Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
BAŞKENT GÜNLERİ Müşerref Hekimoğlu V aktiyle bu salonlarda ncler yaşadılar kimbilir... Belleklerinde acıtath ne çok anı var... Bir Türk diplomat için mesleğinin bir parçasıydı Ankara Palas salonları. Dcvlct konuklan onuruna düzenlenen yemekler, resmi kabuller bu salonlarda, yıllar boyunca... Şimdi emekli olan büyükelçiler de değişik görevlerlc bu salonlarda yaşadılar yıllarca. lşte Necdet KenC, Akşam'ın başyazarı Necmettin Sadak'ın bakanlık dönemınde özel Kalem Müdürü'ydü; 194O'lı yıllarda. Evimizde çok sevilen bir yazardı Sadak. fncecik silucti ılc tlhan Sadak da unutulmayan bir kadın bellcğımde. Ankara Palas'ın bahçesindeki küçük dairelerden birinde oturuıdıı Necdet Kent, yakışıklı bir özel Kalem Müdürü, ünlü Ingiliz aktöru 1 uurence Olivier'ye benzetirlerdi Hâlâ benziyor galiba. Emekli elçiler mozayiği Orhan Eralp emekli elçilerin en kıdemlisi iıniş meğer. Ben onu genç bir diplomatken tanırdım. Yeğeıu Enver özalp kadar güzel değil; ama çok sempatik. Güzel dans cder, iyi briç oynar, golfü, tenisı oynamaktan hiç geri kalmaz. Amerikalılar, "Bayar'ın dili" adını vermişlerdi Orhan Eralp'a. DP döneminin cumhurbaşkanı Celâ Bayar'ın ABD yolculuğunda bir dakika yanındaıı ayrılmanıış, Bayar yerinc o konuşmuş nerdeyse... O yolculukta bir de kadın varmış, Selma Ertegün. Washington clçisi iken yitirdiğimizdeğerli diplomat, Başkan Roosvelt'in yakın dostu Miinir Ertegün'ün kızı. ABD'dc'si yasa) bilimler okuyan, okul yıllan boyunca bayrak direğinde TUrk bayrağını dalgalandıran, onur ödUllcri alan bir öğrenci. TUrkiye'ye döndükten sonra Uışişlcri'nde çaiıştı. Bayar'ın ABD yolculuğuna da katıldı. O dönem Türk diplomatları arasında lngılizce bilenier azınlıkta. Kolej kökenlı Turgut Menemencioglu var Numan Mencmencloglu'nua yeğenı. Onun okulundan yetişen bir diplomat. Washıngton, Ottowa, Birleşnıiş Mılletler ve Londra elçiliğındc bulundu. CENTO Oenel Sekreteri iken güzel anılan var. Eski Meclisin bahçesinde Kissinger' ın da bulundugu bir partiyi unutamam. Sonra Kahire konferansından öyküler. O konferansa Turgut Menemencioğlu da katılıyor. Churchill vc inönü'nün imzaladığı bir yüz liralık var anıları arasında. Belki de on liralık. O yıllarda para pul değil henüz. Yıllarca dış ülkelerde Türkiye Cumhuriyeti'nin sözcülüğünü yapan yaklaşık yüz büyükelçi, emekli olduktan sonra ilk kez bir araya geliyor. Bu elçiler arasında bakanlık yapmışlar var; kimi Dışişleri'nde, kimi başka bakanlıklarda. Cumhurbaşkunı olanlar da var. Hatırlarsınız, Sayın Fahri Konıtürk Moskova BUyUkclçılığı'nden merkeze dönünce Dışişlcri'nden ayrıldı, önce kontenjan senatörü oldu, sonıa cumhurbaşkanı. Sayın Kmel Konıtürk plaket törenine katılmadı. Kalılsaydı protokol görevlileri ne yapacaklardı bılmerr? Dışişleri ailesinde bırçok " E m c l " var; ama Emel Konıtürk ile Kmel Balu'yu karıştırmak, talihsiz bir protokol yan lışı. Büyükelçi Hamit Batu'nun yanına Emel Korutüık'e ycr ayırmışlar. Hemen ekleyelim; bu yanhşlığa sevinirlerdi, Fahri Konıtürk ve Hamıt Batu; 196O'lı yılların başında Moskova'da birlikte çalıştılar, güzel bir dostluklan var. Meslekten değil ama Mesul Yılnıaz meslekten değil, Dışişleri gcleneklerıne göreneklerine haylı yabancı bu bakan; ama Dışişlcri ailesine bakışı çok sıcak. Bu plaket törenının onun dönemindc yapılması da gü7el bir olay. Böylc bır olayın ga7eteleıde daha geniş yer almasını ısterdim doğrusu Bir diplomatın yanlış bir davranışı ya da bir skandal olunca neler yazıyoruz; ama böyle bır olaya çok az yer veriyoruz. Sözüıı kısası ıcımc sındıremedim, yazmaya karar verdim. Elbel deştırılcrıın dc var. Bence hayli geç kalmış biı törcıı bu, sonra haylı gcnış kapsamlı. Bu nedenle bıra/ da çelişkilı, plaket alan emekli büyükelçiler aıasıııda hiçbir ayıılık yok. Onlar, skandallar ııedeniyle hak etmeyenlere de plaket verilirse, nıes lekleriııde parlak, onurlu iz bırakan büyukelçileı alınmu/lar mı? Büyükelçi var, derecesı nedeniyle bir elçiliğe atanmış; büyükelçi var, mesleğine gUzel bır boyut katmış... Çitte standarta çok karşıyım; ama böylesınc cşıtlik de ters geldı bana... Bir mozayiğın ırı vc parlak taşları yanında, kııçük ve reııksı/ taşhu da olur; ama mozayiği bozan taşlar dışlaııır. Plakel yerıne herkese ayrı bir mektup yollanamaz mıydı acaba? Ama yeniden vurguluyotum; Mesut Yılmaz adına güzel bır olay bu. BUyük bir tören, Anıtkabir'de saygı duruşu, bakanlıkta Cumhurbaşkam'nın da katıldığı bir törcn, genç bakan kısa bir konuşmayla söylenmesi gerekcnleri söylüyor. En kıdemli emekli elçi dc uzun yılların deney ve birikimiyle mesleğinin ana çızgilcrini belirtiyor. Dışişlerinin tarihinde büyük ycri olan tarihscl bir dekorda birlikte yenıek yemyor sonra. Bellcklcr eşeleniyor, anılar tazeleniyor. Unutulanlar var, unutulmayanlar! Krallar, kraliçelcr, Doğulu, Batılı devlet adamlarıyla yapılan görüşmeler, yemekler, kadınların şıklığı, muzik ve dans, evliliklcr, aynlıklar, dillere destan aşklar, transfcrler... Ankara Palas'ın duvarları da konuşabilse, o yemektc saçları çoktan ağarmış emekli diplomatlaıa nclcr anlatıılardı kimbilir? Yaşlı kuşaktan kimi diplomatlar Ankara Palas'ta alaturka müzik dinlediklerini hiç anımsamıyor, belki de bu nedenle güzel şarkıcıyı bile yadırgadılar. Galiba azınlıktalar. Böyle bir gecc, mllziksiz olmaz elbet. Eski dans şampiyonlannın dans edecek hızı yok; ama emekli elçiler gecesinc hafif batı müziği daha çok yakışmaz mıydı acaba? ü Ben de uzgünüm Orhan Eralp'ın ilk elçiliği Stockholm, sonra Belgrad, Birleşmiş Milletler, merkezde Genel Sekreterlik, NATÖ, Paris. Belgrad'a atanınca Tlto'nun av partilerine de katıldı, müthiş avcı oldu. Ankara'da Balıkdamı'nda yaban ördeği avlarlar ben de pişirirdim. Kocam da bir av hastası o zaman. Orhan Eralp'a av tüfeği dcrsini o verdi.. Jale Eralp da Dışişleri ailesinin güzel ve şık kadınlarından biri. Kisilığı olan sade bir şıklığı var. Oğullarının yanına ABD'ye gıttıği için emeklilik törenine katılamadı. Kardeşi Lale Kura çok Uzüldü. Bu törene katılmadığım için ben de çok Uzüldüm. Ibnı Sina Tıp Fakültesi'nde Hasan lşık'ın yanında, Dışişleri Müsteşarı Büyükelçi Nüzhet Kandemlr'e de sitem etti. Artık, biliyorsurıuz. Dışişleri ailesi ile çok sıcak ilişkilerim var benim. tlk gençliğimden bugüne kadar. Kaç kuşak birlikte yaşadık, birlikte yaşlandık. Kırk yıl önce tanıdığım genç diplomatlar, çoktan emekli oldu, yerlerini genç kuşaklar al "Emeklı elçiler mozayığı"nm panak taşlarından Osman Olcay, Nesteren Bayramoğlu ıle Gökçen Erner'in ortasında, yanlarında, Lâle Kura ve Elgın Gümrükçüoğlu (en üstte). CENTO Genel Sekreterligı dönemınde Turgut Menemencıoglu, Müşerref Hekimoğlu ıle (solda) ve emekli büyükelçilerin en kıdemlisi Orhan Eralp ile eşi Jale Eralp (üstte)... dı. O genç kuşaktan dıplomatlar arasında kardeşim, oğlum gibi sevdiklerim var. Hasta olunca yanımdan ayrılmazlar, uzaktan seslenirler, Anneler Günü'nde beni aramaktan geri kalınazlar. Dış göreve giderken hüzünlenir, merkeze dönünce sevinirim, ailemden birine kavuşmuş gibi. Ayrıca öldürülmeden geri döndükleri için... Az şehit vermedik Dışişleri ailesi, o şehitler ardından nice gözyaşı döktük... Yıllar boyunca Dışişleri'nde protokol görevlilerini de yakından tanıdım, kimi çok kolalıdır; protokolde hiçbir esneklik tanımaz. Bir yazarı çağırınca ötekileri de çağırmak gerekir diye bir kural koyar ortaya. Kuralların işlcmediği yerler de var elbet. Bir bakanın, bir devlet başkamnın özel dostları da olur, bir gazeteci, bir yazar, bir sanatçı, bir bilim adamı sofralara başka bir renk de verebilir. Yıllar boyunca dışişleri bakanlannın sık sık konuğu oldum protokol yemeklerinde. Kimi zaman yazar, kimi zaman yalnız dost olarak. Ama her zaman sevgiyle baktım diplomat dostlanma. O sofralarda güzel konuşmalar dinledim, ılginç arulara tanık oldum. Kimbilir, şimdiki Protokol Genel Müdürü Sayın Aydın Yegin, bcni sadecc bir gazeteci olarak görüyor belki de. Oysa bir gazetecinin de böyle bir olayı baştan sona yaşaması gerek. ÇUnkü ilginç bir olay. ö n c e sessU kalmayı, olaydan hiç söz etmemeyi düşündüm; ama basında çok az yer alınca dayanamadım.