27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

10 Tannmbugünhavatambenlik. İSO Meclis toplantısından çıkınca azbuçuk yürüyeyim. Belki Mclda'yı da kandınnm." diyc düşündü. Akşama Yazarlar Evi'nde CÜMBAŞ'ın ycmeği vardı. Arkadaşlanyla buluşup iki tek rakı eşliğinde Babıali, daha doğrusu lkitclli dedikodusu yapacaklardı. Gazeteye giderken yolda Cümbaş'ın kuruluş. öyküsünü hatırladı birden. Tam kahkayı koyuveriyordu ki kendini toparladı. Taksi şöförü "bu kız deli mi?" diye düşünebilirdi. Cümbaş'ın açılımı Cümbüş A.Ş'ydi; "Cümbüşü sevenler Anonim Şirketi." Hayali bir şirkctti bu. Kendisi de bu hayali şirketin Murahhas Aza'sıydı. Çünkü onsuz genel kurul asla toplanmazdı. Bu şirketin en öncmli özelliği sık sık genel kurul toplamasıydı. Olağan genel kurullargcnellikle aybaşlannda maaş günü toplanır. Olağanüstü genel kurul lar ise kurucu üyelerden herhangi birinin doğum günü, başka bir kuruluşa transferi, terfısi, evlenmesi hatta boşanması, kısacası her vesile ile toplanabiliyordu. Üç kişinin istemesi yeterliydi. Geri kalan üyelerin bu karara uymaktan başka seçenekleri yoktu. Genel Kurullar Sayın Murahhas Aza'nın attığı ilk kahkahayla başlamış sayılırdı. Sonrasında başta İlkin olmak üzere altın dişli esmer vatandaşların çaldığı oynak havalara şirket üyeleri daha fazla dayanamayıp kendilerini piste atarlardı. Hızını alamayıp masalann üzerine çikanlar da yok değildi. "Kapı gıcırtısına dahi oynuyorsun" diyenlere tek cevabı vardı ılkin'in: "Ne yapayım babaannemcçekmişim." CUMHURİYETDERGt isterdi. Aceleciliği yüzünden Misoş'la zaman zaman tartışırdı. Tam dört gazetede 8 yıl beraber çalıştığı Misoş'un rahatlığı bazen onu çıldırtırdı. Onundadagınıklığı Misoş'un sigortalarını attırıverirdi. "öff İlkin öff, yine sınırını aşıp benim masaya kadar atlamışsın. Şu döküntülcrini toparla çabuk." Günaydın ve Tan'ın ekonomi sayfalannı birlikte yaptıklarında birbirlerini öylesine tamamlıyorlardı ki, herkesler onlann dostluğuna ve mesleki dayanışmasına imreniyordu. Gündüz dirsek dirseğe calışır, akşam biryerlerde oturup sohbet eder, akşamları da evden telefonlaşırlardı. İlkin, haftasonulzmit'eailesininyanınagitmediği zamanlarda mutlaka buluşurlardı. Yıl sonu tatillerinde de beraberlikleri kimseyi şaşırtmazdı. Dostlukları payla!>maya dayalıydı. Biri THA bıri LJBA'da çalışırken soğuk bir ki!} gününde Ilkin'in bir elindençıkarıp"Alsenindebirelin ısınsın, benim de" diyerek uzattığı bir tek eldivenle başlamıştı. Çalıı>mayı oldugu kadar eğlenmeyi de pek severlerdi. Ancak bazı akşam buluşmaları Ilkin'in dert dinleme seansı yüzünden zehir oluyordu. Sahi Ilkin'in bir de Pollyana tarafı vardı. Uzaktan selamlaştığı biri de olsa İlkin,eğerbirsorunu varsa onu dinlemek gibi hiç de üstüne vazife olmayan bir görev edinmişti kendine. Sorununu dinlemekle kalsa iyi. Karşısındakine o kadar ayak uydururdu ki, bazan mendil çıkarıp karşısındakiyle ağladığı da olurdu. Iştc ozaman kara vicdanlı arkadaşından "Aman be İlkin. Bu akşamımız da sayende zehir oldu. Abi nerdcn bulursun bu bunalımlı kadınları Allahını seversen. Yarın akşam da bunları saracaksan başımıza ben gelmiyim. Sen otur onlarla agla" şeklinde tepki görmeyc alışıktı. "llahi Misoş bazan çok mcrhametsiz olduğunu düşünüyorum ha. Derdi varzavallının görmüyor musun? Belki biriyle paylaşrhak istiyordur" diyerek kendini savunurdu. Ne kadar güzelim! Gazetenın önüne geldiklerinde taksiden inmeden, öndeki dikiz aynasından nasıl göründüğüne baktı. Bir kez daha kendisine hayran oldu. "Off Allahım bugün yine çok güzelim. Neden beni bu kadar güzel yarattın sanki. lyi ki bu şapka ile fuları taktım. Mini eteğimle de uyum sağladı. Misoş'a doğum günü hediyesi olarak aldığım bu kolyeyi vermemekle de isabet etmişim. Allah için bana daha çok yakışıyor. Hem Misoş kolye mi takıyor sanki" diye kendisine telkinde bulunduktan sonra taksiden indi. Her zamanki gibi kapıyı açmakta zorlandı. Armağan ve Oğuz'a yaptığı mutad sabah ziyaretini de tamamlayıp telefonun başına oturdu. Borsa ve para piyasalarındaki son durumu öğrenip haberleştirdi. Mesleğinde oldukça başanlıydı. O nedenle sık sık iş teklifı alır ve "tebdili mekânda ferahlık vardır" diyerek işyeri değiştirirdi. Sondörtaydaüçişyerideğiştirdi. Kanal D, lnterstar ve son olarak Yeni Yüzyıl. Titiz ve acul bir gazeteciydi. Tez canlıydı. Yapacağı işi en kısa sürede hemen yapmak Şapkası, mini eteği ve ka h kah al a n y la bir İ1 kin 25 ocakgünü trafik bir cinayet daha işledi. Genç gazeteci İlkin Aydın fı arkadaşları hiç yalnız bırakmadılar. Bilinciyerine gelsin diye hergün şarkılar türküler söylendi. Çapa Hastanesi 'nde renkli geceleryaşandı. MİYASEİLKNUR ne"sinden fırlayıp kendini sokağa attığında sımsıcak bir güneşin Istanbul'un gri silüetinı aydınlattığını görünce mini minnacık yüreği birden hopladı. "Aman Sllahlısaldm... Merhameti dost ve arkadaş çevresinin giderek genişlemesine yol açardı. Günaydın Gazetesi Ekonomi Scrvisi'nde çalışırken Şefı Osman S.Arolat işçilere nominal değerle verilen Ereğli Demir Çelik hisse senetlerinin bazı spekülatörler tarafından toplanıp borsada yüksek fıyatla satıldığını duymuş, Ilkin'in Ereğli'ye gidip bu olayı araştırmasını istemişti. İlkin, bu olayı araştırırken hissc senedi toplayan genç bir kuyumcunun silahlı saldırısına uğradı.. Silahına mermiyi süren kuyumcu llkin'i saçlanndan kavrayıp yerlerde sürükledi. Ta ki, aklı sclim sahibi biri, asabi kuyumcuyu yatıştınp kendisini kurtarıncaya kadar ölümün soğukluğunu soludu. Sonuçta gazetenin H alkajı Toplu n'ndaki Konutla"malikâ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear