27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

A H A N D A N S A Ş E N K Ö K E N n'ndaki görevine son verildi. Birincisi , çagnldığını bilmediği halde "göreve gelmeme" gcrckçcsiyle. tkincisi Paris'te dü/enlcncn gecede, Nazım Hİkmet'in şiirlerini seslendirdiği için. Sürekli davalar ve Danıştay karanyla geri dönüş. Zor ve işşiz günlerde de hep " nasıl sahneye çıkabilirim, oyun oynamadan iki yıl oturamam" kaygısı . Devlet Tiyatrolan'nda özlemlerini gerçekleştirebilmiş miydi? Oyun seçme özgürlüğü ya da şansı var mıydı? "Hayır.hiçbir zaman olmadı. Devlet Tiyatrosu'nda çok uzun yıllar aci çektim. Ancak son 6 yıl rahat nefes alabildim .Ondan önce öyle tuhaflıklar yapıldı ki...Hep tiyatronun yaramaz kıa muamelesi gördüm, büyüklerimizden yönetimden. Şimdi gülerek anlatıyo BEN YİNE BENİM, ONLAR DEGİŞTİ Tiyatronun yaramaz kızı Işık Yenersu, yaşam ve sanat adına verdiği mücadeleyi, oynayamadığı rolleri, gerçekleştiremediği düşlerini Cumhuriyet DERGİ'ye anlattı. ihangir'de tahta tavanlı bir çatı katı. Geniş pencerelerden, nefis bir tstanbul görünümü. Terasta çiçeklcr, martılar, serçeler... Aynntılarla bezenmiş sıcacık bir dünya» Karşımda "en kötü ve uygunsuz koşullarda bile yaşamasını bilen, çiçek açmayı başaran aslanağzı" misali bir kadın. Usu ve yüreğinin sesiyle sürekli bir şeyler söylemeye çalışan, hep dıdişen, mücadele eden, politik tavnndan ödün vermeyen, "aslolan odur, gcrisi hikaye " dediği tiyatroyu yaşam biçimi olarak benimseycn, tiyatronun "yaramaz kızı", Işık Yenersu. Sürekli bir hesaplaşma ve kendini sorgulamayla geçen yıllar... önümüzdeki yıl 3O. sanat yılt Yenersu'nun. Sanatçı son olarak Şilili yazar Ariel Dorfman'ın "ölüm ve Kız" oyunundaki Paulina'sıydı. Bu sezon sadece iki hafta oynanmasına karşın çok ilgi ve beğeni toplayan oyun da bir hesaplaşma üzerine. Devlet terörü ile bireysel terörün hesaplaşması. Oyunculuk, "iyi bir tiyatro eğitimiyle başlayıp, yaşam boyu süren çok uzun bir yolculuk " Işık Yenersu'ya göre. ; Öncc bir araç olarak kendini tanımalı, dünyada ve ülkende yaşananlan, bütün bu scrüveni i/lemeli, tanığı olmalısın. Ama ilk koşul, sahneye çıkıldığmda bütün bildiklerini unutmak. Çünkü, "bilgiç oyuncu"dan nefret cdivor sahnede". C Serüvenbaşlıyer 1 Ic>zesı, yetencğini farkedıp konservatuvara gitmesinde ısrar edince, tiyatro yaşamı başlıyor Işık Yenersu'nun. İlk yıl benimscyemiyor okulu ama ikinci yıl tiyatro bilincine yerleşmeye ve yüreğine yayılmaya başlayınca, çok parlak bir öğrenci oluyor. Okul bitince de 12 'hiç bir şcy öğrenemedim' kaygısına kapılıyor. "Salt oyunculuk açısından bakınca bile, 30 yıldır hâlâ öğrenemediğim, bilmediğim ne çok şey var. Kimden öğrenebileceğimin desının yok gerçekten. Yeni bir aktörden de, bir seyircinin söyleyeceği bir cümleden de çok şcy öğrcnebilir insan". Devlet Tiyatrosu'na girdiğinde, ilk olarak Orhan Asena'nın "Tohum ve Toprak"adlı oyununda başrol oynadı. Üstelik Haluk Kurdoğlu'nıın karşısında. Çok kısa bir süre sonra konservatuvarda onu izleyip, "yıllar sonra Sezar ve Kleopatra 'yı oynarsam, bu kızla oynanm" diyen, dönemin devi Yıldırım Önal'la aynı sahneyi paylaştı. İlk adımda onunla çalışıp, birçok şey öğrenmek ürkütücü ve bir o kadar da sevindiriciydi. Yıldınm Onal'dan hep sıkıntısmı çektiği "gözğöze bakarak oynamayı" öğrendi. Bugün de "gözünün içine bakmadan oynayan" oyuncudan çok korkuyor. Sahnede bakan ama görmeyen, işiten ama dinlemeyen oyuncudan. Tabii, en çok da her gün "aynı oyunu" oynayandan. Konservatuvar bittikten sonra 'çağdaş oyunculuğu, dünya tiyatrosu' nu öğrenmek için Avignon Festivali'ne gittiğindc, 'hayatının yönctmeni Roger Plancheou 'yu tanıdı Yatılı okuduğundan, beş yıllık zorunlu görev için Türkiye'ye döndü. Bu arada Fransızca öğrenerek, yeniden Fransa'ya gitti ve Plancheou'nun asistanlığını yaptı. 12 Mart ve 12 EvlüPde Devlet Tiyatrola L rum ama yaşarken hoş değildi. Şimdi ben gene benim. Ama bana tavır değişti. Çünkü Türkiye,yönetimler biraz değişti, iktidarlar farketti. Dolayısıyla onlar da Nazım'ı sevmeyc başladılar ". Her tür oyunda oynadı yıllar içinde. Shakespeare, Goldoni, Moliere. Ama oynayamadığı için yakındığı, kaçırdığı, oynama özlemini duyduğu kadınlar da vardı: "Geriye baktığımda oynamam gereken rollerden hiçbirini oynayamadım diye düşünüyorum. Bir Çehov, bir Brecht oynayamadım. Marti, evet Nina'sız bir hayat geçer miydi? Oynayamadığım çok güzel roller kaçtı ,gitti. Birebir inandığım ve sevdiğim çok az rol oldu. Bunlar arasında, Söz Veriyorum, Bir Kadın, Bir Düş, Bir Oyun ve Güneyli Bayan'ı sayabilirim. Bir de ölüm ve Kız'ı..." Hiç kimsenin tanımadığı, gencecik bir yazann, getirdiği bir oyunu oynamak ve bunun başarı kazanması en büyük düşü. Heyecanla genç yazarlardan oyun bekliyor. Bir de oynamak istcdiği kişilikler var; Türkan Saylan ve Gülçin Çaylıgil. Melih Cevdet'in , Güngör Dilmen'in oyunlannda oynamak, Gcnco Erkal, Müşfik Kenter ve Yıldız Kenter'le aynı sahneyi paylaşmak da özlemleri arasında Nesli tükencn kelaynak kuşlanndan Yenersu. Otuz yıldır, oyundan üç saat önce tiyatroya gidiyor. Jimnastik yapıp, sesini açıyor. Bir türlü başaramıDEROİ 1 7M A Y I S 1 9 9 2 S A Y I 3 2 2 C U M H U R İ Y E T
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear