26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

3EYLÜL4995. SAY1493 ister, değil mi efenKEMAL ATEŞ dim? Kadınlar gülme1947 yılında Kaman'da dogdu. mek için birbirlerini LJseyi Ankara Atatürk Lisesi'nde çimdiklediler: okudu. DTCF'nin Türk Dili ve Edebiyatı Kihkih...ya... ErBölümü'nü bitirdi (1970). Aynı bölümde master yaptı. Varlık, Türk Dili, kek gücü ister. Hürriyet Gösteri, ınsancıl gibi Sami Bey, kapıyı dergilerde yazdı. llk ödülünü CHP'nin kolayca açıp kadınla50. yılı dolayısıyla açılan bir yazı rın gönlünü kazanayarışmasında aldı (1973). cağını, ardından bir llk kitabı Çürük Kapı (öyküler, 1978) kahve içme bahaneile üons Jüri özel Odülü'nü kazandı (1979). Toprak Kovgunlan (May Yay. siyle içeri gireceğini, 1982) adlı romanı Mehmet AN Yalçın hatta bu şen dullarla Roman Yanşması'nda (1981) övgüye işi daha da ileri götüdeğer bulundu. Ankara Halk receğini düşünüyorTiyatrosu'nca sahnelenen bir çocuk du. Bunları düşünoyunuyla Sıtkı Dost Çocuk Oyunu dükçe de beceremeYanşması'nda mansiyon aldı. Çocuk Romanı Yitik Kuzular Cem yeceğini kabullenYayınevi'nce basıldı. PEN Yazarlar mek, boşlayıp gitmck Derneği Orhan Kemal öykü Yarışması istemiyordu. Ne var Başarı Odülü'nü kazanan öyküleri ki bitişikteki evin kayakında Bir Şarkıyı Dinlerken adıyla pısından: Cem Yayınevi'nce basılacak. Yazann ayrıca Geç de Olsa (1989) adlı bir Samiii! diyckarıromanı daha var. sının scsini duyunca, Ankara Üniversitesi Türk Dili Bölümü o da değişiverdi. BüBaşkanı olan Kemal Ateş'in pek çok yük bir günah işlerbilimsel yayını bulunmaktadır..^ ken suç üstü yakalanmıştı sanki. Efendim karıcığım! di denedi, baktı ki olmuyor; ceke zuyla yüklcndi. tki kadın korku içinde köşeye büzülmüsler, kapıy Sen bir saat oldu apartmana gi tini çıkardı, kapıyı yumruklamala karşı duvarlar arasında gidip gereli. N'apıyorsun orda? ya, tekmelemeye başladı. Iş uzalen Haydar Efendi'yi yatıştırmya, Sami Bey dc ötekiler gibi titredıkça Haydar Efendi öfkeleniyormeye, kekelemeye başladı! du. Bir kapıyı açamamayı, kapıcı vazgeçirmeye çalışıyorlardı: Haydar Efendi yapma! Parça Şe şey karıcığım! Komşularılığına yediremiyordu. Onuruyla mızın kilidi bozulmuş da, yardım oynanmış gibi, kızarmaya, morar lanacakkapı. Bizvazgeçtik.Otelde kalalım tek. Vazgeçtik, yapma! ediyordum? maya başladı. öfkcli bir kavgacı gibi, Haydar öyle mii? Ay sen anlar mıydın Durun, bekleyin beni Nalan Efendi'nin gözleri iyice dönmüş, böyle işlerden? diyeönce alaylı, Hanım! diye evine doğru yürüdü. kimseyi duymuyordu. Sonunda yapmacık bir yumuşaklıkla konuBir kavgada dayak yemiş de, desonun güçlü omuz salvolaşan kadın, birden sertlen karşısında dayanamaşiverdi: Ksanan, üç kat aşağıya inip Kapıcı yan kapı, büyük bir güriil Un yok evde un! Yatüyleyıkıhverdi. nna konuklanmıza kuHaydar Efendi 'yi getirdi. Haydar Eyvaah! diye çığlığı rabiye yapıcaam. ÇaEfendi, bu güzel kadınların bastı kadınlar. buk un al bana! Ha dar E f e n d i Peki, peki karıcı kendisinden yardım istemelerinden pek y bir utku kazanmışçasına ğımîdiyeodaanahtan . ,. , ,. bırakıp, kaçarcasma mutlandı. Rahmı Bey ın, Adnan Bey ın, mutlu, ccketini giyip gitti. uzakiaştı ordan. şamı Qey '/n açamadığı kapıyı o Böyle çook kapı görKadınlar gene ellen ı , •• , , j , dük biz, diyordu merdivenleri inerken. böğürierindekaiakaidıaçacak, boylece kadınların Ev, Hoca'nın türbesine îar. geldi ya, kapıcı mak Akıiiannaonun da kansının• hayranlığını kazanacaktı. dönmüştü. Boylu boyunca önleHaydar Efendi'yi çağırrinde yatan kapının üstünden atlakıskanabileceğinden çekindiler. tek bulmaya, silah almaya gidiyor yıp eve girmek gelmiyordu içle Daha neler! diye güldü Nalan. gibiydi. Merdivenleri inerken, iki rinden. Kalakalmışlardı orda. GeKapıcı karıları da mı kıskanacak basamakta bir durup: ne sinirden bir gülme tutmuştu ikibizi? En iyisi kapıcımızı çağıra Bekleyin, bekleyin beni! disini de. lım. yordu. Ay şekerim, dedi Canan. Biri Canan, üç kat aşağıya inip Kapıtki kadın sanki istemedikleri bir tuz yok, biri şeker yok, biri un yok, cı Haydar Efendi'yi getirdi. Haykavgaya neden olmuşlar gibi suçdiye çağırdı kocasını, nasıl güldar Efendi, bu güzel kadınların lanmışlardı. mezsin? kendisinden yardım istemelerinHaydar Efendi, biraz sonra elinNalan bütun bir apartmanın den pek mutlandı. Rahmi Bey'in, de tornavida azmanı, kocaman bir duymasını ister gibi: Adnan Bey'in, Sami Bey'in açaşeyle döndü; kapının orasına bura Asıl güvcn yok bu evlcrdc, madığı kapıyı o açacak, böylece sına sokup, çatır çatır kanırmaya diye boşluğa doğru bağırdı. kadınların hayranlığını kazanabaşladı. Boşa giden hcr çabası Güven cksik bu evlcrde, tuz, şeker, caktı. Haydar'ı daha da kızdırıyordu. un dcğil. ^ Anahtan aldı, önce efendi efcnKapıyı epey bir kanırdıktan sonra geri geri çekilip, boğalargibi, om ASUMAN TeşvikiyeEdirne Cağaloğlu hattı Kimileri Dış Politika Servisi filan diyor ama en doğrusu Haricıye Servisi. Zaten gazete içinde ama sanki Havana Büyükelçilığı gibi çok uzakta yaşıyorlar. Kendı yaglarıyla kavruluyorlar. Kendı sayfalarını kendileri çiziyor, içini dolduruyor, düzeltiyor ve yolluyorlar. Neredeyse bagımsız gazete çıkaracaklar. Bugüne kadar ötekı servıslerden yardım istediklerini gören yok. Geçenlerde epey zoriandılar. Şef (yani büyükelçi) Ergun Balcı Teşvikiye'deki evınden çtkıp gazeteye geleyim derken TEM otoyoluna saptı ve gazeteye Edırne üstünden gelmek zorunda kaldı. Yani akşama doğru masasının başına ulaşabildı. Sayfa onun yokluğunda hazırlandı. Günseli (Kartay), Baran (Güngördü), Can (Tüzüner) ve Reyhan (Oskay) kolları sıvadılar. Aze Marşan o gün izinliydi. Barias Özarıkça da günlük gazeteleri tetebbu ettiğinden olup biteni gözucuyla ızlemekle yetındi. Once haberler döküldü ortaya. Biri Bosna haberinı manşet yapmayı önerdi. Bırı ise Kıbns haberini öne çıkarmaktan yanaydı. Biri Butros Gali ile ilgili haberde ısrar etti. Biri de Rus dıplomat Çernişev'in daha uygun olacağını savundu. Sesini en çok yükseltenin dediğinin olduğu kısa bir tartışmadan sonra üretime geçildi. Biri AFP'nin (Fransız Haber Ajansı) bir haberi ustünde çalıştı. Biri Gali'nin demecını Ingilızce'den çevirdi. Biri ansiklopediden Çemişev'in biyografisini çıkardı. Biri de BosnaHersek haritası hazırlatmak ıçin Grafik Servisı'ne inai.Ergun gazeteye ulaştığında Hariciye servisinin saytaları çoktan bıtmıştı. Hem çene çalıyorlar hem de bir şeyler atıştırıyorlardı. İki kişi çay içti ama birinin çayı çok çok açıktı. Biri Barlas'ın ve Baran'ın eleştırel bakışlarına aldırmadan lahmacun yedi. Biri de rejımde olduğundan evden getirdiği elmayı dişledi. Ipuçlarından yola çıkarak kim manşet ıçin hangı haberi önerdı, sayfa için neler hazırladı ve ne yedi ya da içti bulunuz. •Baran çay içmedı. Kıbrıs'ı manşet olarak öneren de o degildi. Kıbrıs'ı öneren daha sonra çay ıçendı ama haritayla ılgilenen o degildi. • Biyografi hazırlayan bir şey yemedı, içti. Demeç çevırisi yapan manşet olarak Bosna'yı önermemişti. Lahmacun yiyen de o degildi. Günseli lahmacun yemedi, AFP haberiyle de ilgilenmedi. • Elmayı Gali'nin demecini çeviren yedi. Çernişev'i manşet haber yapmak isteyen ne Reyhan'dı ne de Günsefi. O manşet önerisini yapan lahmacun yiyendı ve haritayla ılgilenmişti. 0 Bosna manşetini öneren çay içmiş ve biyografiyle ilgılenmişti. ^ BARAN GÜNSELİ REYHAN CAN ELMA ÇAY AÇIK ÇAY LAHMACUN AFP HABERİ DEMEÇ BİYOGRAFİ HARİTA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear