Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16 lany la genel müdür yardımcısı ve muhtercm validcsi bir an önce ağırlanmalı; muhasebeci ve sayman bir sonraki haftaya bırakılabilir. Apartman komşularıyla teyze oğullan ve amca kızlanna öncelik tanınıyor. Yazuzun,hcrkesebir hafla sonu aynlabilir; ama bütün kış yüz yüze bakı lacak akrabaların şimdiden gönülleri alınmalı. Öğle ve akşam yemeği birleştirilerek güneş altında mangal yakılıyor, sıcak etlerle soğuk rakılar yudumlanırkcn, küçük, zorunlu kahkahalaratılıyor. Yanan ateşe bakarak müzık dinlediğim, çalıştığım, düs. ündüğüm, düşler kurduğum, bunaldığım, sıkıldığım; yinc de kendimlc ve dilediğim gibi yaşadığım uzun gcceler bitiyor demek. Yeniden gelecekler. Hep kapıdan onlarcası fırlayacak. Arka balkonda avaş yavaş gelmeye başla den geçirildi. Arka bahçelerini sebsabah kahvaltısı, ön balkonda ikindi dılar. Tek market ve tek ec zeye ayıran görgüsüzler fide ve toçayı. Yüzlerceevedağılmışgeçimsiz zaneye yeni dükkânlar ek humlar getirirken, görgülüler bilinbir aile. Şirrct çocuk ağlamalan, kumedik çiçek türlcri, yeni öbekler ve leniyor. Markctlerden biri lak yırtan kadın kahkahalan ve moyeni birbahçe mimarisi düşündüler. sahip değiştirmiş olmalı, yenileme torsiklet gürültüsü, doğayı, ağaçlan, çalışması bitirilemiyor bir türlü. Ye Güller budandı, mevsimlik çiçekler martıları.denizi.herşeyibastıracak. ni raflar getirildi, soğutucular, dolap ekildi, yasemin, begonvil ve hanıIslak havlular, geçen yazdan kalan melleri kapı üstlerine, kameriyelere lar değiştirildi, döner gazetelikler lastiği gevşemiş mayolarla yenileri, sardınldı, ağaçlar gübrelendi, sokak yerleştirildi kapı önüne, eskilerden el kadarbikinilcrle son modatek paralıkonanlar bir güzel silindi, boyan tarafındaki gülleri yolanlara karşı yeça mayolar, kimin giyeceği hesaplanni önlemler düşünüldü, bahçe demir madan yapılmış saçma sapan Ingilizdı. Nalbul, ilk geleceklerin, öncelik leri boyanırken, üstüne tel çekme dü ce sözcük vetümcelerle bezeli tişörtle geçmiş kışın tahribatını onarmak şüncesi tartışıldı. Kimi haddini biller; desenli ,düz, kısa, uzun, dizaltı mezlerin nişanhsına, sözlüsüne sun taytlar; yeni sevgililer, eski kocalar, isteyeceklerini düşünerek süpürdü sildi dükkânını, havalandırdı; çivile mak için ulaşabileceklcri yerlerdeki yaz aşklan, pop şarkıları... anlam rineçivi, vidalanna vidaekledi, stok gülü, tomurcuğu yolup götürmesine kendisini yitirecek yeniden. seyirci kalınmama kararı alındı. ları gözden geçirdi, yeni siparişler Gelindiğinde, evler gözden geçiriverdi. Geçen yıl hazırlıksızyakalanOkullann kapanma zamanıy la iliş lip kışlıklardan aktanlan eskimişlermış olmasının deneyim payını kulkisi kalmamış kimi ailclerle emeklilc biraz daha sıkış tepiş duruma gclandı, hazırlandı. Kebapsalonu, şim ler taşınmaya başladılar bilc. ötekitirildikten, garaj kapısı ve dcponun diden, ütülü örtüleriyle birkaç masa ler şimdilik yalnızca hafta sonları geşamandırası ile ilgili söyleşileryapılattı bahçeye. Aşağıda, duvara yazıl liyor; iş arkadaşlan, kansı ve çocuk dıktan, bütün kış olan bitenin dedıkomış "taze süt mısır" yazisi, yenilendusu, kaynana, yeğen, patronun sevmek üzere, şimdilik, badanay la kapagilisi, kuzcn, dizi filmler ve starlarÖnce keman sesini tıldı. la ilgili söyleşilcr bitirildikten sonra Dükkân önleri süpürüldü, arka duydum. Inanılmaz bir ve ancak bütün bunlardan sonra akla, bahçedeki otların yolunması ihmal şeydi. Karlarla kaplı bir geçen yazınkedilerigelecek. Sonbaedilse de ön bahçedeki çiçekler yaharda, gidildiğinde artlarında, kapıban otlanndan anndırıldı; bununla kış sabahının 8'inde, lan bekleyen, seven, özleyen canlılar yetinilmedi, cadde ya da sokak bobırakacak olmanın heyecanıyla yaz yunca beşer metre arayla dikilmiş rüya gibi bir keman. boyu bakılıp beslenen ve bulunabilirağaçlar, gösterilmesi öngörülen ilgise bu yaz da beslcnecek olan kediden fazlasıyla ödüllendirildi; diplc Beethoven'ındı; ama ler... Bcnimkini bulamıyorum şekerindcki toprak eşelcndi, bir torba rim, öldü mü, ne oldu? Siz bulabildiromans mı, sonat mı gübrc sekizineonuna paylaştırıldı, nizmi Minnoş'u? Heryazneoluyor olduğunu kestiremeden gövdelcri kircçlendi. bu kcdilere bilmem ki! Evlerini kiraya verecek olanlar, Ne kadar kısa sürede, göz açıp kabitti. Tül perdeleri herkeslcrden önce gelip astronomik payıncaya kadarlık bir sürcde germevsim kiraları isteyebilmenin önçekilmiş bir ikinci çeİdeşti her şey. Sanki bir anda, sanki koşullannı oluşturdular: Odaları, yeryüzü var olalı beri ilk kcz oluyorpervazlan, sıvay ı, boyayı, su depola kattan geliyordu. muş gibi inanılmaz bir coşkuyla tonnı, en son bahçeleri gözden gecirdi Önünde üstü ve camları hum döl tuttu, fidan güneşe ve ışığa ler. Çiçekleri düzenc soktular, birilcverdi kendini, kök en diplerdeki, arrini bulup ağaçlan budattılar, çimle karla örtülmüş bir tık ulaşılmaz olduğunu sandığı suyu ri biçtirip yozlaşmış, yerlere Avrupa buldu ve dünya yeniden kuruldu. ArŞahin. Görür görmez çim tohuınu cktirdiler. tık umut kcsilen kupkuru topraktan Yaza henüz birkaç ay varken soka tanıdım arabayı. yemyeşil otlar fışkırdı. Bahçelergübğı, evi, dükkânı, yolu, villası, dairerelenmeyi, budanmayı, sulanmayı, Aldığı ilk günü... siyle bütün tatil köyü gözden ve el CUMHURİYET DERGt Feyza Hepçilingirler'den bir öykü KARİZİ Y FEYZA HEPCILINGIRLER Ayvalık'ta doğdu. Istanbul Yüksek öğretmen Okulu'nu ve Istanbul Üniversitesi Türk Oill ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Yaşamını dershane öğretmenliği yaparak kazanmaktadır. Yazarın öykü kitaplan, "Sabah Yolculan" (Akademi Kitabevi öykü Birıncılik ödülü), "Eski Bir Balerin" (Şait Faik Hikâye Armağanı), "Ürkek Kuçlar", "Kırtangıcsız Geçti Yaz" (Yunus Nadi öykü Ikincilik ödülü ve Balkan VVriters Meeting Borski Grumen ödülü), "Öyküler" adı altındaki tek kıtapta toplandı. "Kırmızı Karanfil Ne Renk Solar?" adlı bir romanı vardır. Yazar, Türkiye Yazarlar Sendıkası (TYS) yönetim kurulu üyesidlr. kısaca insanlann ilgisini beklcmcden eski çiçeklcrle şenlendirdi kendini. Çınarlar, atkestaneleri, koca gövdelerinden umulmayan bir çeviklikle yaprakladonattılardallarını. Atkestanclerinin, ters çevrilmiş muz hevenginc benzeyen tazecik yapraklan, fışkırdıkları noktadan aşağı, ağacın gövdesine bakıp duruyor. Çınarlar, hızla toprak rengine dönecek çifte ponponlarını yemyeşil sallandırmışlar. El biçimindeki yaprakları henüz bebek eli büyüklüğünde; ama son hızla büyüyor. Martılar, inler gibi şehvet çığhklan atmakta gecc gündüz. Nerdeyse yaz gelecek. Yazık! Mevsimin ilk ve son kannın yağdığı o gün, hızla uzaklaşıyor. Pcrdeyi sıyırıp kış başından bcri özlemle bcklcdiğim karın, evleri, ağaçları örtmüş olduğunu görünce deliyedönmüştüm. Paltomu sırtıma atıp dışan vuracaktım kendimi. Denizkıyısına inecektim. Kartal'ı, Pendik'i uzaktan, kar tüllerinin arasın dan izleyecektim. En çok da kann, üstlerinde nasıl duracağını sonbahardan beri merak ettiğim karaçamlarla ardıç ve köknarlara bakacaktım. Yakmak için akşamdan şöminenin kcnanna koyup kuruttuğum odunlar da bekleycbilirdi, çıralar ve çam kozalaklan da. Ekmek ve gazete bile sıranın kendilerine gelmesi için sabırlı olmak zorundaydı bugün. Kar vardı ve kar fotoğraflan için aylardırbeklettiğim fotoğraf makinem. Makineyî bulup çantama attığım gibi botlanmı geçirdim ayağıma ve evden fırladım. Eldivenle eşarbı hatırladığımda bahçe kapısına varmıştım bile. Onlan almak için geri dönmeyi hiç düşünmcdim, zaten yumuşacıkbirilkbaharhavası içimi ve dışımı çoktan sarmıştı. Koşar adım, sahile yönelmişken yavaşladım. Acelem yoktu ki! Bütün tatil köyünü dolaşmahydım bugün. Hcradımıntadınıçıkararak, kanıksadığım eski görüntülerin yerini alan büyülü, sisli puslu yenilerini ve herkesin duyamadığı kar kokusunuiçimeçekerek. Mademyönelindi önce sahil, plaj, uzaklar, sonra yukansı, villalar, köşkler, bahçeler, ağaçlar, yollar... Köyün dışına uzanan, gepgeniş bir çevrende başka dünyalara uzanan yollar. Daha yürürüm, ovalan, vadileri görünceye kadar. Hani bütün çevrenin kuşbakışı ayaklar altına serildiği o tepeye kadar. Oradan yeni inşaatlan almayan biraçıbulurinişleriçıkışları,tepeleri düzleri ilc bütün vadinin fotoğrafını çekerim. Önce keman sesini duydum. İnanılmaz bir şcydi. Karlarla kaplı bir kış sabahını 8'inde, rüya gibi bir keman. Beethoven'ındı; ama romans mı, sonat mı olduğunu kestiremeden bitti. Tül perdeleri çekilmiş bir ikinci kattan geliyordu. Önce üstü ve camlan karla örtülmüş bir Şahin. Görür görmez tanıdım arabayı. Aldığı ilk günü. Birlikte kent dışına çıkmıştık. Yolda polis durdurup henüz plakası bile takılmamış bir arabayla trafiğe çıkamayacağımızı söylemişti. Sonra birbirinedelilergibisevdalıikiâşık olduğumuzu anlamış ve hoş görmüştü bizi. Fazla uzağa gitmeyin, uyansında bulunup çekilmişti yolumuzdan. Trafiğe çıkmayacaktık ki, dağlara çıkacaktık. Yükseldikçc ürperten ayazıyla mor dağlara, gelinçiçekli, kartal uçuşlu yüce dağlara tırmanacaktık. Ormanlann aşağıda yeşil hareli kocaman bir dcniz gibi dalgalandığı tepelerde dinlenecek, dallara sesimizi, gülüşlerimizi bırakacaktık. O, kırçiçeklerinden minik bir demetle saçlanmı süsleyecekti, her seferinde ilk kezmiş gibi, yüreğimiz ağzımızda, acemicc öpüşecektik.