26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

DOKSANLARIN YAŞAM BİÇİMLERİ dallarında uzmanlaşacak gençler de sivrilebilir. tnsanları evaile ikilisi içinde yoğuran ilişkiler, ailenin gençlerinc de sorumluluklar yüklüyor. 60'ların özgürlükçü gençlerinin "Vurup kapıyı çıkar giderim. Bir iki arkadaş bir ev tular, gönlumüzce yaşarız" anlayışı çok gerilerde kaldı. özgürlükten önce sorumluluk, ciddiyet ve başarı! Cinsel ilişkilcr, muhafazakâr damgalı. Varsa yoksa evlilik. "Ufak kaçamaklar" sakıncalı. Evli değilseniz, "Kime ne bcnim özel hayatımdan" diye nikâhsız yaşayıp gidiyorsanız, Bakan Çiçek'ten önce 90'ların anlayışı sizi rahatsız edebilir. Imam nikâhı da olsa, nikâh nikâhtır. Evinizi şöyle bir gözden geçirmeyi, yenilemeyi düşünüyorsanız, belleğinizi biraz kıırcalamalısınız. Dekorasyonda "geçmişe özlem" yaşanacağa benzer. Dededen kalma eski eşyaların, büyükannenin çeyizinden size kadar ulaşan şeylerin değerini bilin. Moclada esas eğilim, rahatlık ve pratiklik. Aslında vakti bol, olanağı bol, vücudu dar bayanlar için, bol bol geçmişe dönnıek sö/. konusu. Klasik giyime dönüşler... Ancak çalışan kadın oranının giderek arttığı bir dünyada, rahatlık, kullanışlılık, yaratıcıları ister istenıez kısıtlıyor. Ey feminist dostlar! Size önce bir müjde sonra da bir tespit. 90'larda kadınm toplumsal yaşam içindeki yeri, önemi artacak. Kadın, çalışma hayatında varlığını daha çok hissettirecek. Ancak kadının esasetkinliğini 21. yüzyılda sağlayacağı düşunülüyor. Yani biraz daha beklememİE gerekecek. 90'lar yaşlılara iyi şeyler vaat ediyor. Yaşlılara ayrılan fonlar aıttırılıyor, daha iyi yaşam koşulları getiriliyor. Bu alanda Japonlar, yeni bir ihracat hamlesine hazırlanıyorlar. Bu kezTV, video, müzik seti değil, canlı insan ihraç edecekler. Bu büyük ihracat projesinin adını bile koymuşlar: "Silver Colombia". Uzmanlara göre 2025 yılında Japon nüfusunun yüzde 25'e yakın bölümü 65 yaşın üzerinde olacak. Yenilik arayan bir ülke için çok yüksek bir oran. Bu yüzden Japonlar, lspanya, Fransa, Italya ve ABD'de yaşlılan için "turistik kentler" kurmayı planlıyorlar. Binlerce apartman dairesi satın alacaklar, bunları dayayıp döşeyecekler ve yaşlıların emrine sunacaklar? Hemen itiraz edip, "Amaç yaşlılan sevindirmek değil, Japonya'yı gençleştirmek" demeye kalkmayın lütfen. Sizin dcdiğiniz gibi olsa bile, proje yaşlılara çekici olanaklar getirmeyecek ıni? Hem böyle bir gelişme bize de yarayabilir, yaşlılarımıza değil, hepimize. Avrupa'da kentler kuran Japonlar, belki bizde de köyler kuruverirler. Japon turist döviz getirir, döviz refah getirir, biz de kalkınırız! * ; PU Çalışma yaşamında ise görece dengeli bir anlayışm egemen olması beklcniyor. Marksizmin getirdiği "Çalışma erdemdir" anlayışı, 1980'lerdeyerini YUPI'lerin "Çok kazanmak ıçın çok çalış" anlayışına bırakmıştı. 90'larda bu anlayışın da gerileyeceği ileri surülüyor. Bunu "çok çalışmak zorunda olup da çok kazanamayan" sıradan yurttaşa bir müjde gibi iletmek gerek. Hiç olmazsa daha az çalışması söz konusu olacak. 90'larda hatlulık çalışma 32 saate kadar inecek. Bunun anlanıı daha çok boş vakit ve rahatlık. Boş vakit, çağdaş insanın yan gelip yatacağı bir ölü /aman değil. illa birşeyler yapacak. Belli başlı seçenekler: Tatil, spor ve hobiler. Tatil, artık hepimizin yaşamının ayrılmaz bir parçası. önemli olan nereye, nasıl gitmeli sorusuna yamt bulmak. Batılılar bu soruya daha çok Doğu'ya (Asya'ya ve daha öteler), Doğulular (Doğu Avrupalılar ve Ruslar) daha çok Batı'ya yanıtını vereceğe benzer. Bize gelince, dünyanın göbeğinde, özgür ve liberal bir ülkede yaşayanlar olarak istersek Doğu'ya istersek Batı'ya gidebiliriz. Döviz serbest, istediğiniz kadar. Vize kuyruklanna girmck vc para bulmak gibi küçük sorunları halletmck de bizlere düşüyor. Sporda varlıklılara bireysel sporlar (tenis, golf vb.), halka ise kitle sporları (futbol) sunma ikilemi süreceğe benziyor. Ancak biz "istisnasız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitle" olduğumuz için, ayrım galiba fazla yansımayacak ve hep birlikte futbola talim edeceğiz. (Bir de Roma'nın ötesine gidebilsek). Folitikanın giderek gözden düşeceğı sanılıyor. Sendikalann, büyük toplumsal örgütlenmelerin eski itibarlarını yitireceği düşünulüyor. 1990'larda sağlık alanında lazerle şifalı otlar yarışacak. Bakalım kim kazanacak? Lazer ultra modern teknolojiyi, şifalı ollar ise çağdaş yaşamın yok ettiği doğal yaşamı temsil ediyor. tkisi anlaşabilirler mi? Henüz bilinmiyor. Ancak bu mücadelede doktorların şifalı otların safında yer alatağı sanılıyor. 9O'lı yıllarda AIDS'e karşı bazı başarılar bekleniyor. Kanser 2000'li yıllara gönderildi. İnsan yaşamını tehlikeye sokan çevre kirliliği liderliği sürdurüyor. Bunlara psikolojik bozukluklar, stres, ruhi dengesizlikler de eklenebilir. 90'larda sigara tiryakilerini zor günler bekliyor. Sigara karşıtları giderek yaygmlajıyor. pervasızlaşıyor. Binlerce kalorifer kazanına, müyonlarca ton linyite, milyonlarca aracın egzozuna birşey yapamayınca, iyice çileden çıkıp, biz gariban tiryakilere saldırıyorlar. Ne yazık ki bilgisayarlar da onlardan yana. tşyerinde giderek yaygınlaşan parola şu: Bilgisayar içeri, sigaralar dışan!" Evaile mihverli bu modern yaşamın tahlına "birey" oturtuluyor. Batı ruzgarımn Doğu'yu karıştırdığı, toplumsal hareketliliğin ilıbar kaybettiği 90'larda "birey"in 'taht'ını, sağlamlaştırması ve hâkimiyetini ilan etmesi kaçınılmazgibi görünüyor. "Birey"i hor gören anlayışların 80'lerin sonunda esen özgurlük fırtınasına yenik düşmeleri, işin keyifli yanı. Ellerini keyifle ovuşturarak "Biz demedik mi?" diyen Batılıları doğrusu anlayışla karşılamak gerek. Ancak Batılılar çağdaş insanın, binlerce, milyonlarca bağla topluma bağlı olduğunu vurguluyorlar. 90'ların (jemisini kurlaran kaplan anlayışının egemen olduğu 80'lerden farklı bir şekilde bireysellik, toplumsal sorumluluğu birleştirmcyc yönelik yıllar olacağını söylüyorlar. Yaşayıp birer bicer ve hep beraber göreceğiz. n 'Yuppy'lerin ardından 'woopy'ler!.. li yıllar boyunca hep onlara benzemeye çalıştık, hep onları kıskandık. Genç, ekonomik güç peşinde koşan, egoist, kariyer çılgını, serbest sekse ınanan, iflah olmaz tüketiciler Yuppılerdi onlar. Ancak çöpe at? lan seksenlı yıllann son takvim yapraklarıyla birlikte onlar da silinip gittiler, yerlerini 9O'lı yıllara hükmedecek yenı bir kuşağa, Woopilere bıraktılar. Merak etmeyin, çok kısa bir süre sonra tüm dünya ile birlikte sizler de VVoopileri tanıyacaksınız. Biz yine de biraz ıpucu verelim. VVoople dil bılglsi olarak Welloff older people yani varlıklı yaşlı demek. Toplumbılımcıler daha şımdıden 1990lı yıllara damgasını vuracak bir kuşağı incelemeve başladılar bile. Milyonlarca 40'lık delikanlı, baby boom kuşağının çocukları (2. Oünya Savaşı ile 1960 arası doğanlar) 21. yüzyıla hazırlanan ABD ve Avrupa'nın en kalabalık. kuşağını oluşturacak. VVoopiler 80'lerin flaş sloganının aksine yaşamak için çalışmanın daha doğru olduğunu söyleyecekler. Yaşamın kalitesini ön plana çıkartacak, barış dolu bir dünyayı yeşertecekler. Para ve güç yerine daha sağlıklı bir çevre için çabalayacaklar. Daha temız ve yaşanır, yollarında dolaşılabilen, komşularla iki çıft laf edilebılen şehirlerde oturabilmek amacıyla önlemler alacaklar ya da metropollerden küçük şehırlere*, köylere göç edecekler. Yeni yaşam seklinde maddeler önemini yitirirken, 90'lı yıllann statü sembolü olarak deneyim önem kazanacak. Yüzyılın sonuna geldiğimiz bu dönemde insanoğlu kendısıyle ve etrafındaki dünyayla barısacak Çekırdek ailenin yerinı dört, beş kuşağın birarada yaşadığı aileler alacak. Q 19
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear