Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
H AFTANIN KONUĞU Batı Berlin'de yaşayan ressam Hanefi Yeter ile yurtdışında ressam olmak üzerine... 'Türk aydını, kendini yalnız bırakıyor' Seksenliyıllarda, Türk aydınlarının ve onların buluştukları derneklerin, "Yalnızca biz yaparız" tavrıyla, hem sanatçıyı hem de farkında olmadan kendilerini yalnız bıraktıklarını belirtiyor Hanefi Yeter... NurlDikeç ğrenci olarak, 1973'te gittiği Balı Berlin'de o gün bu gündür hem sanatını, hem yaşamını sürdürüyor Hanefi Yeter. Ressamın Berlin'de, Almanya'nın diğer kentlerinde ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde açlığı sergileri ve başarılarını yalnızca basından izleyebildik bugüne dek... Ve şimdi biri lstanbul, diğeri Ankara'da olmak üzere iki sergi için TUrkiye'de Yeter... • Hanefi Yeter, önce hoşgeldin. Biraz tepeden inme olacak; ama sohbetimize Almanya ve Berlin diye başlamak . istiyorum. Çünkü özellikle resim alanında hep Paris ya da Fransa ve ttalya'dan haberter almaya alışığız. • Akademi'yi bitirdiğim yıl, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bursu ile yurtdışına gitme şansım doğmuştu. Almanya'yı tercihim ise hocam Bedri Rahmi'nin önerisi ve diretmesiyle oldu. F.konomik gelişmesinin sonucu olarak Almanya'nın da Fransa, lngiltere ve ltalya dışında, sanatsal gelişmenin önemli hk merkezi olduğuna inandım. Yalnız eğitimimi bitirdikten sonra, "Geri döneceğim", diye söz almıştı benden Bedri Rahmi; sözümü tuttum. Beş yıl sonra geri döndüm ve asistanlık sınavlanna girdim. Fakat lisan sınavında başarılı olamadığım gerekçesiyle, Akademi'ye kabul edilmedim. Bunun üzerine bütün kızgınlığıma rağmen, Berlin'e geri dönmek mııtlu etti beni. Hatta Bedri Rahmi'nin mezarı nın yakınından geçerken, "Hocam ben sözümü lullum; ama..." diye mırıldandığımı hâlâ anımsarım. • Berlin 7 sevmissin anlaştlan. • tstersen bunu, Berlin'e ilk gidişim ve ilk yıllarımı anlatarak başlayayım. İlk gittiğim günlerde çok sıkıntı çektim. Kültürel ve yaşamsal farklılık ürküttü beni. Geri dönmeyi bile düşündüm. Almanlarla ilişki kurmak çok zordu. İlk Alman arkadaşlarımı ancak Akademi'nin ikinci üçüncü sınıfında edinebildim. Oraya ilk gittiğimde beni şaşırtan bir olay da Berlin'de tahmin edemeyeceğim kadar TürKün yaşaması oldu. Yüz otuz bin Türk ve tümüyle her türlü kültürel etkinlikten uzak... Heykeltıraş arkadaşım Mehmet Aksoy'la bu konuya eğilmeye karar verdik. İlk olarak bir folklor ekibi kurduk. 197374 yıllannda kültür ve sanat geceleri düzenlemeye başladık. 1975 yılında Aksoy'la birlikte, "Mehmet Anadolu'dan Geldi" ismiyle ilk sergimi/i açtık. Sergi altı ay açık kaldı ve 27 bin kişi gezdi. Çalışmalarımız Almanlara çok ilginç gelmişti. Almanlarla ilk tanışmamız gibi oldu bu sergi. Bu arada ilk kişisel sergimi 1977 yılında açtım. Sergilediğim kırk resimden 36'sı satıldı. Artık Almanlar tarafından tanınır olmaya başlamıştım. Sanat ortamı oldukça iyiydi. Işte bunun için asistanlık macerasın O Hanefi Yeter, 1947 yılında Bayburt'ta doğdu. İlkokulu Bayburt, ortaokulu İzmir, llseyi Adapazan'nda bitirdikten sonra girdiği Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'nde Bedri Rahmi Atelyesi'nden 1972'de mezun oldu. Milli Eğitim Bakanlığı bursuyla 1973 yılında Almanya'ya gitti ve 1978'de Berlin Akademisi'ni bitlrdl. O günden bu yana, sanat çalışmalannı Berlin 'de sürdürüyor. dan sonra hiç düşünmeden, tekrar Berlin'e geri döndüm. • Bu kez yalnızca ressam Hanefi Yeter olarak sanırım... • Evet. Artık öğrencilik yıllarım geride kalmıştı. Tüm uğraşım, resim üzerine olacaktı. 80'in başında sergilere başladım. 8283 yıllannda 10 sergi açtım. Almanya'nın diğer kentleri yanında Zürih, Rotterdam gibi başka ülke kentlerinde de sürdü bu sergiler. Ayrıca karma sergilere katıldım. Biz birkaç arkadaş, ilk kez orada sanatçı olarak var olduk. Almanlar için çok değişikti bu durum. İlk kişisel sergimin açılışına gelen yüzlerce konuğun yalnızca beşi Türktü. Bu beni oldukça üzdü. Yalnızca isçi sınıfı değil, oradaki Türk aydınları ve onların buluştuğu dernekler de ilgisizdi bu tür etkinliklere. Sanki böyle şeyleri, "Yalnızca biz yapam," tavrı vardı. Fakat bu nedenle hem sanatçıyı hem de farkında olmadan kendilerini yalnız bırakıyorlar. • Almanlar tarafından böylesine ilgi görmenin nedeni? • 7882 arasında yabancı işçilerle Alman toplumu ve yöneticiler arasındaki sorunları konu olarak çiziyordum. Olurma sorunıı, taşınma yasağı, iş sorunları, sosyal problemler gibi. Yaşadığım şeylerdi bunlar. Yazarlarla başlayan bir akımı ben resme taşıdım. Alman halkımn farkında bile olmadığı pek çok olayı resimle onlara gösterdim. Polisin pasaportlarımıza vurduğu ve birtakım yasakları içeren damgaJarı aynen resimlere koydum. Pek çoğu bunun gerçek olduğuna inanamadı. Bu tür çalışma beni tanınır kılmakla birlikte, diğer yandan negatif bir kariyer getirmeye başladı. Özellikle sanatla ilgili resmi kurum ve çevrelerce, yalnızca yabancı sorunlanyla ilgilenen biri olarak görülmeye başIanmıştım. Bir sanatçı olarak değişmem, daha doğrusu ürettiğimin değişmesi gerekiyordu. Sanatım 'tekrar' olmamalıydı ve tür değiştirdim. Ben yaşamım boyunca ilk kez dansözü Berlin'de izledim. Çok ilginçtir; değişmemde o dansözün büyük etkisi oldu ve o günden başlayarak müzik ve oryantal dans, konum oldu. • Böyle bir değişime olumlu olumsuz çok tepki olmuştur sanırım?.. • Bu değişimde ilk tepki, önce şaşkınhk oldu. Yalnız Türkler değil, yeni çizdiklerimi Almanlar da şaşkınhkla karşıladılar. Bazı TUrk çevreleri oldukça olumsuz yaklaştılar ve hatta, "Politikadan uzaklaştı. Artık üretemiyor. Göbek dansına dü^tü," gibi sözcüklerle eleştirmeye başladılar beni. Bu eleştirilerin beni fazla etkilediğini söyleyemem. Hatta giderek düş resimleri çizmeye başladım. Politik resimde belli bir anlatım şansı vardır. Fazla açılamaz sanatçı. 84'ten bu yana, yeni tarzımla çalışmaktayım ve sergiler de ilk yıllardaki ka