Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
D OĞADA YAŞAM Haldun Aydıngün R B ASGELE Raif Ertem Beykoz'da BirOrtıanfeli eykoz yamaçlarına oturmuşum. Oturmuş da bir Orhan Veli tutturmuşum. "tstanbul'un mermer taşlan / Başjma da konuyor aman martı kuşları". Konuyormuş... Şimdi martılar çöplüklere vurdu. Kara kargalarla birlikteler. Sağ olsaydı Orhan Veli; İstanbul'un heı yanı beton yığını / Tepemizde dolanır, dolanır aman petrol, kömür dumanı'. Böyle bir şeyler söylerdi sanırını. Orhan Veli Parkı'nda gecti bunlar aklımdan. Beykoz Belediyesi yaptırmı$. Bay Başkan Şevket Ankan gczdirdi. Hayran oldum. Kendisini kutladım. Gerçekten Orhan Veli'ninadınayakışır birpark. Çimen, çimen kokuyor. Ağaçlar yeşil yeşil gülüyor. Çocuklar oynuyor. Yaşlilargeziniyor. Gençlerdecoşku. Orhan Veli Parkı'nda... Adı yazılmasa, resimleri yayınlanmasa da iyi işler yapıyor Bay Başkan. Beykoz, özelliğini fazla yitirmemiş bir beldemiz. Çevreden zorlamalar olsa da korunmuş. Koruma sürdürülüyor. Sonra yeşil kalsın diye insan yaşamından da uzaklaştınlmamış. Doğa ve insan iç içe. Sevindirici yanı. Demek .birlikte olabiliyorlar... Konuştuk. Orhan Veli'den şiirler okuduk. Melih Cevdet Anday'ı andık. Kıılakları çınladı mı acaba?.. Görmesini istiyoruz. Bay Başkan'ın dileği. Oradan Kavak'ageçtik: Anadolukavagı. 'Çeşnid Bekri', kıskanmasın. Anadolukavağı'nda bir başka meyhaneler. önünde çckekler. Masalar çekeklere uzanmış. Gölgelcrağaçgölgesi. Bahğın en tazesi. Anason kokusu... Boğazkıvnlakıvnlauzanıyor.Genişliyor, daralıyor. Motorlar geçiyor, vapurlar geçiyor. Karadeniz'den giriyor, Karadeniz'e açılıyor. Aklına yolculuk düşüyor. Sen buralarda değilsin artık. Karadeniz'in ötesinde bir liman. Belki de okyanuslar ötesinde... Karanhğın bastığını ışıklardan anlıyorum. Sularda yansıyor. Kentin resmı düşüyor. Yolculuk bitiyor. Gelip masana oturursun. Beykoz'da, Anadolukavağı'nda! Çok etkiledi beni Beykoz. Düşüncelerim bir gitti, bir geldi. Görgüsüzce yok edilmeseBoJaz, yamaçları. Betonlaştırılmasa! Gerçekten bir hayal alemi yaşanacak. Dönelim yine Orhan Veli Parkı'na. Yakındaaçılışıyapılacak. Bütün sevenleri çağrılı. Bekliyor Beykoz halkı. Bir konuya değinmeden geçemeyeceğim. Parkınortasınauzananahırlar var. Unlü bir sinema yapımcımızın. Sanatseverolduğunaeminim. Yoksasinemayla uğrasmazdı! Daha çok kâr getiren sahalara yönelebilirdi. O ahır yerlerini, Orhan Veli'ye bağışlar mı acaba? Rasgele!... D Çadır turlerınde önemll ayırım da şekıllerınden kaynaklanır Ûçgen çadırlar genellıkle ucuz ve hafif, kubbe çadırlar ıse yüksek teknotojınin kullanıldığı daha konforlu türlerdır Kaçkarlar'm ya da Toroslar'ın yüksek yaylalarında geceyi karşılarken hemen arkanızda duran çadırın varlığını hissetmek, büyük bir zevktir. ir yaz günü güneş alçalmağa başlarken güzel bir kamp yeri bulunca çantanızı yere bırakır, tembel tembel gerinir sonra da çadırmızı kuracağınız noktaya karar vermek için gezinmeğe başlarsınız. Kaçkarlar'ın ya da Toroslar'ın yüksek yaylalannda geceyi karşılarken hemen arkanızda duran çadırın varlığını hissetmek, büyük bir zevktir. Bütün gün sırtınızda taşıdığınız kumaş ve metal parçaları bir anda bir "yuva"ya dönüşmüş gibidir. Doğa etkinlikleri için üretilen çadırların en büyük iki özelliği çok küçük ve hafif olmalarıdır. Genellıkle iki kişilik olarak kullanılırlar. Bu tür bir çadırın ortalama iç ölçülerine bakarsak, yüksekliği 110 cm; genişliği 150 cm; uzunluğu 200 cm; ağırlığı ise 3,5 kg civarında olabildiğini görürüz. Daha az oranda rastlanmak üzere tek kişilikleri ya da 34 kişilikleri mevcuttur. Bu arada çok zorlu dağ koşulları için Üretilen özel çadırlar daha da ağır olmaktadır. Çadırınız sırtınızda ise... maşlar kullanılır. Bazı modelleri de özellikle Avrupa'da süpermarketlerin en ucuz kamp eşyaları bölümlerini suslerler. Bunlardan 4550 DM'ye bulınak mümkündür; ancak doğa etkinlikleri için pek önerilemezler. Çift kat çadırlar ise hava ve su geçirebilen bir iç çadırdan ve buriun üstüne gerilen koruyucu tenteden oluşur. Günümü/.dc artık bütün çadırlar sugeçirmez tabanlı olup iç çadır tamamcn kapalı bir ortam sağlayabilmektedir. Bu mükemmellik aslında havalandırma ve su yoğunlaşması sorunlarını getirmektedir. Kötü planlanmış çadırlarda, sırf iyi bir havalandırma olmadığı için, sabah kendi nefesirtizden çıkan su buharının yoğunlaşmasıyla ıslanmak mümkündür. Bu konu düşünülerek iç çadır mümkün olduğu kadar geçirgen yapılmaktadır. Çift kat çadırların tek katlara göre en önemli avantajlarından biri, burada gizlidir. Çift kat çadırların dış katlan yani tenteleri, çadırı hem yağmura hem de güneşe karşı korur. Bazı modellerde ise bu tente çadırın önünde yere kadar inip dış etkilere kapalı, ama gene de iç çadırın dışında, korunaklı bir alan oluşturur. Bu alan kamplarda son derece faydalıdır; gece yalarken çantalar ayakkabılar burada bırakılır, hava koşulları çok kötüleştiği zamanlarda ise bir çeşit mutfak olarak kullanılır. Çadırlar için ikinci önemli ayrım da şekillerinden gelir, üçgen çadırlar genellikle daha ucuz ve nispeten hafif olabildikleri için, basit kamplar için tercih edilmektedirler. Çok B değişik modelleri vardır; ancak çok kabaca tanımlamak gerekirse, önden bakıldığında üçgen görünümü veren, çadırın önünde ve arkasında dik duran iki çubuğun, tum yapıyı taşıdığı basit çadırlar diyebiliriz. Bunlar, çok özel yapılan bazı modelleri dışında, fırtına ve ağır hava koşullarına fazla dayanıklı değildirler. Kubbe çadırlar ise, ortaya ilk çıktıkları 1975 yılından beri gittikçe yaygınlık kazanmaktadırlar. Kumaşlarında ve özellikle de çubuklarında yüksek teknoloji kullanılmaktadır. Söz konusu çubuklar son derece esnek olup çadırın üstünü boydan boya geçen iki ya da üç yarım daire oluşturup kubbe şeklini sağlarlar. Üçgen çadırların aksine kubbe çadırlar çok esnektir, bu yüzden çok sert rüzgârlara dayanabilmektedirler. Ayrıca iç hacimleri benzer bir üçgen çadıra göre daha fazladır, bu da zaten çok sıkışık olan kamp koşullarında önemli bir konfor sağlar. Bu çadırların bir başka özelliği de yere hiç bağlı olmadan kendi üzerlerine kurulabilmeleridir. Böylelikle kamp yerini beğenmeyince ertesi gün çadırı hemen başka bir yere taşıyıvermek mümkün olmaktadır. Yukarıda anlatmağa çalıştıklarımız, çadırlar için son derece genel hatlardır. Bir çadır alınacağı zaman, özellikle ne tür doğa etkinlikleri yapılacağına ve ne kadar kaynak ayrıldığına karar verdikten sonra bir uzmana danışmakta büyük fayda vardır. D Bu çadırları, iki değişik ölçüye göre sınıflamak mümkündür. Yapılarına göre, tek ya da çift kat, şekillerine göre de üçgen ya da kubbe diye ayırabiliriz. Üçgen bir çadır, tek ya da çift kat olabilir; aynı özellik kubbe çadırlar için de geçerlidir. Tek kat çadırlar, isimlerinden de anlaşılacağı gibi tek bir kumaştan oluşurlar; daha hafiftirler. Bazı modelleri, ağırlığı her şeyin üstünde tutan uzman yiirüyüşçüler için üretilh\ Bu çadırlarda CoreTex gibi çok pahalı ku 27