15 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

NADİR NADİ'DEN HASAN ALİ YÜCEL'E(D tf (o ' • (2) 0 Nadlr Nadi, maktubu kal«m* aldığı yıllarda. Bır ulusun gucune guç katan etkenlerın başında aydınlar gelır 0zellıkle de Nadır Nadı ve Hasan Alı Yucel gıbı ' nadır yetışen aydınlari Yapıtları ve eylemlerıyle sağlamlaştırdıkları duşunsel evrenımızın lemel taşları arasında yer alır ıkıst de Cumhurıyet okurlarına Nadır Nadı yı de (19081991), Hasan Alı Yucel ı de (18971961) anlatmak gereksız Turkıye Cumhurıyetı nı ayakta tutan temel ılkelerın savunucusu ıkı değerlı aydın Nadır Nadı, yasal koşullar elvermedığı ıçın göruşlerını gazetede açıklayamamanın, kamuoyu önunde H A Yucel ı destekleyememenın sıkıntısını dıle getırır Mektubun yazılmasına yol açan "Dâvâm' Hasan Alı Yucel ın, kendısını komunıstlıkle suçlayan o donemın Demokrat Partı Istanbul ıl başkanı Kenan uner'e karşı actığı davaya ılışkınbırkıtaptır H A Yucel bu kılabında neden yargı yoluna başvurduğunu gerekçelerıyle açıklar H A Yucel'ı oğlu değerlı şaır, Can Yucel ın dızelerıyle tanımak, onu lyı bılmeyen gençlerın de sevmesıne yol açacaktır kuşkusuz «Hayatta ben en çok babamı sevdım / Kara çalılar gıbı yardanbıtme bır çocuk/ Çarpı (x) bacaklarıyla ha duştu ha duşecek/ Nasıl koşarsa ardından bır devın,/ O çapkın babamı ben oyle sevdım / Bılmezdı kı oturduğumuz semtı./Geldı mı de gıdıcı hep hepp acele ışı'/ Çağın en guzel gozlu maarıf mufettışı / Atlastan bakardım nereye gırtı / öyle oyle ezber ettım gurbetı / Sevınçten uçardım hasta oldum mu,/ 40 ı geçerse ateş, çağ rırlar Istanbul'a,/ Bı helâllaşmak ıster, dığ mı, oğluyla'/ Tıfoyken başardım bu aşk oyununu,/ Ohh dedım, goğsune gomdum burnumu / En son tettışıne çıkana değın Koştururken ardından o uçmaktakı devın,/ Daha başka turlu aşklar, genış sevdalar ıçın/ Açıldı nefesım, fıkrım, canevım / Hayatta ben en çok babamı sevdım » Q ° 3. 12.1947 Muhterem Hasan Ali Yücel Başından sonuna kadar dikkatle okuduğum "Dâvâm" adlı kitabınızdan ötürü sizi tebrik ederim. Etrafımızı çevreleyen sosyal şartların özünü açığa vuran ve aydın dediğimiz kütlenin başında iş görmenin ne kadar güç olduğunu gösteren bu ayarda bir esere rastladığımı hatırlamıyorum. "Dâvâ"nız yalnız sizin değil, neslimizin Dâvâsıdır. Bu itibarla size hak vermeyen kararın acayipliğine şaşmamak lazımdır. Basın kanunumuz izin verse idi bu husustaki düşüncelerimi şimdiden gazetede açıkça yazmaktan elbette çekinmezdim. Yazık ki, uzunca bir müddet için elimiz, kolumuz bağlı bir durumdayız. Bundan birkaç ay önce Doktor Muzaffer'in evinde "Neden mahkemeye başvurdunuz?" dediğim zaman bana verdiğiniz cevabın manasını, bugün, kitabınızı okuduktan sonra, iyice anlamış bulunuyorum. Evet, bir büyük "Dâvâm"ız vardır ve biz bunu hâkimin önünde kazanmaktan ziyade Cemiyetimizin bağrında çözmek zorundayız. Sizi bu sefer Ankara'da ancak uzaktan görebildim. Tatlı sohbetinize hasretim. Yürekten selamlar. flfc (3) Kabacalı ya teşekkurler ] [Açıklayıcı bılgılerı ıçın Alpay Haaan All YUcal, 4O'lı yıllarda. (1) H A Yucel ın kızı Canan Eronat ın arşıvınden (2) Sayfada yer alan Nadır Nadı ımzası ve başlık olarak kullandığımız cumle, el yazısı mektuptan alınmıştır (3) Buyuk bır olasıkla, Muzaffer Şerıt Başoğlu? CUMHURIYET DEROİ 1 5 E Y L U L 1991 SAYI 288 16
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear