23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

10 KADIN ta kızlar, yaşamda hiçbir seçcneklcri olmadan tümüylc kocanın, babanın kafasındaki karanlığa göre yaşıyor. Kadınlar, kocanın keyfinc göre hamile kalıp çocuk üzerine çocuk doğuruyorlar; kız çocuklan da, herkesi seks manyağı ve düşman gören bir mentalitenin kurbanı olarak örtülmeyc, saklanmaya zorlanıyorlar. Asla çocukluk, genç kızlık yaşamayan bu zavallılar, babanın dcsturuyla kim uygun görülürse onunla cvlenmcye mahkumlar. Pakln umut mu? Akla ilk gelcn gelişSavaşlar da önce kadtnı hedef alıyor. Ayrımcılığa ölüm ekleniyor.me, Vatikan ile şeriatçıların yeniden işbirliği biz ekleyelim: M 611 yasjlannda olup da okula gitme yapacağıdır. Bu da, her şcydcn önce kürtaj konusunda olacak. Isvcç'in "eşitlik"lc soyenlerin yüzdc 6O'ı kız. rumlu Bakanı ve Başbakan Yardımcısı # Afrika'nın güneyinde kadınların Mona Sahlin, önceki ilişkileri sırasında yüzde 80'i tanmda çalışıyor. Bu oran Güdört kez kürtaj yaptırdığınt televizyonda neydoğu Asya'da yüzdc 60. # Asya'da 1 milyon kız çocuğu bedeni gözünü kırpmadan söyleyebilen bir kadın. Bakalım Pekin'de ev sahiplerine ve haçlı ni satmaya zorlanıyor. ya da haçsız yobazlara uygun bir çift laf # Cahilliğin, dinin politik ve ekonomik edecck mi? Gelmiş geçmiş kadın yöneticiçıkarlar için istismar edilmesinin ve geçim lerin önde gclen adlarından Norveç başbazorluklarının tırtnanışa geçirdiği şeriatçılıkanı Gro Harlcm Brundtland, bu satırların ğın esiri ailelcrdcki kadınlar vc çocuk ya;;yazannın büyük umudu. Kahire'deki konferansta sözünü sakınmamış ve şeriatçı tehdit nedeniyle son anda gclmekten cayan bazı kadın politikacılara, güzel bir ders vermişti. Sanınz işc, önce çocuk katili evsahiplerini haşlamakla başlayacaktır. Pekin, BirleşmişMillctlerKadın Kongresi,'nin dördüncüsüne ev sahipliği yapacak. 35 bin dclege vc say ılan 200300 arasında dcğişeccği bildirilen bakanlar, daha önceki kongrelerde vanlan sonuçlan yorumlayacaklar. Pakistan'ın Benazir Butto, Irlanda'nın Mary Robinson ve Norveç 'in Gro Harlem Brundtland adlı kadın başbakanlanmndakatılacağı kongreden herhangi birdevrim beklenmiyor. 30 ağustos çarşamba günü başlayan "alternatif kongre"de 40 bin kadın ve bir miktar erkek, 500 ayn programla "sıradan insanlann" sorunlarını tartışmaktalar. Çeşitli cngellcmelcrc karşın bu konfcranstan da olumlu habcr alabiliriz. Oy derdi olmayan insanlar, biraz daha aklının ve yüreğinin sesinidinlerlerçünkü... Yinedeherkesinişekendindcn, kendi cvinden başlaması gercktiğine inanan biri olarak, güncel yaşamda herhangi bir Pekin mucizesi bcklemiyorum. Gülten Akın'ın 24 yıl önce sorduğu soruya biraz da olsa bir yanıt vcrilirse, yine de bir adım ilcri gidilmiş olunur: "... Dünya uçurtmayla balonkcn Kırmızı ve mavi tayfın bütüıı renklerini Sana zehir zından edenleri Bağışlayacak mısın?" ^ CUMHURİYET DERGİ PAZARIN PENCERESİIMDEN ÜniversiteSiyaset îlişkisi belediyeye ait olan Cerrahpaşa Hastanesi'nin bazı bölümlerinin Istanbul Üniversitesi'ne verilmesi için verimli çaba gösterebilmesine Ülkemizde üniversitesiyaset ilişklsi sıkça neden olmuştu. Bunu, bir üniversite öğretim gündeme gelen bir konudur. 1950'lerden bu yana bu ilişki zaman zaman "üniversite öğretim üyesinin partilerle ilişkisinin akademilere olumlu katkısı olarak anımsarım. üyelerinın burunlannı siyasete sokmalan, Üniversite öğretim üyelerinin partilerde görev öğrencileri kışkırtmaları ve bu davranışların yol almamaları, üniversitelerin yönetim sorunlarını açtığı sorunlar" olarak yorumlanmıştır. Son yeterince bilmeyen siyaset adamlarının anayasa değışiklikleri gündemdeyken de üniversitelerin iç işlerine karışıp, üniversitelerce "üniversite öğretim üyeleri partilere verilmesi gereken kararları almalarına yol kaydolabılsınler mı, partilere katılsalar hangi açmaktadır. O zaman mesele, öğretim düzeyde görev alabilsinler?" gibi sorular üyelerinin siyasete karışmaları değil, eksik bılgili tartışıldıydı. politikacıların üniversiteye müdahaleleri haline Üniversite öğretim üyelerinın, siyasi partilere dönüşmekte, bundan davahim sonuçlar katılmalarına muhalefet sadece bazı doğmaktadır. parlamenterlerden değil, bazı üniversitelerin Son zamanlarda parlamentomuz, halen var öğretim üyelerinden, hatta senatolardan da gelmişti. Varsayılan "üniversite öğretim üyesinin olan fakültelerimizin binbir eksiğini gideremeden, mesela bütçe yetersizliğinden bir ders verirken öğretim üyesi gibi değil, ilişkisi yıldır kitap alamayan, kütüphanesine yabancı bulunan partınin partızanı gibi davranacağıydı. dergi Üniversite öğretim sağlayamayan üyelerinın partilere fakültelerimizin katılmalarına karşı sorunlarını gelenlerin ileri halledemeden çok sürdükleri en sayıda yenı önemli gerekçe üniversite ve buydu. Bu fakülte açmaya gerekçenin karar vermiştir. yanında, ikinci bir Her yerde itiraz nedeni daha üniversite açarsak, vardı: Hocalann bu hele bu kadar çok ilişkileri, onların üniversite açarsak, araştırma, bu kısıtlı akademik imkânlarla yeterli eylemlerini de düzeyde öğretim aksatacak, parti üyesi toplantılarına sağlayamayız. devam yüzünden Sonuçta birçok mesela kıtap binaya "üniversite" yazmaya zaman tabelası asarak ayıramayacaklardı. üniversite sayısını Her bireyin çeşitli çoğaltacağımızı nitelikleri, sanıp bılgısı az bağlantıları vardır: öğretim üyelerinin Bunlardan bazılarını karşısında oturup doğduğu kent, kültüründen etkilendiği bölge, üyesi bulunduğu zaman kaybetmiş, edindiği diplomaya rağmen bilgısi yetersiz bol elemana sahip oluruz. kulüpler, demekler, dini görüşleri vb. gibi Dahası da var: Üniversitede merkezi bir sistem sıralayabiliriz. Bu bağlantıların bazılarının ilgi ile yönetim, YÖK bulunduğundan akademik duyulan siyasal partıden daha güçlü ve etkili rütbe edinilme, merkezden, çeşitli fakültelerden olduğunu yadsıyamayız. Buna rağmen, bir seçılen jürilerce yapılan imtihanlar sonunda üniversite öğretim üyesinin belli bir kentte gerçekleşmektedir. Bu durumda eski, oturmuş, doğmuş olmasını, bu kentte doğan Avrupa üniversitelerinin düzeyinde bulunmasa öğrencılerini ya da doçent adaylarını bile hiç olmazsa onların düzeyine bir derece kayırmasını, rektör seçimlerinde bölgesinden yaklaşmış olan üniversıtelerimizin doçent ve gelen adaylar lehine eylemlerde bulunmasını profesörlerı de aralarında yeni kurulmuş engellemeye kalkmıyor, ama partilerle ilişkisini ünıversitelerden gelen hocaların bulunduğu törpülemeye çalışıyoruz. Kişilik olarak, akademik formasyon açısından belli bir düzeye jürilerce yapılan imtihanlarla seçilmektedir. gelmiş bir insanın üniversitede ders verirken, oy Alelacele, olmayacak yerde açılmış fakültelerin hocalannın yeterli akademik düzeyde kullanırken çeşitli sosyal bağlantılarını unutup olmayabileceklerini düşünürseniz bu akademi için ne gerekiyorsa onu yapması imtihanların onunda nasıl doçent, nasıl profesör beklenir. seçileceğinl kavramış olursunuz. Bunun güvencesi, yasalar, tüzükler değil, öğrenciîerin, diğer öğretim üyelerinın, üniversite Bugün yürürlükte bulunan Üniversiteler Yasası, askeri bir rejimin ünıversitelerden gelecek yöneticilerinin bu konudaki hassasiyetleri ve demokratik itirazları engellemek için tepki gösterme konusundaki gelişmışlıkleridir. Partilere kayıtlı olmanın, bazı partı toplantılarına oluşturduğu bir yasadır. O rejim, bu yasanın birçok maddesını sonradan gelenler kolay katılmanın hocalann akademik eylemlerini kolay değiştiremesinler diye yeryüzünde hiçbir sınırlayacağı varsayımı da doğru değildir: Bu gelişmiş ülkede görülmemiş bir şekilde doğru olsaydı hiçbir öğretim üyesine belediye anayasaya da yazdırmıştır. başkanı danışmanhğı, başbakan danışmanlığı, Üniversite ile ilgili maddelerin anayasadan Adlı Tıp kurumu üyeligi gibi ek görevler çıkarılması, üniversite öğretim üyelerinin partili verilmezdi. kimliklerini öğretim ve araştırmalarına öğretim üyelerinin partilerle ilişkileri taşımamaları koşuluyla partilerin her düzenlenmeye kalkılırken, unutulan önemli bir kademesinde görev üstlenebilmelerinin husus vardır: Üniversite öğretim üyelerinin sağlanması yanında, nerelerde hangi partilerde görev almamaları sonunda hem ünıversıtelere, hem de partilere, sonuçta ülkeye üniversitelerin açılabileceği konusunda sadece üniversitelerce seçilmiş üyelerin çoğunlukta zarar veren yanlışlıklara, eksikliklere yol bulunacağı bir YÖK'ten onayalınmadan açmaktadır. 1950'lerde babam Prof. Dr. Naşid harekete geçilmemesinin gerekliliğide Erez'in öğretim üyesiyken DP listesinde şehir kavranmalı, yasalara yazılmalıdır. ^ meclisi üyesi seçılmiş olması, o tarihlerde SELÇUK EREZ "ben imanlı feministim" rcfa/ı partisi'ne istnnbuVıı kuzuiHİıntıı Sibel Eraslan "ln çok özi'l soyle.fi. kcıııtılinl bir ııilc... ııııJilıııı nkul yıtlan... ıv/ulı'la nıı sekiz bin kaılıııla ((i rf bıifrüııii. {('lifkilrri... kadın erotikası erkekle aşk savaşın ayıramadığı kadınlar sırp. lıırvat. boşnak kadınlar anlatıyor. ve sezen aksu... eylül sayısı bayilerde
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear