27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

P A Z A R I N PEIMCERESİIMDEIM Haldun Taner Müzesi 7 Mayıs Haldun Taner'ı yıtııısmıızin altincı yıldönümüydü. Haldun Taner'i anmanın en iyi yolunıın yazdıklarım okumak olduğuna inandığımdan gelişigüzel seçtiğim bir kitabını okumaya başladım. Bu 1948'de yayımlanmış "Tuş" başlıklı kitabından bir öyküydü. "Bir Motorda Dört Kişi" başlığinı taijiyan bu öykü, son vupuru kaçırmış dört insanın bir motorla adaya dönüşü anlatılmaktaydı: Dört kişiden biri sanşm bir kadmdır. Diğerleri, çiğ et kokan bir kasap, bir profesör ve bir de delikanlıdır. Yolda motor tutuşur. Bu insanların tcpkileri şöylc anlatılır: Kadın bakraçlara sıı doldurun çımacinın kıllı göğsüne sarılıp "Allah aşkına bırakmayın beni, ne olıırsunu/, bırakmayın" diyc yalvarır. Profesör, sabah dcrsinde Sokrafın hayatı nasıl islihkâr ettiğini anlatırkcn gcrçck bir filo/of için bunun hiç güç olınadığmı nitekim kcndisinin dc ölümü tebcssüm ilc karşılayabileceğini söylediği halde bitiklir. Kasap, "kıırtulduğum takdirdc üc koyun kurban edcccğim!" diye adak adar. Bira/ sonıa yangın söndürülür, Biiyükadaya'ya ulaşılır. Kasap öncc adadığı üç kurbanı ikiyc indirmek için vicdanını dolandırır; iskeleye yanaşıldığında kurbanlar birc iner ve onu da kurban bayrumında kcsnıcye karar vcrir. İskeleye son incn sarışm kadın olur; inip kalkan motordan atlamaya cesaret cdeme/. (,V macı, ona elini uzatır. Fakat kadın bu ter kokulu hırpani adamın elini tutınamak için acemi bir sıçrayışla kendini rıhtıma atar, dik ökçelerin üstüne pür ezamel uzaklaşır... Haldun Taner, eserlerinin çoğunda insanlara "Koyun sürüsünün bencil üyelcri değil ccvrenizde olan biKnleriıı konusunda kafa ynran, tcpki göstcrcn kimsclcr olun!" rncsajını verir. Misyonlanndan biri budur! 1971 ocağında Ulvi Uraz Tiyatrosu'nun program dergisi Pastav'a yazdığı önsö/de özlediği tipinde inanın azlığından şikâyet ctmişti: Şöyle demişti: "Dütıya olaylarını yargılamak için gazetcnin manşitini, fıkrannın o/clini, parti ba^kanıııın demecini bekleyen ha/.ır lokma nıeraklısı bir kalahalık nicedir artık tiyatroyu da o degcrli aklını hiç yormadan, bir maç scyredcr gibi scyrctmeyc öylesinc alıştı ki". 1977'de Fazilet Eczanesi oynanırken Devlel Tiyatrosu'nun aylık dergisine 10 ya/dığında da aynı mesaj vardır: "Bu insancıkların sorunları yok, soruncukları var, lx>ş ya^amlarını öncmli dolduran... Var olmak, Boğa/'ın sularına bakmak, konıı^mak, arada gülüpsöylcmek, kapışmak, acıkınca yemek yemek, uykusu gclincc yatnıak, bir kclime ile rastgele yaşamak onlara başlı başına yetiyor..." Böyle olıınca insan yü/eysel, ki^isel ilişkisinde alabildiğince bencil, topluma bakışı sığ bir yaratık olmaklan öteye gesahtekârlık olarak kalmaya mahkumdur!" (Devlet Tiyatrosu Dergisi 16Mart 1962). 1973'de Kemal Tahir'i kaybettiğimiz zaman Milliyet Sanat'ta yazdığı yazı da Tahir'in erdemini şöyle tanımlamıştı: "Bizc ikinci clden vcrilcn, çoğu zamand a bi/i kasıtlı şartlanmalara görürcn her gerçeği, her cfsancyi n kendi zi'kâsı vc mantığı ilc yeniden incclemeyi âdet edinmişt,i bunu yapmamayı aydın sommlulu T«n*r: Yazılarıyla yafamımıu r«nk v* boyut kattı. çemiyor! 1960'da yazmış olduğu "Lütfcn Dokunmayın" oyununda konu Prut Savaşı'nda gerçekleşdiği sürülen Baltacı Mehmct Paşa Katerina ilişkisidir. Taner düşmanlarla dahi ilişkilerde kılı kırkyancı, dostluğa açık ve saygılıdır. aksi yolda davrananlan şöyle elcştirir: "Tarih, bu manasız boğuşmayı körökledigi, onu yü/yıllardır süsleyip gü/cllcştirmeye çalıştığı taze kuşakların zihıüni yanlış bir kahramanlık kavramı ile aldatıp onları yeni kırışmalara kışkırttığı sürecc insanuğlunun keşfettiği en pespaye ğu ile bağdaştıramıyordıı." Aydın olmak için olaylann tek renginin, tek açısının tek boyutunun tek nedeninin bulunmadığını bilmek şarttır. Toplumlar nasıl düşmandost, iyikötü, akkara diye aynlmamalılarsa insanlar da çıkarlanmız oranında değerlendirdiğimiz, işimize gelmediğinde sırt çcvirdiğimiz yaratıklar olmamalıdır. Kabere Tiyatrosu'nda oyunlan alkışlandığında oyunun hazırlanışına katkıda bulunan en küçük görevliyi bile onurlandırdığını, seyirciye saygı ile takdim ettiğini zevkle hatırlanm. 1976'da Politika Dergisi adına kendisi ile konuşan R. Bilginer'e anlattıklan. bir arada bulundukları, beraber çalıstıkları insanlara karşı tükenmcz saygısını iyi yansıtır: Oyun yazmaya başladığımız zamanlar, ilk oyunlanmızın accmiüği ünlü oyunculann ustalığı ilc dengelenirdi. Bu da bizi yüreklendirirdi. Daha sonra, iyiye yakın oyunlar yazdığınıız zaman, büyük sanatçılar, bunları, büsbütün uçururlardı. Bir Gülriz Sururi'siz, Engin'si/, Genco'suz, Scmiha'sız "Keşanlı Ali", Bir Ulvi İJraz'sız "(îözlerimi Kaparım, Vazifemi Yaparım" yahut "Huzur Çıkmazı" bir "Miinir Ozkul'suz "Scrsem Kocanın Kurnaz Karısı" olanaksız, vardıklan yere varamazlardı. Kalbim bu büyük sanatçılara şükranla dolu, beni oyun yazarlığına iten, yüreklendircn onlann candan sevgisi, benimle özleşleşmeleri ve rollcrine, kendi zengin yetenekleriyle yaptıklan katkıdan gelirdi! Bize bıraktığı yazılarıyla çevremizdekileri salt geçici çıkarlanmız açısından değil, insani değerler açısından irdelememizi öğrcten, toplumu ve geçmişi tartmakta da bizc sunulmuş hazırlop kalıplar yerine aynı insani ölçüleri koymamızı öneren bir insandır Haldun Taner. Bu, onu her doğum gününde ve yitirişimizin her yıl dönümünde anmamız için var olan çok sayıda nedenden sadecc bir tanesidir. Bu yıldönümünde Taner'in özlemini duyduğu türden bir aydının, Kadıköy Belediye Başkanı Cengiz Ozyalçın'ın Feneryolu'ndaki eski tren istasyonu binasını "Haldun Taner Müzesi"ne dönüştürmek için yaptığı girişimleri öğrendiğimi/ için çok mutluyu/. Edebiyatımızı eserleriyle zenginleştiren, yazılarıyla yaşamımıza renk ve boyut katmış olan Haldun Taner'i yannki kuşaklara daha canlı, daha güzel iletecek bir müzeye kavuşacağımız 1993 mayısını şimdiden ipleçekmekteyim!.. < D E R O I 1 7 M A Y I S 1 9 9 2S A Y I 3 2 2 C U M H U R İ Y E T
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear