27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

M Ü Z İK B U R A K E L D E M JethPoTull'u stadyumda dinleseydik Üç yıl önce Joan Baez, iki yıl önce de Bob Dylan geldiğinden beri "stadyum konseri" diye haykırıp duruyoruz. Duyuyor musunuz? Orada kimse var mı? edendir bilinmez, güzel şeyleri, keyilli olması beklenen kimi anları bile sevimsiz görüntüler eşliğindeyaşıyoruzTürkiye'de. Her gün, her saat kent yaşantısının değişik evrelerinde içten içe sinirlerimizi yıpratan maganda kültüründen biraz olsun uzaklaşıp, anlık bile olsa "lemiz hava" alma fırsatı buluyoruz; ancak neredeyse "bize özgü" oldukları yolundaki yazgıcı görüşleri kahullcncccğimız kimı rahatsızedici sevimsizlikler, kaçma fırsatı tanımayıp yıne karşımıza çıkıyor. On gün kadarönce Atillâ Dorsay, İstanbul Festivali'ndensözettiğiyazısında.biran olsun soluk almayı ve kcyifle gevşemeyi sağlayan konserlerden çıkar çıkmaz, o bildiğimiz görüntülerin karşımıza dikilip, bize nerede yaşadığımızı bir kez daha anımsatlığını dile getiriyordu. Sanırım buna küçük bir ek daha yapmak gerek: Artık o görüntüler, yalnızca konser verilen yerin dışında değil, konser alanında da hazır ve nâzır. Öyle ki.büyük bir özlemle izlemeye gittiğiniz sanatçı ya da topluluğun konseri, "bize özgü'Tüklerin çirkin çirkin sırıttığı bir rahatsızlığa dönüşebiliyor. Yelmişli yılların başıydı. "Thick As a Briek" henüz yayımlanmış, plağın orijinal kopyasını yurtdışından edinebilen dostlar sayesinde Jethro Tull'ı ve "Fareli Köyiin Kavalcısı"nı büyülenerek dinleyen yeni yetmeler olarak bu adamlafı konserde izleyebilmenin düşlerini kurmuştuk.Sanmmbu,rockmüzikleilgilenen herkesin paylaştığı bir düştü o yıllarda. Yirmi yıl boyunca, Jethro Tull ve onun çizgisindeki toplulukları sahnede izleme özlemiyle büyüyen rock tutkunları, zaman zaman duyulan "Türkiye'ye geliyorlar" söylentileriyle umutlandı, ancak hep hevesini daha sonraya saklamak durumunda kaldı. Hayli geciktiğini varsaydığımız bu buluşma, işte bu yüzdendir ki çok heyecan vericiydi çoğu insan için. Ne var ki, daha bilet rezervasyonlarının başladığı günlerde, daha önce Joan Baez ve Bob Dylan'ın konserleri sırasında gördüğümüz bir filmi yeniden izleyeceğimizi hissettik: Açıkhava'nın izleyici kapasitesi bircaz konseri için uygun oCUMHURİY'ET N labilirdi belki; ama Jethro Tull gibı bir efsaneyi ağırlamak için çok yetersiz, çok cılız kalacağını öngörmek için öyle uzun boylu hesap yapmaya da gerek yoktu. Kuyruklar, izdiham, bilet kapışmacalar, "önemli şahsiyetlere" ayrılan biletler ve karaborsa fırsatçılığı ile birlıkle yine olan oldu ve lan Anderson'ı sahnede izleyebilme düşlerı kuran o rock tutkunu gençlerin çoğımluğu, Hilton'un önündeki çayırlıklarda kulıı birasını yudumlayarak bir ijeyler duymaya çalışmak zorunda kaldı. Ama daha da can sıkıeısı, dışarıda kalanların yanı sıra, içeri girenlerden de yükselen şikayetlerdi. Bir rock konseri, hemde Jethro Tull gibi bir topluluğun rock konseri, "mum gibi" oturarak izlcnmiş, biraz. yerinde kıpırdanmaya kalkanlar, coşkusunu frenleyemeyip ayağa fırlayanlar, "body guard'Marın pek de nazik sayılamayacak uyarılarıyla karşı karşıya kalmışlardı. Adına 'menajer' denen bir adam, mcrdivenlerde kimsenin oturmaması konusunda epcy gürültü çıkarttığı gibi, yaşamında ilk kez böyle bir topluluğun könserini görüntüleme fırsatı bulan ga/eteci arkada^larımızın iijlerini yapmalarını engellemck için elinden geleni ardına koymamı^lı. üysa orada îbloğral"çekmeye ya da izlenim yazısı yazmaya gıden gazeteciler de iijin mesleki yönüyle birlıkle, ki^isel yönünü de önemseyen Jethro Tull tutkunlarıydı. Haftalardır dergıdeki kö^esınde Jethro TuH'ın gelişinden duyduğu keyıfı haykıran Aptulica'yı; biiyük bir heyccanla basın toplantısına gelen müzik yazarı Murat Ersan'ı; sululuğun ayyuka çıktığı o loplantıda, inat ve inançla ciddi sorular sormaya çalışan, radyodaki görevini bırakıp gelmiş Yavuz Aydar'ı düsiindüm isteristemez. Acabaonlardadüşkırıklığına uğramış mıydı? Değil Jethro Tull, rock müziğin r'siyle bile ilgisi olmayanları ön koltuklarda gördükçe, bulabildiği biletlebir köşeyesıkı^an rock tutkunları neler düşünmü^tii acaba? Peki ya yıllardır bu konseri beklediği halde içeri giremeyenler? Festivalyetkililerininazzamandaçok iş başararak dünyaca ünlü isimleri Türkiye'ye getirmeyi gerçekleijtirdikleri bir Jethro Tull tttrii bir topluluğun rock konseri, "mum gibi" oturarak Iztenemazdi •Ibatte... gerçek. Ancak mesele, o isimleri getirmekle bitmiyor. Bu tür konserler, belli bir "ruh" ilc ve coşkuyla izlenebildiği anda keyillidir ancak; maganda kiiftürünün "yassah" mantığıyla değil. Birde işin ciddiyetini ve boyutlarını doğru tahlil edip, böylesi konserleri en geniş izleyiciye ve havasını yitirmeksizin tek gecede izlettirmcnin önemini fark etmek gerek... Üç yıl önce Joan Baez, iki yıl önce de Bob Dylan geldiğinden bcri "stadyum konseri" diye haykırıp duruyoruz.., Duyuyor musunuz?.. Orada kimsevarmı?.. < l De Vİe Patricia Kaas (CBSIUzellı) Fransızların pop müzıktekıyenı gözdelerinden Patricia Kaas'ı, bir suredırkimi video kliplerıyle televızyonda, özellikledeStar l'de izleme olanağı buluyoruz 1990 tarihli bu çalışması, Avrupa'da epey ilgi gördu Fransızca pop sevenlere önerılebilir Iıs/Topkapı) Altmışlı yıllardan bu yana sesinden ve enerjısinden hıçbır şey yıtirmedığıni sürekli kanıtlayan "Gal Kaplanı" Tom Jones, son albumuyle karşımızda Van Morrıson'la gırıştığı ortak çalışma sonucu hazırladığı bu albümdeözellıkle "Couldnt Say Goodbye", eskı hayranlarını mutlu edecek HİtS0ITheW0rld4 Derleme (RCAIMMY) Bir süredir dans listelerininüst sıralarındaboy gösteren Dr Alban, "seksicüce" SamanthaFox, teenagedinleyıcınin gözdesi Snap ve Black Box, hıt parçalarıyla bu kasette Daha çok, yırmıyaşın altındakilerecazıp gelebilecek bir dans hitleri derlemesi. 11 CSPPying A TOPCh Tom Jones (Chrysa D E R G İ 2 8 T E M M U Z 1 9 9 1 S A Y I 281
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear