Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
S İ N E MA 0 ç Mendil" bira/ da Fikret Hakan'ın filmi sayılıııa7 nıı7 Fikret Hakan sirvcmadaki "ilk biiyük çıkış"ını bu filnıdekı Hasan rolüylc, buşanlı oyunuyla yapmışlır Örncğin filnıin sonunda Fikret Hakanın Ruth Kli/abeth'in canlandırdığı 1 /eliha'ya sarıli }!. oliisü ü/.crine kapanışı unuiulma/ hır tlnaldir. Ruth FJizabeth bu sahnalc Hakan'ın karşısında nç kadar donuk kal*u da... Bir yıl sonra, 1956'da Sami Ayanoğlu'nun yönetliği "Kara Çalı", Yaşar Kemal'in bir öykiisünden alınmasına karşılık, yazarhı dirckt ilişkisi yoktur. Çünkii "Kara Çalı" cğer deyiş yerindeyse bir "karma fılm'Mıı. Nc kadar Yaşar Kemal'sc o kadar da bir Krskinc ( ald«ell romamna dayalıdır fılmin konusu... Bu ncdcnle "Kara Çalı"yı geçiyoru/. 1959'a gcliiKc doğrudan doğruya bir Yaşar Kemal diinyası üzerinc kurulınuş bir film görüyoruz. Bu, Atıf Yılmaz'ın yöncttiği vc scnaryosunu Halit Refığ'le Yılmaz Güncy'le ortaklaşa ya/dığı "Ala Geyik"tir. Yılmaz Güney'in de başrolünü oynadığı "Ala Geyik", bir öykü olarak genel yapısı içinde destansı özellikler laşır. Ve Atıf Yılmaz'ın sineması da bu masalsı içeriğe uygundur kuşkusuz. Geyık avına tutkun Ali'yle yavuklusunun sevda öyküsü üzerine kurulan "Ala Geyik"te Atıf Yılmaz, anlalını vc t'olklorik çulışmalanyla dikkati çekcrken, Yılmaz Güney dc oyuncu olarak ilk işaretini verecektir. Atıf Yılmaz'ın başarıyla sonuv'lanan bu işbirliğindcn sonra çalışmalarını daha bir süre Yaşar Kemal ü/erine yoğıınlaştırdığı görııltıı "Karacaoğlan'ın Kara Sevdası", Yaşar Kemal'in Cumhuriyet Gazetesi'ndc yayımlanan rcsimli romanından pcıdcyc uyarhınnııstır. Yine scnaryocu ckıbinde Yılmaz (îüney'lc Ilalil Refiğ vardır. Mü/ik dü/enlcmesi Ruhi Su'nun, Karacaoğlan rolü Nuri Altınok'undur. Vc ıçcrik yine bir aşk deslanını oluşturur Atıf Yılma/ 6 yıl sonra senaryosunu Yaşar Kemııl lc Ayşe Şasa'nın yazdığı "Murad'ın lüıkiisii"ylc sürdürür. Oyunculan Fikret Hakan'la l'emn Par'dır. Zalinı bir köy agasının kı/jyla bir dclikanlının t">\küsü iı/crınc kurulan "Muradın Türkiisü", Atıf Yılma/'ııı daha önce yaptığı bazı filmlerin tekrarlarından öteye gcv'cmez. Yavaş yavaş soluğu kesilmi> gıbidir. Sonuç olarak "Murad'ın Türkiisü", jcncriktc Yaşar Kemal isminın gcçmcsi dışında bir ö/.cllik laşımaz. I96fı yılında gerçckleştinliği ve senaryosunu yine Yaşar Kt'mal'ın ya/dığı "Olüııı larlası"nda ıse liirk kövlülcri yabaııcılaştırılır. Bu yenilıkci bir atmosfcr la^ıyan caba, Yaşar Kemal'in senaryo aşamasında kurdıığu dimyaya ters düşer. Ama parsayı yınc Fikret Hakan toplar. Çünkü "en iyi oyuncu" secilmiştir. 1969 yılında bu kez Süreyya Dunı devreye girer. Senaryosunu Erdoğan YAŞAR KEMAL FİLMLERİ Yaşar Kemal'in romanlan pek çok kez sinemaya aktanldı ya da aktanlmaya çalışıldı. Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda nasıl bir manzarayla karşılaştığımızı Agah Özgüç'ün kaleminden okuyalım birlikte. aşar Kemal bir "doğa şairPdir. Yaşar Kemal'in dünyasında doğa ve insanlar ıc, içe yaşar. Çukurova'yı anlatır, Toroslar'ı anlalır. lnsanlan, Adana'yı... "Güneşi yüz bin parçaya bölınüşler getirmişler bu şehrin her bir evine asmışlar. Bıı hir köv değil, şehir dcğil, ışık larlası. Va> ananı avradını. Adana gibi. Vay senin ananı avradını. Vuy senin..." der. Dili alabıldiğince ö/gündür, u/un solukludur Yaşar Kemal'in. Kolay okunur, ama bu destansı anlatımlardan kurulu diınyunın sinemasını yapmak el Y bette ki çok zordur. Gerçekten de Yaşar Kcmal'ı okurken alınan tadı sinemada hangi yönetmcn, hangı lllmiyle verebilmiştir?.. Bu sorunun yanıtını alabilmek için yıllar öncesine dönmemi/ gerekiyor. 1955*0... Yaşar Kemal'in sincmavla ilişkisi 1955 yılında başlar. Liitfî O. Akad'ın yönettigi "Beyaz Mcndiric. "Beyaz Mendil" Tiirk sincmasında "ilk Yaşar Kemal filnıi dcnemesi" olduğu gibi, tümüyle değılse dc bu işbirliği sonucıı "ilk başarılı uyarlama" sayılır. Kaldı ki "Beya/. Mendil" tümüylc Yaşar Kemal'in sayılmaz. Akad, 1972 yılında Atilla Dorsay'a şöyle dcr: "...Yaşar Kemal olmasa, Beyaz Mendil olma/dı. Bu işbirliği yararlı vc gcrekli kuşkusu/. Ama nrneğin Beya/. Mendil'in yarısı, Yaşar KemaPin bir tck cümlesidir. Kdebiyalçı sadece mal/.enıc getirir, bırakır.. Cîerisi sinenıacınııı işidir. Onlarııı getirdiklcri atmosfcr ve ıncsaj önemlidir bi/.im için..." Klbette önce Yaşar Kemal, sonra Lülfi ö . Akad. Ama iki düşmun köyün çatışmasına kurban gidcn Hasan'la Zelilıa'nın öyküsünü sergileyen "Beyaz ÖIUmTarlası, 1ttS8. CUMHURİYET0ERGİ30AĞUSTOS1992SAYISSİ