Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18ARALIK1994.SAY1456 rail işgali'ne son d'Aquin' vcrilmedikçe barış den, Saint François ve hoşgörünün doğd'Asise'den sözettimayacağını, diyaler. Bunların hepsi log ortamının sözde diğer din vc mezkalacağını belirttiheplerle barış vc diler. Onlara göre lsyalog gerçekleştiren rail, emperyalist kodüşünürlerdi. numdaydı. Bu koTürk delegasyonuşmalar karşısında nunun Prof. Dr. Şimon Peres, Israil Bey/.a Bilgin, Prof. dcvletinin gercekçi I)r. Mehlika Kaşbir yaklaşım içerigarlı, Prof. Dr. Kesinde olduğunu, son nan Gürsoy, Prof. gelişmelerin de buDr tlber Ortaylı, na kanıt oluşturduProf. Dr. Niyazi Toplantıya katılan Tiirk grubunılan temsilciler ğunu iddia etti. PeÖktem, Türk Muse ötekiülkekatıhtncılanyta Alcala Ûniversitesi'ıııle. rcs'e göre, Kudüs vi Cemaati mensubu, 500. Yıl Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi dinler arası bir kentli ve herkesin dilediği giHarry Ojalvo vc 35 yıldan bcri Türkiye'de bi oraya gelebilir, kutsal yerleri ziyaret edebibulunan Vatikan Büyükelciliği'nde görevli lirdi. Jacop Xavier'den kuruluydu. lspanya'nın Kapanış konuşmacılarından Londra SefeTürkiyc Büyükclcisi Carlos Carderera rad Yahudileri Hahambaşı Abraham Levy, Türk delegasyonunun diğcrlcriyle ilişkisini gerçek bir diyalog ortamının somut verilerini yoğunlaştırmak için büyük gayret göstermekaçıkladı. Kendisi zaten seminerprogramı içetcydi. Türkiyc'yi bu dcnli sovcn, dış ilişkilerrisinde yapmış olduğu konuşmasında tıpkı Ode Türkiye'yi tanıtmak istcycn Sayın Cardejalvo gibi defalarca Osmanlılara, Türklere rera düzeyinde büyükelçi adcdinin pck fazla karşı Yahudilerin duyduğu minnet ve şükran olduğunu saıımıyorum. Nitckim onun ve dihislerini dilegetirmişti. Kapanış konuşmasınğcr delegasyon üyelerinin gayretiylc progda Mekke Imamı Şeyh lzhak ldris, Hz. Öramda ycr almadığı halde Sayın Kenan Gürmer'i hatırlatı: IIz. Omer, Cuma hutbelerinde soy ve Sayın Harry Ojalvo birer konuşma diğer dinlerc karşı hoşgörülü davranılması yaptılar. gereğini ifade ederdi. Toplantıya katılamayıp mesaj gönderenler arasında Nobel Edebiyat Prof. Kenan Gürsoy, "lslam'da Diğer Ödüllü Necip Mahfu/, Fransa'da öğretim üDinler Karşısında Hoşgörü" başlıklı konuşyeliği yapan ünlü Müslüman din bilgini Momasında yüzyılımızdaki ahlaksal bozulmada hammed Arkoun da vardı. bireysel sorumlulukla hoşgörüye ulaşılabileceğini belirtti. Dostoyevski'nin "Tanrı olmaToplantının son konuşmasını Ispanya Kralı saydı her şey mübah olurdu" sözünden yol aJuan Carlos gerçekleştirdi. Bu tür /.irve ulan Prof. Gürsoy, bu dünyanın maddi ihtiras zun bir çalışma sürecinin cseriydi. Kendisi ve çıkar ilişkilerinin dışına çıkarak manevi 1987 yılında Urdürı Kralı Hüseyin'le biraraboyutun sesini dinlcmckle barış ve hoşgörü ya gelmiş vc dinler arası diyaloğu gerçcklcşortamma yaklaşılabileceğini ifade etti: Islam tirmck iein kendi ccphelerinde calışmalara dini özdebuyaklaşımiçerisindeydi. Hz. Mubaşlamışlardı. Musevi kuruluşlarla, Vatihammed'in diğer dinlcrc göstermiş olduğu kan'la, Mekke ileri gelenleriyle tcmaslara anlayışlı bakış hoşgörünün kaynağını oluşbaşlantnış ve bir scri ön toplantı yapılmıştı. turmaktaydı. Daha öııce Hndülüs'ün görkemli yeri olan, tüm Müslüman, Musevi Yahudi bilginleri yeKonuşmasına ilginç birşckilde, toplantının tiştircn Kordoba kentinden sonra gerçekleştiresmi dillcri ieerisinde yer almayan Türkçe rilen bu toplantı zirvcyi oluşturmaktaydı. ile başlayan Harry Ojalvo, daha sonra harikulade Fransrzcasıyla konuşmayı tercüme etHıristiyan Ispanya, Islam ra'syonalizminin ti ve Fransızca devam etti. Bu tavnyla Ojalvo devi lbni Rüşt ve Musevi rasyonalizminin adeta hoşgörü konusunda dünyaya örnek obüyük ismi Maimonides'in kenti Kordoba'da lan OsmanlıTürk küllürüne yeterince önem Ibni Rüşt Üniversitesi'ni; Aleala'da da Isverilmediğini ima etmekteydi. Nitekim bildipanya Seferad Yahudileri Araştırma Merkerisinde de Ojalvo 1492 yılıııda lspanya'dan zi'ni kurmuştu. Ispanya, tarihindenkompleks Yahudiler'i kurtaran Beyazıt II. ve onun aduymuyordu, acıları unutturmaya çalışıyormirali Kemal Reis'c olan şükranlarını sadece du. Katolik Ispanya din adamlan, Müslüman Türk Yahudileri değil tüm dünya Yahudileri lbni Rüşt adına üniversite kurulmasından adına ifade etti. Böyle bir kurtarma olayına mutluluk ve gurur duymaktaydılar. Uzun sühiçbir ycrde rastlanmamıştı. Türkler sadece re Çanakkale Assos'da yaşayan Aristoteles eski dönemlerde değil, II. Dünya Savaşı'nda ve Anadolu'nun yetiştirdiği en büyük değerda Yahudileri kurtarmıştı. Türk insanının lerden biri olan Thales adına Türkiye'de ünipropagandasını dünyanın her yerinde açtığı vcrsiteler kurulsa yobaztakım ortahğı birbirisergilerle yapan, banş ve hoşgörü ortamına nc katar. büyük katİcıları olan Galatasaraylı Türk YaOnlar Sütçü Imam'la yetinsinler. Barış orhudisi Ojalvolar'la dünya kamuoyu olumlu tamı, dini manevi ve sosyal bir realitc olarak Türk imajına ulaşabilirdi. gören aydınların; din, dil, ırk, mezhep farkı Üç Din: Barış İçin GirişimAlcala Dinler Arası Karşılaşma toplantısınm kapanış olurumundaki tebliğlerde siyasal konular da gündeme getirildi. Arap Ligi'nin ve Filistin Devlcti'nin temsilcileri, tspanya Kralı Carlos ve Israil Dışişleri Bakanı Şimon Peres'in önünde açık ve kesin bir şckilde Kudüs'teki Isgözetmeyen insanların; Kral Carlos gibi Hıristiyan krallann; Hüseyin gibi Müslüman emirlerin; yaşadığı ülkeye sadakati bir borç bilen gerçekej Musevi Harry Ojalvo'ların çoğalmasıyla gerçckleşebilir. Ne yazık ki kısır çekişmclerle, dcdikodularla uğraşan ülkemiz mcdyası olayın farkında bile değildi. ^ PAZARIN PENCERESINDEN The Imperial Harem SELÇUKEREZ air ve besteci Leyla Saz Hanırmfsndl'nin hatıraları 1925'te Parıs'te "L« Haram Impertar başlığıyla yayımlanmıştı. Sonradan Prag'daÇekçeyayınlandı, 1960'da özeti Turkçeye çevrilip basıldı. Bu sene de PEVAYayınlarıtarafından Ingılızcesi basıldı. Leyla Hanımefendi'nın 4. Mehmat, 5. Mehmet, Abdülhamld. 5. Murat, Abdülazlz v« Abdülmecld zamanında Osmanlı sarayında görevli olarak bulundugu, sarayın Hekımbaşısı Dr. Ismall Paşa'nın kızı olduğunu. Ismall Paşa, Bakanlık, Gırıt Valılığı gibi onemlı gorevlerde bulundugu hatırlanırsa lyı egıtım görmüş, zeki bir kadının saray konusunda anlattıklarının önemı daha iyı kavranır. Sarayda çok sayıda Dogu ve Batı müzjgı hocası vardır: Leyla Hanımefendı, Batı müziği hocalarından Neclp Paşa'yı ve Kadrl Bsy'ı hatırlar (3.43). Neclp Paşa, çok sayıda Batı müziği parçasıları bestelemıştır. Ünlü besteci Donlzettl'nin de kardeşi, sarayın Batı müziği hocalarındandır. Abdülmecid Han, Prans Vahdeddln dogduğunda orkestraya William Tell ve La Travlata'dan bolümlerçaldırır. Sarayın, birıerkeklerden oluşan orkestrası, bir" de kadınlardan oluşan Marem Orkestrası vardır. Harem Orkestrası'nın hocaları erkektir. Sarayda balet grubu da vardır: Leyla Saz Hanımofendi saray "corp de ballet"sinın Abdülmecid Han'ın huzurundasergıledıgı bir gösteriyı ızlemiştir (s. 51) .Prenseslerın egitımlerınde de muzık önemli bir yer tutardı: Leyla Hanımefendi, Maestro . Donizetti'nın ögrencılerınden Durnigar Hanım'ın prenseslere piyano derslerı verdığını anımsıyor (s. 102). Durnigar Hanım, aynı zamanda Imperyal Orkestra'nın bırıncı kemancısıdır. Durnigar, bırçok polka. vals, mazurka bestelemiştir. Sarayda başka müzisyenler de vardır: Levifer, Cüret ve Peyamnigar kalfalar Türk musikısı hocalarıdır.. Sultan Murat 1yi bir piyanısttır: Yirmısekiz yıl süren esareti süresınce çocuklarının 1yi bir müzik eğıtımi görmelennı sağlamıştır. Kızı Fehim» Suttan çok iyi bir pıyanist olmuş ve güzel parçalar bestelemiştir. Sadlye Sultan iyi harp çalardı; Prons Burhaneddln ise çelloyu iyi çalmakla kalmaz aynı zamanda orkestra yönetırdı (s. 103). Prons Tevflk ise iyi bir organ vırtıozudur. Sarayda tiyatroya da önem verilir: "Zuhuri Kolu" olarak anılan bir heyet ortaoyunu gösterilerı sergılerdı (s. 139). Sultan Abdülmecld'in kızı Fatma Sultan çocuk doğurduğunda düzenlenen kutlama töreninde orkestra eşliğinde kızlardan oluşan bir grup "quadriHe", "scotteh step" ve kastanyetlehe oynanan bir "Ispanyol dansı" sergilerler. Bu kızlan eğiten dans hocalannın tümü erkektir (s. 152). Bütün bunlara şaşmak gerekmez: Bu çağda mahalle mekteplerinde bile resim dersleri verılmektedir: 1911 'de Hester Donaldson Jenkins taraf ından yazılmış olan "Behind th« Turkish Lattlces" adlı eserde (Chatto and VVİndus, London) Bir Türk gencı kendısıne Ingilizce dersleri vermiş olan yazara göndermış olduğu bir mektupta şunları belırtir: S Leyla Saz 'ın 1926 'da çekilmiş bir resmi. "Mektebe gidince, Hocanın hemen önüne, iki pisçocuğun arasınaoturtuldum... en çok sevdiğim dersler coğratya vetarıhti. Kuran derslerini Arapçaolduğundan sevmıyordum. En eğlendiğım ders resım dersıydı. Bir gün sınıfımızdaki küçük bir kızın resmini çizdım; ona gösterdim, çok sevınmiştı..." (s. 15) Leyla Saz Hanımetondl'nin "The Imperial Harem of the Sultans"ında başka ilginç btlgiler deyeralmaktadır. "Prensesler hastalandıkları zaman onları erkek hekimler muayene ederler" (s. 119) ve "Ramazanı izleyen bayramlarda yapılan törenlerde Şeyhüli3İamdan sonra Ekumenik Patrıkde padışahın huzurunda bir söylev verırmış" (s. 136). Bu törenlerde Imperyal Orkestra'nın Batı müziği parçalarını çaldığını da öğrenmekteyiz. Leyla Saz Hanım'dan öğrendiklenmız konusunda bıraz düşündükçe, bugün "sanatı anlamsız" bulan "vatan kurtaran şabanlar"ı ve "sanatın Içlne tüküren"lerı daha iyi yorumlayabiliyoruz... Ecdadımız, zamanın Halıfelerı, Batı müziği dersleri alır, balet ve tıyatro izlerlerken günümüzün kendini, "dini bütün" ilan edenleri, bu tür sanatı aşağılamak için neyapacaklarını bılmıyorlar! Bu gibilere sormak gerek: Acaba siz Abdülaziz Han'dan, Sultan Abdülhamid'den velhasıl bütün Osmanlı büyüğü Halrfelerdendaha mı Müslümansınız? Tabıi ki değılsiniz! Aranızdakı fark: Sizin ilerlemeye açık O8manlıTürk ananesmı değil depdeğişik nitelikli Suudi Kral Sülalesi'nin ananesini izlemekte olmanızdır! Lütfen bir daha bize "mılir'lıkten bahsaçmayın! ^