27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

BASKENT M Ü Ş E R R E F GÜIUERİ H E K İ M O Ğ L U mman'dan bır telcfon, FahrülnisaZeid'ıyitirdikdiyor Birdağın yıkıldığıııı hissediyorum içimde, bir kuyruklu yıldızın kaydığını.. Hustulıklur, kri/.ler, amcliyatlar, ama yaşam ağır bastı hcr /aman. Kalçasını kırdı, amcliyaltan sonra çok acı çekti, dayanamadıdıyor Şirin Devrim telefonda. Mc/arı Amman'da şjmdi, Emir Zeid'in yanında. Ama Fahrülnisa Zeid gibi bir kişi Amman'daki mc/ara sığar mı hiç! Fırçasıyla yü/yılıını/a renk veren bir sanatçı o. Dünyanın birçok ülkesinde,evlerde, mü/elcrde,galerilerdeyeralan resimleriyle, sanatı ü/erinc ya/ılan kitaplarla bir Türk ressamı olarak yüzyılımı/a im/asını atan bir kadın! Son soluğuna kadar resimle ıığraşıyor. Boyalı elleriyle yapıyor son yolculuğunu. tstanbul'da, Paris'te, Ankara'da, Amman'da scrgilcncn rcsimlcri canlanıyor gÖ7Ümde. Amman'daki Resim Sarayı'nda uzun söylcşilerimi/ var. Sabah söyleşileri. Resimlerigibirenkli,devboyutlu anılar. Paris'te FobourgSt. Honore'de bir alanda, Granof galerisindc açtığı bir sergide kocaman portrelerin gizini açıkladı bana. Emir Zeid'i yitirdikten sonra gecclcr çok u/uyor, o uzun geceler sevgili kocasıyla konuşarak sabaha ulaşıyor. O u/un gccclerde yapılan portrelerin boyutlarıda tuvalleresığmıyor, sonsuzluğa doğru uzanıyor. Bu sayfada çok yazdım Fahrülnisa Zeid'i. Ama yazacaklarım bitmedi henüz. Amman söyleşilerini daha uzun yazmayı düşlüyorum birgün. Fahrülnisa Zcid'in kocaman yüreğini, o yüreğin mutlu veacı çarpıntılarını çok iyi hissettim o söyleşilerde. Şakir Paşa Ailesi'ni sanat yaşamımızda kocaman bir ağaca benzetirim ben. Herdalında birsanatçımız yeşeriyor. Balıkçı'lar, Aliye Berger'ler, Füreya'lar, Fahrülnisa Zeid'ler, Nejat Devrim'ler, Cem Kabaağaç'lar. Kimi ya/ımda, kimi rcsimde, kimi seramikte, kimi Şirin Devrim Trainer gibi sahnede boy veriyor. Fahrülnisa Zeid'in yaşamını da bir sanat yapıtına benzetirim ben. Büyük çi/gileri var, sonsuz yaşama scvinci. Amman söyleşilerini sabah saatlerinde yapardık çoğu kez. Fahrülnisa (O'nu adıyla çağırmamı isterdi, anısına saygıyla isteğini yerine getiriyorum) küçük yuvarlak bir masanın başında beklcr beni. Her zaman müthiş şık. Kıvır kıvırsaçları, rimelli kirpikleri, parlak takılarıyla en güzel portresini oluşturur karşımda. Yuvarlak masaya zarif örtüler serilır her sabah. Sonra havyar ve şampanya, somon balığı, güzel peynirler, pastalar. Kahveyle başlar konuşmamı/, neşelenir ya da efkârla10 Mezarı Amman'da adı dünyada A nırsa şampanya köpürür kadehlerde, söyleşimizdedalgalanır geçmişten geleceğe. Boğa/'da Şerifler Yalısı'na giderız birgün, Maçka'daki apartmana ya da daha gerilere, Büyükada'daki köşke, aileyi dalgalandıran bir olaya, derken Paris'e, KarlsbadKaplıcalan'na.. Kimi zaman dıırur, şimdi teybi kapa, senin için anlatıyorum der. Dostluk ve güvenle dökcr içini. Ben dc saygıyla dinlerim, belleğimi de kaparım. 1960Mı yıllarda Ankara'da Anadolu Uygarlıkları Müzesi'nde bir sergi açtı Fahrülnisa Zeid. Dışişleri Bakanlığı Kiiltür Dairesi'nin başında Hamit Batu var o zaman. Çok üretken bir dönem yaşanıyor kültürel ilişkilerde. Ressamlarımız Paris'te sergi açıyorlar. Çalg:cılarımızkonserve FahrUlnlu Z«ld, Parls'd*kl yıllannda Modarn Sanat Müzssi MUdUriyorlar.dünyayaa rll Jacqu«s Lassalgn* II* blrllkt* bir portr* çalifmaaının önünd*. çılıyoruz. Paris Mokada'da bir gecenin, Tarabya'dan otodern Sanat Müzcsi Miidürü Jacques mobille kente dönerken bir konuşmaLassaigne de Türkiye'ye geliyor. Panınçağrışımlarıyla titriyorsesi. Doksan ris'te sergilenecek büyük bir serginin yılınanılarında güzel tepeler var. tabloları seçiliyor. Daha sonraki yıllarParis'te Katya Granof ile bir konuşda Fahrülnisa'nın Paris'teki evinde karmamızı anımsıyorum. Uzun boyu, iri şılaştık o ünlü sanat yazarıyla. Orhan memeleri, geniş kalçalarıyla görkemli Peker de vardı, duvarlarda dev portrebir kadın Katya Granof. Kocaman toler, tavandan sarkan kemik yontuları puzu var. Ünlü ressam C'hagall'ı resim seyrederek evsahibesini dinledik, çok dünyasına kazandıran bir sanatsever. hoş saatler geçirdik. Soyut çalışmalarFahrülnisa Zeid'e büyük sevgisi ve haydan somuta yönelişini anlattı bize. Anranlığı var. Galerisinde bir sergisi nedekara'dakiilksergisindede soyutsomut niyle bana şöyle dedi: "Fikret Mualla'yı konuşmaîarı oldu, kimi diplomatlar da çok abartıyorsunuz siz. Bir gerçeğin farhayran dinledi sanatçımızı. Anadolu kında değilsiniz henüz. Oysa Fahrülnisa Uygarlıkları Müzesi'nde geçmişten güçok önemli bir ressam." nümüzc bir u/antıydı Fahrülnisa Zeid. Sergi dışındaki saatleride Hamit BaŞirin Devrim ile birlikteydik galeride. tu'nun VVolkvagen arabasına binip baş'Şirinaki' yaylandı birden. Katya'nın kenti dolaşıyordu. 1930'lardan beri gelannesiyle ilgili sözlerine Şirin'ce tepkimemiş Ankara'ya, gözlerinde şimşekler lergösterdi. Yıllarboyuncabenimkulaçakarak Mustafa KcmaPden sözediyorğımda da çınladı o sözler. Amman'da du. Alatürk'ü hayli yakından tanıyor, konuşurken Paris'e de uzanırdık kimi anlatırken coşkuyla doğruluyor. Büyüsabahlar. Fahrülnisa sorar birden. Ope ranın tavanında Chagall'ı seyrettin mi? Evet, büyük coşkuyla seyrettim, sahnede Notre Dame'ın Kamburu balesi, tavanda Chagall. Sonıa Andre Malraux'dan sö/ ederı/. Parıs'i temi/leyen, yü/ünü güldüren bır bakan olarak anımsarı/ onu. Parıs yıkanmış, yenileşmiş, tüm güzelliği ve görkemiyle parkımıştı o lemi/likle. O /aman da ö/lemle yaşadım bu olayı, şıı anda da ö/lemle anımsıyorum. Bi/ım ulkemı/dede böyle eylemleryaşanacak mı acaba? Bir sanatçının yaşadığı kente de gü/el bir boyut ka ttığı nı dakanıtlıyor Fahrülnisa Zeid. Amman'daki gü/el evlerın duvarları onunla resimleniyor. Resim sevgisini hızla gelistirıyor. Duvarlarda, havuz başlarında, bankalarda kocaman tablolar. Bir gün tclefon etti, bir bankada yer alan tablolarını görmeye gideceğimizi söyledi. Galiba Ürdün Merkez Bankası'na gittik, oğlu Prens Raad'ın evinde bir çaydan sonra. Bankanın üst katına çıkınca büyük sürpriz. Kraliçc Noor da geldi, yerlerekadareğiIerekselamladısanatçımi7i. Yanında da genç bir adam. Kim biliyor musunu/? Sürgündeki Yunan kralı. Fahrülnisa Zeid Yunanca konuşarak şaşırttı onu. Sonra da Emir Zeid ile Atina'da evlenmelerini anlattı bana. U/unbirserüvenkiye'den ayrılıyor, Bcrlin'e büyükclçi oluyor sonra. Fahrülnisa da bir operagecesi locasında otururken Hitler'in ona bakışınıanlatıyorbana. Berlin'den sonra Londra'ya atanıyor Emir Zeid. Sefırelik yaşamında son durak. Ancak sefıreliğealdırdığı var mı bilmem? Emir Zeid'i yitirince Londra'ya sığamıyor, Paris'e geliyor. Kral Hüseyin onu da Ürdün'e çağırıyor sonra. Kocası Emir Zeid, önce Irak sefıresi, uzun yıllarını Amman'da geçiriyor, me/arı da orada, ama kökeni İstanbul'da ve Fahrülnisa Zeid'i bir Türk sanatçı olarak tanıyor dünya. Şakir Paşa Ailesi'nin bir üyesi, kocaman birağacınsolmayan bir dalı olarak uzanıyor. Yaşasaydı 6 aralıkta doksan biryaşını kutlayacaktı. Doğumgünlerinigörkcmlikutlamaktanhoşlanır. Tüm dostları, sevdikleriyle, biryıl Akabc kıyılarında, bir yıl Petra'nın pembeliklerinde, başka bir yıl Viyana'da. Her zaman mutlu, umutlu, her zaman boyalara bulanarak, gü/ellikler yaratarak. Toprağada boyalı ellerlegömüldü sanırım. Körfez savaşındaki güç günlerden sonra barış ö/lemiyle durmadan resim yaptığını anlatıyorlar. Cebel Amman'da bir çift mezar, birinde Emir Zeid, öbüründe I'ahrülnisa Zeid. Ellerinde boyalarla yatıyor şimdi. Belki de yeni rcsimler yapıyor. O üretkenliği ölüm dc durduramaz bence. Aslında yaşamı da gü/el bir resi'n değil mi? Yıllar boyunca giiçlü bir soluğu simgcliyor. Dünyaya, insanlara bakarken sönmeyen bir ateşi, solmayan bir sevinci. ^ D E R O İ 1 5 E Y L U L 1 9 9 1S A Y I 2 8 8 den sonra. Irak'ın ilk Ankara Elçisi Tür C U M H U R İ Y E T
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear