26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

P 0 R T RE T Û K E N M E Z alan markajını öğretiyordu., Çünkü Gordon futbolda aynntılann çok önemli olduğunu, aynntılardaki eksiklikler giderilmedikçe iyi bir takım yaratılamayacağını görebiliyordu. Bu sıkı çalışmalarla olgunlaşan, eksikliklerini tamamlayan Beşiktaşlı futbolcular artık başanlann ve şampiyonluklann abonesi olabiliyordu. Başanlar ardarda geldikçe takımın ilk yıllarda ki eksiklikleri, taraftann antrenmanlarda Gordon'a yaptıklan unutuldu. Ama unutulmayan bir şey vardı ki o da, kimilerine göre GordonMilne'in sonunu hazırlıyordu: "Yabancı fırtbolcu Bir anlamda, son yıllarda Türkiye'de "Avrupa'da başart" rüzgân M E T İ N Gopdon bunları hak etmedi eşiktaş'ın başanda rekorlara imzasını atan teknik direktörü Gordon Milne uzun yürüyüşün sonuna yaklaşıyor. tngiltere'de gcnç milli takım çalıştıncısı iken Beşiktaş'tan öneri alan Gordon Milne, Türkiye'ye geldiği zaman tanınan, bilinen ve ünlü bir teknik direktör olarak görülmüyordu. Hatta Avrupa'da başansı ve birinci lig lakımlannda çalıştıncılığı olmayan bir hocanın Beşiktaş'a getirilmesi tepkilere neden oluyordu. Ne var ki Gordon Milne o günlerde tngiltere ulusal takınının sorumlusu Robson'un mesai arkadaşıydı ve Robson birkaç lngiliz çalıştıncı arasında Mılne'i Beşiktaş'a önermişti. Gordon Milne'in Beşiktaş'a gelişi beraberinde birçok endişeyi de birlikte getiriyordu. Kimilerine göre 70'li yıllann ikinci yansından başlamak üzere altyapıdan yetiştirdiği genç futbolculara önem veren Beşiktaş'ı başanya götürmek çok kolaydı. Bu anlamda daha önce Stankoviç'le şampiyonluğu yakalamış, Militonoviç'lc ikinci olmuş kadronun şampiyonluğu vcniden yakalaması hiç de zor degildı. Oyleyse, Gordon gibi isimsiz bir lngiliz'in yerine Beşiktaş'ın gençlerine hava verecek ünlü bir teknik direktör seçilmeliydi. Ancak araştırmalar ve tartışmalann sonunda önceliği Gordon Milne alıyor ve Beşiktaş'ın teknik sorumluluğuna getiriliyordu. lngiliz çalıştıncı Beşiktaş'ın sorumluluğunu aldığı yıllarda önünde dev sorunlar olduğunun aynmında değildi. Takım genç, yönetiın geleceğe yatınm yapmak nedeniyle ekonomık sıkıntı içerisındeydi. Futbolculann genç olmaktan ötürü strese karşı duyarlılığı vardı. Yandaşlan son anda kaçınlan şampiyonluklar yüzünden daha da stresliydı ve bu stres Gordon Milnc'in geldiği ilk yıllarda Fulya Stadfnda antrenman terörüne kadar gidebiliyordu. Fenerbahçe ve Galatasaray çim antrenman alanlannda çalışırken Beşiktaş Fulya'nın tozlu ve çamurlu zemininde başarılı olmanın yollarını anyordu. En önemlisi de Gordon Milne'in görev aldığı ilk yıllarda Galatasaray Dervvall'tn öncülüğünde Avrupa'da başanlı olacak bir takımın arayışı içerisindeydi. 1984 yılında Galatasaray'da görev alan Denvall Avrupa'da yetişmiş Türk futbolculannı takımına toplayıp bu yönetimin desteğiyle sınırsız ekonomik olanaklara sahip olmasına karşın ancak üçüncü yılında şampiyon olabiliyordu. Bu yıl da Gordon'un Türkiye'ye geldiği dönemle kesişiyordu. Galatasaray'ın arkasından alınan ikinciükler Milne'e o B transferindeki yetersizlik ve Avrupa'da başanlı olamama." estirilen Gordon'u da önüne katıp Japonya'ya kadar sürüklüyordu. Türkiye'de beş ke/ şampiyon olacağına Avrupa'da bir fınal oyna anlayışı toplumun iliklenne işlemişti. Artıİc yandaşlar arasında "Beşiktaş maçlarını Trakya'da bir ilimizdc oy nasa kazanamaz" gibi espirili sözler Beşiktaşlılar'a dokunur olmuştu. Kimsenin aklına gelmiyordu; Türkiye'de başanlı olunmazsa Avrupa'da nasıl fınal oynanacaktı? Hiç ligi 8. bitiren veya Türkiye kupasında birinci turda elenen bir takımın Avrupa kupalannda oynaması gibi bir kural, yönetmelik var mıydı? Geçen sezon Galatasaray lig şampiyoniuğunu son maçta ve ilginç bir skorla elde etmesiydi, bu sene Şampiyonlar liginde nasıl oynayacaktı? Bu sorulara yanıt aranmadı. Bu nedenle Beşiktaş ve Gordon'un edindiği başanlar hakettiği ödülü alamadı Bilinçli olarak başannın yolu Avrupa'da odaklandı. Avrupa'da başan için transfer edilen yabancı futbolcular takıma girmekte bile zorlandı. Bu futbolculann transferinde tek sorumlu Gordon görüldü. Oysa Beşiktaş Gordon'a "Istediğin yabancı futbolcuyu seç" demedi. "Bu kadar paAma, Gordon konuşmayı sevmedıği için hatalar hep onun üzerinde kaldı. Sonuç olarak Türkiye'de şampiyon olduğu zaman bile gösterişi sevmeyen, yandaşlannın şampiyonluk turu atarken omuzlanna çıkmayı reddeden sade tngiliz vatandaşı Gordon Milne Türkiye'deki uzun yürüyüşünü noktalıyor. Beşiktaş'la birlikte unutulmaz mutluluklar yaşayan Gordon Milne Türk futbol kamuoyunun belleklerinde her rakisözcükleri ile ciddiye alan bir teknik adam olarak iz bırakıp Japonya'daki yaşamına başlıyor. Futbol hep yeni olanı, değişik simalan anyor. Bu nedenle Milne Beşiktaş'ın tarihine başanlanyla geçti. Futbol, yenilikleri aramaya devam edecek ama, Beşiktaş tarihinin sayfalan her çevrilişinde Milne gibi özverili, çalışkan, dürüst, ilkeli teknik direktör anılardaki unutulmazlığını koruyacak. M DEROİ 28 K A S I M 1993 S A Y I 401 ramız var, ona göre futbolcu al" dediler. lan tepkileri çoğaltıyordu. Hiç kimse o yıllarda Beşiktaş'ın sınırlı ekonomik oİanaklannı görmüyor ve kadronun 12. performans sporcusundan voksun olduğunu gözleyemiyordu. Onemli olan şampiyonluktu ve şampiyonluğa ulaşılmadan Beşiktaş'ın başansından söz edilemezdi. Kışın en soğuk aylannda bile şortla antrenmana çıkan, maçlann devre arasında ve bitiminde koşarak soyunma odasına giren ama, arada bir sağ yumruğunu havaya kaldırarak siyah beyazlı tribünleri coşturan, ilkelerine tutku düzeyinde bağlı Gordon Milne en zor koşullarda bile bildiklerinden ödün verme den çalışmalannı sürdürdü. Türkiye'ye geldiği ilk yıllarda, gazetelerin manşetlerinde Gordon'la ilgili "Futbolculann pestilini çıkardı", "Beşiktaş'ın antrenmanı 2 3 saat sürdü" tümce lerine sık sık rastlanıyordu. Bir süre sonra Şampiyonluklann yaşanacağı ve bu mutluluğun koşullannı bu sıkı antrenmanlann hazırladığı kimin aklına gelirdiki? Gordon Milne elinde İngiltere'den getirdiğj antrenman hunileri ile Beşiktaşlı futbolculann futbola özgü eksikliklerini gidermek için saatlerce çalışıyordu. Ulusal takımda oynayan futbolculanna bile kademe yapmayı, top stobunu, adam ve bine "tıard team", her maçı "hard game" 16 C U M H U R İ Y E T
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear