27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

•RAZARIN PENCERESINDEN Selçuk Erez On ikiye on kala yılbaşı deyince ağmur saat on altıdan bu yana kesintısiz yağıyor. Ortalık beşten berı karanhk. Baltalimanı'ndan (aksıye bindim. Yeşilkoy'e herhalde en geç on birde varırım. Yenı yılı bu sene Yeşilköy'de karşılayacağım. Trafik o kadar yavaş ilerliyor ki Rumelihisarı'nda "Acaba gecikir, on ikiden sonra mı varırım?" dıye düşünmeye ve endişelenmeye başladım. Yılbaşı nedir? lnsanoğlunun zamanın hâkımi olmak için icat ettiği takvimin sadece bir günüdür. fnsan takvimı, saati buldu da ne oldu, zamanla yarışında hangi madalyayı kazandı? " S t r e s " zamanla yarışma sonucu oluşan bir hastalık değil mıdır? Şimdi ben bu takvimin ufacık bir bölümüyle cebelleşip sıkılmıyor muyum? Yetışecek miyim yoksa gecikecek miyım? Gecikirsem uzulecek mıyım? Gecıkirsem, gccikmemı sineye çekebılmem için nedenler bulabilecek miyim? Daha geniş duşunup, ınsanlığın bu yıl sonunda butunlediğımız on yıllık bır zaman dihmınde çok onemlı şeyler yaptığını, Bertin Duvan'nı yıktığını, Mandela'yı serbest bıraktığını, çevre kırhliğının bilıncıne vardığını, Avrupa Birliği'nı kurduğunu düşünüp aradakı kendi kuçuk gecikmelerimi, uzerinde durulması gereksiz ayrıntılardan sayabilecek miyim? Bu kadar yaygın ve geniş bir kitleyle özdeşleşmek her zaman kolay değil. Bir insanı mutlu kılacak övuncu her zaman sağlamıyor. Daha küçuk topluluklara ait olduğumuzu duşunup bu toplulukların yapabildikleriyle övunmek ıstiyoruz. Benim ulkem bu on yılda ne yaptı? Berlın Duvarlarını mı yıktı? Hayır! Perestroykasını glasnostunu becerebildi mı? Hayır! Avrupa Birliği'ne katılabildi mi? Hayır! Mandelalarını serbest bırakabildi mi? Hayır! Bunlardan birıni yapabilseydik benim kuçük gecikmelerim bende böyle sıkıntılar yaratmazdı. Türk insanı son on yılda gerçekten hiçbır şey yapmadı mı? Eğer önümuzdeki bir iki saatte gerçekIeşmezse bir şey yapmış, elâlemin on yılda bır gelmesini şart sandığı askeri darbeler devrini geçiştirmiş olacak. Bak bu pekâlâ benim guncel gecikmelerimi sineye çekebilmem için yeterli bir neden olabilir. Arnavutköy'e gelirken şoföre, "Yılbaşı deyince aklına ne geliyor" diye sordum. Bu soruyu sorduğum vatandaşlarımın yuzde sekseni gibi "Milli Piyango" diye cevap verdi. Diğerleri, "TRT'de Buse Başar ve Bambi, Magic Box'ta Yasemin, Prenses Ahu, Tulay Karaca..." gibi şeyler söylediler. Yılbaşı aslında çok evrensel bir yıldönümü. Bu yıldönümü kadar din, dil, ırk farkı gözetmeden herkesi kapsayanı yok. "Bir Mayıs?" O fazla sınıf bilinçli; "Anneler ya da Babalar Gunü"? Onlar da fazla ticari. Gallerıa'dd yılbaşı hazırlığı Yılbaşı aslında çok evrensel bır yıldönümudür Bu yıldönümü kadar dın, dıl, ırk farkı gözetmeden herkesı kapsayanı yok Aslında "Noel" de "yılbaşı" da, kentlerde yaşayanlar ıçın, bır"nostal)i bayramı" Yeni yılın Isa'nın doğuşu yani Noel'e aşırı yakınlığına bakıp bunu biraz Hıristiyanca bulanlar yok değil. Bence bu yanılgının kay Y nağı, yılbaşlarında dış ülkelerden gelen kartpostallarda: Bunlar "Merry Christmas and a Happy New Year" ya da "Joyeux Noel et Bonne AnneV' diyerek yanı Noel'le yılbaşını aynı kefeye koyarak böyle bir ızlenime yol açıyorlar. Aslında bu kartpostallara ya/ılan yazılara atılan imzalara boşverıp dığer yüzlerındeki resimlere bakmak gerek. O zaman Noel'in de yılbaşının da bir nostalji bayramı olduğunu anlarız Yenı yıl ve Noel kentlerde yaşayan insanlann bır Guy de Maupaussant ortamında, ocakta odunlar yanarken butün aile fertlerıyle bır arada kestane pışırılıp, çörekler, hındiler yenırken kutlanır bu resimlerde. Birkaç saat için sanayi devrımı öncesi ya da başlanndaki geniş aile tipıne, pastoral ortama dönulmüş olur. Imgesı mumbıt olanlarıruz bu tablolara bakınca biraz sonra babanın kalkıp ocakta sonmekte olan ateşin korlarına birkaç ko/alak atacağını, (ante'lerden bırinın, ısrarlara dayanamayıp piyanonun başına geçerek Purcell'den bir sonat çalacağını, muziğin apartmanın holune kadar yayılacağını duşünebiIirler. Yıldız Parkı'nın gınşinde Yahya Efendi Sokagı hizasındaki arabalar, sağımı/dan dalıp ikinci sırayı oluşturmaya başladılar. Biraz sonra solumuzda uçuncu bır sıra daha oluştu. Yerimİ7e mıhlandık. Bugunku evlerde şömıneler nerede? Noel Baba'nın yerden ya da yandan ısıtan yakıt kullanan sistemlerin herhangi bir yerinden girip hedıye dağıtması olası mı? Bu anane, bugün oluşsaydı Noel Baba ocaktan değil herhalde guvercinler gibi apartman aydınlıklarından inıp gelirdi. Beşiktaş'Ia Dolmabahçe arasında "Galiba sag şcril daha hı/.lı yuruyor" diye binbır manevrayla sağa geçiyoruz. Az sonra sol şerit hızlanıyor. Beş dakika önce gerıde bıraktığımız ne kadar minıbus, otobus varsa tunıü bizi geçiyor. Şoför şimdı de yenıden sol şeride kaçmaya çalışıyor. Bııgün Batı'da insanlann önemli bir bölümü artık mezar ötesi bir yaşama hatta tanrıya inanmadıklanndan yılbaşıları ve Noel kutlamaları giderek dini olmayan törenlere dönüşüyor. Böylece bunu Hıristiyan eğlencesi sayanlarımı/ın bile tepki göstermeyebilecekleri bir nitelik kazanmakta yılbaşılar. Acaba?.. Dün Işkodra'da buyük bır Noel ayini düzenlendiğinı, buna on bin kişinin katıldığını okumadık mı? Ya Prag'da Venceslas Meydanı'nda besteci Jean Jacob Ryba yönetiminde gerçekleştirilen dini kutlama? Galiba sonucu, "Allahsız kapitalistler'Me "Tanrısever eski komiınisller"den hangilerinin daha ağır bastığı belirleyecek. On ikiye on var: Sahil yolunda martılar çöpleri karıştırıyorlar. Yeşilköy'ü uzaktan bile görsem kara görmüş Magellan gibi sevineceğim. Ben böyle düşünüp taşınırken şoför, " A b i " , deyiverdi; "Yeni yılın kullu olsun! Gideceğin yere daha iıç beş dönemeç var; ama biz on ikiyi bulduk" ( 1 10
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear