Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
PAZARIN PEIMCERESİIMDEIM ruldu ve makbuz karşılığı orada bırakıldı Goya'nın Chnstıes'e bırakıldığınıj yan bır dostları, "Hata ettini/", i "Böyle değerli nesneler bırakılma tanıdığımı/ eski, ya/ma bir kitabıf ra'da Christies gibi mu/ayedcler dJ yen bir yere bırakmıs,tı. L)ç ay sonl ğerlendirmenin sonucunu almaya ğinde özür dilenmiş Bulamıyoruz... yıiz sterlin vereceğiz! " denmıştı İz/et Bey hemen Londra'ya Chnstıes'e kostu Ona "Goya kayfi du." demedıler Sadece resmı gen vcr "Bu Goyamoya değil!" dedıler "Goya" lstanbul'a gen getınldı Artık Celal Beyın cvınde baş koşede durmuyordu. Bır kenara atıldı Celal Beyın oğlu Azız'ın doktora planlannın, İzzet Beyın oğlu Tank'ın da Floransa'dakı resım okuma duşlennın gerçekleşemeyeceğı anlaşıldı "Goya" zamanla hole, oradan da depo odasına atıldı Azız Devlet Su Işlen'nde, kuzenı Tank da bır rcklam şırketınde çalışmaya başladılar Goya ısının boyle sonuçlanmasına en çok uzulen Tarık oldu "Resim tahsilimi Floransa'da bitirebilscydim gclcccğim bambaşka olurdu!", dıyc soylendı durdu Gunun bınnde bır bankanın kuruluş yıldonumunde yuklu odullu bır resım yarı^ması açtığını oğrendı "Goya sandığımı/ nesnej hiç olmazsa burada işc yarar!" ye dusundu Hıç kımseye sormal dan tabloyu aldı, ustundcn şoyle bır geçıp boyalarını tazeledı vej eskı ım/ayı sılıp yerıne Tarık Ke ten dıye yazdı Sonra da goturup bankanın sanat sorumlusuna tes^ lım ettı Bır ay sonra sonuçlar açıklan1 dı. Ne bınncı, ne ıkıncı ne de uçüncu seçılmıştı Mansıyon bıle alamıştı Resım oyle yabana atılacak [ bır resım değıldı Nasıl olurdu Kalktı, jun uyelerınden bırı olan hocası Prof. Yetkin'e telcfon ettı Hocası resmı çok beğenmıstı, ama jun uyelerınden bırı bunun o/gun bır cser olmayıp kesınlıkle bır Goya taklıdı olduğunu, bu nedenle odul alamayacağını ılerı surmus, ve dığer uyelerı ıkna edebılmıstı Tank Ketencıoğlu kendınde bankaya gıdıp resmı gen alacak tnoıal, guç ve kudretı bulamadı Goya'nın bugun bıle o bankanın depolarından bınnde bulunduğuna ınanılmaktadır Gunun bınnde amcasının ya da babasının resmı hatırlayıp arayabıleceklerı ıhtımalı ıse Tarık Ketencıoğlu'nun cn korkunç ruyalarının konusudur ^ D E R O İ 5 E Y L U L 1 9 9 3 S A Y I 3 8 ! "G Goya'nın İstanbul macerası resımler yapıp, onun ım/asını atıp sattığı soylenırdı "Ona gösterin, anlar!" dedıler Celal Bey, Goya'yı Yofe'ye goturdu Baktı, baktı "Olabilir, iırua onutıkilerini çok andırıyor.. Üstclik resim dc eskü", dedı Ketenuoğlu kdrdeşjer bunu duyunca çok sevındıler Celdl Bey'ın oğlu Teknık Ünıversıteden sonra bır dış ulkeye gıdıp doktora yapmak ıstıyordu Bu gerçekleşebılırdı drtık tzzet Bey'ın oğlu dd Gü/el Sanatlar'dan Floransa'dakı Akademıye geçebılırdı Bır dostlan Zcki Faik Izer'ı, başka bın de Hikmet Onat'ı salık verdı Her ıkısı de kesın bır şey soyleyemedı "Pek benzemiyor.. ama bclki dc..." dedıler duğunu duyan Buyukelçı "Goya'nın tckniği, a/ /.amanda çok escr uretİmini kaabil kılan bir teknikti. önceden eskiz filan yapmaz, doğrudan doğruya, kısa fırça darbelcri ile boyar ve rötuş yapmazdı!". Ama bellı olmazdı En ıyısı bu resmı batıdakı muzelerdc çalışan eksperlenn gormesıydı Dış temaslan Celal Bey ustlendı Goya'nın resmı, çerçevesınden çıkanlıp bır rulo halıne getınldı ve hancıyecı bır dostları aracılığıyla VVas.ıington'dakı Natıonal Gallery'ye gonderıldı Dışışlerındekı dostlarmdan olumsuz sonuç yansıtan mektubu aldığı gun Celal Bey hafif bır kalp spa/mı geçırdı Natıonal Gallery'dekı eksper, "Goya elleri böyle oya", Arnavutkoy'den Bebck'c taşımrkcn tavanarasında bulundu Celal Bcy o zaman hatıtladı "Tophane'de, Boğa/kescn'dc birkaç tanc antikacı vardı. Bunlara tablolar gelirdi. Babam bu rcsmi antikacıların birindc bulmuşru!" Celal Beyın kaute^ı l/./.et Kctencioğlu, "Yok", dcdı, "Yaııli!» hatırlıyorsun. Iünclde, Narmanlı'da Hayım'ın dukkânından almıştı." Bu tartışma u/un surmuş, sonunda "Goya" tablosunun Celâl Bey'le tzzet Beyın babaları Hurşıt Bey tarafından Boğazkesen'dekı antıkacılardan mı yoksa Narmanirdakı Hayım'dan mı alındığı kesınlei}ernemi!}(ı ama her ıkı kardeşın anlaştığı noktalar belırlenebılmıijtı Hursıt Bey antıka meraklısıydı Zaman /aman eskıcılerden ılgınt, nesneler alır getınrdı Halıl Paşa'nm me/atından almış olduğu Hoca Alı Rıza'lar lıâlâ çocııklarının evlerını suslcmekteydı Hurşıt Bey o gun, bu 'bir koltuğa oturmuş, otu/larında siyah saçlı, kara gözlü kadın' ıcsmî bır elbıse gıymı^tı Boyıuında ve kollannda üjlemelı, danlel gomleğının u/antılan farkedılıyordu Alyansı sol elının yu/uk pamıağındaydı Sarkıntılı altın gul kupelerı vardı Sağ elınde bır mendıl tutuyordu; sol elınde de karaııfil vardı Bu resım tavanarasında bulunduğunda çok pıstı ve kararmıştı. Celal Bey oturdu soğan ve zeytınyağına batırdığı bır pamukla resmı sıldı Sılınce resınm sağ alt bolumunde kırmı/ı boya ıle atılmış bır ım/a ortaya çıktı Buyuteçle bakınca, burada Goya Fuendetodos ya/ılı olduğu okunabıldı Bu ını/a, ıınlu İspanyalı ressam Goya'nın ım/aMydı Acaba bu gcrçckten Goya'nın tablolaıından bırı mıydı1' Celal Bey henıen Tuncl'dekı kıtapvılara koijmuş. Goya'ya daır ne bulsa alıp evc getırmujtı Resını, Goya'nın hıçbır tablosuna ben/emıyoıdu Bu ıyıvdı, çıınku herhangı bır resınının kopyası olnıadıgına gore oııjınal bır Goya resını olmalıydı O 7dmanlar İstanburda Yofe adlı bır BeyazRus ressam vardı, hem tablo satar hem de restoıasyon yapardı Paraya ıhtıyacı çoğaldığında Zonaro uslubuyla 20 Kâ/ını Taşkent, Yapı Krcdı Bankası ıçın tablolar alıyordu O muhakkak anlardı Taijkent'ı tanıyan bırını buldular, randevu aldı Gıdıp gosterdıler Kâ/ını Bey de kesın bır !jey soyleyemedı Sadeee, "Bu resmi profcsyoncl bir restoratör temi/lcsin. Böylc salata tabağı gibi sovanla sannısakla, /eytinyağı ile silmcklc yetinmcyin!" , dedı Resmı henıen Yote'ye gerı goturduleı Alkolle a/ıtık lemı/leyınce rotıi!}lanmı^ olduğu, orıjınalınde saçlarının oyle ensesınde toplanmadığını dbldk yu/unu çcvrelcyıp ıkı yandan sarktığını gorduler Resını, İ/yet Bev taralından Ankara'ya goturulup İspanyol Buyukclçısı'ne de gostenldı Rötuşa uğramı^ ol amatörcc yapma/!", demiştı Goya tablosu, bundan sonra New Yctrk'ta Metropolitan Müzcsi'ne, oradan da Louvre'a goturuldu U/manlar "Bu (Joya'nın resmi değildir!", dedıkçe Celal Bey, depresyonlara dalmakta, yemeden ıçmeden kcsılmckteydı Allah'tan l/^et Bey'ın ınancı guçluydu "F.rgeç bu eksper geçinenlerin yanıldıkları anla^ılacak, tablonun Goya'nın bilinmeyen bir eseri olduğu herkcs tarafından kabu) edilecektir!", dıyordu Ankara'da Baker şırketının mudurluğunu yapmakta olan Mr. Steatter'ı tanıyorlardı "Bunu Londra'da Christies'e götürün... Kesin sonucu ancak orada alabilirsini/!" , dedı Tablo, Londra'dakı Chnstıes'e gotu C U M H U R İ Y E T