Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
H AFTANIN KONUĞU 'Yeni Türkü'nün kurucuları Selim Atakan ve Derya Köroğlu'nun hedefleri: 'Asık suratlılığın yerine şenlikli anlatınf op müzikte "yıldız" olmak, biraz şans işi. Kimileri ilk plaklan çıkar çıkmaz tırmanıyor zirveye, kimileri ise yavaş ama sağlam adımlarla hedefine ulaşıyor. Türkiye'deyse.nc yazık ki durum daha farklı: Eğer müziğinizi ve ürettiklerinizi ciddiye alıyor, yaptıklarınızı elden geldiğince titiz özeleştirilerle rötuşluyor ve ne pahasına olursa olsun kafanızdaki sound'u geliştirmeyi her şeyin üzerinde tutuyorsanız; kitlelere hoş görünmek için sığ arabesk sularda dolaşanların el üstünde tutulduğu bir ortamda yıllar boyu gölgedc kalmanız işten bile değil. Tıpkı, on yıldır büyük bir inatla nitelikli ve özgün bir Türk popüler müziği ekolü oluşturmaktan vazgeçmeyen Yeni Türkü topluluğunun, hak ettiği yere gelmek için altıncı albümüne dek beklemesi gibi. 1979'da "Bujdayın TürküsU", 1983'te "Akdeniz Akdeniz", 1986'da "Günebakan", 1987'de "Dünyanın Kapılan" ve 1988'dede "YeşHmişik" adlı albümlerde Türk müziği makamlarını ve Akdeniz motiflerini kullanarak özgün bir "yerli pop" soundu tutturan Yeni Türkü, yıllarca üniversiteli, entelektüel dinleyicinin dışında fazla kimsenin dikkatini çekmezken, özellikle geçen aylarda yayımlanan "Vlra Vira"dan sonra çok geniş bir kitleyi yakalayarak ülkenin en popüler topluluğu oldu. Rumelihisarı'nda beş gün Ust üste verdikleri konserlerin hemen bitiminde, topluluğun kurucuları Selim Atakan ve Derya Köroglu ile Yeni Türkü üzerine söyleştik. Atakan ve Köroğlu "haftanın konuklan" oldular ama asıl konuk Yeni Türkü'ydü kuşkusuz. Bu nedenle, sorularımıza verdikleri yanıtları tek bir başlıkta topladık. 'Yeni Türkü' şu anda Türklye'nin en popüler topluluğu. Rumelihisarı'nda beş gün üst üste süren konserlerinden sonra grubu kurucuları Selim Atakan ve Derya Köroğlu 'Yeni Türkü'yü anlattılar. Burak Eldem P • Aslında 'Akdeniz Akdeniz', beklenmedik bir ilgi yarattı. O kadar beklenmedik bir ilgi ki o plaktaki parçaları ilk önce Hurşit Yenigün'e götürüp dinlettiğimizde 'Valla çocuk• Bundan on yıl kadar önce topluluğu lar iyi, güzel de, bu çok amatör bir çalışma. kurup, 'Buğdaytn Türküsü'nü Kaseti coğaltıp eşinize dostunuza dağıtın yayımladığınızda, ilerleyen zaman yeter' demişti. Biz uzun uğraşlardan sonra içinde Yeni Türkü'nün bu denli popüler plağı yayımlama olanağı bulduk ve belirgin olacağı aklımza gelmiş miydi hiç? bir tanıtım yetersizliğine rağmen 'Akdeniz • Çok sevdiğimiz bir arkadaşımız vardı o za Akdeniz' kendi kendine epey sattı. Ne var ki biz hâlâ tanınmıyorduk. Hani bir zamanlar manlar, Yılmaz Aysan. Bizim müziğimizi çok 'Archies' diye bir grup vardı, 'Sugar Sugar' severdi ve destekçimizdi. tlk zamanlardan itiadlı parçaları yüz binlerce satmıştı; ama asbaren 'Devam edin, çok iyi şeyler yapıyorlında öyle bir topluluk yoktu gerçekte, bir çizsunuz, ileride çok parlayacaksınız' gibi yügi roman kahramanının adı kullantlarak reklendirici sözler söylerdi. Biz de olumsuz stüdyo müzisyenlerince yaratılmıştı plaklan. düşünmüyorduk tabii, ama böylesi bir popüBiz de biraz o durumdaydık galiba. tsimlelerliği o zamanlar hiç beklemediğimiz için rimizi, yüzlerimizi kimse bilmediği gibi, toponu biraz iyimser buluyor, yine de hoşlanıluluğun adını da 'Grup Akdeniz' falan zanyorduk. Değil o zamanlar bu popülerliği dünedenler vardı. Geçen yıl 'Yeşilmişik' ile daşünmek, şimdi bile konserlere çıktığımızda ha fazla insan tarafından yoğun olarak dingösterilen büyük ilgiye pek kolay alıştığımılenmeye başlayınca, dinleyicide bir geriye dözı söyleyemeyeceğiz. nüş başladı ve Akdeniz Akdeniz dahil tüm • Gecikmeli de olsa, biraz ani bir eski kasetler yeniden satıyor şimdi. popülerlik oldu bu. Pekiyi bu değişimi, kitledeki bu aniden büyüyen ilgiyi ne zaman hissettiniz? • Son yedi yıl içinde soundunuzda, tarzınızda büyük bir değişiklik olmadığına göre, şimdi 'Vira Vira'yı yüz binin üzerinde satışa ulaştıran kitle • sizi 'kesfetmekte' niçin bu kadar gecikti dersiniz? • Bir sürü nedeni var bunun. Birincisi, tabii televizyon. Televizyonun bizi kabul etmesi ancak iki buçuk yıllık bir olay zaten. Televizyona çıkışımızla birlikte popülerlik kazanmamız hızlandı ama, tek neden de bu değil. llerleyen zaman içinde konserlerimiz insanlara ulaşmakta çok etkiji oldu. lnsanlar bizim konserlerimizden zevk alıyorlar ve bu da gittikçe artıyor bize göre. Çünkü artık biz de konserlerimizde parçalar için ayrı, özel düzenlcmeler hazırlıyoruz; daha keyifli, daha sıcak hale getirmeye çalışıyoruz. Parçalarımız da tanındıkça izleyici daha kolay havaya giriyor konserde. Bir önemli nokta daha var popülerliğimizin artmasında, o da müziğimizde ve özellikle şarkı sözlerimizde bir muhalif havanın bulunması. Bu, insanların bireysel yaşamlarına yönelik, 'asık suratlılığın' yerine 'moral verici, şenlikli' bir anlatımı yeğleyen bir muhalif çizgi. • On yıl önce Ankara'da, biraz tnti lllimani'yi ammsatır biçimdeki konserlerinizle, bugünkü konserleriniz arasında da büyük fark var, değil mi? • Evet. O zamanlar Latin Amerika'daki 'Nuova Cancion' hareketinden yola çıktığımız için, insanlara o akımı da tanıtacak yapıda konserler vermeye çalışıyorduk. Sahne tavrımız da şimdikinden oldukça farklıydı; biraz daha 'durgun'duk. Şimdi, uzun yıllarbirlikte çalışma alışkanhgının da sağladığı avantajla konserlerde çok daha rahatız. Bir de işin teknik yönü var. Biz çok uzun süre 'ritm' kısmını geride tuttuk işin. Seksenlerin ortalarında elektronik aygıtlarla davul sorununu çözmeye çalıştık. Ama, ses yeterli gözükse bile görüntüdeki eksiklik, sanki davul yokmuş izlenimini yaratıyordu; psikolojik bir etki bu. Şimdi artık bu eksiği de gidermiş durumdayız. öte yandan, özellikle son beş yılda müzikte teknoloji de çok büyük gelişmeler gösterdi. Biz 1980 ocak ayında Ankara'da konser verirken evden kendi piyanomuzu getirip yerleştirirdik; tuşlara bastıkça bazen çok kötü sesler çıkardı. Şimdi öyle gelişmiş, öyle güzel aletler var ki bu tür sorunlar geçmişte kaldı. 6