Catalog

16 PORTRE CUMHURİYITDERCİ. 18ARA1.IK SAY14S6 Tony Curtis: Yoksul Yahudi çocuktan yıldızlığa... Dondurma yüzlü çocuk Hollywood'da K arga karası kâkülü, çelik mavisi gözleri, adonis gibi bedeni ve tipik Ncw York ağzıyla Tony Curtis, 50 'li yıllann en büyük idollcrinden biriydi; görünüşüyle devrine imzasını atmıştı. "Tony Curtis, The Autobiography" adlı, okunması alışılmışın dışında zevkli kitabında dış görünümünün önemini, yapay bir alçakgönüllülükle saklamaya çalışmıyor. Curtis'in kullandığı Bronx ağzı ve çekinmeden yazış bicimi, kitabın çoğunu kendisinin yazdığını belli ediyor. Barry Paris, kısa bir tanıtma ilc söyleşileri kaleme alrruş. Önemli olan, içerikteki espriler. Bunları okuması çok zevkli oluyor. Benıic Schvvartz, 1926 yılında New Yurk'ta Macar gücmeni, yoksul bir Yahudi ailcsinin cocuğu olarak dünyaya geldi. Bernic çocukluğunda anasından sık sık dayak yedi. lin sevilen oğul Julie yalnızca 9 yaşındayken birtrafık ka/.asında öldü. Kn küçük kardeşı Bobby ise biraz akıl özürlüydü. Terzi çoeuğu Bernie sokakta büyüdü. Ev yaşamı yok gibiydi. lcindeki bir ses ona, yüzünün güzelliğınin onun ilcrisi için en büyük güvcncesi olduğunu söylüyordu. 30"lu yılların Doğu Yakası'nda dü/enli olarak Nazi yanlılarının çi/.me sesleri duyuluyordu. Yahudi düşmanlarıyla dövüşmekten kaçınmak içın, büyük kent yaşantısının bilinen yöntemle rinden birine başvuruyordu: Saldırgandan daha hı/lı koşmaya. Savaşın son yılında Bcmie, Amerikan deniz güçlerindeydi. Savaşa katılmış biri olarak daha sonra tiyatro okuluna girmesi güç olmadı. Aynı okulun aynı dönemine, Walter Matthau ve Harry Bclofonte gibi adlar da yazılmıştı. Bu nedenle, hicbir mesleksel deneyimi olmadıg\ı halde, önüne derhal bir Hollyvvood sözleşmesi uzatıldı. Sözleşme, Universal Studios'dan eliyordu ve Bernie Schvvartz, Tony Curtis yapılmıştı. "The Boy vviththe Ice Cream Face" (Dondurma Yüzlü Çocuk) dogımuştu artık. Tony Holly vvood'da Ilollywood'dakı ilk ikiyılı "hareketlı bir parti" gibiydi. Işten cıkınca son model arabasına atliyor, marihuannasını içiyor. "saatler kücülene tlek" barları, gece kulüplerini dolaşıyordu. "lstediğim her kı/.ı yatağa atabiliyordum. Oyle saruyorum imzaladıgım her sözleşmede, stüdyoda bulunan her kadını ayartma hakkı bana tanınıyordu belki başroldeki dışında" yazıyor kendine güvenen Tony Curtis. İlk büyük başarısı 195l'de başrolü oynadığı serüven komedileri "Hırsızlar Kralı" ve "Ali Baba'nın Oğlu" ile gercekleşti. Artık o bir"teenager idolü" olmuştu, hayran mektupları vuvallarla geliyordu. Ilollywood stüdyoları artık onu ciddiye almaya başlamışlar, peşpeşe yeni lllm önerileri getiriyorlardı. Aynı yıllarda, "Houdini", "Trapez", "Vikings" gibı fılmlerde oynadı; hem oyunculuğunu, hem de dublörlük bıle yapabileceğini kanıtladı. 1958'de Sidney Poıtier ile oynadığı "Zincir" adlı fılmindeki rolüyle Oscar'a aday gösterildi ama bu heykelcik, ona o zaman da, sonra da asla nasip olmadı. Kara mizah örneği "Zaferin Tadı" (1957) filminde güvenilmez ve utanma/. bir reklamcı rolüyle dram da yapabileceğini gosterdi. pacağmı uııutınası ııcdcıııyle hazı suhncleri 40 ke/ oyıumak /orunda kalıyordu Bir ga/etecı, düııyaııııı en büyük seks simgesını öpmeııin ııasıl hır şey olduğunu snruııca Curtis'in yanılı kısa veö/dü "llıtler'ı ı>pmek gibi bir şcy " "Bj/ıları Sıcak Sever" gibı lllmlerde Curtıs'e, hasılatın yü/de 5'ı verılıyordu. YJIÜ gelır durumu V'ok iyiydi İ n befeııdiği aktor Cary (îranl'dı. Bu lllmın son sahnesınde de ona beıı/onıeye c.ılısmıştı St.mley Kubrıck'ın "Sparlacus"uiHİa (196(1) oynadıklaıı sonra ye^lediJancl Leigh 'den olan kızı Jamie Lee Curtis 'lc. ği filmlcr garip ve güldürücü türdeydi ""lı Raiııed All Day the Nıghı 1 l.ell" (Cnttığın Gece Bülün Cîün YağmurYağdı). llıeCha•iily Bell (Namus Kemeri) vc "'llje Lobster Maıı l'rom Mars" (Merıhlı Islako/ Adanı). Bu tür uyduruk lllmlerde oynamasıııııı ııedeııi olarak, 6 çocugu doyurtnak /orunda olıluğunu siıyliıyor (,'ocuklardan biri de J.ımıe l.ee < ıırlıs I ıpik bir Curtis davraııısı, bulaşlı£ı berbal proiclerı de acıkc.ı itiral'elmesı Bunlardan biri, "Bazıları Sıcuk Sever "de Marilyn Monroe ile. I978'de bir /amaııların seks simgesiykeıı 90 yaşına dog,ru son lilrnı icm rol verilen Mae West'le oynadığı (Mel Brooks lilmı) "Anneanne Dediklcrı"ydi. Kadınca^ı/ o /aman neredeyse sağırdı, kıpırdayamıyordu. Her sabah kamera önüne getiriltneden laveman püskürtüluyordu. Işitme cihazına konulan bir verıciyle ona sullörlük edıliyordu. Ne var ki /aman /aman polis telsi/ini de yakalayan ciTony Curtis 'in sonfotoğruflanndan biri. ha/, yaşlı kadının birçok sahnede ilgisi/ sözler elmesine neKitabında, Hollywood'daki ilk den oluyordu. Curtis'in 7()'lı ve yazında Marilyn Monroe ile kücük X0'li yıllarda bağımlı hale geldiği bir llörtü olduğunu da acıklıyor. O alkol ve kokain, yıldı/.ın ekonomiyaz ikisi de sinema dünyasının sini de çokertli. Bakım ivin, tanınMekke'sinde henüz oyuncu adamış kliniklerin başında gelen liotly yıydılar; ya da, aday oyuncu. ne var Ford'a gitti. Bunu yapana dek, bırki "Bazıları Sıcak Sever" (1959) çok yakınının u/.un süre dil dökmeçevrildiği zaman Marilyn Monroe si gerekmişti. CSeveıı yıldan beri, İizik olarak dökülüyordu; bencildi dördüncü evliliğini sürdürüyor. Ove laf dinlemiyordu. Yönetmen yunculıık kariyeri artık gerıdc kalBilly Wilders, çekim sırasında mışa ben/iyor. Zaten son Hlmınin Monroe'nun yalnızca kendi özel ve adı da, "l'he Mummy l.ives" (Andramatik "danışmanım" dinlediğinem Yaşıyor) idi. ^ ni giirdükçe sinir krizleri geçiriyor, sabrını tüketir gibi oluyordu. Jack Çeviren: GÜRHAN VÇKAS l.emmon ve Tony Curtis, Ma(lskandinav sinema dergisi rilyn'in sözleri ya da nerede ne yaChuplin 'den)