Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
KÜLTÜR KAYIMAKLARI Kişilikleriyle yaşayan kentler Gerek tarihi zenginlik gerekse de eski uygarlıklar bakımından Avrupa'daki yas ıtlarından hiç de geri olmayan eski kentlerimizin kültürel kimllklerl neredeyse tümüyle ve hızla yok edildi gitti... Kentlerimizin kültürel kimliği ortadan kalktıkça, geleceğin daha yaşanılır kentlerini yaratmak için gerekli olan "kültürel kaynaklar" da kuruyor, kurutuluyor. eryüzünde; insanlığın yüzlerce, hatta binlerce yıllık kültürlerinin "yaratıldığı" vc "doyasıya yaşandığı" yerler "kentlerdir" dersek, yanılmış olmayız. Nerede bir kalıntı bulunsa, nerede eski bir uygarhğın izi yakalansa, orada mutlaka tarihi bir kentin de ortayaçıkmasırastlantısayılabilirmi? Kentlerı, dığer yerleşmelerden ayıran salt "büyüklüklen" değildir. tlk kuruldukları çağlardan bu yana edindiklerı "kültürbirikimi"sosyal veekonomikyapısıyla birlikte, yerleşmelere gerçek bir "kent olma" nıteliğini kazandırmışlardır. "Kültürel kimlik", o kentin aynı anda "kişiligidir", karakteridir. Kentler de tıpkı ınsanlar gibi kişilikleriyle ve karakterleriyle tanınırlar, bilınirler, sevilirler ye "birlikte yaşanırlar." Örneğin; Sultanahmet'i, Kapalıçarşıyı ya da Beyoğlu'nu tatmadan IstanbuPu, Kemeraltı'nda ya da Alsancak'ın eski sokaklarındaki cumbalı evlerin arasında gezinmeden lzmir'i; Kaleıçi'ni görmeden Ankara'yı ya da Antalya'yı; Germiyan Caddesi'nden geçmeden Kütahya'yı; Zağnos Paşa Köprüsü'nc çıkmadan TrabzoıTu; Taşmağazalardan oltutaşı bir tespih almadan Erzurum'u; merdivenlidaryokuşlarındanSüryanikiliselerineulaşmadanMardin'i... vesaburhane Meydam'ndan Şahidi Caimı'ye doğru tırmanmadan Muğla'yı... tanıyamazsını/, bilemezsinı/, ^görmüş" de sayılmuzsını?... Ve tüm bu kentler, kendilerini size"mimarlık ürünleriyle" tanıtırlar. Evleriyle, sokaklarıyla, dini ya da sivil yapılarıyla, anıtlarıyla... Uygar dünya, kentlerınin bu tarihsel kimliklerini korumak, mımari karakterlerinı yaşatmak için elinden gelen tüm Y Avrupa'nın h*men tütn «skl k«ntl*rl, mlmarl klşlliklarinl koruyor: Lanlngrad (•n Ustt*), y*nld«n Inşa adlllrkan bil* "St. P«t»rsburg klmllğlnl" koruyan kant. Hamburg'da (Ustta) "y*nll«n«n" ama klmligl <to yaratılan »akl bir çaryının aokagı. Budapafta'd* (sagda), Hllton otallnin aakl bloku sağda, solda ise yanl blok. Eklanan yanl blok, modarn ama B»çm\şm aaygılı. çabalarıgöstenyor. Amsterdam imar yönetmeliği; "Bu kentte, tarihi çevre ile uyumsuz bina yapılama/"maddesiyle başlıyor. Leningrad, "Çarlık dönemindeki görüniimü bozulmadan" yeniden Petersburg oluyor. Üstelik, 2. Dünya Savaşı'ndaki Alman bombardımanında yerle bir olduktan sonra yine "Petersburg gibi" restoreedilerek... Eyfel'den Paris'e baktığınızda, kentin geçen yü/yıllardan bugüne gelen silüetıni "yırtarak" göğe fırlayan tek bir gökdelen göremıyorsunuz. Yüksek yapılar da var, ama uzaklarda veeski kentin, yanı"Paris"ındışında... Cenova'da Kristof Kolomb'un gcnıici dostlarıyla şarap içip, şarkılar söylediği meyhanelerin de bulunduğu eski mahalleleri yıkmamak için, motorlu ulaşım yolları bile kentin altından tüneller açıla rak geçıriliyor... Porto Fino'da, o ünlü şarkıdakı dalga seslerinin, tarihi yalı evlerinın duvarlarında yankılanışı sürüyor. Çevresindeki ormanlık kıyılar, "turistik yatak gerek" dıye, çok yıldızlı otellere "tahsis"edilmıyor... Venedik, Floransa, Piza, Barcelona, Roma, Viyana, Budapeşte, Prag, C'annes... vedığcrlcri... Avrupa'nın hemen tüm eski kentleri, tarihsel kimliklerini, geleneksel mimari karakterlerınıtiti/lıklekoruyorlar... Ve Avrupa devletlerı, bu kıskanılacak düzeydeki korumayı da yeterli bulmayarak, "Avrupa Mimari Mirasını Koruma Sözleşmesi"niimzalıyorlar... Bizde bu sözleşmeye imza attık. Avrupa'daki ortak kültür mirasının yaşatılması için "birlikte" etkinlikler bile dü/enliyoru/. Ama bİ7, bugüne dek ne yaptık?Tarihi kentlerimi/i korumak için ne çaba harcadık? Işte İstanbul'un başına gelenler. Onca çarpıklık yetmiyormuş gibi simdı de Dünya'nın "ünlü gökdelen mimarlarını" yarıştırmaya başladık; kentin binlerce yılda yaratılan görkemli silüetinı onlar da "delsinler" diye... D E R G İ 8 E Y L U L 1 9 9 1 S A Y I 2 8 7 22 C U M H U R İ Y E T