Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Y A Y I M L A N M A M I Ş ÖYKÜ Seçlci Kurul: KİTABI • SİYAH BEYAZ ...Yürüyen kaldırımda duruyorum. rildiklerinde bile anlam kazanamayabileRenk körlüğü mü başladı, okumuş muy ceklerinı anlamaktan uzağım Zorla beldum, uyduruyor muyum, köpekler siyahleğini, anımsa kendini! Sabredin, buluşabeyaz görürmüş güya nesneleri, köpekbilirsiniz. Hiç de inandırıcı değil artık, uleştim mi yoksa? Kuşkuya düştüğümü mut yok. Belki bir an duraklarsa itici güç, şimdi düşünüyorum. Her şey siyaho andan yararlanabilirse, yineleyebiliriz beyaz: Kıpkırmızı olması gereken kesintiye uğrayan zamanı. Zaman kesinneden? bakara gülleri, yemyeşil olması tiye uğramaz, yinelenmez. O çok bilmişin gereken niçin? çimenler, bordo olması duyamadığım sesi bilgisayar ekranına gereken niye? spor arabasından mutlu yansımaya başladı. Birden duyumsadım, çıtt gülücüklerini sergileyen reklam paokuyabildiğim, anlayabildiğim şaşkınlığı, noları... Bilinmeze götürüldüklerinden gülünç savı yansımış olmalı gözlerime. habersiz görünen soyunuk, ne erkek, ne Tansiyon ilacımı damlatmış mıydım? Çodişi insanlardaduruyor, sırtları birbirleriğun savsaklıyorum da... Sorular, sözde ne dönük, nereye baktıkları belli değil. yanıtlar sıralanıyordu ekranda; sormadıGökyüzü kapkara. Sağanak yağmur önğım halde. Geç kaldın. Yoksadığın zacesi. Ben giyiniğim, ama.titriyorum. Da man seninle oynar, sen onunla oynamaha yürüyen yollara sıra gelmedi anlaşıyı başaramazsan. Yenik düştüm öyleyse. lan. Çift katlı otobüslerden biri önümde Yenik düşmeyi yeğlersen, yenilirsin Biyavaşladı. Pencereleri tozlu. Durdu galilinç sana özgü. İlk vuran kazanır Kazanba. O mu kaldırım mı? Hep aynı hizadamak aklımdan geçmedi. Yanıt aramadın. yız. Düz mantık gereği ne o, ne kaldırım Arayamadım, fırsat bulamadım, doğruöyleyse Arka sıralardan bir pencerenin lardan nefret attim Yanlışları mı irdelecamı açık. Bu ben' miyim? Biri kürek kedin sadece. Belki. Peki nedir sence yanmiklerimin arasına sokulu anahtarı çevirlış? Güçlü olduğunu varsayılan zaman meye başladı, sol kolum belki de sağ kıkavramından korkmak. Onun için mi üsrık kırık kalkıyor 'Ben' de beni görmüş tüne yürüdün? Bilerek diyemem, genleriolmalı, başını çıkardı pencereden dev min işi Beni neden suçluyorsun öyleybalyozlar pamuk yığınlarına dalıp çıkıyor, se? Yalnız seni mi? Suçlanabilecek her çıt yok, dudaklarının kıpırdanışını izliyoşeyi, özellikle siyahbeyazı, suçlamak rum 'ben'in, "buluşalım" demeye mi getisorgulamayı getirir ardından Tersi de riyor? Sanırım. Ama nasıl, nerede, kaç düşünülebilir bence. Aferin! O da olabilir yüzyıl sonra? Içimdeki gramofon His Aklanmayı beklemezsen. Master's Voice habire baştan alıyor cıBoşaldı ekran. Düz bir çizgi akıp gidizırtılı plağı: Saçmalama Benimle mi ilgili yordu. Durmuş olmalıydı yüreğim. Son bu uyarı? Sinirlenmeyelim, oysa unutbir çırpınışla ağzımı açtım, bağıramadım: muş olmalıyım öfkeyi. 'Ben' konuşmayı BEKLEMEDİM, YENİLMEKTEN KORKsürdürüyor gibi. Sözcüklerin tek tek karMADIĞIMI SANDIM YENİLDİM. şılıklarını bilmenin anlamsızlığını birleştiHâlâ yağmur yağacak... Mclih CcvtJet Anılay, Ayılm Boysan, Zeynep Oral, Gürol Sözen, Cclal Usler. 1922 yılında Samsun da doğdu. İlk, orla, yüksek öğrenimini Anadolu 'nun çesilli yörclerinde lamamladı. 19411978 döneminde kamu kesiminde görev yaptı. 19791992 döneminde bir sendikanın danısmanlığını yürütlü. Şimdi emek/i. 19501957 döneminde yazdığı öyküleri genclliklc Seçilmis llikâyeler, Varlık, Yeditepe dergilerinde yayımlandı. 1962 yılında ilk oyunu Ihlamur Ağacı basıldı, oyun Tiirk Dil Kurumu nun 1963 yılı tiyatro armağanını aldı. Öykülerinden, Dost Fransızca'ya; Batak Almanca'ya; İlki İngilizce'ye çevrildi; çeviren Williatn Hickman, yazar hakkında bir inceleme yazısı da yayımlandı. Öyküleri, yabanct ve Tiirk antolojilerinde yer aldı. Yazarın ikinci oyunu tpin Ucu, 1980 Abdi İpekçi Armağanı nı bir başka yazarın yapıtıyla paylastı. İlk romanı Buzul Çağımn Virüsii 1984 yılında basıldı. Viis'at 0. Bener: Yazın kurallarıyla başım hoş değil ğimde iz bırakan insanlar, böyle bir prizmadan geçirilerek umutsuz savaşım çırpınışları scrgilcnıcktc. DOST, YAŞAMASIZ öykü kitapları, 1950 yılı önccsi döncmdc köy, kasaba, bucak benzeri yerleşim birimlerine lıp binlerce metre derinliğe gömüyorViis'at O. Bcncr sorularımıza, nedcn sıkışıp kalmış, ycrli halkla iletişim kurlarmış. Gelecek kuşaklar bulacak da yu/dığinı bir başlıkta toplayarak yanıt makta zorlanan, suvcı, memur, subay küçük dillerini yutacak şaşkınlıktan. vcrdi. gibi kamu görevlilerinin iç kargaşalarıGalaksiınizin güncşi sönecekmiş unıurNeden yazıyorum? nı, çaresizliklerini anlatmaya yönelik. ™ Cezaevi (îünlcri adını verdiğim öy lannda mı? Dünyamızı paraınparça cBu kez yazılanlar, ba/en kırk yılı aşkünün bir yerinde; "Ncden yazıyorum? decek hidrojen, nötron, daha bilmem kın eski anılara dayalı. Bir bölümii de ne bcla bombalarınıza hâlâ kıyama/Başka hiçbir uğraşım olmadığı için mi? büyük kent insanlarımızın çcvrelerinken, başka güneşler bulunur, şimdiden 'Yaşama sevinci' dcdikleri kof, anlamden soyutlanışına, kopuk, içtenliksiz umut kesmek yakışık almaz, 'Insan Tüsız tutamak. Kör sevinç, paylaşılamakenmez' diyeccksiniz, yağma yok, zin yaşam boğuşmalanna, zamanla nasıl eyan. Yazgı mı boyun eğmck, dcğiştireriyip gittiklerine değinen kesitler. memek koşullan? Irdeleye irdclcyc bi cirlcmc kandırmacalannıza karnım tok Uzun sürmüş sayılabilecek ömür sübenim." tümceleri yer alıyor. rcysel • yaşamaya hükümlülüğün bilirecine bölüştürüldüğünc ortaya çıkaraBu iki alıntı, bay V.O. Bencr'in ağır rcn, çürüten yanlışlığını sürükledim bildiği yapıt toplamı, V.O. Bcner'in vekaygılanna göndermelcr. Ülkemde yahep..." dcniyor. Yinc Bitli Şair öykürimsizliğini bclirlcr. Üstelik karamsarşayan, tanıyabildiğimi sandığım, bellesündc; "Sanal yapıllannı mikrofilme a lığından yakınılır. Haklı eleştirilcr. Bir dost da, ncden ille anlaşılmamakta direnmek? demişti. Savunmadım, daha doğrusu bu değerlendirmeyi de saygıyla karşıladım. Olgulann fotoğrafını (^kmemcli denir, yazınla uğraşan. Kaldı ki, çekse dc aynılıktan söz edilebilir mi? Cezaevi Günleri'ne bu gö/.le bakmalı diyorum. Aslı var mı, yok mu? Mcraklı yazın tarihçilerinc bırakalım dilerscniz bu konuyu. Yazın kuramlanyla başım hoş değil. Zaten anladığımı da ileri sürcmem. Defter dergisindc dcğerli incelemcsi yayınlanan sayın Orhan Koçak'ın değinmcleri bu soruyu yöneltmenizc neden oldu mu, bilmiyorum. Gclclim kitap pazanna. Feryâd göklcre ulaştı. Ne diyebilirim ki! ^ 31* 8 C U M H U R İ Y E T DEROİ 4 T E M M U Z 1 9 9 3 S A Y I