Catalog

P İ 6 0 R T R E N I Türkiye'de kalitenin müsterisi yok TV ekranında ünlenen Volkan Severcan aynı zamanda tiyatro oyunculuğu ve müzisyenliği birarada götürüyor. G ülhane Parkı'nın girişindcki görcvlinin gösterdiği yöne doğru ilcrliyorum. Ağaçlar arasında yayılan sesler gitlikçc artıyor. Plastık kutuları ı^ıklı dcliklcre sokaruk gelişen bir oyuıuı i/lcyerck cğlencn kalabalık öğrenci topluluğunun sesleriymis, bunlar. F.kranlardaki Alican'ın öğretmeni Volkan Severcan da bu uyunu yönctiyor. Tclcfonda 'Bcn her gün Gülhane'deyim' dediği /anıan önce şaşırmıştım. Aına işte burada, gencler arasında. "Geçen yıl da Gülhahc ctkinliklcrine katılmıştım. Doğrusu burada, bu kültiirün içindc olnıak insana ilginç tecrübclcr kazandırıyor. Başlarda yadırgadım, ama artık alıştım. Eğer bu atmosfcri yaşanıasaydım, insanların bcğcnilcrini alkış yerine cllcrinc geçeıı hcrhangi bir şcyi atarak göstcrebilcceklcrine inanmazdım". Program bitince genç kı/.lar koşarak sahncye çıkıyor. Volkan ağabeyleriyle güneşli bir Gülhane hatırası için fotoğraf çektiriyorlar. Devlet Konscrvatuvarı Tiyatro Bölümü'ndcki ögrcncilık döneminden bu yana doku/ yıldır Şehir Tiyatrolan'nda oyunculuk vc mü/i.sycnlik yapan, son yıllarda televizyonlarda da eğlence programlarında i/lcdiğimi/ Volkan Severcan 27 yaşmda. İnsanın 27 yasında da ba/ı iiınitleri kırılır nıı? Kınlıyor. 'llk göz ağrıın" dediği Şehir Tiyatroları serüvcni birkaç ay önce bitmis, (ya da bitiıilmis,.) Anthonius ve Klcopatra, Vişnc Bahçcsi, 1793, IXli Bal rol aldığı oyunlardan birkaçı. Şehir Tiyatrosu'nun büyük orkcstrasında Kcşanlı Ali Dcstanı, K.vila gibı oyunlarda mü/isyenlik yapnıi)}, gilar çalnıış. Konservalııvar bitince müzisyenlik de bilmi^. " I iirkiye'dc insanın birden fa/.la iş yapnıası gibi bir şcy siu konusıı dcgil. Aktör olnıak icin başka hiçbir •jcy \apmamak gibi garip bir <^ey var. Oysa aktörün /.atcn nıüzisycn /.atcn danscı olması gerckir. Ç'iııkü tiyatro birçok şcyi içinc alan bir daldır. Hcr şeyden bir parça ta^ımanız gerckir. Çok profcsyonel 8 olmasa da sahne estetiği açısından, ınü/ikal oynadığınız /aman mü/iklc içiçc olmanı/ gerckir. Kn a/ından bir ıııü/ik alctini çalmak /onındasını/. İnsan da bizim için bir enstrütnandır. Onun için daha farklı boyutta bir cnstriimanla yola çıkarsanı/ bcnzetnıelcrle daha doğru şeyler öğrt'iK'bilirsiııi/." Olayları hcp 'Ama Türkiye'de öyle değiP dıye değerlendiriyor Volkan. Ona göre Türkiye'de yeteneksi/ler tiyatro yaptığı, tiyatro çok popüler olmadığı ve tiyatroculara farklı gö/lerlc bakıldığı için insanların değer yargıları da değişiyor. "Eğer biraz müzisyenlik yapıyorsanız biraz danscı iseniz ya dansçı ya da müzisycnsiniz. (İnlar için tiyatrocu olmak güzel değil." Şehir Tiyatrolarfnı çok seven, ilk yıllarda 510 kişilik salonlarına rağmcn büyük heyecanlarla oyun sergileyen Volkan, 'ilk göz ağırısından1 sö? ederken biraz durgunlasıyor. Ona sıkça yöneltilen 'Tiyatroyu neden bıraktın' sorusuna bir' ke/ daha yanıt veriyor: "Bcn tiyatroyu bırakmadım. Sadecc Şehir Tiyatroları'ndan ayrıldım. Şehir Tiyatroları içindc de her yerde olabilecek dcngcsi/liklcr var. Bu bazı insanlar için dainıa kötii sonuçlar doğuruyor .Bciylc durumlarda kimi insanlar MyP kimilcri de hcp 'kötii' olur. Sanıyorum o kötii olanlar içindc kaldım bcn. Buna karşılık bir scylcr yapamadım. 11levizyon scrüveni başlayınca oluşan popülaritc Şehir Tiyatrolan'nda insanı iyi bir yere gctirmiyor. Daha gözc batar hale gcliyorsuııu/. Önce bir siire için izin almış tım. Daha sonra izin vcrmediklerini söyleycrek hakkımda disipliiüsorusturınası açtırdılar. Dava açsaın bclki İK'iı haklı çıkacağım, ama kimscylc kötii olmaya niyctim yok. Çiinkü o tiyatro bcnim için çok kutsal." Bütün bunlar Volkan'ın tiyatrosuz kalması anlamına gcliyor, tiyatro yapmayacağı değil. Zaten tiyatrodan ayrıldıktan sonra Ali Poyrazoglu ile bir oyun için anlaşmışlar. Fakat bu proje gclişmeyincc başka bir teklif gelene kadar ara venııiş durumda. Tclcvi/yonla ilk tanışnıalan konservatuvar yıllarında hocası Yıldız Kcnter'le birliktc çektikleri 'Uğurlugiller' dizisiyle olmusj. Orada bir 'hippi'yi oynamış. Di/inin asistanı 'Bir Baska Gcce'yc çağırmıij. Hayatının dcğişnıesine neden olan serüven böyle baijlamış. Aklından komedyen olnıak geçme/ken ^imdi konıedyenlik yapıyor. Çocuklar... "Bcnim en scvdiğim \arlıklar" dediği çocukiarla böyle yakmlaşmıs,. "Hayatımın sonuna kadar koıncd>cnlik yapmayacağım. (,ünkii Türkiye'de yine ters bir şcy var. O da klişc oyunculıık. Bazı insanlar çok kolay klisclescbiliyor. Özellikle ekran sizi klişclcstiriyor. (,'ok yönlülüğiinüz clinizden alııııvor. Başka soyler yapabilecckkcn yapanııyorsunuz. Vc insanlar sizdcn dcvamlı oııları güldürmenizi bekliyorlar. Komcdi oyunculuğu hoş bir şey, ama bcn salt ko mcdi oyuncusu değiliın." Volkan kendisinc nevrotik rolleri yakıştırıyor. Konservatuvardayken u/un süre nevrotik rollcr çalışmış. Bir gazetede 'Sapık olmaya bayılıyor'. diye bir başlık bilc atılmı^. "Sapıklıkla falan alakam olduğunu zannetmiyorum. İnsah aynaya baktığı zaman kendini üç aşağı beş yukarı görür. Benim nasıl bir tip olduğum da belli. Çok komik bir yü/.üm olduğunu saıımıyorum. İnsanlar bana bakınca kahkahalar atacak bir tipim dc yok. Öylc çok yakışıklı bir adam da değilim. Sadecc psikolojik şeylerc yüzümü daha yakın görüyorum. 'Kötü Adam', 'Batman' karaktcrlcri değil söylcmek istediğim, ama yoğun psikolojik ^cyleri oynamayı daha çok scviyorum." Türkiye'de kalitenin değil ucuzun seyircisi olması Volkan'ı tiyatrodan soğutuyor. Para ka/anamamak da ayrı bir sorun. Fkim ayında Show TV'de ckrana gelecek 'Sevginin Kışı' adlı di/ide de bir eşcinsel rolünde Volkan. Yönetmenliğini Ümit Ffekan'ın yaptığı di/inin senaryosu Safa Önal'a ait. Di/ide Hülya Avijar, Tolga Savacı ve Tarık Tarcan da rol alıyor. Volkan'ın arkadaşlan bu rolü fa/laca yadırgamı^lar. Yine Türkiye'de böyle bir rolde oynaınak için eşcinsel olmak gibi bir önyargınm olduğunu söylüyor. "Bcn bir oyuncuyum. Oyuncu her şey oynar, tamam. Bir de oyuncunun kcndinc yakıştırdığı rollcr var. Bunu söylcdiktcn sonra ncdcn cşcinseli oynadın, kendine escinseli mi yakıştırıyorsıın, diycbilirsiniz. Öylc bir şey yok. Dünyada birçok katil, manyak var. l.scinsel de oynanması gereken bir rol". M DERGİ 1 8 T E M M U Z 1 9 9 3SAYI 3 8 2 C U M H U R İ Y E T