27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

H AFTANIN KONUĞU Sahte Cennete Veda filminin ardından, Kan Kardeşleri müzikaliyle tiyatroya dönen Zuhal Olcay: Seksenli yılların başında Devlet Tiyatrosu'nda çalışan Zuhal Olcay, o dönemde, "işine belli saatlerde gidip gelen, evli ve mazbut bir kadın" olduğunu anlatıyor bize. Ama bugün Zuhal Olcay, "faturası zaman zaman çok ağır olan," bir başka yaşam seçmiş, kendini işine adamış... Cumhur Canbazoğlu 'Benim iki hayatım oldu' S anat yasamına tiyatroyla başlayan, sinemayla ünlenen, müzikle ününü perçinleyen Zuhal Olcay bugünlerde ilk göz ağnsı tiyatroya dönüp kurucuları arasında bulunduğu Tiyatro Stüdyosu' grubuyla Kan Kardeşleri adlı müzikali sergilemekle meşgul. Zuhal Olcay'ı oyunun başlamasına kısa bir süre kala Diinya Sinemasının lobisinde ziyaret edip Kan Kardeşleri'yle ilgili değerlendirmelerini, sanatı üzerine göriişlerini aldık: • Saytn Olcay, Kan Kardeşleri ile döndüğünüz tiyatroyla bundan sonra da sık sık beraber olacak mısınız? • Tiyatro Stüdyosu bizim oluşturduğumuz bir topluluk, kendi çocuğumuz. ödün vermeden dilediğim tarzda tiyatro yapma şansını ancak kendi katkımla yaratabileceğimi düşünerek bu gruba katıldım. Kalabalık oyuncu kadrosu olan, insanımıza sevimli gelecek bir oyun araştırırken Ahmel Levendoğlu Kan Kardeşleri'ni önerdi. Oyunun Londra'da sahnelendiğini öğrendik. Gidip izledik, kitabını okuduk, beğendik. Gençlerden oluşan bir kadromuz var. Gençlere fırsat verilince iyi şeyler yapılabileceğine inandık. Bu oyundan sonra yine güzel yapıtlarla tiyatroya devam edeceğim tabii. • Pekiyi, savaşın oyuna bir etkisi oldu mu? 1957 yılında İstanbulVa doğan Zuhal Olcay, ilkokulu Halll Rüstü ilkokulu'nda, orta ve llseyl Ûsküdar Kız Llsesl'nde tamamladı. 197071 dönemlnde Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nde egrtlme basladı. 1976'da mezun olduktan sonra Londra'ya gidip llsan ögrendl. Yurda dönünce Ankara Devlet Tiyatrosu'nda on yıl surecek profesyonel oyunculuk yaşamına adım attı. Uç yıl Ankara*da, ikl yıl istanbul'da, üç yıt IzmlrtJe, Ikl yıl ylne Istanbul'da Devlet Tiyatrosu'nda görev yaptı. 19831e izmlrtleyken Sonmüş Ocak adlı TV flhnlyle slnemayı denedi. Bugune dek, 19841e Ihtlras Fırtınası'yla Antalya Rlm Festlvall'nde En lyl Yardımcı Oyuncu, 19851e Amansız YoTla En lyl Kadın Oyuncu Altın Portakalı, 1987"de Martı'yla Avni Dllligll Tiyatro Odulü'nü (En lyl Kadın Oyuncu), 1988 ve 1989ta Ankara Fllm Şenllğl En lyl Kadın Oyuncu ödulü'nü, 1989'da Almaımrda Altın Band En lyl Kadın Oyuncu ödulü'nü kazandı. iki kez evlenlp aynlan Olcay bir kız annesl. Iklncl eslnln soyadıyla sanat yasanına devam edlyor. • Savaş beklemediğimiz bir engeldi. Ama başka şansınuz yok. Savaşın ilk günlerinde bir arkadaşımız portatif televizyonuyla geliyordu provalara. Sahnede prova yapıp şarkı söyledikten sonra iceri koşup TV seyrediyorduk. lnsanoğlu çok garip bir yaratık. Her şeye çabucak alışıyor. İlk şoku atlatıp çalışmalarımıza devam ettik. Sanınm seyirci de savaş psikozundan sıyrılıp bizi izlemeye gelecek. • Tiyatro ve sınemaya müziği de katarak kısa sıirede sanat dünyasında önemli bir yere ulaştınız. Amaanız vazgeçilmez mi olmak? Ticari açıdan isminiz kâr garantisi haline ge/di mi? • Ticari geçerliliğim olduğu doğru. Ama alnım açık, her şeyi sanat kaygusuyla yaptığımı söyleyebilirim. tnanmadığım, benimsemediğim hiçbir olayı topluma sunmama konusunda büyük özen gösteriyorum. Hem ticari anlamda geçerliliğimi korumak hem de arzuladığımı yapmak bende garip bir çelişki yaratıyor. Bazen bu nedenle strese giriyorum. • Zuhal Olcay konuya ve yönetmene karışmaya başladı mı? • Ben oyuncuyum, nasıl kendi işime saygı duyulmasını istiyorsam, başkalarının yaptığı işe de kesinlikle saygı duyuyorum. Zaten senaryoyu okuduktan sonra beğenirsem o oyunda rol alıyorum. Medeni insanlarla çalışmaya özen gösterdiğim için sırasında önerilerimi rahatlıkla onlara söyleyebiliyorum, tartışabiliyorum. Sette yönetmene müdahale etmek, bir şeyi kökünden değiştirmek için kapris yapmak yapıma ters düşen olaylar. Çok uysalım sette. Tuğlaları koymaya yardım ederim, yıkmaya değil. • Sinemada çok kısa sürede önemli yol aldınız. Bunu neye bağlıyorsunuz? • Türk sinemasına oyunculuk anlayışının yavaş yavaş değişmeye başladığı bir dönemde girdim. Doğal insanlar gerekiyordu. Bu arayışta sıradan bir tipim olması sempatiyle karşılandı. İnsanlar içten oynayanı daha çabuk benimsiyorlar. Beni de sevdiler ve tuttular. Hızla yükselmeme başka bir açıklama getircmiyorum. • Türk sinemasında bir şeyler sürekli ters gidiyor, olanaksızlıklardan söz ediliyor. Her şey teknik ve para olsa çözülecek mi? Seyircinin ne aradığını biliyor musunuz? • Seyircinin ne istediğini tam olarak bilemiyorum. Ama yönetmenler tabii ki hissettiklerini, arzuladıklarını, anlatmak istediklerini film yapıyorlar. Bana sorarsanız asıl mesele bunları nasıl anlattıkları ve aktardıkları. Seçtikleri konu ne olursa olsun gerçekten özgün bir sinema diline erişebiliyorlarsa seyirci mutlaka onları ödüllendiriyor. 6
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear