Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 CUMHURİYET DERGİ Önce tüfektir çıkanlıp çatılan; çadınn orta direği gibi, onun yanı başına kurulur. Çadınn çulları, ağaç tığlarla da birbirine tutturuldu mu • göçerin evi çıkar ortaya. Alaçuvallar sıralanır ilkin. Kıskanılacak güzelliktedir o sanat ürünleri! Her gün yeniden, yeniden başlayan bi YAZ1: M. SADIK ASLANKARA FOTOĞRAFLAR: MEHMET KAYA, ALPER FİDANER, AS1M S. ÜVEZ ayla","Yaylak"ve "Yaylacıhk", çok eskilerde dilimize yerleşmiş kavramlar. Insanımızın bir parçası olmuş hatta. Yaşamına girmiş onun. Ne var ki yaylalar, deyim yerindcyse iş değil dinlenme yerı olmuş günümüzde..."Yörük kaçırtansıcağı" dedıklerioyakıcıgünlergelipçattığında; yalnızYörüklerdeğılkımıkentliler de yaylanın yolunu tutmuş. Yayla, bır anlamda sayfiye olarak algılanmaya başlamış çünkü. Hem de Yörüklerin sıkıntılı göçleryaşamlanyla alay cdercesine. Yörükler, tçel yöresıne ilkin 11. yy'ın ortalannda yerleşmeye koyulmuş. Bir Arap coğrafyacısının belirlemesine göre, 13. yy'a gelindiğınde,yalnızAntalya'nınkuzeyinde yaşayan göçerler bile toplam iki yüz bin çadıra ulaşmış. Zaten Toros Dağlan'nın yüksek ve eğımlı yerlennde, yerleşmeye ve ekime el vcrişli olmayan Taşeli Platosu'nda, kayalık dağlarda nüfus seyrek. lçel yöresınde nüfusun en seyrek olduğu kesımler ise Anamur'la Silifkc'nin kuzeyinden başlayan Mut ve Cülnar çevresi. Yörük göçerler kışı, işte bu yörelerde; GülnarAnamurSilifke yörelcrinde geçiriyorlar. llkbahar gclincc de hayvanlanylabirlikte Toros Dağlan 'nın yüksek tepelcrinc çıkıp konuyorlar. Yazkış takvimine göre SilifkeErmenek arasında gidip geliyorlar sürekli. 200 hanellk oymak Amabugün yalnı/ca 200hanelik bir Sankeçili Oymağı konar göçer yaşam sürdürüyor. Yani tam anlamiyla topraksız. Kışın Gülnar AnamurSilifke sahil platosunda kışlarken, yaz aylarında da Konya'nın SeydişehirBeyşehir yaylalannda yazlıyorlar. Tabii kıra karşılığında. GülnarAnamurSilifke arasındaki üçgenin tam ortasında ise Aydıncık yer alıyor. Sankeçililerin en güneydcki kışlaklan burası. Pamucak yöresınde, Sipahili Köyü Ören Mahallcsi'nın A/.atcpc yöresınde Sankeçilılılerınçadırlanylaheran karşılaşmak olası bu yüzden. Kök boya kazanlarıyla, sonra fcrsah fcrsah ötedeki Sipahili Köyü llkokulu'na devam eden Yörük çocuklarla. Ama bu görüntülcr aldatmasın sizi. Kışlaktaki bu yaşama biçimi, göçerliğin izlcrini taşıryıne. Evler, çadırdır. Üçüncü bine beş kala, toprağa yerlcşmemiş bu insanlann dramlarına tanık olursunuz. Mart sonlan, nısan başlandır. Bir iki hatta içınde dcrsler kcsilecek, kırlangıç sürülen görünecektir. Göç için ilk ışarctlcrdir bunlar. O zaman Sipahili Köyü Ören Mahallesı Ilkokulu'ndaki beşon Yörük öğrenci de göçe katılır. Kırlangıçlara ayak uydurarak. Sankeçililcr için Torosların iki eteğıdcbıreryayladır. Birerel.birer yurt. Ülkemizin bu son göcerlerinden olan Sankeçililerle yaylaya çıkmak, zorunlu bir yürüyüşte onlara cşliketmekanlamını taşır... Dcvclcr bir yol eridir artık. Yaylaklara çıkacak kervanlann vazgeçilmezkahramanlan. Okşanıp sevilmesi bundan. Sırtı sı vazlanmalı ki, göçü çeksin... "Deve okşaması"dır bu! "Yekin kara devem yekin, Çifte zillenni takın, Kendini daldan budaktan sakın." Sankeçili için bır uzun yürüyüş başlamıştır ıştc yinc! Nisanın sonlannda, diyelim 25 nisanda Mut'a doğru yol alırken yakalayabılirsinizonlan.Biryalnızlığın işçilcri gibidirler. Birgüneşvardır tepelcrinde, bır de kendileri... Gülnar'dan, Anamur'dan, Silıfke'den, Aydıncık yöresinden yola düşen Sankeçililer, Göksu'nun kıyıcığı boyunca Mut'a doğru tırmanırlar. Devclerin vc onlara öncülük eden cşeklerin sırtında, heybelerin gözündc ise yürüyemeyccekbebclerle yenı doğmuş çebiçler... Develer ve kamyonlar bırlikte tırmanır Toroslan... Derken sabahın o lacivert duruluğu sona crer. Bir buğday sarısı yayılırToroslara. Develer, göçerler, oğlaklar, bebelerbaşak gıbi panlda Ate$i sönmez hiç Sankeçililerin. Çadınn içinde akşanta doğru yemek de vuru