomik alanda turizmin dışmda çok gelişmemiş olsa bile, Malayalamdili konuşulan 35 milyon nüfuslu Kerala'da okuma yazma bilmeyen yok gibi. Kadınların dışarda çalışması olağan. Sabahın crken saatlerindeotobüslerpırılpırıl saçlarınaufacık Ş öyle bir fıkra anlatıhyor Calcutta kentinde: Yıl 1969.FransızYönetmenLouis Malle Hintlileringazabına uğramasına yol açacak ünlü Calcutta belgeselıniçckiyorkentsokaklannda. Bizim hamalları görüntüleyen Elia Kazan'a tepemizin atması gibi, polisin biri de iyice si nirlcniyoracıgerçeklerimerceğiyledondurmaya çalışan bu yabancıya. Ve cğcr hemen bu ışc son vermezse kamerasını paramparça etmekle tehdit ediyor. Malle karşı durunca, "Sen kim olduğunu sanıyorsun?" diye bağırıyor. "Louis Malle" diye yanıtlıyor yönetmen. "Ah" diyor polis tatlı bir gülümsemeyle,"Zazie, DansLeMetro!" Yedisınden yetmişine sinema delisi bir Tarih ötesi efsaneler, mitolojiler yatağı, kimi fakir kimi zengin, tümünün başıdik, gizem dolu Hindistan'da yaşamın bir Kerala sinemasından bir Kathakali dansçısL.. parçası sinema. Modernizme geçişin ağır yükünü taşıyan kudmlar, yeni Ihut \uu ınasınm konusu...