23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

T C Ü N U R İ Z M E Y T A K A L I N manca, Fince'ye, ağustosta Italyanca eklenir, yer yer Iskandinav dilleri konuşulur, İbranice farkedilir. Köylülerin ve pazarcıların dil konusundaki performansları, akıllara durgunluk verecek düzeydedir. Bahçesinden suğanınj koparıp gelen kavruk Ege köyliisü fıyatları Ingilizce açıklar, dilinden anlamadığı bir turistlc karşılaşırsa biraz bocalar, komşusunu yardıma çağınr: "Hele bi bagıve kommşıı, şu nedeyooo!" Herkes kuru, resmisini gayri resmisini ezbere bilir. Hesap makinaları çalışır. Her millet pazara birşeyler almaya gelir ama pazara kendisinden birşeyler de getirir. Almanlar, İskandinavlar birasız yapamazlar. Pazarı biralarıyla dolaşırlar. Bu da yetmeyince, pazar manzaları bir köseye birkaç sandalye alılır, bir de soğutucu... İşte size bir pazar kafe... Herşeyin yerlere saçıldığı, herşeyın içiçe geçtiği, gevşemiş domateslerin oraya buraya atıldığı bir ortamda Alman turistler güle oynaya biralarını içerler. Biri de çıkar kamerası ile bu anı tespit çder. Dövmeli tngilizler cllcrindeki torbaları mümkün olduğu kadar çok meyveyle sebzeyle doldurmaya çalışırlar. Ne de olsa ucuzcudurlar. Britanya İmparatorluğu çoktan batmış. İngilizleri Bayan Thatcher bile kurtaramamıştır. Pa/ardan sessizce aparthotellerine yönelirler. Finlilcr tskandinavya'dan gelirler ama öteki Iskandinavlar'dan ayrı yaşarlar. Eskiden sahip oldukları "ucu/a turist" sıfatını İngilizlere kaptıralı beri rahatlamışlar, esnafın gözünde bir üst kiimeye çıkmışlardır. Fransı/laritalyanlar daha çok kilim, halı, bakır işleri gibi malları araştırırlar. Ötcki turistlere kı/ar, onlara tepeden bakarlar. Pohpohlanmaya bayılırlar. israilliler kendilerini cennette hissederlcr. Ülkelerine çok bcnzeyen bir iilkede, bir ortamda, can korkusu, saldırı korkusu olmadan kalabalıklara karışırlar. Pazara en büyük katkıları ırki özellikleridir. Pazarlığa bayılırlar. Te/gah tc/gah dolaşır, sonra pazarlık ederler. Pazarın ilginç turisllerinden bazıları, 250 gr. domates, bir adet salatalık ister. Avrupalı için çok olağan bu talep, pazarcılarda iki t'arklı tepkiye yolaçar. Kimi "yahu bu kadarcık şeyden para mı aImırmış, helal i hoş olsun" derken, kimi de "250 gr. domates mi olurmuş, bir kg.'dan azı olmaz; be Allah'ın kulu" diye tepkisini dile getirir. Böylesine canlı, hareketli ortamda, kültürel alışveriş oldukça sınırlı kalır. Satılan kimi kasetler, anı fotoğrafları bir yana bırakılırsa, soruya olumlu cevap vermek zordur. Dolaylı alışvcrişten sözedilebilir belki.. Herkes birbirini birazcık tanır, göz aşinalığı oluşur. Pazar, Batılı turistin gözünde şarkın büyülü bir yanıdır, düzensiz, gürültülü, pis, canlı ve insani yüzü... Pazarın yerini başka bir şey tutamaz. lkeye turist çekmeye çalışanların öncclikleri. yatak sayısını arttırmak, havalanlan yapmak, turlar düzenlemek otmuştu. Bunlar tabii yapılacaktı. Ancak turistik yörelerimizde cn çok ilgi çeken ncdir diye araştırdığımı/da, karşımıza pa/arlar çıktı. Marmaris, Bodrum vc Fethiye'de pazar, cuma günü kurulur. Muğlalı, Çineli, Milaslı, Aydınlı pa/arcılar, çevrc köylülcr, ya pcrşembe akşamından ya da cuma sabahı çok erkendcn gclir, te/gâhlarını kurar, tentelerini gererler. Sıcaktan kaçınmaya çalışan yerli halk, genellikle sabah erken saatlerde pazara çıkar. Yedi sekiz sıralarında pazar şenlenir. Ancak turistlerin pazara "intikali" daha gcç olur. Kimbilir, belki kavurucu sıcağın ne demek olduğunu bilmcdiklerindcn, belki dc tatilde sabalr crken kalkmak istemediklerinden... Her ncyse... Ondan itibaren pazar müşterilerinin kompozisyonu değişmeye başlar. Yerliler evlerine, işlerine çekilirkcn, pazara giden caddeler, yollar turistlerle dolmaya başlar. Akın akın pazara yönelirler. Bıt akm.olsa ulsa maç kalabalıkları ile kıyaslanabilir. Yetmiş iki millet çolıık çoeuk pa/arın yolıınu tutar. Turistlerin pazar "kostümleri" çoğunlııkla bir şort AKIN VAR PAZARA AKIN U Yatmlş Ikl mlllet bir arada lan ve bir tişörtten ibarettir. Arada nıayolulara. bikinili olanlara da rastlanır. Kolları dövmeli İngili/ler, sapsarı tskandinavlar, neşeli Mollaııdalılar yolu tutarlar. Bilmeyenler, bilenlere sorar "Baazaaar?" El kol işareti ıle rota çizilir. Pazar o kadar ilgi görmektedir ki, Bodrum'dan Marmaris'ten, Muğla pazanna günlük tutarlar düzenlenir olmuştur. Domates, biber patlıcan turları... "Çıpırdan voter" C U M H U R İ Y E T Pazarın bu çekiciliği neden kaynaklanıyor? LJcuzluğundan olmadığı kesin. D E H O İ 5 E Y L U L 1 9 9 3 Kimi mcyvc ve sebzclerin flyatları, market fiyatlarının bile üzerine çıkıyor. Turist akını pa/arcılara yaramıştır aına halka yaradığı söylenemez. Domatesin biberin fiyalı bir tiirlii düşmez. Dolarları, markları, I'in markalarını ceplcrine dolduran pazarcıların, yerliyabancı ayrımı yapmadıklan kuşkusuzdur. Parayı bastıran düdüğii çalar. Zaten domates çoktan dolara endekslenmiştir. On biıı lira bir dolar değil mi, lal'ı mı olur yani! Pazar, markete göre ucuz olmayabilir anıa manavdan bakkaldan ucuzdıır. Manav da malını pazara cndekslemiştir. Cuma flyatını biraz diişiinür, ötekı günler düşündüriir! Anadolu gibi bir meyvesebze cennctindc (larkelnıeseler bile) llyatların ılıanetine ıığrayan turistler, tekslil ürünlcri salaıı tezgahlarda gözlerine ve kulaklanna inamama/lar. "Çipcr dan voter" yani "sudan ucıı/". Tezgahtarın garip sesi ve canlı tavırları dıkkati lıenıen çeker. "Sudan ucıız" kavramı, turistlere bir şey ilade etler mi bilinme/ ama tezgahlara ve onların henıen arkasmda kamyonetlere dağ gibi yağılmış tiijörtler, coraplar, blucinler dolarları markları vekmeye başlar. Turistlere her tiirlii kolaylık sağlanır. Blucini dcncmek isteyen kıza kenarda yer gösterilir. Cienç kız sortunu indirip bikiniden farksı/ donunun üzerine blucini çekiverir. Tezgahtar başlar "veri gut veri gut'Mamaya. Sanşın kız podyumdaki manken edasıyla tezgahların arasında dolaşır. Genel onay görür. Alacaktır, S A Y I 3 8 9 eli mahkum ne de olsa "çipir van voter." Ya o don gömlek, sütyen iç çamaşırı bolluğtına ne demeli? Üstelik Lacoste'u var Adidas'ı var. Yıkaması daha pahalı, alırsın birkaç tane giyip utarsın. Turistler Batı'nın tüketim toplumunun keyfini bizim pazarlarda çıkarır. Akın akın pazara gelenler, ellerindenaylon poşetlerle yavaş yavaş otellerine motellerine dağılır. Turistik yörelerdeki pazar yerlerinde Birleşmiş Milletler'i andıran bir dil zenginliği yaşanır. Ingilizce, Fransızca, Al Kültürel alışverlş
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear