27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

14 0CAK. . SAYI512 lacaklar. Rahatettircceklerbizi. Artık,ayıp )lmaya başladı. Yazık bu kadarinsana. Çalıian da çalışıyor. Bu kadar fakir f'ukara, ço:ııklarınıokutmakistiyor,ebe,doktorolsun liyeçırpınıyor. Bütünbııkonuştuklarımızın, nekada'inıespriycdünüştürebiliyorsunuz? Ahmet Uğurlu: En güzel ş.ey alay ctmcktir. 3unların hakkından ancak alay cderek geliriiniz. Necef: Alay, cn korktukları şeydir. Uzun /ıllar,"Miniminibüyükleremasalları"yapım. DurduracaklarınayakınkanaldeğiştirJim, en sonunda da kaldmldı. Çünkü, kü;üktübeniınpolitikacılanm,ciddibiriçeriği i/ardı. Rahatsızoluyorlardı amabirşey dedi/emiyorlardı. Sanki,çocuklarlauğraş,ıhyornus gibi olacaktı. Ama, siyasi mizah yaptı>ınızzamankars.ıtarafrahatsızolur. Eğerolnuıyorsa, şüphelcnin, si? siyasi mizah yapnııyor,yağçekiyorsunuzdur. Ahmet Uğurlu: Vcsanatçılann, kcndilcrine çeki düzcn vennek istiyorlarsa, önce siyasilerin taklitlerini yapmaktan vazgcçmelcri üjcrekiyor. Bilmem nerdctaklit yapıyorlar, C'umhurbaşkanıgelipseyrediyor. Nasıltaklittirbenanlayamadım. Necef Uğurlu: Evren Paşa gelip izliyor. Bir zararı yok, reklamı oluyor, ha ha, hi hi gülüyor. Ahmet Uğurlu: Taklittensanatçılar kendilerini hemen sıyırsınlar. Otıızyıldır Demirel'in taklidiniyaptılar, parakazandılar. Bu insanlaryağcekerekyaptilarbunu. Necef Uğurlu: Denıirel, Allah uzun ömiir versin, o olmasa yandılar. En biiyük ekmek kaynağıgitti. Ahmet Uğurlu: Erbakan'ıntaklidiniyapiyorlar. Ondan para kazanıyorlar. Sonra Erbakan'akarşı oluyorlar. Ben anlamadım bu işi. Rahatsız ettikleriniz, sizi rahatsız etmeyecekmi? Necef Uğurlu: Sanat öylebireylemki.nereden kesersen kes, sanatçı onu yapar. Sen benim climi bağlasan, gecclcri teybe konuşıırum, başkasına yazdırınm, belgelerimi bırakırım, kimse mani olamaz. Yayınlanmışlarımın yanında yayımlanmamışlanm dört beşmislidir, bendebelgemibırakiyorum. Ahmet Uğurlu: Bendedüşündüklerimin yüzdcbirinigerçeklc^tirdim. Ellerinin kesilnıesinden korkanlar, sanattan kaçıyorlar mı? Ahmet Uğurlu: Haberlerverdi,sanatçılar, Cumhurbaşkanı Kös.kü'nde... Ohoşbirşey miydi'.'GüUinçtü... Böyle bir davet mi »iilünc, katılmak mı? Necef Uğurlu: Onlarçocuk daha. Sayın Demirerîndevletadamlığı sürecinibilmiyorlar. Ben 43 yas. ınıday ım, 43 yaş.ım kadar biliyorum onun nereltrden geldiğini, ne yaptığını. Inanır mısınız? Ben ömrüm boyunca, Demirel'dencok korktum. Resmini görünce korkardım. Beni asacak gibi gclirdi. Psikolojik birşey. Nezamana kadarkorktum biliyormusunuz'.'Geçenyıl ayağı sendeledi, düştü, korumaları kaldırdı. Benim de seksenbeşyaşındabirbabamvar, içtenliklesöylüyorum,bud^ıygusalbirmeselc.Oankorkmaktan vazgeçtim. O, sadece ayağı sendeleyen bir ihtiyarartık.Korkmam ancak üzülebilirim onun için. Onun için bu çocuklar, gidenler, kendi ülkelerinin siyasi gelişimini takipetmislermi'.'Şudönemde,hazıroldadurdukları, maddi çıkarları için öptükleri ellerin bir zamanlar idam kararları için kalktığını biliyorlarmı? Ahmet Uğurlu: Maalcscf. Hatırlatan da olmuyor.. Ncrelcrc kadar gidecek onlar? Llmudunuzvarmı? Necef Uğurlu: Vartabii. Çünkü çocuğıımuz var, umutlıı olmak zorıındayız, ne kadar sopaycsck,ne kadar itilsek kakılsak, sonunda insanlar birlcjecek. Ülkesini aydınlığa götürnıek isteyen insanlar var. Ahmet Uğurlu: İJIkesinisevmeyenlerkadar sevenler de var. Biz dc seviyoruz. ^ BAŞKENTGUNLERİ Diplomat ressamlar MÜŞERREF HEKİMOĞLU MEDD'in (Dışişleri Mensupları Eşleri Dalyanışma Derneği) kuruluşunu anımsarken yüreğim sızlar. Yurtdışında görev yapan diplomatlarımıza yönelik saldırılarla kaç kişi yitirdi Dışişleri ailesi. Terörist kurşunlarla kaç görevli öldü. Ama görev sürdü, kurşunlara, ölüme karşın gözlerini kırpmadan göreve gitti geridekiler. Dayanışma Derneği 1981 yılında böyle bir ortamda kuruldu işte. Yıllardır güzel bir dayanışma sergiliyor. Şehitlerin çocuklarına belli olanaklar sağlıyor. öğrenim gıderlerini karşılıyor, başka çocuklara da parasal destek veriyor. Gelirini de yemekler, konserler, briç partileri, sergilerle sağlıyor. Dışişleri ailesinin trafiği nedenıyle yönetim de değışiyor belli sürelerde. Yurtdışına gidenlerın gorevini merkeze dönen diplomat eşleri üstleniyor, derneği genç kuşakiar yönetiyor giderek. Mina Özdoğancı (Türkmen) ya da Zehra Halefoğlu'nun düzenledıği yemekleri, konserleri şımdi kaç kişi anımsar bilmem? Suna Kan ve Gülay Ugurata ikilisini ilk kez Ankara Palas'ta DMEDD'in düzenlediği bir konserde dinledi Mesut Yılmaz. Konserlere gitmeye vakti yok, ama Dışişleri Bakanı olarak protokoldeki yerini boş bırakmadı. O konseri yanyana dınlemıştik, Mesut Yılmaz'ın ilgisi, soruları hâlâ çınlar kulağımda. Aradan kaç yıl geçti, kaç bakan değişti Dışlşlerinde, örneğin son dört yılda, üstelik aynı partiden beş bakanla çalıştı bürokratlar. Hikmet Çetin, Murat Karayalçın, Mümtaz Soysal, Erdal Inönü ve Deniz Baykal. Kimi hayli uzun, kimi kısa oturdu koltuğunda, kimi gözyaşlarıyla uğurlandı, kimi dostça baktı Dışişleri teknisyenlerine, kimi hayli soğuk ve tepeden. DMEDD'in geleneksel resim sergisi açıldı geçen hafta. CHP lideri Deniz Baykal da hayli sıcak seslendi Dışişleri ailesine. O gün yoğun trafik vardı başkentimizde, ama Dışişleri Bakanı olarak görevinden geri kalmadı, tam vaktinde gelerek sergiyi açtı Baykal. Dışişleri ailesini sevgiyle kucaklayan bir konuşma yaptı. Diplomatlık ve ressamlık üzerine sözlerini de ilgiyle dinledi konuklar. Baykal'ın diplomatlığa bakışını, yorumunu da yansıtan sözleri, değişik yorumlara yol açtı sonra. Diplomatlık da bir sanat, biraz da ressamlık değil mi acaba? Kalıcı barışın resmini yapamayanlar, özlemlerini tuvalde dindiriyor belki de! Dışişleri Müste$arı Büyükelçi Öymen, bakanlıkta tiim dönemleri ya$ayan bir diplomat. DMEDD'in geleneksel sergisi Çankaya'da Vakıfbank'ın galerisinde. Bol ışıklı, çağdaş bir yapı, güzel sergilere sahne oluyor, sanatsever başkentlileri bir araya getiriyor, kişiliği ve birikimiyle Ferihan Gürsoy da güzel katkılar yapıyor sanat ve kültür etkinliklerine. Kimi kadınların coşkusu hiç bitmiyor, coşkuyla çalışmak da olaylara başka bir boyut katıyor doğrusu. Nil Turagay da böyle bir kadın, Davet Konukevi'ne başka bir hava verdi yine. Hiçbir şey değişmedi, ama her şey değişti. Kimi eller solduruyor, kimi eller yeşertiyor, nerdeyse çağ değişiyor. DMEDD'in sergisinde resim dalının ustalarından yapıtlarla diplomat ressamların taboları yanyana duvarlarda. Bir duvarda Sabri Aktaş, Mustafa Ayaz, Hüseyln Yüce, Türkan Torumtay ve Adnan Turani, toprak rengi bir tablosunu da Deniz Baykal satın aldı. Çok ilginç bir dönemin anısı olacak ORAN'daki evinde. Ben de Daver Darende'nin Beyoğlu tablosuna göz koydum ama çoktan satılmış. Istiklal Caddesi'nin kalabalığında kırmızı bir tramvay. Çok kişi nostaljiyle seyretti sanırım. Diplomat ressamlarımız arasında Daver Darende, Ismet Birsel ve Engin Türker var. Bu köşede de söz ettim onlardan. Resim çalış' maları hobinin ötesinde bir olay artık. Engin Türker'in heykel çalışmaları daha ağır basıyor ama çalışmaya vakit buluyor mu bilmem. Daver Darende'nin tablolarında Istanbul tutkusu var. Seyrederken kaybolan Istanbul'u buluyorum. Dışişleri Müsteşan Büyükelçi Onur Oymen de resim yapar ama şımdi vakit buluyor mu bilmem. Genç bir diplomat Picasso'ya benzetiyor onu, Piccasso resim dalındakı evrımlerin, devrimlerin tümünü yaşayan bir sanatçı, Müsteşarımız da Bakanlıkta tüm dönemleri yaşayan bir diplomat, (ırçasında değişik renkler biçimler oluşuyor ama coşkusunu hiç yitirmiyor, diyor. Bilmem doğru mu? Ayrıca dış poiltikada güzel resimler yapmak için müsteşar ya da başka bürokratların ustalığı, coşkusu yeterli mi? Çoğu kez nonfigüratif çizgiler oluşmuyor mu dış politikada. Serginin başarısı başta Nedret Öymen, Nur Arık ve arkadaşlarının gözlerini güzel parlattı. Necla Karaosmanoğlu, Nüket Akay, Nezihe Bilhan, Zerrih Köprülü, Sevgi Özer, Nilüfer Nurkan, llknur Oba, Oya Akıncı'dan oluşan yönetim kurulunun yeni bir kararı var. Yurtdışındaki tüm elçiliklerın de katkısıyla dargelırli gençlere yüksek öğrenim olanağı sağlamayı amaçlıyorlar. öfke ve sevınç bırbırine karışıyor yazarken. Okumak olanağı bulamayan binlerce genç var ülkemizde. Devlet baba kucaklamıyor, destek olamıyor, ama başta Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, birçok kuruluş, genç kadınlar, genç kızlar, genç öğrenciler, çalışanlar, emekliler, ayda birbuçuk milyonu tek başına ödeyemeyenler, birkaç kişi bir araya geliyor, bir genç kıza, bir delikanlıya yüksek öğrenim olanağı sağlıyor. Sevındırıci bir girışım ama denızde damla kuşkusuz. Bu gırişımle bir baskı grubu oluşmasını, parlamentoya da yansımasını umut edıyorum ben. Dıncı polıtıkayı amaçlayanları da uyarmasını. Ateş bacayı sarmış bulunuyor çünkü... ^ Scrgi uçılıyıulu Buyktıl lıııyli \ıı uh seslendi Dışişleri ailesine.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear