Catalog

CL1MHURİYF.T DER(il Öyleyse siz. kinıilerinin ileri sürdüğü, "Tiyatro dönemini kapattı. Bitti a rtık tiyatro" yargısınakatılmıyorsuııuz. Ncmünasebct. Hayır.hayır. Bakıntiyatro mııtlaka kendini yenilemek zorunda. Mutlaka tiyatro kendini ycnileyecektir. Hani,kcşkebuyenilennıeLİlkemi/'debaşlıı.sa...Ülkemizde başlamaz ama olsun, vaktiyle taklit cderck. onlara ö/enerek başlamıştık vc bir yerlcrevarmiijtık Antuvantiyatrosuylabırİıkte. Bugün degenetoöylebirşeyler olacağına.dünyadatiyatronııngenebirşeyleryapacağına mııtlaka inanıyorıım. Ama bu sırada istc yeşilçaının düştüğü hataya düşerck, scyircisinden kopmakta, koparılmaktadırtiyatro. Bugünkü genç kus>ak tiyatrocuların anlaşılmayan.kendilerininbilctarifctmcklc zorlandıkları iijlcri yapmalanndan lıiç lıoşnutdeğilim. Üzülüyorum, gerçekten üzüliiyorum. Peki, demin bir teriın kullandmı/ 6O'lı vılların tiyatrosu icin, "Büyük bir buluşmaydı"dcdini/. Tabii tabii. Politik ncdenlerclveri^liydi... Yazarlarçok özgürlc^ınişti 1 %0'ların ba^ıııda. 27 Mayıs'ın etkisiylc yani. Birdenbıre Anadolunun sorunları dilegctirildi. Zeyno Bacılar.Tenekeler, Pcınbe Kadınlar. ne bileyim Irazcalar t'ilan. ü günlcrde birdenbıre i,ok da büyük bir heyecan ıçindc seyirciyle lıuluştuk. Çiinkü yazarlarçıktı oıtaya. Bak sen mesela. Aykırı'yı yazdııı, Dcvri Süleyınan'ı yazdın değil mi ?.. Ve bizler bu heyecanıyaşadık. BirKeijanlı Ali Destanıdoğdu değil mi'.'.. Tamam. Ama o buluşma şimdi \ok. Eksikolanne şimdi? Orayagelirsek biraz politik konu^makgerckecck. Neolur? Ah, hayır. Politik konu^maktan kaeındığım filanyokeanını. Herkesin bıldiği ^eyleı bunlar. Söyle iîjte. oyıllarda tam böyle heı ^ey yolıındagiderken 12 Martgeldi. Neoldu? Vaılıklıçoeuklardiskoçocuğuoldıılar. Yoksul çocuklar eylemlere itildilcr. Hani gcnclcri sanatla vc sporla ilgilcnenleıdiye ikiye ay ırsak, her ikisi de ortadan kalktı neredeysc.Tabiiekonomikduruıııhozuldu. Tiyatroyubcsleyenkcsimdediğimiz.yanimemur. is.çi sınıfı, neçok i^ei seyireimiz vardı hatırlasana, sonraküçükcsnaf\eügrcnci... Bunlar o dönemde bir program yapabi I irlerdi. Maasjlarından... Yaniderlerdiki"Bcnbu ay bir konscrc, bir tiyatroya, bir dcsinemaya gideceğim. Vcdörtkişilikbirailebuprogramıuygulayabilirdi. Bugünbiliyormusunuz. aydaevineellimilyongirenbırailcbusöylcdiğim iiç programdan birine bile gidemez. Tabii ardından da tclevizyon yeti^ti... Yani neden bir tane değil. Politik neclenler. ekonomik nedcnler ve bir dc bunların hepsinin üstüneemzik gibi hcpimizin eline verilen televizyon. Veo televizyon sizin baba mesleginiz tiyatroyu olumsuz etkileyen bir silaha dönüştü... Tabii. Ama iştebugün bundan yararlanmakyolunagidiyoru/. Yani dizilcr yapmak filan, değil mi... Birşekildeseyirciye ulaşınak istiyoruz. Ama size ijunu söyleyeyim. Tiyatro yapıyorsunuzda televizyonda.sahncdc oynadığınız bir... mesela bir Keşanlı oradaolabiliyormu'.'Mümkün değil. oyunlarından birini, Teneke'yi yazdı. Aydın Engin: Bu ben oluyorum. Engin Cezzar: Hamlet ve Keşanlı Alı. Her ıkisi birden. Yok ben bir şey eklemeyeyım. Onun üstüne bir kitap çıktı bugünlerde. Merak ederseniz alıp okuyun. Turgut Boralı: Sahnede, kendi yatak odasındaymış gibi dolaşırdı. Oyuncunun hasıydı. Genco Erkal: Nazım Hıkmet onu tanısaydı, şiirlerinı kendı sesinden okumaz, ona okuturdu. Dostlar Tıyatrosu sırtında kalmış. O da altında ezilmeden bugune kadar yükü taşıyor. Sysiphos gibi biri. Güzin özipek: Siz onu Bizimkiler dızisinde babaanne olarak tanıdınız. Oysa, Refik Erduran'ın Direklerarası oyununun fınalinde "Kaltak öldü" derken izleseydıniz bencıleyin bir daha unutmazdınız. Metin Deniz: Eğer Türk tiyatrosu bugün bir bunalımdaysa Metin Deniz bugünlerde pek Hızla yürüyüp birden dönünce savrulan etekleriyle hoplatırdı yürekleri. O Sokak Kızı Irma, İşvebaz Zilha, Mehmene Banu idi. Gülriz Sururi ile daldan dala... Güzel enayüercük biz AVPIN ENGİN ülriz Sururi ile söyleşi yapmak kolay.Hangi daldan sorarsanızsorun yanıtlar. Herkonudadasöyleyccek birşeyleri vardır. Scyirci onu, son döncmdc televizyondaki A la Luna programından tanıyor. felevizyonun kitlesel gücü deburadazaten.Handiysedoğduğundanberi tiyatro sahnesinin tozunu yutmuş, bugün okurken gözlük kullanıyorsa, bıınu ya^ına değil.yıllarboyuüstünedikiltnis. 1520 kilovatlıksahneiijiklarmaborçlu.birincisınıfbir tiyatro oyuncusunun kaderi yada... Bütün birsanatyaşamıboyuncaulaşılanscyircisayısına, birkac tele\ izyon programında ulaşıvcrmek bir yanıyla hoj}, bir yanıyla kederlendirici. Ama onun umurunda bile değil. Şimdi buyrun Gülriz Sururi ile söleşiyc. Telcvizyondan tiyatroya, politikadan, evliligc. Bir di/.i dalda at koşturdu Cîülri/Sururi. Sizceyaptığı işlcrde başarılı biri mi ? Bu kadar kısa mıyanıt 7 Evct. Gereksiztevazuyagerek yok. Başarılıbuluyorum. Peki hiç başarm/.lık yok mu? Bir tane bilcyokmu? Çok tane var. Birden çokyani? Çok tane dedimya. Evet. . . . Zorbeğenen birisinizsiz. Evct. Kötüınü? Peki tiyatroya gelelim... Tiyatro 6()'lı yıllarda altın çağını yaşadı ve sizin tiyatro, GülrizSururiEngin Cezzar Topluluğuo döneme damgasını vuran bir kaç tiyatrodanbiriydi. Evet. Altın yıllardı gerçekten. Büyük bir buluşmaydı. Oyun yazarı, yönetmenler, oyuncular veseyircinin büyük birbuluşmasıydı. Ama artık o giinler yok. F.vctyok.Olurbunlar. Ronıandadaoldu, nebileyim^iirdeoldu. Birduraklamadönemi bu. Tiyatro birduraklama dönemi yaşıvor. Bizim gazetede pazar günleri yazıyor. Bedava özel okul açacak kadar enayi. Çok ünlü değil. Ha, bir de sululuk yapmadan komedyenlik yapmayı filan becerır. Umur Bugay: Şu unlu TV dizısinin, Bizimkiler'in senaristi, akıl babası, fikir anası, patronu ve herşeyi. Şevket Altuğ: Siz onu bu günlerde Süper Baba'nın Fiko'su olarak tanıyorsunuz. Oysa Teneke'nin kaymakamı, Zilli Zarife'nin Hacı Bey'i olarak anımsayanlar da var. Ülkü Tamer: Şaır ki f\e şair. Türkçenın lezzet ustalarından biri. "Hem dersini bilmıyor / Hem de şışman herkesten / Çok canım sıkılıyor / Kuş vuralım istersen" dızeleriyle tanınır. Mehmet Akan: Evet, evet, Bızimkıler'in unlü ve huysuz Sabri Bey'i. Ama siz onu bir de Ferhat ile Şırin'de vezir rolünde, Teneke'de Resul rolünde izleseydıniz. Yaşar Kemal. Şu günlerde DGM'nin müşterilerinden. Tiyatronun T'sinden anlamaz ve Türk tiyatrosunun en iyi, en uzun süreli oynayan Kraliçe olsa, NefertitL Küçücük fıçıcık, içi dolu turşucuk. Bilin bakalım nedir o? Limon. Çok doğru. Peki. Çat burada, çat kapı ardında. Bilın bakalım nedir o ? Süpürge. Aferin bunu da bildınız. Pekiiiii... "Nota olsa do olurdu / renk olsa, nar rengi / kraliçe olsa, Nefertiti / içki olsa, Fransız şampanyası / tarihi kişı, Hürrem Sultan. Bilin bakalım, kimdir o ? " Son bulmaca Haldun Taner'dendi. öykünün, denemenin ve ille de tiyatronun alçakgönüllü ve büyük ustası Haldun Taner, Gülriz Sururi'yi soruyor. Ya da sormuyor tanımlıyor. Eh bir usta bir sanatçıyı tanımlarsa böyle tanımlar deyip bize de kıskanmak düşüyor. Şımdi size bir ekip, bir kadro sunacağım. Rastgele, ne alfabe sırası, ne tarıh. Aklıma geldiği gıbi sıralıyorum. Bir bakın bakalım önce: Haldun Taner: Türk tiyatrosunun 'on en büyüğü" deseler onundan birı. "Beş büyügü" deseler. Beşinden biri. Hatta Muhsın Ertuğrul'u bir an unutsam, birı de tutsa "En büyüğü" diye sorsa, ben hemen... Peki geçelim. Tuncel Kurtız: Hanı şu Berlın Film Festivali'nde en iyı oyuncu ödulü gıbi sıradan bir ödül bile kazanmış deli (ıtıraz etmeyin. lyi tanırım. Safkan deli'dir). Müjdat Gezen: Tanımazsınız.