Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
B A Ş K E N T G Ü N L E R İ Müşerref Hekimoğlu Yanya'dan Ankara'ya uzanan ağaç ye gidiyor, sanat tarihi okuyor. Yavuz Renda'yla orada evlenmeye karar veriyorlar. Aslında yabancı değiller. Yanya'da bir ailenin kardeş çocuklarından beşinci kuşakta yer alıyorlar. Rendalar yüzlcrce yıl önce, Çorum'dan ve Amasyadan Yanya'ya giden bir aile. Yanya'dan htanbul'a gelen ilk Türk de Abdülhalik Renda, Mulkiye^ de okuyor, Babıâli'de yüksek düzeyde görevler alıyor, cumhuriyet dönemınde dc Meclis başkanı. Yanya'daki Rendalar'ın öncüsü oluyor Türkiye'de, 1924 yılında tüm Rendalar Anadolu'ya gelmiş bulunuyor. Rendalar'a Yanya'daki malları karşılığında tzmir'de arsaiar, evler veriliyor; ama değişik koşullarla uyum sağlayamamışlar. Geçim sorunları da var, giderek elden çıkmış o mallar. Meclis Başkanı Abdülhalik Renda'nın da çok dürüst bir kişiliği var. Ankara'da ona verilcn tüm arsaları bağışlıyor. Maltepe Camii'nin bulunduğu arsa, Sıhhiye'deki orduevi, yanındaki park, bu armağanın ürünleri. Meclis başkanı olarak oturduğu ev de ölümünden sonra Kızılay'a, bağışlanıyor. O bağış töreninden güzel bir fotoğraf var Prof. Renda'nın albümünde. Renda ailesi dalları çok geniş bir aılc görüntüsünde. Aile albümünde başka fotoğraflar da gözüme çarptı. lngiltere Kraliçesi FJizabelh 2, kocası Prens Philip ve Anne Türkiye'ye geldiği zaman, Günsel Renda da eşlik etti onlara. Dışişleri Bakanı Osman Olcay o zaman, Kultür Bakanı Talflt Hal•nan, Kraliçe'nin mihmandarı Vahit Halefoglu. Prenses Anne'in mihmandarı Belkıs Bersan, şimdi ABD'de çok ünlü bir cerrah olan, özellikle karaciğer naklindeki başarılarıyla tanınan Prof. Dr. Münci Kalayoglu'nun eşi. Büyükelçi Veysel Versan da Protokol Genel Müdürü o zaman. Kraliçe Elizabeth ile ben de karşılaştım Çankaya'da. Bugün Özallar'ın oturduğu konutta, Dışişleri Bakanı otururdu o zaman. lngiltere Kraliçesi, Türk basınıyla orada karşılaştı. Kraliçe de salona girince ilk konuşmayı benimle yaptı. Mesleginizi seviyor musunuz, ilginç bir meslek, dedi. Ben de onayladım: Evel çok ilginç, başka türlü sizi tanıyamazdım. Ankara'dan Izmir'e, oradan Çanakkale'ye ve lstanbul'a gitti Kraliçe ve kocası. Izmir'den Çanakkale'ye kadar yatla yapılan yolculuğu da Necla Olcay'dan dinledim. O zaman CENTO Genel Sekretcri olan Büyükelçi Turgut Menemencioglu'nun CinnatTta Kuloglu Sokagı'ndaki evinde Nermin Menemencioglu'nun güzel çay sofrasında. Prens Philip yatın barında güzel cin tonik yapmakla övünüyor, bir bardak hazırlayıp Osman Olcay'a uzatıyor. Olcay bir yudum içiyor, her zaman esprisiyle şöyle diyor: Fena degil... lngiltere Kraliçesi, Dolmabahçe Sarayı'nı gezerken Günsel Renda neler hissetti kimbilir? Üst katta büyükelçilerin kabul edildiği "Süfera salonunda" bembeyaz gelinliğiyle güzel annesinin hayalini gördü belki de. Annesi 33 yaşında ölmüş; ama Rendalar'ın kızı Bediş, büyükannesine çok benziyor. Iri gözleri ve bahar gibi gülüşüyle, sanırım o da çok güzel bir gelin olur. Ama genç kız da, ağabeyi Sinan Renda da evlilik düşüncesinden hayli uzak. Bir gün karar verirlerse kökü Yanya'da olan ağaç nasıl filizlenecek acaba? D Yıl 1933 Dolmabahçe Sarayı'nda bır düöün. Soldan safla oturanlar Orgeneral Ali Sait Akbaytugan, eşi, Prenses Emine, Atatürk, Kevser Çalışlar, Org Yakup Şevki, Org. Cevat Çobanlı, gelin Bedriye Alpsoy... Ata'nın arkasında Org Inettin Çalışlar, sol yanda Kılıç Ali ve konuklardan bir grup rofcsör Giinsel Renda ve Prof. Dr. Yavuz Renda, dallarında güzel düzeye varmış bir karı koca; biri sanat tarihçisi, öteki çocuk nöroloğu. Başkentin yaşamında güzel bir yerleri var. Evlerinde, sofralarında güzel bir birikim. GUnsel Renda şıklığı kadar, mutt'ağı ve sofrasıyla da göze çarpan bir kadın. Cüzel ycmekler verir, kimi zaman da Yanya mutfağının özelliklerini sunar konuklanna. Rendalar, Yanya kökcnli bir ailenin beşinci kuşağı galiba. Prof. Yavuz Renda birkaç yıl önce bir kongreye giderken Alina'dan Yanya'ya da uzandı, dönüşte birçok fotoğraf gösterdi bize. Dedeleri nerede oturmuş, sonra nasıl Türkiye'ye gelmişler, dinlerken cumhuriyct tarihimizin kişilerine, olaylarına da yeni çizgiler ekleniyor. Rendalar'ın evinde beni çok ctkileyen başka fotoğraflar da var. Bir dUğünde vekilmişlcr. Altında Foto Süreyya'nın inızası var. Dolmabahçe Sarayı'nın "Süfera" salonunda kutlanan bir düğün. Ortada Atatürk; çok güzel ve de şık, asker değil sivil bir şıklığı var. Yanında birbirinden güzel kadınlar, hepsi çok zarif, uniformalarıyla orgeneraller, smokinli erkekler, genç subaylar, dünya güzeli bir gelin ve damat... Güzel gelin, Kurtuluş Savaşı komutanlarından tezellin Çalışlar'ın kızı Bedriye Çalıslar, damat genç bir duktor, sonra lslanbul Tıp Fakültesi Gureba Ortopedi Kliniği şefi olan Prof. Ceval Alpsoy. Yıl 1933;t)rgeneral Çalışlar, Uçüncü Ordu Komutanı o zaman. Fransız Kız Lisesi'ni bitiren güzel kızının evlcneccğini söyleyince Atatürk düğünün Istanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda yapılmasını istiyor. Gelin ve damat ailcsi coşkuyla hazırlamyorlar. Kadınlar çok şık. Bedriye Çalışlar'ın gelinliğini ve birçok elbiseyi o zaman tstanbul'un Unlü modacısı Calide Hanım dikiyor. Fethi Okyar'm eşi Galibe Hanımefendi, Naciye Akbaytugan, Kevser Çalış P lar, Prenses Emine şıklıklarıyla göze çarpan kadınlar. 1933 yılındaTürk kadınlarının başka bir havası var doğrusu. Giysilerinde, takılannda, saçlarında başka bir şıklık, sadelik, zariflik var. Tamdığım yüzler O fotoğraftaki kimi kişileri ben de tanıdım. örneğin Orgeneral Cevat Çobanlı, Çiftehavuzlar'daki komşumuz. Tahta mimarlığın en güzel örneklcrinden bir köşkte otururlardı. Memduh Şevki Pasa da sık sık gelirdi oraya. Babanıla iyi bir dostlukları vardı. 1933 yılında iki paşa da Askeri Şura üyesi. Naciye Akbaytugan'ı da tanıdım ben; Prof. Tevfik Saglam'ın kurduğu Verent Savaş Sosyal Yardım Dernegi'ndc birlikte çalıştık. Hayli yaşlıydı, ama hâlâ hoştu. Nalme Pamir ve Saliha Ûnaydın ile anılarını konuşurken hayran dinlerdım. Prenses Emine, 1933 yılında Kemalettin Saıni Paşa ile evlı, sonra ayrılıyor, Büyükelçi Fuat Hulusi Tugay ile evleniyor. Ben tamdığım zaman, Kahire'den yeni dönmüşlerdi, Yeniköy tepelerinde bir köşkte güzel çay partileri verirdi Bayan Tugay. Evlendiğim zaman armağan ettiği iki gılmılş Çin tablası, hâlâ parlar masamda. Senato başkanlarından Tekin Anburun, genç bir Usteğmen o düğünde. Babası nedenıyle konuklar arasında yer alıyor. Babası Hiiseyln Avni, Çanakkale'de Anzaklar'ı püskürten şehitler alayının komutanı. O düğünde Mareşal Çakmak, Atatürk'ün çevresinden Fethi Okyar, Tevfik Rustii Aras, Şükrü Kaya, Cevat Abbas, Kılıç Ali de var. Atatürk çok neşeli, ilk dansı o yapıyor güzel gelinle, bir Zigeuner tangosu. Sonra danslar sürüyor. Atatürk tek başına harmandalı oynuyor, sonra sirtakilcr, tüm komutanlarla birlikte Rumeli halaylan. Yalnız Mareşal Çakmak katılınıyor halaya. DUğünde bile tutucu bir davra nışı var. Oysa Atatürk düğün sevincini de güzel yaşayan bir devlct adamı, sabaha kadar sürüyor düğün şenliği. "Deniz Kızı Eftalya" ile şarkılar söyleniyor, Eftalya, dillere destan bir şarkıcı o zaman, kemancı Sadi Işılay çalıyor, o söylüyor; ilanı aşk ediyorlar birbirlerine... Konuklar arasında Unlü ressamlardan Namık lsmail'in annesi de var. Başında şık bir eşarp, siyahlar içinde çok şık bir kadın. Atatürk onu saygıyla sclamlarken soruyor: Güzel saçlannızı niçin bizden saklıyorsıfnuz? Bakiye Hanımefendi eşarbı başından çekiyor birden, Atatürk eğiliyor, bembeyaz saçları saygıyla öpüyor. Yıl 1933, beyaz saçlı kadınlar da başlarını açıyor Atatürk'ün önünde. 1989 yılında neler yaşıyoruz değil mi? Atatürk'ün armağanları O düğun fotoğrafında, şimdi emekli olan diplomatlarımızdan Celal Çalışlar da var. Orgeneral Çalışlar'ın büyük oğlu. Nimet Sibel, Seniha Arda, Nahide Ekiloglu da çok gençler; ama düğün anılarını unutamıyorlar. Bostancı'daki köşkte hâlâ coşkuyla konuşuluyor o günler. Gelinin başında Atatürk'ün taktığı bir taç parlıyor, göğsünde oval bir iğne, parmağında da güzel bir yüzük. O tacı birçok gelıne takmış Atatürk, armağan değil, düğün gecesine bir parıltı. Atatürk, oval iğne ile yüzüğü armağan edıyor güzel gcline. O yüzük ve iğne Günsel Renda'nın parmağında ve göğsünde parlıyor bugün. Annesinden kalan tarihsel bir anı. Annesini çok erken kaybediyor GUnsel Renda. Bedriye Aksoy, Fransız Kız Lisesl'nin en çalışkan öğrencilerinden biri, küçük Günsel de ona benzemek istiyor, Arnavulköy Kız Lbesi'nin en çalışkan öğrencilerinden biri oluyor, sonra bursla ABD' 10