Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
sanı şaşırtıyor. Uzmanların deyimiyle, "Her canlı isledigi kadar besin bulacak durumda olduğu içln" yaşam rekabeti de henıen hemen yok. Yer yer kazıklar Uzerine yapılmış kulübeyi andıran evlere rastlıyoruz. Burada yaşayanlar sayıları günümüzde 200 bine kadar inen yerli Amazonlar. Rehberitnizin aktardığına göre, bu kişiler kabileler halinde yaşayan yerli "Indian" lar değil, ancak onlardan ayrılıp "kent vaşamııu" da benimsememiş kişiler. Hayvanlarla öylesinc iç içe bir yaşamları var ki; onları da Amazonlardaki zengin cantı dokusunun bir parçası saymak ne hakaret ne de yanlış bir değerlendirme sayılır. Kulübelerin içinde temel gereksinimleri karşılayacak birkaç eşyadan başka bir şey yok. Rehberimize böylesi doğal zenginlikler arasında neden fakir bir yaşam sürdürdüklerini soruyoruz. "Fakir" sözcUğüne katılmadığını bclirtiyor ve yanıtlıyor: "Para kazanma duygusu, buradaki insanlara oldukça yabancı. Bu insanlar çalışmaklan para kazanmaya zaman bulamıyorlar. Ama onlar mtıtlu. Zaten islemeselcr buradaki yaşamı, seyrek de olsa degişik bölgelerdc kurulu merkezi ycrleşim yerlerine, kasabalara, köylere giderler." Burada insanların böylesine doğayla kardeş olması, kolay anlatılacak bir manzara değil. Gerçekten yaşamak gerekiyor. Amazon ormanlannı anlatmak, nehirden daha zor. Sarmaşıklarla sarılı ağaçları aşıp ormanın derinliklerine inmek, hemen hemen mümkün değil. Bu konuda da en bUyuk yardımcı yine su. Orman içlerine inen küçük fiyortlar, eni bir metreyi bulmayan kanolar için elverişli birer ulaşım yolu. Zaten Amazonlarda ulaşım aracı deyince, ilk akla gelen "kano" oluyor. Burada kano sahibi olmak, araba satın almakla özdcş. Yaklaşık 10ü milyon yıllık bir geçmişi olduğu sanılan Amazon bölgcsinin bUyüklüğü, 484 milyon hektar kadar. Yılda metre kareye 4 ila 8 metreküpe yakın yağmurun düştüğü bu bölgenin özellikleri, bilim adamlarınca tam anlamıyla ortaya çıkarılmış değil. Bugün kültür bitkileri arasında geçen ve insanların önemli besin maddelerinden sayılan birçok bitkinin kökeni de Amazonlar. tşte bunlardan bazıları: "Çay, limon, portakal, pirinç, biber, şeker kamışı, domates, vanilya, patlıcan, incir, patates" On beş santim boyundaki böceklerden, kuş yiyen örümceklere, hayvan kanıyla beslenen yarasalardan zehirli karıncalara kadar, dunyanın bir başka bölgesinde rastlanmayan canlı dokusuna sahip Amazonlar. Ancak "yeryüzü cenneti" diye adlandınlan bu bölge, son yıllarda son derece acımasız bir kıyıma sahne oluyor. Uzmanlar, Amazonlar ve Ekvator bölgesi içindeki "yagmur ormanlan"nın bulunduğu alanlar için, "dunyanın akcigeri" deyimini kullaruyorlar. Uerçekten de toplarn oksijenin dörttc Uçunu üreten bu ormanlar için, "akciger" deyimi tam yerinde. Bu bölgedeki ağaç kıyımı "insanların gözü önünde" olmadığı için, konuyu kamuoyunun gündeminde tutmak oldukça zor... Amazonlarda altın madeni için yapılan kıyımın boyutlarını bir yerli şöyle anlatıyor: "Altın arayıcılan bir bölgeye gelir ve ellerin *. deki teknik cihaılarla tarama yapar. Eger altın madeni olduğu yolunda bulgular edinirlerse, birkaç kilometrelik bir alan, biriki giınde çıplaklaştırılır. Vc burada hemen küçük bir kasaba kurulur. Çalışmaya başlanır. Eger altın bulunursa, bitirilinceye kadar çalışılır. Bitince bu bölge terk edilip aynı yöntemle bir başka bölgeye gidilir." Amazonlara hükümet büyUk yol yapımı ve . baraj için kıyıyor; madenciler altın için kıyıyor; tüccar kütuk ticareti için kıyıyor; toprak sahiplerince yerlerinden kovulan köylüler ise "toprak" için kıyıyor. Yani dörtbeş koldan sal ; dırı var bölgeye. Birçok gelişmiş ülke yöneticisini de kaygılandıran bu tutumun son bulması için ne yapmak gerekli? Geçen günlerdc Brczilya parlamentosunda bir senatür şu soruyu sordu: "Brezilya'nın 116 mllyar dolar dış borcu bulunuyor. Bunu ödemek için, larım alanına, daha çok kütuk ihracatına gereksinim var. Çünkii elimi/de para edcbilecek degerler bunlar... Bizi kıyasıya eleştiren gelişmiş ülkelerin, 116 milyor dolar borcu ödemek için nasıl bir önerileri var acaba?" Belki de sorun burada düğUmleniyor. 116 milyar dolarlık dış borç, Amazonlann kıyımını hiçbir biçimde haklı gösteremez ama topraklann yüzde 48'inin nüfusun yllzde l'lik bölümünün elinde olduğu Brezilya'da, sağlıklı bir toprak reformu gerçekleştirmedikçe, bu dramın önüne geçmck de hayli zor.. Brezilya basımnda, "Suudl Arabislan'a mı donecegiz?", "Orman kıyımı ne zaman duracak?", "Hiikümel nerede?" gibi başlıklara son zamanlarda daha sık rastlanıyor. Konu önümüzdeki günlerde belki daha çok konuşulacak ama bir şeyler yapmaya karar verildiğinde, belki de Amazonlarda iş işten geçmiş olacak! D Camel Trophy Amazon'da serüveı M aceranın ınsanlık tarihinde önemli bir yeri var. Bilinmeyene doğru gltmek, bilinmeyenlerı bulup ortaya çıkarmak, küçümsenmeyecek ufuklar açmış. İnsanların hayatlarım ortaya koyarak gıriştıkleri bu maceraların parasal bir karşılığını bulmak, elbette mümkün değil... Ancak günümüzde, birçok şey gıbi macera da bıçim değıştirıyor. Adeta "evcilleştiriliyor". Teknolojinin insana sağladığı olanaklar, maceranın riskini olabildiğince hafifletiyor. Bu yıl onuncusu yapılan "Camel Trophy"de bir bakıma "planlanmış, her aşaması belll bir macera" Risk faktörünün sıfıra yakın olduğu Camel Trophy de düzenleyıcileri tarafından, "Dunyanın en büyük serüvenC'diye tanıtılıyor "Baş kllometre glt. Safrta tek •* yüksek bir ağaç göreceksin, solundan g«ç. 1.5 kllometre sonra büyUkçe bir au blıiklntial gelecek, solundan goç 200 metre sonry sağa aap..." Bu komutlar, Camel Trophy'nin özel etaplarından birinde yer alıyor. Böylesine ayrıntılandırılıyor yapılması gerekenler Ekipleri sık sık izleyen helıkopter de bir diğer güvence. Daha çok dayanıklılık, zamanlama, karar verme yeteneği ve karşılaşılan doğal engelleri en kısa sürede aşma gibi özelliklerin ön planda olduğu Camel Trophy'yi yıne de küçümsenmeyecek bir macera olarak değerlendırmek mümkün. Bu yıl Amazon ormanlarında yapılan Camel Trophy'de ekipler, yer yer, 500 metreyi 45 saatte aşabıldıler. Ormandaki zehirli böcekler, çamur ve sürekli yağış Trophycilerin diğer rakipleri. Camel Trophy'yi atletizmin "dekatlon" dalına benzelmek. hiç de abartma değil. Trophy'ye katılan ekipteki elemanların öncelikle çok sağlam bir sinir yapısına sahip olması gerekiyor. Fiziksel gücün gerekliliğini belirtmeye zaten lüzum yok... 2025 gün bcyunca birkaç metre karelik bir aracın içinde geçen yaşam, insanın karar verme yeteneğini de olumsuz yönde etkileyebiliyor. Camel Trophy'nin 10 yıllık bir geçmişi var. 1979 yılında ıki Alman kardeş, Amazonlar'ı tek başlarına aşmaya girişmişler. Ancak bu bölgeyı aşacak donanıma sahip bir araç alamadtkları için, "destek" arayışına girmişler. O yıl başlatılan bu gırışim, ne yazık ki amacına ulaşmamış ve Alman kardeşler yarı yoldan geri dönmüş. O günden bu yana, her ge çen yıl geliştiriterek sürdurülen Trophy'nin kuralları ve izlenen yol, sürekli revızyona uğruyor. Bir bakıma "macera"nın boyutları daha bir ayrıntılandırılarak hazırlanıyor Son Trophy'de ülkemızı temsil eden Yusuf Avimelek ve Cem Nomer, zorlu bir maceraya girıştiklerinı, ancak "rısklerinın" de alabildiğine "az" olduğunu vurguluyorlardı. Avımelek'i Trophy'de, en çok "olanakların tükenmezliği" etkilemlş. Bunu biraz açıklamasını ıstediğımizde, Avimelek'in anlattıkları Trophy'nin amacını da ortaya koymuş oluyor Şöyle diyor Avimelek: "Önemli olan çözüm aramak. Arayınca mutlaka buluyorsunuz. Allah kahretsın, artık yapacak başka bir şey yok' demeye kalmadan, bir çıkış yolu buluyorsunuz. Bu 24 günlük Trophy sonrasında kendimi daha bir sağlıklı hissediyorum ve 'çozulemeyecek sorun yoktur' dlyorum. Çünkü Amazonlar'da zaman zaman çok güç durumlara düstük. Ama hiç umutsuzluğa kapılmadık. Belimize kadar çamurda ve yapayalnız olduğumuz anlarda bile kararlılığımızı yltirmedlk." Avimelek'in belırttiği guçlüklerin içınden çıkamayan ekiplerin Imdadına, elbette "organizasyon" yetişiyor. Karadan hiç çıkış yolunun bulunamadığı anlarda, araçları helikopterie bir bölgeden diğer bir bölgeye taşıyacak olanaklar hazır. Ancak Trophy'ye katılan ekipler bunu hiç mi hiç dikkate almıyorlar. O zaman belki de işin sıhırı bozulacak, heyecanı kalmayacak!.. Camel Trophy'nin on birincisi önümüzdeki yıl Sovyetler Birtiğl'nde yapılacak. Organizasyonun yöneticileri, kuralları biraz daha değiştirmeyı planlıyorlar Her yıl gündeme getirilen yeni kural değlşikliğine neden olarak, "eklplaıin Trophy'nln püf noktalarını kavrayıp yanşmanın nltollğlnl bozması," gösteriliyor. Trophy'ye 14 ülkeden 28 kişi katılıyor. Ancak bu macerayı yaşamak ısteyenlerin sayısı, 500 bını geçıyor. Her ülkede yapılan elemeler sonunda belirlenen ekipler, ikinci bir "merkezi eleme"den daha geçtikten sonra son şeklını alıyor. Organizatörler başvuruların çok yoğun olmasına sevinirken, seçlmln güçlüğünden yakınıyorlar İnsanların içindeki macera tutkusjsürdükçe, bu tür organizasyonlara ilgi de devam e d e c e k . U Doflal zenginlikler arasında fakir bir yaşam.,. "Para kazanma duygusu" Amazon Insanları İçin, oldukça yabancı. 13