27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

CUMHURİYKT DİCRGİ p+ kendisini koruması yani sağır topluma "birey"kalarakbaşkaldırması. Adorno'nun, "Böyle toplumlardabireykatı bir yalnızlığı yeğlcmck /.orunda" görüşüne koşulsuz katılması... Mallarme yalnızlığına çekilmiş, böyle yaşamiştı, sonunda da Fransızlar'ın gösterebilecekleritekşaır olarak kalmıştı. Şaironaylanmayı mı bekliyor? Berk: Yapmak istedigini bölüşmek istiyorsun elbet. Daha önce de siiyledim: Ben hiç vnay beklemeden, yazdıklanmın toplumun büyük kesimi tarajından onaylanıp onaylanmayacagım düşünmeden yazdım. Asılyaztnak Lstediğim neyse onuyazdım. Heves etmedim tanınmaya. Benim okurum bin kişidir, o banayeteı; ben o bin kişiylemutluyum. Hani özneyi ve nesncyi yitirmektcn sö/etmişti ya tlhan Berk, sanatçı da bu yabancılaşmadanpayınadüşenialmamışmıydı?AImıştı.Toplumlaberaberodaöznesizvenesnesiz kalmiştı. Ama kimi ijairlcr, bu körlüğü, buçamurufarketmiştı. Ahmct Haşim'idüşünmeliydi mesela... Nasılbirşairdi? Berk: Ahmet Haşim 'ebaktıgımdaonunla paylaşacagım yığınla neden buluyorum. Önümdc Ahmet Haşim olmasaydı helki de buna dayanumazdım. Ahmet Haşim umutsuzlugu hiçbir şairin yaşamadığı biçimde yaşamıştırhizde. Hâlâ da yaşıyor. Daha ilk şiirleriyle yalnızlıgının, atılmışlıgının, dışlanmışhgının ayırdına varmıştır. Umudun degiludı, gölgesibilegörünmüyordur. Kendi ülkesinde bır huyalet gibi dolaşnuştır. $iiri iiç beş kişi dışında yok düşünülmüştür.... Bugün A fımet Haşim 'e, baktıgımızda şiirinısınırdışısavaşlarlakazandıgınıgörüyoruz. Çagının şiiri neredeyse ordan hakmış, ona en dogru kılıgı öyle biçmiştir Kendi ülkesinde şiiri bugün de vulnızlık savaşı vermektedir. Benim Ahmet Haşim lepuylaştıklarınun başında buyalmzlıkhep vardır. Vardır çünkii ben kendime Ahmet Haşim 'i ta baştan örnek hırşair diyeseçtim, bu bugün de böyle. Ahmet Haşim'/ biryanu bırakırsak, benim kaynagım da sıntrdtşı alunlurda olmııştur. Şiîr, uçlarıgörmeden, uçlarlasavaşagirmedenyazılmaz... Ahmet Haşim'i keşfetmek, bir geleneğin izini sürmek gibi birşey nıiydi? Hayır. Gelenek, her şairin kendisiydi. llhan Berkgelenekti. Yageleneği yani kendisini taşıyamayan şairler... Birçok şair, çevresindeki insanlann şiirini sevmcsiyle gönenecek kadar Dün Dağlarda Dolaştım Evde Yoktum Güneş cebımde bir bulut peydahladı. Taş, kördür diye yazdım. Ölüm, geleceksiz. Şeylerin yalnız adı var. Ve: 'Ad evdır.' (Kım söyledi bunu?) Dün dağlarda dolaştım, evde yoktum. Bir uçurum bize bakmıştı, uçurumun konuştuğu usumda. Buydu bizim kendinde sonsuz olanı duyduğumuz. Nesneler ki zamanda vardır. Terziler çıracısı Hermüsül Heramise'nin pöstekisi her bahar ayaklanırdı. Yağmur yağmamazlık edemez. Taş, düşmemezlik. Ne diyordum, dünyanın düşünceleri yoktur. Otların canı sıkılmaz. Kurşunkalem kendini ağaç sanır. Ufuk, hüthüt kuşu. Seni bilmem, bır söylene dönüşmek içindir dünya. Onun için başka bır son yok. Bır söylene dönüşmek, bir söylen olmak! Sonsuzluk dediğımiz budur. Nerden başlasam yine oraya geliyorum. Ben gidiyorum ölüme, o büyük tümceye, çalışacağım.^ "Dün Dağlarda Dolaştım Evde Yoktum" kitabından "budala"ydı. Çünkü onlann istediği şiiri yazmıştı, onunla ahbaplıkkurmuştu. Vebu şainnölümüydü... Şaırın şıirinin sovilmesini istemesi bu kadar mışiireyabancı? Berk. Elbettebirşairin toplumdu biryeri olması lazım ama o toplumun da biryeri olmalı. Toplum birşairigörmeli. Şiir birazda gelişmiş toplumların surunudur Doğrusu, lüks bir sanattır. Halk anlamaz diye bir şey söylemek istemiyorum ama bizim halkımız şiire hukmamıştır... Şairde ineinmiş midir? Berk: Hayır, alıştıkbelkide... Alışmak ama nasıl? Şiirc dönerek... Şiir içinanlatımyollannıçoğaltmayaçalışarak, bunun için çokokuyarak...Belkiileri bir lafti ama dünyada kendisinden gizli bir şeym yazılacağına inanmıyordu Berk. Çünkii takipçisiydi, dünyada şiir nerede yazılıyor, büyük ijiir nerede, onu bu ilgilendiriyordu. Yürürmü, yürümezmibilmiyorduamaoradan başlamak istiyordu. O yeri buraya taşımak isteyen şairleryok muydu? Vardı elbet, Sina Akyol, Haydar Brgülen, Küçük lskender... Yaşairvekadınlar? Berk: Şiirimegirmişlerdir. Çünkii her varlıga, nesneye nasıl bakıyorsam kadına da öyle bakmışımdır. Bir varlık ularak almış, onunla içlidışlıyaşamaya çalışmışımdtr. Ve kadın benim şiirimde kalın bir çizgidir. Olurup da aşk üzerine şiir yazayım diyemem. Hep deneyimlerimin, yaşamlarımın kıyılanna sokulmak, oradan hareket etmek isterim. ölüm... Yazıya uzak mı hâlâ? Berk: Hiç bilmiyorum. Ölümünolduguna da inanmıyorum. Elma, pnrtakal, radyogibi herhangi bir sözeük. Büyüsüyokhende. Aslında büyülü bir sözeük olduğunu biliyorum ama ben ona henüz bakamıyorum. Yani bende hiçbirağırlığıyok... llhan Berk'in büyülü sözcüklerinelerdi?" Mcscla Ortaç ağ'da yaşamak isterdim" diye başlıyordu anlatmaya. Neden? Berk: Çokşey var beni Ortaçag 'a çeken. Birdefa organize değildi, hırakılmıştı. Bireyin kendi başına kalması vardı. herşey ortadaydı ve güdülmemişti. Şiirselbirçağdı. DüşünürleriAllah sorununu alıp, onunla oynamışlardı. Kendilerine bir şey istemişler veolmavan bir varlığı, Allah < yaratmışlardı, ' onunlaberaberpekçokkavramıda... Çünkii istemişlerdi. Mistikbirçağdı, orada şimdi, geçmiş, gelecek hirlikte yaşıyordu ve onun içinde biryitiş vardı. Buyüzden seviyorum Ortaçag'/. Bu çağ... Liberalizm ve kapitalizmin büyük kitlcleri ezdigi bir çağdı.Kafasıbirsaat gibikurulmui>mutsuzAmerikalı,güçlükilisesi veezilensınıflarındasahipolduğupartileriyle komünizmın gelişmediği Avrupa. Yeni ideoloji, "altta kalanın canı <;ıksın"dı. Berk'e göre toplumların insanı olabilmesi için sosyalizmden başka çıkar yol yok gibiydi. Hertoplumbiftcğiiçindevrimyapmak isterdi. Bifteği için devrim yapmış toplum da, şiiri, resmi yani insanı yüceltecek şeyleri görürdü. Bizim içinsehâlâ "ekmek" vardı... Gelecek... Berk: Şiiringelecegi yoktur: Dünü, bugünü vardır. Şiire ille de bir gelecek düşünüyorsak, hugünün dışında bir gelecek kuramayız ona. Şıirin gelecegi bugünün, şimdinin sonsuzlugundadır. tyi bir şiirde bu her zaman görülür...^ Oyle yaşadı, 4 insan' gibi... B ir isim, bir gövde altındaki tek kadın olmadı hiç. Ne kadar insan varsa onu tanıyan, o kadar Bchıce Borananlatılırdı...TürkiyelşçiPartisi'nin aynı zamanda Turkiye'nin ilk kadın Genel Başkanı'ydı. K.apitalİ7mın göbeginde Amerika'da kcndine yol olarak sosyalizmi seçmiş, bu scçimınden hiç ama hiç pişmanlıkduyniamıştı. Kararlı,dırençli vemücadeleciydi. Eğer birbedel sorıılursa, bir ınsan içinenağırıpayınadüijtüıSürgündeöldü. Pazartesi Dergisi, ölümünün onuncu yılındadostlarının, parti arkadaşlarının ve oglunun ağ/ından bir Behicc Boran portresı çizdiokurlarına. Buya7idanalıntılarlabizde Behice Boran'ı anıyoru/: Amerika'da bir Kazan kızı... Bursa 'da doğduğunu, anne ve baba tarafınınfarklıyıllardaKazan'dangöçettiklerini, babasının Hursa'dazahircticaretiyaptığını söylemişti UğurMumcu'nun yaptığı röportajında. Dönemine göre "ileri"cıydi ailesi. Evlerinc iki gazete giriyordu ve politıka konuşuluyordu. "Daha ilkokulabaşlamadan öğrendiğım ilk manzumeyada şiir, Anadolu köylüsünün perişanlığını vc yakınmalarmı anlatıyordu"demişti aynı röportajda. Kolej cğitiminden sonra 193y yıhnda sosyoloji öğrenimi için Amerika'ya gittığinde tanışmıştı Marx'ınyapıtlanyla. Yinedekendisi için "Marksistim" demedi. Onun için Marksizmtoplumuanlamanınbilimselyoluydu. Türkiye'ye döndüğiinde bir süre lise öğretmenliği yaptı, sonra da Ankara Üniversitesi Dil Tarih Fakültesi sosyoloji bölümüne doçent olarak atandı. Aynı yıllarda, çevresindeki siyasi oluşumlarailgi gösteren, sempati duymasına rağmen Şef ik I lüsnü'nün partisine üye olmayan, "Yurt ve Dünya" ile "Adımlar" dergilerinde yazan, üniversitedeki başarılarıyla tanınan aydın bir kadındı. Bütün bu çalışmalarının arasına bır de evl iliği sıkıştırmış, 1946'daçevirmen Nevzat Hatkoilcevlenmişti. Hayatının dönüm noktalarından biri I948'e denk düştü. "Görüşler" dergisine yazdığı bir yazıdan dolayı, ünivcrsitedeki kadrosukaldırıldı. Hapishaneler ve sürgünler... Behice Boran 1950'deTürkBarışseverler Cemiyeti'nin kurucu üyeleri arasında yer aldı ve başkanı oldu. Meclis'e Kore'ye asker gönderilmesine karşı çıkan telgraf göndermeleri vc aynı koıuıda bildin dagıtmalan nedeniyle bir grup arkadaşıyla birlıktc tııtuklandı. On beş ay hapis cczasına çarptırıldı. Bir y 1 sonra tekrar cezaevındcy di, bu kez adı 1 tsa Çelik'in ohjektifınden llhan Berk. Yıl, 1984. Herk için dünyayazılmak için var, cehennem de işte bu..
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear