26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

X ARAI.IK. 19%. SAYI 559 5 HERŞEY O KADAR BASİT DEĞİL... Doğan Öz, katledilmeden önce dönemin başbakanı Bülent Ecevit'e bir rapor sunmuştu. Bu raporda şöyle diyordu: "Amaç, "şiddet ve anarşi eylemlerini yok etmek" ve en doğal insan haklarını yaşanan bir gerçek durumuna getirerek toplumda can ve mal güvenliğini sağlamak, düşünce ve inanç özgürlüğünü korumak, demokrasiye bütün gerekleriyle işlerlik kazandırmaktır. Ancak, yapılan aralıksız araştırmalanmız ve çalışmalarımız, yeni hükümet döneminde de sürüp giden, ilk bakışta can ve mal güvenliğini tehdit eder gibi görünen şiddet olayları "anarşik eylemler" olarak nitelenecek kadar basit değildir. Gerçekten de bütün olup biten şudur: Ülkemizde tek seçenek olarak "Ecevit hükümeti ve onun, demokrasiye bütün gerekleriyle işlerlik kazandıracağına olan umutları" kitlelerde Türkiye halkında yok etmek ve onun yerine faşist düzeni gündeme getirmek ve bütün unsurlanyla yürürlüğe koymaktır. ABD ve çok uluslu ortaklıklar Ortadoğu sorununu büyük ölçüde çözmek amacını gütmektedirler. Bize göre, bu sonuca ulaşmada CIA, AID, Iran ve Israil gizli haber alma örgütleri, kontrgerilla gibi gizli örgütler yönlendirmekte olup bu örgütler, I. ve II. MC ile devlet aygıtını geniş ölçüde kendi amaçlarına uygun biçimde dönüştürerek demokrasi düşmanı akımları iktidar etmeyi öngörmüşlerdir. Geniş halk kitlelerine girmeyi de AP'nin şemsiyesi altında MHP ve onun yan örgütleri olan Ülkü Ocakları, ÜlküBir Ülkücü Teknik Elemanlar, Milliyetçi Işçi Sendikaları (MİSK) bazı işveren kuruluşları ve esnaf demekleriyle (Atatürk Lisesi gibi), yüksek öğretim kurumu (Gazi Eğitim Enstitüsü, Ticaret Turızm Yüksek Oğretmen Okulu, Yüksek Öğretmen Okulu, Erkek Teknik Yüksek oğretmen Okulu ve bazı fakülteler gibi), Yurtlar (Site Öğrenci Yurdu ile ll Yurtları gibi), Işyerleri (Devlet Istatistik Enstitüsü gibi) kuruluşlarda, gizli örgütlerce yönlendirilenler OBAOCAKSANCAK gibi hiyerarşik örgüt yapısıyla çavuştan başlayarak albaylığa kadar rütbeli kişiler çeşitli ideolojik eğitim koşullandırmalarıyla sistemli, köklü ve yaygın biçimde etkinlik göstermektedirler. Legal yan kuruluşlarda başarılı görülenler illegal çalışmalara yönelmektedirler. Bunlar bu iş için aynı zamanda 10 bin TL.'den başlayarak ayda 3040 bin TL'ye kadar varan aylık ücretler de almaktadırlar. Bunun için mali kaynaklar: a. Okul ve yurtlardaki öğrencilerden alınan ayda 50 TL.'lik ödentilerle bağışlar, b. Mahalle esnafından ve küçük zanaatkârlardan alınan bağış ve ödentiler, c. Işe yerleştlrilenlerden alınan rüşvetler ya da maaşın belli bir miktarı, d. Mahalle arasından evlerden toplanan bağışlar, e. Devlet ihalelerinden alınan yüzdeler, f. Silah, afyon kaçakçılığı ile beyaz kadın ticaretinden vurulan vurgunlar, g. Bazı iş çevrelerinden alınan bağışlar, h. CIA, AID ve SAVAK gibi kuruluşlardan yapılan desteklemeler. Şunu öncelikle bilmekte yarar var: Bütün bu çalışmalar içinde askeri ve sivil güvenlik güçleri vardır. Kontrgerilla, Genel Kurmay Harp Dairesi'ne bağlıdır. Konrgerilla, il ve ilçelerde seferberlik işlemini yürüten kurum olarak askerlik şubelerince yönetilmektedir. Bu konuda en çok, aşamalı eğitimden geçen astsubaylar kullanılmaktadır. ...Bütün bu çalışmalar, siyasal planda MHP ve onun kadrolarınca yönetilmektedir. Bu konuda bir örnek son 11 Aralık 1977 yerel seçimleridir. Gerçekten de yerel seçimlerde motorize güçlerce hareketli bir grup oluşturma ve kırsal kesimde yerel yönetimlerde kazanılan mevzilerle şimdiden iktidar olmanın gerekleh, iklimi ve ortamı yaratılmaktadır. Bu genel çerçevede cinayetleri, şiddet ve anarşik eylem nitelendirmelerini daha iyi anlamak olasıdır. Ceyhun Can TÎP Adana İl Başkanıydı. 7 Eylül 1979 sabahı öldürüldü. Sağ eylemci Aydın Telli suçlandı katili olarak. Daha otuz dokuzunda düşlcrinin peşindeydi o. Kardeşi Enver Can, "Katiller yargılansa" dedi "Azalır acımız, huzur buluruz." bir ağa oğluydu. Otu? dokuz yaSjindaydı ve Türkiye lijçi Partisi'nin Adana il Başkanlığı'nıyeni bırakmıştı. Şimdi belediye bas,kanlığına adaydı. O günün, yani 7 Eylül 1979'unsabahında, dokuz gibi geldiler Adliyc'ninarkasındakiavukatlıkyazıhancsine. Kardcşi Enver Can haber aldığında, herşey bitmişti. Ceyhun Canöldürülnıüştü... Dönemin Emniyct Miidürü Cevat Yurdakul geldi olay yerine. Delillertoplandı, tanık arandı. Enver Can "Önemli olanabimi vuranlarıbulmakdeğil" dedi Yurdakul'a "Iki çocuk geliyor, niye yaptığını bilmcden öldürüyor." ü niye yaptığını bilmeyenlcr yirmi bir gün sonra bu ke/. Cevat Yurdakul'uöldürccckti. Bir kadın ve bir çoeukta daha yaraaçılaeaktı. ÜlkerYurdakul, daha uzuny ıllar Emniyet Müdürlüğü'ndeçalışacaktı, çünkü o da bir polisti. Çünkü hayat; maktüllerle zanlılar arasında kalsa da, katillcrin ellerini kollarını sallaya sallaya dolasjinalarını görınek aeıtsadadevam ediyordu... Evct, Ceyhun Can bir ağa oğluydu ama... (,'eltikçiydi babası Mustafa Can. Oğlu karşısına, "Uçiye daha fazlavermelisin" diye çıktığında^aîjinrdı.Tartışma, Ceyhun'unsözleriylesonbulurdu: "Bugiin varlıkholabilirsinanıaçoğunluk açsa.birgün onlar seniboğar" Ko/anlı'ydılar. Biri kız.yedi kardcşinbüyüğüydii Ceyhun Can. Okulda başarılı bir öğreneiydı. Bubaşarısını Istanbul Hııkuk Fakültesi'ndedesürdürdü.Türkiye Işçi Partisi'yleoyıllardatanıştı. llukukçulıığuylaparticiliği tek görüştebirleşti,"Sosyal adalet." Insanlarkadardoğayıdasevdi.Şiiryazdı, fotoğrafçekmelerinpeşinedüştii. Birdeçocuklarvardı tutkusu. Bututkusunu, kendisinden yedi yaş küçük kardeşi Enver'in çocuklanna akıttı. Enver "Vazgeç bu siyasetten, evlen kendi çocukların olsun" dedikçe güldü"Zamanı var, zamanı.."Onu,hemçok hüzünlü, hcm çok neşeli anınısadı Enver hep. Ben zengin çocuğuyum demeyip mütcvazı bir yaşam sürdürınesini, bütün parasını kitaplaı a yatırmasını unutnıadı. Ölüınü.alışılırgibidcğildi. Enver ve babası, katillcrin bulunmasınıntakipçiligini üstlendiler. Bırakmadılarpcşini ama sonuçsuzdu. Geçen yıl ölen anneleri, on yedi yıl boyıınea ağıtlar yaktı. Son sözü yine "Ceyhun' urrToldu... Enver Can, ağabeyinin öldiirülmek için "seçilmiş" insan olduğunudüşünmedipek. Misillemeydi bu. Hepaydınları.düşünen insanlarıseçenbirmisillcme. Ecevit'isuçladı katiller bulunmadığında, bir daha da bağışlamadı. Şimdi de hiçbirşcyindcğişıncdiğini düşünüyor Enver Can. Onlar yine Meelis'te çünkü. Oysa katiller bulunsa,aeı azalaeak bir ncb/c olsun. "I lukuk devlcti" diyebilceek ycniden, hu/.uru duyaeak, rahatlayacak. Oysa katillere nercdcyse nişan takılıyor şimdi. Ya "üldürüıı" emrini verenleı, oıılaı nercdc?BusoruiHinyanıtınıistiyor... ^ medik. Bize bunubilc çok gördüler. Üstclik dahasonraki olaylarda, bizden dillcri yanınca, zanlıları karakolların arka kapılarından kaçırıp, usulen bile olsa yargı önünc çıkarmadılar. Soruşturmasüresiııceneleryaşadınız? Baskılaıoldu. C)ğlunıugö/.altınaaldılar. lOgünMamak'tayattı. Ağırişkeneegördü. O sırada sıkıyönctim komutanı bizzat kendisi tokat atıyor vc "Babanı niye öldürdülcr, biliyornıusun? Devrimei olduğu için" falaıı diyor. Sen kocanın acısını üzeıinden atamaımşsın,oğlununpeşincdüşüyorsun.Onuda elindenparçalayıpalırlardiyekorkuyorsun. Bir yandan da davayı soıuına kadar götürmck zorundasın. Onurunu korumalısın. Şimdi unutuldu bu sözcük. Insaıılar için bir anlam ifadectmiyor. Korkunçgünlerdi yani, üzcrimizc çok gcldiler. Şimdi mafyadcvletülkücü işbirliği ortaya çıktı. Bu si/.i nasıl ctkiliyor? O zamanlarda emniyettc yaygın bir görüş vardı;"Ahbu AbdullahÇatlıbiryakalansaRcis diye anılıyordu o zaman bütün örgiitü sökcccğiz" diye. Tabii bu olayı duyduktan sonra helal olsun dedim trafik eanavarına. Ve Türkiye'dede böyle birgündemaçılmışoldu. Ondan beri de tclevizyon ve basını izliyoruın.Tekrargeçınişedönnıeninacılarınıyaşıyorum. Duygulanıyorunı. Abdullah Çatlı'nın"vatanperver" olduğu bir iilkede insan yaşamak isteıniyor. Bunlarekranaçıkıyoılar vebirbilei'ineiltiratlaryağdınyorlar. Devietinensevgilievlatları innıişgibi lanseediliyoılar. Vedüşünüyorsun,bukatilleriııöldiirdükleıi neydi o zaman? Bunlaı çok onurlu. devletin vatanpcrveı evlatları ise, bunların üldürdükleri yani biziın iıısanlannıı/, onlar neydi acaba? Katilleı~inyakalanması,yargılanıpcezalandırılması acını/.ı hafifletir miydi? Bizim einayetimizin tetikçisi belli. Yani bizyeni bir adamaramıyoruz.Aksinebizşunu da söyledik dava süıecinde "Kan davası da lakip etmiyoruz. Adalet istiyoruz." Sorumlulargetirilsin veburadayasaluygulama yapılsın. Bir hukuk sistemi işlesin. Yoksa idamfalanistemedik. IZEylül'üsoldüşüncclilcri,ilcrici fikirleresahipolanları,içcriyetıkmak,işkenceyaptırmak,bastırmak,bir kısmını öldiirmek, öldürtmek, f'aillerini de kurtarmakiçinyaptılardiycdiişünüyorurn. Öylebirniyetle,öylebırgençliğideyokedip oturdular. Kurtardıkları katillerdende"vatanperver"leryarattılar. Yıllar sonra da kalkıp,"Aaamcğersedevletimizişgalaltındaymış"diyorlar. Bu si/.in için bir anımsatma olmalı... Biz baştan gördük buını. Söylediğimiz olay buydu. Herkesköskösdinledi. llcraileyeaeı birşeylcryaşattılar. Onun sonucuda zatcn topl um da çiirüdü; "bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" deyip, çıktı işin içinden. Iştc bu katiller böyle devlet örgiitü ile içlidışlı ahbapoldular. Sömiirdüler, devlet ihaleleri aldılar, /engın oldular, işadanıları oldular. Zaman zaman bu katille salındıktan sonra sokaklakarşılaştığımoldıı. Insanoandaki dııygulanndan ürküyor. Birileıinin mahkumiyeti bize Doğan'ı geri getirnıez. Anıa kaı>ııııı/da böyle güvcnsiz, kokıiijinus,, çiiıünHİiîbirortamdeğildcbilakismüeadelesini yaptığınıızlıukuk tlcvletininyerle^tiği,bi/lerelayık olan bir devlet isteri/.Onun da yolu yargıdan geçer. I lukııka uygun bir yargı olursaelbetteaeılaıımızhat'ıneı.^
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear