27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

'Seyirci için çalmam! "Çünkü ben inanıyorum ki eğer kendimden hoşnutsam, onlar da benden hoşnut olurlar" diyordu Paco. Ve o sırada dışarıda giderek büyümekte olan bir kalabalık vardı. Bir aile. Flamenconun büyük ailesi... Mario Levi lamen:o, bir ailenin, kendi içine kapalı bir 'klanın' malıdır. Çiııgenelerden, dalıa doğrusu bir bölgenın ınsanlarından oluşmuş bir aile. Bıı yüzden de herkesin değildir, herkes için de değildir. Gerçi gunüınüzde özellıkle plaklar saycsinde büyük bir 'dışa açılma' oldu. Ve yalnızca bir Endulüslü, bir tspanyol değil, bir Amerikalı, bir Japon da flanıencoyla tanıştı, özdeşleşti. Bu sanatçılar flamencoyu plaklardan öğreniyorlar; bu öğıendiklerinden yola çıkarak ve ba?ı kişileri, orneğin beni taklıt ederek çalmaya başlıyorlar. Ama işte bu aşamada açıklanması gereken bir olgu var. O da benım nereden gcldiğımdir. Çünkü asıl öncmlı olan benim izlediğim yolu bılmek ve şu anda yapmakta olduklaıımı taklit etmemektiı. Çunku şu anda yaptıklarını, benim bir gıtarcı olarak yaşadıklarımın ve duyduklanmın bir özeti. Ben flamencoya, şarkı söyleyerek basladım; sonra dansı denedim, ritmi öğrenmeye çalıştım, sonra gene şarkı söyledim bu musikidckı deriıı atılama varabılmek amacıyla. Çünkü flamenconun temeli 'cante'dir (şarkıdır). Fsin kaynağı orada, ezgi orada, kısacası bu mıiMkinin butun esrarı oradadır. Ama 'cante', bugün ne yazık ki birçok gitarcının hoşuna gitmiyor. Bu durum lspanyol gitarcılar için de geçerli. Bu gençler, kısa yoldan konserlere çıkmak ve benim yaptıklarımı yapmak isl Ancak bcnım şimdi yaptıklarımı yapabilmek Paco de Lucia ile Açıkhava Tiyatrosu'nun kulislerinde "F için, daha önce yapılacaklar var. Çünkü iyi gitar çalabilmek için iyi bir armoni bilgisine ya da yuksek bir lekniğe sahip olmak yeterli değıl. Flamenco bir ifade şeklidir vc dediğim gibi, bu ifadenin derinliğinc ancak 'cante'yle inilebilir. Ben ne yazık kı, başarısız bir şarkıcıyım. Bunun da çok rtnemlı bir nedeni var: Ben kuçükken çok utangaçtım ve seyirciler karşısmda şarkı söylemek bana korku verirdi. Işte bu yüzden de o gunlerde gitanmı seyirciler kaışısında yüzümu gızlemek için kıülanırdım. Işte bu yüzden gitarcı oldum. Ve gitarımla hcp 'cantc'yi anlaınaya ve taklit etmeye çalıştım" Algeciras. Nino Ricardo. Almnraima. Bu sözcükler, Paco'nun gftze aldığı uzun yürüyüşün belki de ilk duraklarıdır. Bagdullı Ziryab'ın II. Abdurrahman'ın davetlisi olarak Endülüs'e gelişinden bu yana asıılar geçmişti. El Plancta, gitarı ve sesiyle çok uzaklara taşımıştıı flamcncoyu. Ramon Monloya gıtara yepyeni bir kişilik kazandırmıştır. Flamenco günumuze asırların yükünü ve derinliğini taşır. l'aco de Lucia ise Nino Ricardo'nun müziğini yaptığı günlerden bu yana, büyük bir değişim içındedir. Gün gelir, bir geçınişe, bir çocukluğa ya da çok uzak bir 7aman diliminc gıtmenın uğraşını verir. Almoraima'yı anlatır. O plağın ilk notalarıtıda bir ut sesi duyarız. Kökler. Bu kökler ve ardından gelen lüm değişimler adına konuşmak gerekiyordu Paco'yla. Kökler ve değişimler. Bir devrimi daha iyi anlayabilmek için. lbtanbul'da Açıkhava I'iyatrosu'nun kulisinde, o sıralar tatlı bir heyecan yaşanıyordu. Pepe de Lucia bir şarkı üzerine çalışıyordu. Ramon de Algeciras son lemrinlerini yapıyordu. Ve dışarda, giderek büyümekte olan bir kalabalık vardı. Bir aile. Flamenconun büyuk ailesi. Flamenconun olası öğretim olanaklarından başlamıştık söyleşimize. Paco da Lucia, uzun ve zorlu bir yoldan gcliyordu. Bu yolu yavaş yavaş arşınlamaya başladık: Şimdi biraz daha kişisel bir mescleye değinmek istiyorum. özgeçmişinize kısa bir yolculuk yapmayı öneriyorum bu aşamada. Jos^ Greco'nun yönetimindeki Compania del BalletClasico Ksoanol grubunda üçüncü gitarcı olarak bir dünya turnesine çıktığınız günlere dönelim. O zamanlar, yanılmıyorsam on üç yaşındaydınız. O günlerden neler kaldı geriye? İlk öğretmenlerinizle yani babanızla, sonra ağabeyiniz Ramon de Algeciras'la sonra da nlası ustatlarınıı, Nino Ricardo, Agustin Sabicas ve Mario Kscudero'yla ilişkileriniz nasıl oldu?.. "O günler, benim için çok önemli oldu. Kariyerim ve yıllar yılı aradığım yörünge için. O gunlerde Nino Ricardo'nun müzığini çalardım. Bu müzık babamın, ağabeyimin ve butün o kuşağın çaldığı muzikti. Bu grupla turneye çıktığım gunlerde Sabicas'ı tanıdım. Sabicas, bir gün kalmakta ölduğumuz otele gcldi. Kendisine benden söz ettiler: "Burada bir çocuk var, çok iyi çalıyor" dediler. O sıralarda uyuyordum. Benı uyandırdılar, apar topar yataktan kaldırıp üstadın karşısına çıkardılar. Sabicas, "Çok iyi, çok iyi; ama bir gitarcı her seyden önce kendi müzigini yapmalı, iyi bir gilarcı hiç kimseyi taklit etmemelidir" dedi. Bu sözler beni çok üzdü, dahası altüst etti; ama aynı zamanda da çok yararlı oldu. Paco ve Paco, gerçegi anlatan bir fotoğraf hilesi: "uyle bir an gelır kı, ışte kendıni hafiflemış hissedersin; uçrnaya başlarsın... BLz bu olaya, 'duende' diyoruz."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear