Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
s B OFRA Bekri Çeşnici Haftanm Çeşnisi Ece Resort OtelBarRestaurant Ege Bölgesi'nde bir düş ülkesi ir otobüs dolusu seçkin çağrılının arasına karışmış, yeşili denizin mavisiyle sarmaş dolaş olmuş, tropik bitkilerin en ender bulunan çiçeklerin çayırlarda hüdayi nabit bitip büyüdükleri yoksul, ama cennet parçası kadar güzel adayı geziyordum. Rehberimiz işini çok ciddiye alan, Atlas Okyanusu üzerindeki bu özerk bölge statüsündeki adasını ölesiye sevdiği belli olan, oldukça çocuksu (naif) bir genç kızdı ve bir ara yine mikrofonu eline alıp adasının ekonomik koşullarını anlatırken biraz da üzüntüyle; Göriiyorsunuz, dedi. Biz yoksul bir ada ülkeyiz. Sonra durdu, gözlerinin içi parıldayarak ekledi: Yok yok o kadar da yoksul sayılmayız. Bu hava, bu su, bu cennel yeşili bu canım deniz kolay kolay nerede bulunur. Bunlardan buyük servel mi olur? Geçen hafta sonu Bodrum'da Gölköy'den, küçücük bir balıkçı teknesiyle dostlarla birlikte denize açılıp, kendimizi önce Ilıca'nın sonra Cennet Koyu'nun lacivert sulanna bıraktığımızda, denizin tadına tuzuna bakıp adeta tadarken, serinliğin lacivertine dalıp kulaçlarken, eskiden, şimdikinden daha mı yoksul, yoksa daha mı zengin olduğumuzu düşündüm. Bozulmamış bir doğayla bütünleşmenin zenginliğini dengeleyecek hangi varlık, hangi değer var acaba? Geçen hafta, dostlar ile birlikte bu eşsiz duyguyu tattım, savaşın karanhk günlerinde bile daha iyimser, daha zinde, daha bilenmiş olarak döndüm doğası bozulmamış Gölköy'den. Doğayı sevmek, onu korumaya çalışmak insan elinin doğaya dokunmasına karşı çıkmak değil. Unutmayalım ki doğanın kendisi ozanın da dediği gibi bilinçsizdir. Şair "Eva dogayı senin gozlerinde seviyorum" derken belki de insan olmasaydı güzellik kavramının da olamayacağını, doğallıkla da doğanın güzelliğini kimsenin algılayamayaaeğını anlatıyordu. Doğayı seven, varlığına saygı gösteren insanın eli gözü ve bilinci onu daha da güzelleştirir. Nitekim geçen hafta sonu Gölköy'ü bir düş haline getiren biraz da bir insanın eli oldu. Bu kişi, bir dostunun deyişiyle Ege Bölgesi'nin bu köşesini "EceBölgesi"ne çevirmiş bulunan ve çoğunuzun tanıdığı ya da hiç degilse adını duyduğu Ece Aksoy'du. Fransızlar bir atasözlerinde "Tanrı ayrıntıdadır" derler. Gerçekten de Gölköy'deki Ece Otel, Bar ve Restaurant'ta bu sözün önemini kavrıyorsunuz. Ece Resort Otel, küçük bir alanda, bir Sürü mekânı yaratma, enfes bir orta avlu oturtma becerisini göstermiş olan Haluk Soner'in projesine uygun olarak yapılmış 35 odalı, 70 yataklı bir otelden çok, kapısından girer girmez olağandışı bir konukseverlikle karşılandığınız, kendinizi bir otel müşterisi değil Ekşi elmalı pırasa 1 kg ıncelarınden pırasa 2 buyuk ekşi elma 34 arpacık soğan Zeytınyağı (1 çay bardağı) Tuz Şeker Ince pırasalar ıstenen şekılde doğramr 34 arpacık soğanı bir bardak zeytınyağı bir tatlı kaşığı toz şeker. biraz tuz bir bardak su konarak kısık ateşte on dakıka pışırılır Elmalar ılave edılır ve elmalar yumuşayınca ateşten ındırılır Bu spesıyalıtesını sıze sunan Ece hemen ardından eklıyor Yemeğln malzemesinde eklemeyl unuttuğumuz p»k önemli bir sey var kı, O da biraz sevgi. ceğıniz bir şölene oturabiliyorsunuz. Bu şölende, eğer Gullük'ten hazır taze gelmiş karides ve ahtapota da rastlarsanız (ben ıki kez rasıladım ve son üç yılda enfes ve taze ahtapot ile özellikle karidesi orada tattım) çok şanslısınız demektir ve istediğinizi'önceden bildirirseniz çok şanslı olma olasılığınız da yüksektir. Ece Bar'ın (ki artık aynı zamanda lstanbul'un ve ülkemizin de en önde gelen beş on yerinden biri, çeşitli otlarda birincisi olmuştur) mutfağını daha önce burada yazmıştım. Ev işi erişteye kadar birçok çeşniyi içeren bu nıutiağı \ınelenıemc\ıp >alnı/Ld avııı ba>arı ile Gölköy'e taşındığını vurgulayayım. Ancak, bu sofra başyapıtlarını anlatırken, bunlara inanılması güç zenginlikteki, hamuru elle açılrruş, patlıcanlı kabaklı, peynirh kıymalı börekler, yine ev işi, anında sıcak sıcak fırından çıkan siyah ve beyaz ekmekler ile hepsi Ece'nin kendi mamulü olan çok çeşitli (örneğin yeşil erik marmelatı ve çok değişik gül reçeli) reçelleri, süzme yoğurttan kaymağı, çok özel ve değişik hazırlanmış yulaf ezmesini de içeren, hangi saatte kaJkarsanız kalkın (isterseniz 12.00 ya da 13.00'te) sizi emre amade bekleyen kahvaltı masasını eklemek isterim. Siz bütün bu şölen ortasında, bambaşka bir düş diyarında yeniden yeryüzüne duşeceğiniz anı urpererek duşünduğünüz öğlen üzeri otelden kiralanmış bir tekneyle açılıp keyfini çıkardığınız denizin tadını hâlâ unutmadığınız sırada, bir bir masaları dolaşan, barı denetleyen, en küçük ayrıntıya özen gösteren gece dörde doğru yatarken, belinde önlüğü ile mutfaktan çıkar bıraktığınız, sonra yola çıkmak Uzere saat yedide kalktığınızda yine kahvaltı masasını denetlerken ya da yeni pişirdiği ekmeklerinin masaya konulmasına yardım ederken gördüğünüz kadını tanımıyorsanız bile bilin ki işte bu rüyalar diyarının mimarı Ece'dir o. D Ece Resort Otel, kuçuk bir alanda bırçok mekan yaratma ve bir oıia avluya oiurtma becerisini gustermış Haluk Soner'ın projesme göre ınşa edılmış Kuruluşun, 35 odada 70 yatak kapasıtesı var de, seçkin ve her an biraz şımartılan bir konuk sandığınız, küçük, ayrı bir dünya. Odağını avlunun ortasındaki havuzun oluşturduğu (kimilerine göre ise bu odak üzerinde ve bulunduğu salonun tavanlarında, Giilsiim Karamustafa'nın harika desenlerinin resmedildiği bardır) "Ece Resort Otel'Mn bahçesinde binasının çeşitli yerlerinde çok değişik rriekânlar ve her mekânda inceden inceye düşünülmüş, sizi şaşırtmaya hazır küçük ayrıntılar (yatağınızda yastığınızın hemen yanı sıra konmuş içi kekik ve lavanta kokulu olup sizi renkli ve rayihalı rüyalara sürükleyen küçük yastık boyu kesecekler ya da tam odanıza çıkarken karşınıza çıkan antika dolabın üstündeki eski dikiş kutusu veya barın yurtdışından getirilmiş sandalyeleri örneği) buluyorsunuz. BUtUn personelin sizi hoş tutulmanın ötesinde her an hoşnut edilmesi gereken bir konuk olarak görüp ağırladığı bu küçük âlemde gece lspanyol avlusunu andırıı, ortasında yüzme havuzu bulunan ağustos ortasında bile serin olan avluda, trionun seslendirdiği klasik müzik ezgilerini dinlemeye geçme den önce, hiç kuşku yok ki Ece'nin kimi gece artık örneği kalmamış küçük tabaklarda hepsi birbirinden enfes ve eski masaları günümüze taşıyan, birbirinden güzel binbir çeşitli mezelerin yanında anılarda kalmış, bize babalarımızı dedelerimizi çağrıştıran yüksek kadehlerde karafakilerden doldurulan rakıların içildiği meyhanesinde oturabilirsiniz. Kimi geceler yemek, tepedeki terasta kurulmuş olan ve eğer Kürşat Bey İstanbul'dan gelirken unutmasaydı, taş plaktan Miinir Nurettin ile Miizeyyen Senar dinleyebilecek olduğumuz meyhane yerine havuzun biraz ötesinde kuruluyor. Siz o zaman, birbirini izleyen, kimini hiç tanımadığınız, (ekşi elmalı pırasa gibi) kimini az kişinin bildiği (semizotu ve bamya) zeytinyağlılartn, Ege Bölgesi'ne has börülce salatası ile Ece Bölgesi'ne has banar salatasının (çeşitli tatlar cümbüşü) tulum peyniri ile birlikte bir renk cümbüşü oluşturduğu masada şarap ile rakı arasında kararsız gidip gelebilir, belki de sonunda Rafi Portakal'ın yaptığı gibi, beyaz şarap ile başlayıp tulum peyniri ve kırmızı şarap ile bitire 19