Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Ingıltere'dekı 86 adet demıryolu kulübunun ışlettığı özel trenlerle ılgınç bır haftasonu gezısı yaparak buharlı lokomotıflerın keyfını tadabılırsınız |Tren kulüpleri Koca koca adamların işlerini güçlerini bırakıp tüm boş vakitlerini trâncilik oynayarak geçirdiklerini söyleyen biri çıksa, tuhaf tuhaf bakarsınız değil mi? Oysa bu iş oldukça ciddi... Ergun Çağatay astaneden ycni çıkmıştım. Çoğuıılukla eve ve yatağıma çıkılı kaldığım gunlerde Ingiltere'de oturan Amcrikalı yazar Paul Theroux'nun "Bıiyiık Tren Pazarı" adlı kitabını okumuştum. Yazar, Londra'nın Viktorya Tren İstasyonu'ndan yola çıkar, Paris'e gelir. Paris'ten Semplon OrienlExpress'e biner lstanbul'a gelir. Istanbul'dan, Tatvan Van Gölii Ekspresi ile doğuya giderek Tahran'a varıf. Tahran'dan yine trenle Meşhed'e gider ve bir tek Afganistan'da 'yaya' kalır. Afganlıların tek bir kilometre demiryolu olmamasını, yana yıkıla anlatır kitabında. Yazar Peşaver'den başlayan ve KualaLumpur'da biten çeşitli tren yolculuklarından sonra Asya kıtasının en uç noktasına varır ve kuzeye çıkarak Japonya'yı boydan boya trenle geçer. Sonra yeniden Japon adalanndan Asya kıtasına dönerek TransSiberya Ekspresi ile Moskova'ya gider. Kitap, Moskova, Varşova, Lahey yoluyla, Londra'da Viktorya Istasyonu'nda, başladığı yerde biter. Kıpırdama olanağından yoksun olduğum o gunlerde okuduğum her bölüm, bulunmaz bir macera gibi gelmişti bana. Ama her şeyın otesinde, Theroux'nun tren tutkusuna "şapka" demiştim. Galiba tren tutkusu, tarifi oldukça güç, olayın dışındakiler için bır hayli komik ve garip bir tutku olsa gerek. Size şimdi bir tngiltere haritası çıkarsam ve desem ki, lngiltere ve trlanda'nın bir bölümunde irili ufaklı tam 86 adet demiryolu ve tren kulubü vardır. Her kulübün, en azından yarım duzine işler halde lokomotifi, biriki duzine vagonu, en kısa hat uzunluğu 2 km, en uzun yolu 3540 km olan demiryolu bulunur. lçinizden inanmak gelmiyor değil mi? Hele hele, koca koca adamların işlerini İrili ufaklı lokomotifleri, vagonları ve demiryollarıyla İngiliz usulü çılgınlık H 10 Tren çılgınlarının bır uzel merakı da oranları küçültülmüş 'ünlu' lokomotifler güçlerini bırakıp tum boş vakitlerini trencilik oynayarak geçirdiklerini söyleyen biri çıksa, adama bir tuhaf bakarsınız değil mi? Oysa iş oldukça ciddi bir olay. Kulüp uyelerinin boş vakitlerini bu işe vermelerinın yaru sıra, yuklendikleri gorev epey ağır olabilir. Örneğin; ray değiştirınek gibi, lokomoiif tamiri gibi 'pis bir işe' duşme olasılığı da var. Ayrıca göreviniz ne olursa olsun, uniformanızı satın almak zorundasınız; fener, bayrak gibi trencilik oynadığınız aletleri de! Hatta belki lokomotifinizi de! Makas veya sinyalizasyon kısmında oynamak istiyorsanız, 14 hafta her pazar 6 saatlik bir kursa katılmanız gerekiyor. Işin mali yönü de hiç küçümsenmeyecek boyutlarda: Hurda lokomotif ve vagonlan satın alıp bunları yeniden işler halegetimıek için yatırılan paraların yanı sıra, ufak da olsa bir demiryolu işletmesini ayakta tutmak için yapılan yatırımlar, kişilerin özverileri, akıl alır gibi değil. İşe dışardan bakıldığı /.aman, " o y u n " u n mantığını vemali faturasını kavramak güç; ama bir işin içine girmeyegörün tüm dunyanız değişiyor! Ona, hoş bir tesaduf sonucu Galler bölgesinde eski bir ınaden tremnin dağ istasyonunda rastladım; 80 yaşıııda bir gençti. Trenin penceresinden baktığım zaman ufak bir lokomotifi deposundan çıkartmaya çalışıyordu. Apar topar eşyalarımı toplayıp trenden indim, galiba hayalimde aradığım adamı bulmuştum. Brian Hollingworth, inşaat mühendisiydi; mesleğini terk edcli epey olmuştu, şimdi tüm zamanını trenler ustııne kitaplar, özellikle oranları küçultulmüş trenleri konu edinen kitaplar yazmaya ve yazdıklannı uygulamaya harcıyordu. "Bak" dedi, "şu gordüğun Himalayalar'* tırmanan lokomotifin 1/20 oranında küçul