Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
MÜZİK lcrını duyurdu Şükran Ay, Dursun Salkım, yıne yetmişli yıllann seks fılmleri oyuncusu Beyza Başar vc dığerlen... Üstelik çalıştıklan gazinolar her gcce doluydu. Çalışma sürcleri uzatılıyor, gazino sahiplennce de bir dedikleri iki edilmiyor., du. Neydi onları yeniden çekıci kılan? Talep edilen neydi de onlar bir arzı yerine gctiriyordu? Dursun Salkım'a göre, bu sorunun yanıtı, Türk sanat müziğine yeniden dönüşte yatıyordu. Bir dönem sallantı geçirmiştı bu müzik ama şimdi iyilcşme sürecındeydi. Çok lüks ycrlerde bıle fasıla yer veriliyordu artık. Çünkü insanlar kalitenin Türk sanat müziğinde olduğunu anlamışlardı. Pop müzikte de belki iyiler vardı ama, kötüler daha fazlaydı. Salkım'ın dinleyicileri arasında kendi yaşıtları vardı, onlardan yaşlılar da ama gençler de kücümsenmeyecek orandaydı. Bu yaş grubu da ıstiyordu, "Bu akşam bütün meyhanclcrini dolaştım IstanbuP'u, "Inleyen nağmeler"i... Bugün ancak dınleyici isterse kcndı şarktlarını okuyor Dursun Salkım. Daha çok Türk sanat müziği şarkılarından oluşuyor repertuvarı, bir de "garnitür" olarak, popülcr müzik dedıklerini, yani, "Bu kadar mı mecbursun gitmeye, kal bu gece" türü şarkılardan. En çok üzüldüğü ise bırılerının çıkıp tek şarkıyla meşhur olmaları, bunun karşılığı gecede sekiz yüz mılyon lira para almalan. Ona görc yirmi yaşındaki genç, bu kadar parayı görüncc dc şaşırıyor, olmadık şeyler yapıyor, hatta yoldan çıkıyor. Kendisıni, tabiri caizse "arabeskın kurucusu" olarak tanımlayan Dursun Salkım'ın kızı ise pop şarkıcısı Ye^im Salkım. Kızını Türk sanat müziği söylemesi için zorlayan Salkım, "Bak, herkesin yaptığını yaparsan, sırddan bir insan olursun" öğüdünün yerini bulduğuna inanıyor. Popçuların bir bölümünün repertuvarlanna eski şarkılannı alması da bunu gösteriyor. Saman alevl glbi... Ncrcdcysc on yılı aşkın bir süredir adı duyulmayan Şükran Ay'a göre kendilenne olan talebin nedenı pop müziğin "saman alevi"ni andıran yapısında yatıyor. Bir şarkı çıkıyor, bir ay, iki ay söyleniyor sonra da unutuluyor, çünkü kalitesi yok. Bunu kendi söylcdiği günlük ş.arkılarda da yakalıyor Ay. Yeni çıkan s.arkıları üzcrinden bir yıl geçmeden unutuveriyor. Ama, bir "Enginde yavaş yavaş"ı, bir "Dertlıyım, ruhuma hıcranını sardın da"yı, bir "Ncrcdcn sevdim, !>u zalım kadını" şarkısını unutmak nc mümkün. Bugün 60 yaşında olan Şükran Ay, aslında müziktcn hiç kopmadığını anımsatıyorsononyılınözctini yaparkcn. Ama, onun müziğini dinlemek isteyenler Almanya'daki, Avustralya'dakı Türk işçiler, bir de Anadolu'dakı müzıkseverler. Plak piyasasınaarabcsklcgirmcsinekarşın klasik müzik eğitimi alan Ay, halkın sanatçı üzerindcki baskısına^ DURSUN SALKIM Bin dokuz yüz kırk bir yılında Mılas'ta doğdu. Orta eğitimini Milas'ta yaptıktan sonra Edime öğretmen Lisesi'ne geçti ve öğretmen oldu. Sesi, kendi tanımıyia, "Allah vergısi"ydi. Milas'ta bir kahvehanenin karşısındaki, incir ağacının tepesine çıkıp bildiği şarkıları söyler, çayla ödullendirilırdi. Ağaç dailanna teller bağlayarak, cip fannın üzerine derı kaplayarak kendi enstrümanlarını yaptı. Ailenin en küçük ve tek enVek çocuğu olduğu için müzikle ilgilenmesine tepki gösterilmedi. İlk kez sahneye, öğretmen lisesinde öğrenciliğı sırasında amatör olarak çıktı. Şubat tatilinde Istanbul'a geldi ve Ali Erköse'yle birtikte Kazablanca Gazinosu'nun kadınlar matinesine katıldı. Gördüğü ilgi üzerine müziğe yönelme karan aldı. Bir yıl sonra da ilk plağını, sözleri ve bestesi kendisine ait, "Gazeteci Çocuk'u çıkardı. 8u bir taş plaktı. Profesyonel olarak ilk kez Izmir Fuarı'nda şarkı söyledı. öğretmenlığı bıraktı ve on yıl Ankara'da çeşitli gazinolarda sahneye çıktı. Bunlar, içkisiz, sadece meşaıbat satılan aile gazınolanydı. Içkili gazinolarla Istanbul'da tanıştı. Lunapark, Sanyer Urcan... Aynı yıllarda yaklaşık üç yüz plak doldurdu. Sözlerinin çoğunu kendisinin yazdığı şarkılardı bunlar. Beste de ise Arap müziğinin, Ümmü Gülsüm'ün etkisi görulüyordu. Sevim Tuna, bir Beyrut gezisi sonrası Abdülhalim Hafız'ın longunu armağan olarak getirince bu kez orada dinlediği nakaratlardan müzik yapmaya başladı. "Yemin ettim bir kere geri gelmeyeceğim. Uzun zamandan ben yollarımız aynldı" şarkısı bunlardan biriydi. Altın plakla ödüllendirildi. Salkım'a göre, Türk toplumunun benliğınde de ezıklık olduğu için bu tür müziği benimsıyordu. Yetmişli yıllann sonlanna kadar sürdürdü çalışmalarını Son on yılda ise Pendık'te sahneye çıktı. yer alıyorlar. Görüntünün değişmesi kimin umurunda, ses eskises olunca... ğuk bakiyordu. Bir sokaklarda şarkılar okuyup cllcrindeki şarkı sözü kitaplarını satmaya çalışanlar vardı, Salkım'ın, Ay'ın ve diğcrlerinin ismini duyuracak, bir de dolmuş şoförleri. Dahakontağı çalıştırmadan arabalarının pikabinın düğmesine basıyor, müşterinin sesinı duyma• ma pahasına dinliyorlardı. Yolcunun da dinlcmckten başka çaresi yoktu. Bir de hoşuna gidcrse, incrken soruyordu, "Kim bu söylcycn abi"? Kısa sürcde ünlcndilcr. Suat Sayın, Lcyla Nur, Ncşc Karaböcck, Orhan Genccbay, Ay'la Salkım'ı izleyenlcr arasındaydı. Sadccc Istanbul değil, Ankara, Izmir vc bütün Anadolu artık onların müziğe etkisi altındaydi. Aile gazinolannda gazoz ve pasta cşliğindc kendilerindcn geçen dinleyicileriyle buluşuyorlardı. peli gecekondu gençliği kavga ctscler, halta birbirlenni öldiirseler de aynı müzikte buluşuyorlardı. Bütün bu müzik kaosu içinde, tam da yetmişli yıllann arabeskçisi Ferdi Tayfur, "Hadi gel, köyümüzc geri dönelim" derkcn yeniden isim Ve yeniden sahne... Ondan sonraki on yılda da sürdürdüler hükümlcrini, seksenli yıllarda da. Ama, artık isimlcrinin başına "küçük" ibarcsi koyanlar revaçlaydı. Saz hcyetine de ihtiyaç duyulmuyordu pck. Bir tek org, kanunun da, udun da, kemanın da ycrini tutuyordu işte. Doksanlı yıllar , ise "pop"un patlamasıydı. Artık ikinci kuşak gecekondulu yctişmışti [ ve doğum yerlcri Istanbul'du. On; lar, tck ritimli de olsa kendi müziklerinı yaratmışlardı. Özel radyolar vc telcvizyonlar onlardan yanaydı. Bağdat Caddesi gcnçliği ile Malte Vapurlurdagazetesatuısı bir çocuğu antatan "Kimsesiz (iazeteci", Dursun Salkım 'ın ilk şarkısıydı...